ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE HAZIRLANMIŞTIR. Kaynakça: Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi” adlı kitabından. GÜNDEM       Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış konuşması Birlik Eğitim Müdürü Metin.

Download Report

Transcript ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE HAZIRLANMIŞTIR. Kaynakça: Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi” adlı kitabından. GÜNDEM       Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış konuşması Birlik Eğitim Müdürü Metin.

Slide 1

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 2

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 3

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 4

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 5

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 6

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 7

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 8

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 9

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 10

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 11

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 12

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 13

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 14

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 15

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 16

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 17

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!


Slide 18

ATATÜRK ŞİRKET
YÖNETSEYDİ
ATATÜRK HAFTASI NEDENİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
Kaynakça:
Koray TULGAR “Mustafa Kemal Şirket Yönetseydi”
adlı kitabından.

GÜNDEM








Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’IN toplantıyı açış
konuşması
Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
Atatürk Şirket Yönetseydi
Eğitim Birimi üyelerinin görüş ve önerilerinin alınması
Dilek ve temenniler
Kapanış

GİRİŞ
Maddi hayata gözlerini kapatıp aramızdan ayrılışının
69. yıldönümünde tüm yaşamlarını Türk Milletine ve Türk
yurduna adayan başta Ulu Önder Atatürk ve silah
arkadaşlarına minnet duygularımızı yeniliyor hepsine
Allahtan rahmet diliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması,
bölünmez bütünlüğünün korunması için şehitlik
mertebesine ulaşan güvenlik güçlerimize de Allah’tan
rahmet diliyor, gazilerimizin de sağlıklarına kavuşmaları
için dua ediyoruz.
Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın
bırakmıştır. Atatürk gençliği de onun yolunda
yürümektedir.

Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları olarak
Atatürk’ün mucizevî başarılarının sırlarını araştırırken
aklımıza şu soru geldi.

Acaba Atatürk bir şirket yönetseydi neler yapardı?
Organizasyon ve insan yönetimindeki olağanüstü
başarılarını inceleyerek kendimize nasıl dersler çıkarabilir
ve teşkilatımıza nasıl bir vizyon kazandırabiliriz?
Bu sunum, bir işletmenin basamaklarını tırmanmaya
başlayan gençler ile tepeye tırmanmış, orada kaymadan
tutunabilmek isteyen yöneticilerin faydalanmaları için
hazırlanmıştır. Bu sunumda uzun ve zor günlerde başarılı
olmak için nasıl liderlik yapabileceğinizi Atatürk’ten size
damıtarak aktarmak istiyoruz.

ATATÜRK ŞİRKET YÖNETSEYDİ








Atatürk, öncelikle kendisinin yapması gereken işleri
kesinlikle kendisi yapar, birtakım işleri ise başkalarına
yaptırırdı.
İşe başlarken nerede olduğunu bilirdi. “Amasya genelgesi
tam bir durum tespitidir.”
Değişimi ihtirasla isterdi. Bilirdi ki, içten gelen kuvvetli bir
istek yoksa gelişme de olmayacaktır.
Verdiği kararları mutlaka uygulardı. Bu konuda “Büyük
kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve
kesinlikle tatbik etmek lazımdır.”demiştir.
Empati sahibiydi. Kendisini karşısındakinin yerine
koyarak, onun gözüyle ve duyguları ile olaylara
bakabilme becerisine sahipti.







