İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ YENİ BİR ZEKA ANLAYIŞI ÇOKLU ZEKA TEORİSİ.

Download Report

Transcript İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ YENİ BİR ZEKA ANLAYIŞI ÇOKLU ZEKA TEORİSİ.

Slide 1

İZMİR
YÜKSEK TEKNOLOJİ
ENSTİTÜSÜ
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE
REHBERLİK BİRİMİ


Slide 2

YENİ BİR ZEKA ANLAYIŞI

ÇOKLU ZEKA TEORİSİ


Slide 3

GİRİŞ
Önceleri insanların doğuştan geldiğine inanılan belirli bir zekaya sahip
olduğu,yaşamını onunla sürdürdüğü görüşü hakimken,günümüzde
insan zekasının sınırları,artık neyin mümkün olabileceğinin
araştırılmasıyla çizilmeye başlandı.
1900’lü yılların başlarından 1980’li yıllara kadar tüm dünya eğitimcileri
insanlarda IQ denilen yalnızca matematiksel ve dilsel becerilerin
işlendiği zeka kavramı üzerinde durdular.1980’lere kadar bir insanın zeki olduğunu
söyleyebilmek onun normalin üzerinde bir IQ puanı olmasına bağlıydı.
İnsanlar,özellikle teknolojinin gelişimi ile birlikte çocuklarını bu “zeki” kategorisine
dahil etmenin yollarını bulabilmek için çocuklarına matematiksel ve sözel bilgiler
yüklediler.
Alınan özel kurslar veya yoğun bireysel çalışmalar sonunda,çocukların yüksek okul
başarısı göstermesi,zeki diye adlandırılması ailelerce çok önemliydi.
Bu inanç doğrultusunda yıllarca yıllarca öğrencilere yalnızca sözel ve mantıksal
yönlerini geliştirici tekdüze bir eğitim verildi.


Slide 4

Geçen yıllar sonucunda,okul hayatı boyunca oldukça başarılı sayılan
öğrenciler,mezuniyet sonrası büyük sıkıntılarla iş hayatına girebiliyor ve
gerçek hayata uyumda yüzlerce sıkıntı yaşıyorlardı.
Bununla birlikte “zeki” olarak adlandırılan bir çok öğrenci inanılmaz
davranışlarla toplumu şaşırtıyor ve hayatını alt-üst edebiliyordu.
1900’lü yılların başlarından itibaren gelen süreçte aileler ve bilim
adamları farklı düşler kurmuşlardı.Bunu gerçekleştirmek için de daha
küçük yaşlardan öğrencilere yoğun bilgi yüklemeleri yaptılar.Çocuklar
hayatı öğrenmeden kendilerini bilgisayarlar önünde bularak farklı
kanallardan bilgi bombardımanına tutuldular.
1980’li yıllar eğitim ve öğretimde yaşanan sıkıntıların yanında,insan
beyni üzerinde yapılan çalışmaların en yoğun yaşandığı yıllar oldu.
1990’lı yıllarda ifade edilen ana düşünce şu idi: “İNSAN BEYNİ VE
BEYNİN DÜŞÜNME SİSTEMİ İLE İLGİLİ EDİNİLEN
BİLGİLERİN %95’İNE SON 5 YILDA ULAŞILDI”.


Slide 5

Elde edilen bulgular pek çok teorinin ortadan kalkmasına sebep
oldu.Her yeni bulgu beraberinde binlerce soru getirdi
Harward Üniversitesi eğitim profesörlerinden Haward
Gardner,1983’te yazdığı “Aklın Çerçeveleri” adlı kitabında
kültürel zekayı çok kısıtlı olarak tanımlayıp ele aldığı ve her
insanda 7 zeka alanının bulunduğu tezini ortaya attı.Prof.
Gardner’in amacı;zeka testlerinin belirlediğinin üstünde insan
beyninin daha fazla sayıda zeka içerdiği gerçeğini
vurgulamaktı.Gardner’in araştırması bizim gerçeği bilmemizi ve
öğrenmemizi sağlayan 7 tür zeka alanı ortaya
çıkardı.Gardner,daha başka zeka alanlarının da var olduğuna
inanmaktaydı.Böylece Gardner zekayı yeniden
tanımladı;Zeka,yaşam boyu karşılaşılan farklı durumlarda
problemleri çözme ve yeni ürünler ortaya çıkarma
kapasitesidir.Zeka tüm insanlarda farklı derecelerde bulunan bir
beceridir.Bu beceri okul başarısı üzerinde de belirleyicidir.


