işletmenin paydaşlarına karşı sorumlulukları
Download
Report
Transcript işletmenin paydaşlarına karşı sorumlulukları
İŞLETMENİN
PAYDAŞLARINA KARŞI
SORUMLULUKLARI
İşletmelerin sosyal sorumluluğunun önemli bir parçası da
işletmenin paydaşlarına karşı olan sorumluluğudur. Paydaşlar
özel kişiler olabileceği gibi tüzel kişilerde olabilir. Paydaşlar
işletmenin ortaklarıdır ve işletme yönetimi ortaklarının
çıkarlarını korumak zorundadır.
Paydaşlar yönetimde söz sahibi olan büyük paya sahip ortaklar
olabileceği gibi, menkul kıymetler borsasından o işletmenin
hisse senetlerini almış olan küçük yatırımcılarda olabilir.
Paydaşların temel hakları şunlardır.
Dağıtıldığında kar payı almak
Sermaye artırımında rüçhan hakkını kullanmak.
Genel kurulda yönetimi belirlemek ve
gündemdeki diğer konularda oy kullanmak
İşletme faaliyetlerine ilişkin yıllık almak
Sahip olduğu hisseleri başkalarına satabilmek.
İş ahlakını dikkate alan bir işletme paydaşlarına firma
faaliyetlerini ve finansal yapısıyla ilgili gerekli bilgileri
iletmelidir.
Çünkü yatırımcılar söz konusu yatırımlarını
değerlendirebilmek için hisse senetlerine sahip olduğu firma
hakkında mümkün olduğunca fazla bilgiye sahip olmalıdır.
Paydaşların firmanın sahibi olduğunu söylemek
hukuki olarak doğru olsa da uygulamada
firmanın hisse senetlerine yatırım yapan
yatırımcılar o firmanın sahibi gibi
davranamazlar.
Sadece firmanın elde edeceği kardan almaya
veya ellerindeki hisse senetlerini değeri
yükseldiğinde satıp aradaki farktan kazanç
sağlama hakları vardır.
Ancak paydaşlar firmanın kuruluş amaçlarını
değiştiremezler ve koydukları sermaye dışında
firmanın borçlarına karşıda sorumlu değildirler.
İŞLETMELERIN DOĞAL ÇEVREYE KARŞI
SORUMLULUKLARI
Endüstri devrimi ile gezegenimizde üretilen
malların çeşidi ve miktarı şimdiye kadar hiç
görülmedik şekilde artmıştır.
Sağlık teknolojileri ve beslenme koşullarındaki
iyileşmeye paralel olarak ölüm oranları azalmış
ve dünya nüfusu hızla artmıştır.
Dünyamız endüstriyel üretim tüketim
ilişkilerinin bir sonucu olarak tehlikeli biçimde
kirlenmekte ve ısınmaktadır.
O halde çevre kirliliği ve doğal kaynakların
tüketilmesi konusunun önemi iş ahlakı açısından
tartışılmaz derecede önemlidir.
İşletmenin çevreye karşı sorumluluğunu iki ana
başlık altında inceleyebiliriz.
Çevre kirlenmesini önlemek veya en aza
indirmek.
Kıt olan doğal kaynakların gelecek kuşaklarca da
kullanılacağı bilinciyle de hareket etmek.
İşletmelerin yer aldığı üretim tüketim ilişkileri
şu ya da bu şekilde ekolojiyi olumsuz şekilde
etkilemektedir.
İşletmenin çevreye karşı sorumlulukları söz
konusu olduğunda ‘Sürdürülebilir kalkınma’
karşımıza çıkmaktadır.
Çevrenin kirlenmesi ve doğal kaynaklarımızın
tüketilmesi daha çok iki durumda ortaya
çıkmaktadır.
1-) Yoksul ekonomilerde insanlar temel
ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çevreye zarar
vermekten kaçılmazlar.
2-)Ekonomik yönden gelişmiş ekonomilerde aşırı
tüketim nedeniyle doğayı hızla kirletmektedirler.
Bu toplumlarda sürdürelebilir bir ekonomik
büyüme ancak tüketim kültürünün sorumlu bir
tüketim kültürüyle değiştirilmesi yoluyla
mümkündür.