Atatürk bir şirket yönetseydi, gerektiğinde çalışanların
fikirlerini sorar, sürekli onların katkılarını alarak hareket
ederdi.
“Büyük taarruz kazanılmış ve yunanlılar arkasına
bakmadan İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır. İsmet
Paşa’ya sorar; İsmet Paşam şimdi ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Ne önerirsiniz?
— Toparlanmalarına izin vermeden sonuna kadar onları
takip etmeyi, imha etmeyi.
— Çok güzel, hemen öyle yapalım.
Atatürk iyi bir dinleyici idi. Hangi seviyede yönetici olursa
olsun onları mutlaka dinlerdi. Zaferden sonra İngiliz
gazeteci Atatürk’e sorar

- Başarınızın sırrı nedir?
- İyice dinlerim
demiştir.
Yaveri sorar: “Paşam bu dinlediklerinizin içinde öyleleri
var ki şaşırıyorum. Nasıl olsa onun fikrine iştirak
etmeyeceksiniz”.
Cevap:
“Bazen hiç umulmadık insandan ben çok şey
öğrenmişimdir. Hiçbir fikri değersiz görmemek lazımdır.
Kendi fikrimi uygulasam bile dinlemekten zevk alırım.”




Atatürk’e göre yönetici aynı zamanda otoriter olmasını
bilmek zorundadır. Cesaretle “KARAR VERDİM”
diyebilmelidir. “Saltanatla hilafetin ayrılmasını, daha
sonra da saltanatın kaldırılmasını istemiş, isteğini
gerekçeleriyle anlatmış, cesaretle karar verdiğini uygun
bir dille anlatmış, meclis oy birliğiyle teklifi kabul
etmiştir.”
Atatürk yaptıklarından dolayı hiçbir zaman özür
dilememiştir.









Atatürk devrimciydi. Bir işletmeyi yönetseydi de devrimci
olurdu. Ona göre yapılması gereken hemen yapılmalıdır.
“Yavaş değişim ölüm getirir” kanaatindeydi.
Atatürk, iyi bir yöneticinin gücünü koltuğundan değil,
kendisinden alacağına inanırdı. “Kendinize şu soruyu
sorun: işim olmasa ben kimim? Vereceğiniz cevap sizin
gücünüz veya zayıflığınızı gösterir.”
Atatürk verdiği emrin takipçisiydi. Kısa anlatılmayan, net
olarak açıklanmayan hiçbir işi kabul etmezdi.
Atatürk emrindekileri motive etmeyi bilirdi. İnönü
Muharebelerinde
Metris
Tepe’de
Garp
Cephesi
Kumandanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta; “Siz orada
yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz”
ifadelerini kullanmıştır.








Atatürk hedeflerini,
karakterini, amaçlarını bilmediği
kişilerle yakın ilişki kurmazdı.
Atatürk, tüm problemlerin parçalarına bölünerek
çözüleceğine inanırdı.
Atatürk, “Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem.
O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan
kaldırdın mı iş kendi kendine yürür.”diyordu.
Atatürk yönetici olsaydı, her şeyden çok rakiplerinin
durumunu ve stratejisini değerlendirirdi. “Ben bütün
orduların vaziyetlerini iyice bilmez isem kendi ordumu
nasıl sevk ve idare edeceğime karar veremem. Bir devlet
ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima göz
önünde tutmaları lazım gelen mesele budur” demiştir.











Atatürk bir konuyu ne kadar detaylı bilirse bilsin, o
konuda uzman ve tecrübesi olan kişilerle beraber olur ve
kararlarının daha da doğru ve kesin olmasını sağlardı.
Atatürk yönetici olsaydı, ilk yapacağı şeylerden biri
şirketin vizyonunu belirlemek ve vizyona göre stratejik
planını yazılı olarak hazırlamak olurdu.
Vizyon geleceğe yönelik genel coşku ve motivasyon dolu
bir olgudur.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dediği
gibi.
Atatürk’ün başarısının sırrı, topluma bir katma değer
veren tutarlı, uygulanabilir ve ihtiraslı bir vizyon ile
hareket etmesidir.
- Bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyi!
- Ya istiklal ya ölüm!
Bunlar harika bir vizyon ifadesidir. Türkiye’nin stratejisine
yön veren sözleridir


1.

2.
3.
4.

5.
6.