Slide 6

ÖRNEĞİN;İki öğrenci zeka tesine girer,biri diğerinden
yüksek not alır.Yüksek IQ’lu olarak değerlendirilenlerin
okul başarısının da yüksek olacağı düşünülür.Tahmin
edileceği gibi,diğerinden daha yüksek bir başarı ile
okuldan mezun olur.İş hayatında yüksek IQ’lu ile diğeri
arasındaki fark çok manidar değildir.IQ okul başarısı
üzerinde doğru bir belirleyici role sahipken,iş yaşamında
aynı belirleyici role sahip değildir.
IQ yalnızca matematiksel dil zekayı ölçer.IQ testleri okul
dışı ortamlardaki başarının tahmin edilmesinde belirleyici
değildir


Slide 7

Haward Gardner’in araştırması,bizim gerçeği öğrenmemizi ve
bilmemiz sağlayan 8 tür zeka ortaya çıkardı;
SÖZEL-DİLSEL ZEKA
MANTIKSAL-MATEMATİKSEL ZEKA
GÖRSEL-MEKANSAL ZEKA
BEDENSEL-KİNESTETİK ZEKA
MÜZİKSEL-RİTMİK ZEKA
KİŞİSEL-İÇSEL ZEKA
KİŞİLER ARASI-SOSYAL ZEKA
DOĞA-VAROLUŞSAL ZEKA
Son iki yıldır sosyal ve kişisel zekalar “duygusal zeka” başlığı
altında ele alınmaktadır.
1995 yılında doğa zekası,doğadaki nesneleri tanıma ve sıralama
becerisi,8.zeka olarak kabul edilmiş ve üzerinde çalışılmaktadır.


Slide 8

SÖZEL-DİLSEL ZEKA
Şiir,mizah,hikaye anlatma,gramer,mecazlar,soyut
ve simgesel düşünme,kavram oluşturma ve kelime
yazma gibi karmaşık olayları içeren dil üretim
sorumluluğudur.İnsanın sözel zekası,konuşulan
kelimelerin,okunan şiirin,yazılan yada tartışılan
fikir ve düşüncelerin farkındadır.


Slide 9

• SÖZEL-DİLSEL ZEKAYA
SAHİP İNSANLARIN
ÖZELLİKLERİ
• Farklı kelimeleri, sesleri, ritimleri,
renkleri dinler ve tepkide bulunur.
• Diğer insanların seslerini, dil
üslubunu, okumasını ve yazmasını
taklit edebilir.
• Dinleyerek, okuyarak, yazarak ve
konuşarak öğrenir.
• Cümleleri dinler, yorumlar, farklı bir
tarzda ifade eder ve söylediklerini
hatırlar.
• Okuduklarını anlar, özetler ve
kolaylıkla hatırlar.
• Farklı zamanlarda, farklı amaçlar
için, farklı gruplara etkili bir biçimde
hitap eder.


Slide 10

• Dinleyicileri konuşmaları ile etkiler. Okuma yazma,
dinleme ve konuşma gibi dil sanatlarında farklı yapılar
oluşturabilir.
• Dilbilgisi kurallarını etkili bir biçimde kullanarak yazar.
Kelime dağarcığı zengindir.
• Farklı dilleri öğrenme becerisine sahiptir.
• Bu zekâsı yüksek olan kişiler; her hikâyeyi, masalı,
fıkrayı anlatır. İyi bir hafızaları vardır. Kelime
oyunlarını severler.
• Etkili dinleme becerilerine sahiptir.
• Yeni dil formları oluşturur.


Slide 11

• SÖZEL ZEKÂLILARDAN ÖĞRENME-ORTAMINDA
NASIL YARARLANILABİLİR?
• Sözel zekâlıların konuşma, anlatma ve yazma becerilerinden
yararlanılabilir. Bunun için, derslere ön düzenleyici özelliği olan,
o gün işlenecek konu hakkında arkadaşlarına çağrışım
yaptıracağını düşündükleri kelime ve cümleleri getirmeleri,
hatta tahtaya bunları yazmaları istenebilir.
• Tartışma, bilmece, bulmacadan Evet-hayır, geçiniz, belli bir
sürede anlatım, kulaktan kulağa gibi kelime oyunları
• Kendi yazdıkları masal ve hikâyeler. Konuyla ilgili masal ve
hikâyeler.
• Kendi yazdıkları şiir ya da şairlerin çeşitli eserleri


Slide 12

MANTIKSAL-MATEMATİKSEL ZEKA
Bilimsel düşünme yada tümdengelimci
düşünmeyi ifade eder.Bunu yanısıra tümevarımsal
düşünme de yani gözlemler
yapma,inceleme,sonuç çıkarma,hipotez kurma
yeteneği de mantıksal zeka alanına
girer.Mantıksal zeka; problem çözme,sorgulama e
tenkitçi düşünme durumlarında harekete
geçer.Sayılar,geometrik şekiller gibi soyut
sembollerle çalışma,bilginin parçaları arasında
ilişki kurma becerilerini geliştirir.