Endüstriyel faaliyetler sonucu tehdit altında olan
çevresel ögeler şunlardır:
Hava
Su
Ekilebilir arazi
Fosil yakıtlar
Bu öğelerden bazı yenilenebilirken bazıları
yenilenemeyecek niteliktedir.
ÇEVRE KONUSUNDA ALINABILECEK
ÖNLEMLER
Dünya nüfusu artmaya devam ettikçe bu artan
nüfusun ihtiyaçlarını sağlamak için daha çok
endüstriyel üretim yapılacak ve önlem alınmazsa
buda bir çevre felaketiyle sonuçlanacaktır.
İşletmelerin çevreye karşı sosyal sorumlulukları
çerçevesinde bazı önlemler geliştirmiştir.
1-Zorlayıcı yasal standartlar
2-İşletmelerin gönüllü uygulamaları
Zorlayıcı yasal önlemler kadar gönüllü
uygulamalarda çok önemlidir. Çünkü gönüllü
uygulamalar yeterince uygulanırsa zorunlu
uygulamalara gerek kalmayacaktır.
Bazen belli bir açıdan çevreci sayılan bir ürün
başka bir açıdan çevreye zarar verebilmektedir.
Örneğin havanın kirlenmemesi için elektrikli
otomobiller çevreci bir ürün olmaktadır fakat
elektriğin nasıl üretildiği konusu da önemlidir.
İŞ AHLAKI VE KAPITALIZMN ELEŞTIRISI
Kapitalizm kurulup güç kazandığı ülkelerde
sadece ekonomik hayatı etkilemekle kalmamış
genel anlamda sosyal ve kültürel hayatı da
etkilemiştir.
Kimine göre kapitalizm insanlığa birçok yenilik
getirmiş gelişimin ve değişimin motoru olmuştur.
Karl Marx’ın pek çok takipçisi kapitalizmin
ahlaki bir çerçeve içinde yermişler ve
kapitalizmin esasen gayri ahlaki olduğunu iddia
etmişlerdir.
1-Kapitalizm esas itibariyle gayri ahlakidir. Zira
işçinin hak ettiği ücreti kazanmadan var olması
mümkün değildir.
2-Kapitalizm gayri ahlakidir zira insanları
yabancılaştırır.
3-Kapitalizm azınlık bir zümrenin çıkarlarını
korur ve çoğunluğun daha adil daha iyi ve
eşitlikçi bir toplum olarak yaşamasına engel olur.
İŞ GÜCÜNÜN SÖMÜRÜLMESI
Karl Marx ve Ricardo’ya göre bir malın değeri
üretiminde kullanılan emekle doğru oranlıtır.
Marx’ın emek değer kuramı sosyal gelirin emek
ve sermaye arasında bölüşümünü gösteren bir
araçtır.
Marx sömürünün bireysel kaynakla olmayıp
kapitalist sistemin doğasından kaynaklandığını
belirtmiştir.
Marx’a göre köle satın alınmasıyla bir hizmet
sözleşmesi arasında temel bir fark yoktur.
Kapitalist sistemde üretim kar oranına göre
yapılır. Gelir ve gider sürekli kontrol altındadır.
Marx’a göre kapitalist sistemde çalışma sıkıcıdır
ve yaratıcılıktan yoksundur. İşte tatminsizlik
vardır.
Kapitalizm bireysel çıkarları ön plana çıkaran,
ileri dünya görüşünün ortadan kalkmasına
neden olur ve işte yabancılaşmaya neden olur.
ADİL ÜCRET
İktisat teorisine göre ücret, emek arz ve talebinin
birleştiği noktada emeğe ödenen fiyattır.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi’nin
23. maddesine göre çalışan herkes kendisi ve
bakmakla yükümlü olduğu aile üyeleri için insan
haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayacak ücret
düzeyinde ücretlendirilmesi gerekir.
Eğer piyasa ücreti çalışanları temel ihtiyaçlarını
karşılamıyorsa devlet ücretlere müdahale edip
bir asgari ücret seviyesi belirleyebilir.
Ancak piyasada bu ücretin altında çalışacak
kişiler her zaman bulunur.
Dolayısıyla ücret düzeyleri kapitalizmin refah mı
sömürü mü ürettiği sorusuna cevap verebilecek
bir değişkendir.