Bir amacın yazıya dökülmesi, o amacın gerçekleşmesi
için ilk adımdır.
7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı Mazhar Müfit Bey’e
“yaz” der;
Zaferden sonra şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır.
Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden
muamele yapılacaktır.
Tesettür kalkacaktır.
Fes kalkacak, medeni ve milli milletler gibi şapka
giyilecektir.
Latin harfleri kabul edilecektir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra makam aracı ile Meclise
gelirken kalabalığın arasında Mazhar Müfit Bey’i görünce
arabadan sarkmış, şöyle bağırmıştır: “KAÇINCIDAYIZ
MÜFİT?”









Atatürk yönetici olsaydı, konusu ile ilgili tüm
uluslararası yayınları okur, hazmeder ve işletmesine
uygun olanları uygulardı.
Atatürk, çevresine iyi ve doğru adamları alarak
mükemmel bir organizasyon kurardı.
Atatürk, işletmesinde gördüğü kusurdan, kararların
yürütülmesinden kimin sorumlu olduğunu tespit eder,
insanlara kapasitesine uygun iş verir ya da o işi
yapabilecek kapasitede olanlarla çalışırdı.
Atatürk, her alanda ilk adımın eğitimle başlamasını
ister ve her konuda çözümü önce eğitimde arardı.







Atatürk, işbirliği yapmayan elemanları önce uyarır,
değişmemeleri durumunda da takımdan atardı.
“İşbirliği yapmayan kişilerle çalışmaya devam etmiş
olan Roma İmparatoru Sezar, bu kişiler tarafından 23
bıçak darbesiyle öldürülmüştür.”
Atatürk, sadık ama yeterli olmayan kişiler varsa takımı
değiştirirdi. “Bu kişileri sadakat uğruna işletmede
tutmanız aslında hedefe yapılan ihanettir.”
Atatürk, çaresizliği yenen bir liderdi.
- Ordu yok dediler; kurulur dedi
- Para yok dediler; bulunur dedi.
- Düşman çok dediler; yenilir dedi.

ATATÜK ŞİRKET YÖNETSEYDİ
Organizasyonumuz yok deselerdi; kurulur derdi.
Nakit yok deselerdi; bulunur derdi.
Rakip çok deselerdi; yenilir derdi.

ÖZET
Atatürk bir şirket yöneticisi olsaydı bizlere neler önerirdi?







Açık, anlaşılır ve spesifik bir yön gösteren ve eylem
içeren bir vizyonunuz olsun.
Belirli hedeflere kilitlenin, dikkatinizi çok fazla şeylere
odaklamayın.
Vizyonunuza herkesi ortak edin.
Gerektiğinde “kararlı-cesaret” gerektiğinde “katılımcıempatik” yönetim tarzı uygulayın.
Herkesi dinleyin, olumlu-olumsuz tepkileri dikkate alın.
Ama son kararı siz verin ve mutlaka uygulayın.








Çok kuvvetli ve başarılı insanlarla çevrenizi doldurun ve
iyi bir takım kurun.
Çalışanlarınıza iyi davranın, onlara kendilerini gösterecek
ortamı sağlayın ve kariyerlerine yardımcı olun.
Sevdiğiniz ve ihtiraslı olduğunuz işte olun.
Müşterilerinize en iyiyi sunmaya çalışın.
Her şeyi planlamaya çalışın. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın
ama şansın yanınızda olması için dua edin.










Zor kararları alabilin ve örnek olarak liderlik yapın.
Müşteriye en yakın elemanlarınızı daima dinleyin. Size en
iyi fikirleri onlar vereceklerdir.
Çalışanlarınıza performans hedefleri koyun.
Çalışanlarınızın hayatlarını nasıl daha kolay ve güzel
yapabileceğinize kafa yorun.
Şartlar değiştikçe davranış veya stratejinizde gerekli
değişikliği yapın.

Derdi herhalde…
Ruhu şad olsun!