Slide 13

• MATEMATİKSEL –
MANTIKSAL ZEKÂYA SAHİP
OLAN İNSANLARIN
ÖZELLİKLERİ
• Neden-sonuç ilişkisi kurabilme, bir
şeyin çalışma ilkelerini ortaya
koyabilme ve sayılarla oynama
yeteneğidir. Bu bireyler
sorgulayarak neden-sonuç ilişkisi
kurarak düşünürler.
• Somut cisimleri soyut sembolik
ifadelere dönüştürebilir.
• Mantıksal problem çözümlerinde
başarılıdır.


Slide 14







Nesnelerin nasıl çalıştığına dair sorular sorar.
Hipotezler kurar ve sunar.
Bulmaca ve zekâ oyunlarını sever.
Miktar tahminlerinde bulunur.
Grafikler ya da şekiller halinde verilen(görsel)
bilgileri yorumlar.
• Bilgisayar programları hazırlar.
• Grafik, şema, şekillerle çalışmaktan hoşlanır.


Slide 15

• MATEMATİKSEL-MANTIKSAL
ZEKÂLILARDAN ÖĞRENME ORTAMINDAN
NASIL YARARLANILABİLİR?
• Matematiksel- mantıksal öğrenme ortamları, öğrencilerin
içinde bulunduğu aktif öğrenme ortamlarıdır.
Matematiksel-mantıksal zekâ öğrenme ortamları
oluşturmada amaç öğrencilerin yüksek düzeyde düşünme
ve muhakeme yapabilme becerileri geliştirmelerine
yardımcı olmak ve öğrencilerin beyinlerini sürekli aktif
halde tutabilmelerini sağlamaktır.


Slide 16

• MÜZİKSEL-RİTMİK ZEKÂ NEDİR?
• Müziksel-ritmik zekâ, sesler, notalar, ritimlerle
düşünme, farklı sesleri tanıma ve yeni sesler,
ritimler üretme, ritmik ve tonal kavramları
tanıma ve kullanma, çevreden gelen seslere ve
müzik aletlerine karşı duyarlı olabilme
becerisidir.


Slide 17

• MÜZİKSEL ZEKÂYA SAHİP OLAN
İNSANLARIN ÖZELLİKLERİ
• İnsan sesi ve çevreden gelen sesler gibi çok
farklı seslere duyarlıdır, dinler ve tepkide
bulunur.
• Müziği yaşamında kullanmak için fırsatlar
oluşturur.
• Seslerle nota ve ritimlere karşı özel bir ilgiye
sahiptir.
• Müziği hareketlerle birleştirerek farklı
figürler ortaya çıkarabilir.
• Müziksel enstrümanlara karşı ilgilidir.
Enstrümanları kullanmayı kolaylıkla
öğrenebilir.
• Orijinal müzik kompozisyon oluşturabilir.
• Ritim tutar.
• Öğrendiği şarkıları mırıldanarak gezer.


Slide 18

• MÜZİKSEL-RİTMİK
ZEKÂLILARDAN ÖĞRENME
ORTAMINDAN NASIL
YARARLANILABİLİR?
• Ön düzenleyicileri bir şiir ve beste ile ya da
bilinen bir melodi ile verebilirler.
• Şiir, şarkı türü
• Bir çalgı
• Playback
• Kendi yazdıkları şiir ve besteledikleri şarkı


Slide 19

• GÖRSEL – MEKÂNSAL ZEKÂ NEDİR?

• Görsel-Uzaysal Zekâ, resimlerle, şekillerle
düşünebilme, görsel dünyayı algılayabilme,
şekil, renk ve dokuları zihnin gözleriyle
görebilme ve bunları sanatsal formlara
dönüştürebilme yeteneğidir. Psiko-motor
becerilerin gelişmesiyle başlar, el-vücut-beyin
koordinasyonunun gelişimi küçük kas
gelişiminin mükemmel çalışmalarıyla
geliştirilebilir.