Adil ücret kriteri oluşturulmasında üç faktör
önemlidir.
1-) Arz ve talep koşulları
2-) Tazminat ve risk payları
3-) Sosyal Statü
Bir başka adil ücret yaklaşımı ise ‘eşit işe eşit
ücret’ kavramıdır.
Buna göre ücret insanların statüsü, aile durumu
ve ihtiyaçlarına göre değil yaptığı işe göre
değerlendirilir.
KÜRESELLEŞME VE ÜCRET ADALETI
İMF’nin küreselleşme tanımına göre sınır ötesi
mal ve hizmet mübadelesinin hacim ve çeşidinin
ve uluslar arası sermaye akışının artması ve
teknolojinin hızlı ve büyük ölçüde yayılması
yoluyla dünya üzerindeki ülkelerin ekonomik
olarak giderek artan bir şekilde birbirine
bağlanmasıdır.
Küreselleşmeyi 3 aşama ile ayırabiliriz.
1-) II. Dünya Savaşı sonuna kadar süren
sömürge aşaması
2-) 1970’li yılların başında başlayan sözde yeni
uluslar arası işbölümü aşaması
3-) Şuanda içinde yaşadığımız durum tüm
dünyanın tek ve bütün bir global market olarak
bütünleşmesi.
TÜRMOB TARAFINDAN GELIŞTIRILEN
MUHASEBECILER IÇIN MESLEK AHLAKI
ILKELERI
o
o
Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde Türkiye’de
muhasebe mesleği alanında bir ahlak yasasına
ihtiyaç duyulmuştur.
Bu amaçla TÜRMOB, IFAC’nın tüm dünyada
kabul görmüş ahlak kuralları orijinal metninde
dilimize çevrilmiştir.
BÜTÜN MUHASEBECILERE
UYGULANABILIR
1. Kısım doğruluk ve tarafsızlık
Doğruluk ile kastedilen yalnızca dürüstlük değil
işin adil yapılması ve güvenilirliktir.
2. Kısım ahlak çatışmalarının çözümlenmesi
3.Kısım mesleki yeterlilik
o Muhasebeciler kendilerini sahip olmadıkları
uzmanlık veya deneyime sahipmiş gibi
davranmamalılardır.
4.Kısım gizlilik
o Muhasebeci müşterisinin işleri hakkında
öğrendiği gizli bilgileri koruma zorunluluğu
vardır.
5.Kısım vergi uygulaması
6.Kısım sınır ötesi faaliyetler
7.Kısım tanıtım
o
Muhasebeciler kendilerini ve işlerini pazarlamasında
mesleğin onurunu zedeleyecek araçlar kullanmamalıdır.
SERBEST MESLEK FAALIYETINDE BULUNAN
BÜTÜN MUHASEBECILERE UYGULANABILIR
o
8.Kısım bağımsızlık
Raporlama bildiriminde bulunan muhasebeciler
herhangi bir çıkar durumu ile alakalı
olmamalıdırlar.
9.Kısım mesleki yeterlilik ve muhasebeci
olmayanlardan yararlanmasına dair
sorumluluklar
10.Kısım ücretler ve komisyonlar
o
o
11.Kısım serbest muhasebecilik ile
bağdaşmayan uygulamalar
Muhasebeciler dürüstlük, tarafsızlık ve
bağımsızlık ilkeleri ile bağdaşmayan hiçbir
uygulamaya girişmemelidirler.
12.Kısım müşteri paraları
Muhasebeciler yasal olmayan işlerden geldiği ya
da yasal olmayan işlerde kullanıldığına inandığı
müşteri paralarını elinde tutmamalıdır.
o
13.Kısım diğer serbest meslek faaliyetinde
bulunan muhasebeciler ile ilişkiler
14.Kısım reklam ve teşvik
Muhasebeciler için reklam ve teşvik yasağı koyup
koymama sorunu, her ülkenin yasal, sosyal ve
ekonomik şartlarına dayanan üye örgütlerinin
işidir.
BAĞIMLI ÇALIŞAN MUHASEBECILER
UYGULANABILIR
15.Kısım sadakat çatışması
16.Kısım meslektaşlara destek
17.Kısım mesleki yeterlilik
18.Kısım bilginin sunuluşu