Slide 20

• ÇİZGİLERİN GÜCÜ
• “Sarah’ın mükemmel olduğu tek alan çizimdi. Sarah ders
esnasında kâğıtların kenarlarını süsler, yüzlerce karmaşık
şekille doldururdu. Öğretmenleri, çoğu zaman Sarah’ın bu
sanat çalışmalarını bırakması gerektiğini önerirlerdi. Sarah,
günlük çalışmalarında nadiren bilgileri hatırlardı. Zamanla
Sarah 5. sınıfa geldiğinde öğretmeni, Sarah’ın çizim yapmasına
izin verildiği zaman, derse katılımının arttığını fark etti.
• Öğretmen bir gün fen dersinde dünyanın yapısı hakkında
konuşuyordu. Sarah, ders esnasındaki çizimlerini öğretmene
gösterdi. Çizimler konunun anlaşıldığını gösteriyordu. Tüm
ayrıntılar çizimlerde gösterilmişti. Sarah’ın çizimleri konunun
tüm özetini içeriyordu.
• Sarah’ın çizdiği diyagramlarla bilgi sembolize edilerek onun
yaşamına öğrenme olarak geliyordu. Sarah bilgiyi
görselleştiriyor, kavramları görsel ifadelere dönüştürerek tüm
zihinsel becerileri kullanıyordu.”


Slide 21

• GÖRSEL VE MEKÂNSAL ZEKÂYA SAHİP
İNSANLARIN ÖZELLİKLERİ

• Görerek ve gözleyerek öğrenir.
• Kolaylıkla yön bulma becerisine sahiptir.
• Grafik, diyagram, harita, şekil ve modelleri
yorumlayabilir.
• Dinlediklerinden zihinsel objeler, hayaller, resimler
üretir. Öğrendiği bilgileri hatırlamada bu zihinsel
resimleri kullanır.
• Çizmek, resim yapmak, boyamak ve modeller
oluşturmaktan zevk alır.
• Üç boyutlu ürünler hazırlamaktan hoşlanır.


Slide 22

• GÖRSEL – MEKÂNSAL ZEKÂ ÖĞRENME
ORTAMLARI

• Leonardo Da Vinci görsel zekânın dehalarındandır.
• Görsellik, Görsel-Uzaysal Zekânın merkezi olmasına
rağmen, doğrudan görüşle ilgili değildir. Gerçekten de
bu yetenek kör bir insanda bile gelişmiş olabilir.
• Ders öncesi, özenle hazırlanmış estetik bir sınıf,
öğrenciler için harika bir ortama dönüştürülebilir.
Fotoğraflar, diyagramlar, renkli kalem ve kâğıtlar,
kameralar, bilgisayarlar, videolar görsel araçlara örnek
olarak verilebilir.


Slide 23

• AKIL HARİTALARI
• Akıl haritaları, çok farklı amaçlar için
kullanılabilecek görsel bir öğrenme tekniğidir.
Akıl haritaları hazırlanırken beynin hem sağ,
hem de sol lobu birlikte çalışır. Akıl haritaları
düşünce gücü ve belleğin geliştirilmesinde çok
önemli araçlardır.
• Akıl haritaları, yazılı ve sözlü bilgileri
hatırlamayı kolaylaştırır. Bilgilerin belli bir
düşünce sistemi içinde organize olmasını sağlar.


Slide 24

• AKIL HARİTALARININ KULLANIM
YERLERİ:

• Akıl haritaları, sınıf ortamlarında yeni bir
konuya başlarken öğrencilerin bilgi
birikimlerinin belirlenmesinde veya konu
bitiminde değerlendirme amaçlı kullanılabilir.
• Not almada veya pek çok alanda bilgilerin
değerlendirilmesinde kullanılabilecek bir
tekniktir.
• Proje ve rapor taslaklarının hazırlanmasında
ve değerlendirilmesi aşamasında kullanılabilir.
• Kompleks bilgileri çalışırken bilgi bağları
arasındaki ilişkilerin sağlanmasında akıl
haritaları kullanılabilir.
• Sorun çözme, planlama için akıl haritaları
idealdir.


Slide 25

• AKIL HARİTALARI NASIL HAZIRLANIR?

• Akıl haritalarını hazırlamada ve kullanmada çok farklı
yollar kullanılabilir. Bu tamamıyla öğretmenin ve
öğrencilerin yaratıcılığına bağlıdır.
• Çok farklı tür akıl haritaları hazırlanabilir. Önemli
olan temel tekniğin bilinmesidir. Akıl haritaları
stratejik ya da kısıtlayıcı değildir; sonradan ek ya da
düzeltme yapılabilir. Akıl haritaları hazırlamada
kullanılacak genel teknik bilgiler vardır, fakat bazen
öğrenciler kendi hayal güçleri ve yaratıcılıklarıyla çok
farklı ve harika akıl haritaları oluşturabilirler. Bu
sebeple akıl haritaları hazırlanırken belli kurallara
uyma zorunluluğu yoktur.


Slide 26

• AKIL HARİTASI İÇİN GENEL KURALLAR:

• Akıl Haritalarına merkezi bir imgeyle başlanır ve bu
imge için en az üç renk kullanmak yeterlidir. Akıl
haritaları hazırlamak için resim yeteneğinizin olması
gerekir.
• Akıl Hartanızın görsel yönlerini istediğiniz gibi, basit
ya da karmaşık yapabilirsiniz. Ama buna zaman
ayırmanız ve elinizden geldiğince güzel yapmanız,
akıl haritanızla gurur duymanızı (ve daha iyi
hatırlamanızı) sağlayacaktır. İmgeleriniz, açık ve farklı
büyüklüklerde olabilir.


Slide 27





Merkezi imgenizden yayılan düşüncelerinizi
önemlerine göre düzenleyin ve temel sözcükleri
vurgulayın.
Akıl Haritanızın iskeletini oluşturan çizgilerin
üstüne sözcükler yazın. Her bir çizgi için tek bir
sözcük kullanın ve çizgilerin uzunluğunu,
sözcüklerin uzunluğuna göre ayarlayın. Yayılan
çizgileri mümkün olduğunca yatay yapmaya çalışın;
böylece üstlerindeki sözcüklerin okunması
kolaylaşacaktır. Sözcükleri büyük harflerle yazın ve
büyüklüklerini önemlerine göre ayarlayın.
Sözcükler dik olsun; böylece beyniniz onları daha
kolay okuyacak ve hatırlayacaktır.


Slide 28






Temel sözcükleri vurgulamak için en sevdiğiniz
renkleri kullanmanız yararlı olabilir.
Çizgilerin kalınlığını önemlerine göre ayarlayın;
Akıl Haritası’nın merkezine yaklaştıkça çizgiler
kalınlaşsın.
Çizgileri birbirleriyle birleştirin-fikirleri halkalar,
kıvrımlar ve oklar kullanarak birbirleriyle
ilişkilendirin.


Slide 29

• GELENEKSEL NOT ALMA TEKNİĞİNE
KARŞI AKIL HARİTALARI

• Akıl Haritaları, sözcüklerin yanı sıra renk, boyut ve
görsel imge içerir. Beyaz A4 kâğıtlara ve bir düzine
kadar renkli keçe uçlu kalemler, kullanılarak
çizilmeleri uygun olur. Akıl Haritalarının
geleneksel not alma yöntemine göre pek çok
avantajları vardır;
• Zaman kazandırır.
• Önemli konular üzerinde yoğunlaşılmasına fırsat
verir.
• Beynin ve yaratıcılığın maksimum kullanılmasını
sağlar.
• Hatırlama gücünü arttırır.


Slide 30




KİNESTETİK-BEDENSEL ZEKÂ
PAULA’NIN DANSI

• “2.sınıfa başladığında sınıf arkadaşlarından pek çok yönde geriydi.
Okuma yazmayı bilmiyordu ve kendine güveni, korkudan masanın
altına girecek kadar zayıftı. Öğretmenlerinin çoğu Paula’nın öğrenme
güçlüğü çeken algılama ve kavraması zor bir çocuk olduğunu
düşünüyordu.
• Paula okula gitmek istemiyordu ve intiharı bile denemişti. Ve bir gün,
öğretmenlerden biri boş bir sınıfta Paula’yı dans ederken gördü. Paula
özgürce mırıldanarak farklı hareketler yapıyordu. Öğretmeni heyecan
ve dikkatle onu izledi. Paula’ya yaklaşarak;
• “Bana ismini hareketlerinle anlatabilir misin?” dedi. Paula önce biraz
utandı fakat sonra öğretmenin istediğini yaptı. Öğretmen Paula’nın
dansta ve hareket etmede kullandığı becerisini, onun öğrenmesinde
yardımcı olarak nasıl kullanabiliriz? diye düşündü. Ve isminden sonra
Paula’ya alfabedeki diğer harfleri de bu yolla öğretti.
• Paula bunları başardıkça kendine olan güveni de geliyordu. Birkaç
hafta içinde Paula yazmayı denedi ve yazmaya başladı. Birkaç ay içinde
Paula herkesi şaşırtacak kadar ilerleme gösterdi.
• O yılın sonunda Paula sene sonu gösterisinde Sheakspear’in bir
oyununda sahne aldı ve rolünü başarıyla tamamladı.”


Slide 31

• KİNESTETİK-BEDENSEL ZEKÂ NEDİR?
• Kinestetik-Bedensel Zekâ, aklın ve vücudun
mükemmel bir fiziksel performansla birleştirilerek
belli bir amaca yönelik faaliyetlerin
sergilenebilmesi yeteneğidir.


Slide 32

• KİNESTETİK VE BEDENSEL ZEKÂYA SAHİP
İNSANLARIN ÖZELLİKLERİ

• Zihin ve vücut koordinasyonlarını etkili bir biçimde kullanırlar.
• Sağlıklı yaşam konusunda vücutlarına özen gösterirler.
• Fiziksel işlerde, görevlerde denge, zerafet, maharet ve dakiklik
gösterirler.
• Çevresini, nesneleri, eşyaları dokunarak ve hareket ederek
inceler. Öğrendiklerine dokunmayı, ellemeyi ya da onları
kullanmayı tercih ederler.
• Fiziksel maharet isteyen alanlarda (dans, spor…) yenilikler
keşfeder ve farklılıklar ortaya çıkarırlar.
• Rol yapma, atletizm, dans, dikiş-nakış gibi alanlarda yetenekleri
vardır.


Slide 33

• KİŞİLERARASI SOSYAL ZEKÂ
• “ETKİNİN GÜCÜ”

• “Anasınıfında davranışlarıyla diğer çocuklardan faklılığı
hemen dikkat çekiyordu. 1. sınıfa başladığı ilk günlerden
itibaren teneffüslerde çocuk oyunlarının organizasyonunu hep
o yapardı. Öğretmenlerinin onun hakkındaki söyledikleri ilk
şey “müthiş bir liderlik özelliği var” olurdu.
• Yalnız kendi arkadaşlarıyla yaşanan sıkıntıları değil, diğer
sınıflardaki öğrencilerin yaşadığı problemlerin çözümlerinde
hep arabuluculuk görevi onun olurdu. Sınıf içi alınan
kararlarda kendi fikrini mutlaka belirtir ve onun fikrini
belirtmesiyle yanında mutlaka birkaç çocuk onu desteklerdi.
• Arkadaşlarını nasıl etkilediğini öğretmenleri pek anlayamadılar
ama şu bir gerçek ki onunla birlikte çalışmakta her zaman
istekli ve her zaman her şeyi yaptırabileceği destekçiler
bulmak onun için hiç de zor değildi.


Slide 34

• KİŞİLERARASI-SOSYAL ZEKÂ NEDİR?

• Kişilerarası-Sosyal Zekâ, insanlarla birlikte
çalışabilme, Sözel ve Bedensel Zekâ dilini etkili bir
biçimde kullanarak çok farklı karakterlere sahip
insanlarla kolaylıkla iletişim kurabilme, insanları
yönetebilme onlarla uyumlu çalışabilme ve
insanları ikna edebilme becerisidir.


Slide 35

• SOSYAL ZEKÂYA SAHİP OLAN İNSANLARIN
ÖZELLİKLERİ:
• Yaşıtları ile ya da farklı yaş grupları ile birlikte olmaktan
zevk alırlar.
• Diğer insanların duygularına karşı duyarlıdırlar.
• Diğer insanları konuşmalarıyla etkilerler.
• Grup ve takım çalışmalarından, çok özel ve mükemmel
ürünler ortaya çıkararak; gruplar halinde çalışmaktan
zevk alırlar.
• Farklı kültürler, farklı yaşam tarzları konusunda çok
meraklıdırlar.
• Çok küçük yaşlarda bile, toplumsal ve politik sorunlarla
ilgilenebilirler.


Slide 36

• KİŞİSEL – İÇSEL ZEKÂ NEDİR?

• Kişisel – İçsel Zekâ, kendimiz hakkındaki duygu
ve düşünceleri şekillendirebilme, yaşamı
sürdürebilme ve yaşadıklarımızdan
öğrendiklerimizle, hayat felsefemizi oluşturabilme,
yaşamımızı bu doğrultuda planlama, kişisel istek
ve hayaller oluşturabilme becerisidir.


Slide 37

• KİŞİSEL ZEKÂYA SAHİP İNSANLARIN
ÖZELLİKLERİ

• Yalnız kalmaktan hoşlanırlar.
• Yaşadıklarını her olay veya deneyim üzerinde çok fazla
düşünürler.
• Kendi içlerinde bir değer ve anlayış sistemi oluştururlar.
Her şeyde kendilerinden bir şey ararlar.
• Kendi duygu ve düşüncelerinin farkındadırlar.
• Kendilerini farklı tarzlarda ifade edebilirler; yazar, ressam,
heykeltıraş vb.


Slide 38

• KİŞİSEL-İÇSEL ZEKÂ
• BİLL’İN İÇ DÜNYASI
• “Eşinden yeni ayrılmıştı. İki bebeğiyle yaşam onun için
çok zor ve berbat görünüyordu. Büyük oğlu Bill, daha
küçük yaşlardan beri annesi için, bakımı zor bir bebekti.
Küçükken geçirdiği bir rahatsızlık sonucu kısmi felç
yaşamıştı. Annesi, Bill’i 9 yaşını tamamlar tamamlamaz
zihinsel engelliler için eğitim veren bir devlet kurumuna
gönderdi.
• Bill arkadaşlarından, ailesinden, yaşadığı o güzel evden
ayrılmış onun için farklı bir yaşama hazırlanıyordu. Okul
görevlileri Bill’in IQ sunun 50nin altında olduğunu
düşünüyorlardı. Bu sebeple hiç kimse Bill’e okuma-yazma
öğretme gereğini duymadı.


Slide 39

• Bill uzun yıllar bu yerde yaşadı. 25 yaşından sonra kurum, onu
değişik yardım etkinliklerine yönlendirdi. Bill, huzurevi, hastaneler,
bakımevleri gibi farklı yerlerde çalıştı. Çalıştığı ortamlardaki
yöneticiler Bill’e verilen işlerin kısa sürede tamamlandığını ve Bill’in
kendine küçük hedefler oluşturduğunu fark ettiler ve bunu Bill’in
okulundaki yetkililer ile paylaştılar.
• Bill yaşamının en büyük hedefi olan, okuma-yazma öğrenmeye
karar verdiğinde, 31 yaşındaydı. Bill’in okuduğu okul, ona bir
okuma öğretmeni sağladı ve okuma yazma çalışmaları başladı.
Bill’in öğrenmesini kolaylaştırmak için çok farklı yöntemler
denendi. Resimler, maketler, bilgisayarlar vs… Bill okumaya ve
yazmaya başladığında kendine güveni inanılmaz derecede artmıştı.
Hemen kendine bir hedef belirledi; “Kitap Yazmak”. Bill, yeni
hedefini öğretmeniyle paylaştı. Öğretmeni için son derece şaşırtıcı
bir hedefti bu, fakat Bill kitabının adını bile bulmuştu. “İç Dünyam”
Bill’in hedefi, zihinsel engelliler okulunda yaşadıklarını ve okuma
yazmayı başarmaya kadar gelen süreçte başından geçenleri diğer
insanlara anlatmaktı. 6 ay sonra Bill, kitabını tamamladı.


Slide 40

• KİŞİSEL ZEKÂ VE KENDİNE GÜVEN

• Pek çok eğitim-öğretim programının amacı,
öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini
geliştirmektir. Kendine güven, Kişisel Zekânın en
önemli öğelerindendir.
• “Kendine güven, bir insanın kendi hakkındaki
duyguları ile birlikte kendine saygısını ve kendi
doğrularını oluşturabilme, kendini yeterli görme
yeteneğidir.”
• Okul ortamları kendine güvenin en çok desteklendiği
ortamlar olmalıdır. Olumlu samimi ve sıcak bir eğim
ve öğretim ortamı, öğrencilerin kişisel gelişimleri için
en önemli yardımcıdır.


Slide 41

• KENDİNE GÜVENİN DESTEKLENDİĞİ ÖĞRENME
ORTAMLARININ ÖZELLİKLERİ

• Bütün öğrenciler eşit öğrenme fırsatına sahiptirler.
• Okul toplumundaki tüm bireyler okulun genel
amaç ve hedeflerini bilirler.
• Okuldaki hemen her alanda öğrenci katılımına
önem verilir. Aktif öğrenme süreci yaşanır.


Slide 42

• DOĞA ZEKÂSI
• DOĞAYI İZLİYORUM

• “Daha 5-6 yaşlarımdayken değişik taş ve bitki kuruları toplamak
bana çok eğlenceli gelirdi. 2. sınıfa giderken mevsimler konusunda
öğretmenimizle birlikte yaptığımız bahçe gezisi, öğrencilik hayatımın
belki de unutamadığım en zevkli anlarıydı.
• Gezdiğim farklı yerlerden topladığım değişik bitki türleri, deniz
kabuklarını odama doldurur, çoğu zaman da bunlardan ötürü
annemle defalarca tartışırdım. Ortaokulda kendimi en mutlu
hissettiğim dersler fen bilgisi dersleriydi.
• Öğretmenimin anlattıklarını saatlerce dinleyebilirdim. Öğretmenimi
dinlerken Allah’ın ne kadar büyük olduğunu, her defasında bir kez
daha anlardım. Bu kadar inanılmaz güzellikleri yaratan ve bu kadar
muhteşem dengeyi yapan kim bilir ne kadar yüce diye düşünürdüm.
• Lise sonda yaptığım tek tercihle birlikte iyi bir üniversitenin Biyoloji
bölümüne girdim.
• Şu an aynı üniversitede öğretim üyesi olarak çalışıyorum ve yine
odam topladığım yaprak ve bitki türleri ile dolu…”


Slide 43

• DOĞA ZEKÂSI NEDİR?

• Doğa zekâsı, doğadaki tüm canlıları tanıma,
araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine
düşünme becerisidir.


Slide 44

• DOĞA ZEKÂSI GELİŞMİŞ İNSANLARIN
ÖZELLİKLERİ:
• Doğadaki hemen her canlının yaşamına ilgi duyarlar. Farklı
canlı türlerinin isimlerine karşı dikkatlidirler, çiçek türleri
hayvan türleri onlar için çekicidir.
• Zooloji, botanik, organik kimya, tıp, fotoğrafçılık, dağcılık,
izcilik vs. gibi alanlara ilgi duyarlar.
• Seyahat etmeyi, belgeseller izlemeyi severken, doğa ve gezi
dergilerini incelemekten hoşlanırlar.
• Kendilerine özgü out-door etkinlikler düzenlerler doğayla
her şeyi paylaşırlar.
• Doğadaki bitki türlerine karşı duyarlıdırlar.
• Doğanın insanlar üzerindeki ya da insanın doğa üzerindeki
etkisi ile ilgilenirler.


Slide 45

• DOĞA ZEKÂSI ÖĞRENME ORTAMLARI

• Doğa zekâsı, 1995 yılında daha önce varolan 7 zekâya, 8.
zekâ olarak eklendi. En son üzerinde çalışılan zekâ olması
nedeniyle doğa zekâsının eğitim ve öğretimde kullanımına
ilişkin çalışmalar hala sürdürülmektedir.
• Sınıf ortamlarında yapılan her türlü bilimsel araştırma
çalışmaları, alan gezileri, inceleme gezileri doğa zekâsının
gelişmesi için en etkili ortamlardır.
• Değişik bilimsel olayları, bitki ve hayvan türleri ile ilgili
bilgileri içeren gazete ve dergi yazıları, hemen her derste
kullanılabilecek çalışmalardır. Örneğin, Türkçe derslerinde
doğa üzerine yazılan okuma parçaları incelenebilir.


Slide 46

ÇOKLU ZEKA TEORİSİNİN EĞİTİM-ÖĞRETİMDE
KULLANILMASI
Çoklu zeka teorisinin eğitim-öğretimde uygulanmasıyla
gelecek adına pek çok önemli hedeflere de kendiliğinden
ulaşılacaktır.Gardner’in çoklu zeka teorisini ortaya atmasıyla
gerçekleştirmeye çalıştığı en büyük hedefi,öğrenen
toplumların oluşturulmasıdır.Çünkü teoriye göre,yaşam boyu
gelişim ve öğrenme heyecanı yaşayan çocuklar,küçük yaştan
itibaren eğitim ve öğrenmeye karşı olumlu duygularla
yetişirken,beyinlerini en üst düzeyde ve aktif olarak
kullanabilirler.Öğrendikleri bilgileri
sorgularlar,eleştirirler.Önyargıları,kalıpları bir kenara bırakarak
düşünürler ve düşündükleri ile gerçek yaşam arasında
köprüler oluştururlar.


Slide 47

KAYNAKLAR
• Selçuk.Z.,Çoklu Zeka Uygulamaları.Nobel
Yayın,2003
• Yavuz.K.E.,Çoklu Zeka Teorisi.Ankara Özel
Ceceli Okulları,2001
• Yavuz.K.E.,Yeni Bir Zeka Anlayışının
Doğuşu.Yeni Eğitim Dergisi,S.1,2002