BİLİM TARİHİ

Download Report

Transcript BİLİM TARİHİ

RÖNESANS’DA BİLİM
Rönesans (Renaissance)
• Rönesans, Orta Çağ ile Yeni Çağ arasında geçen bir
canlanma dönemidir. Kelime anlamı olarak, “Yeniden
doğuş”, “Yeniden başlangıç” anlamına gelir.
• Bu dönemin başlangıç tarihi, İtalya’da 14 yy.ın ortalarına
rastlayan “Petrarca Dönemi” olarak kabul edilir. Bu
nedenle, 1350 lerden 1500’lü yılların sonlarına (1590’da
Bruno’nun yakılmasına) kadar olan dönem “Grosso
modo” olarak adlandırılır. Bazı araştırmacılar ise, Galileo
Galilei’nin, Dialogo Sapra i due Massimi Sistemi del
Mondo (İki Dünya Üzerine Diyalog) adlı eserinin
yayınlandığı 1632 kadar uzandığı görüşündedir.
Matbaanın İcadı ve Yaygın Kullanımına
Başlanması
• Kuşkusuz bu dönemin en önemli icadı, Johann
Gutenberg’in çırağı Fust ile birlikte Almanya’nın Mainz
şehrinde, dünyada ilk defa seri bir şekilde metal harflerle
basım tekniğini uygulamış olmasıdır.
• 1455 yılında, Gutenberg ve çırağı, 42 satırlık İncil’i
basmışlardır. Takip eden yıllarda ise bu buluş, tüm
Avrupa’ya yayılarak, bilginin hızla paylaşılması ve
yayılmasını sağlamıştır.
Rönesans’in Özellikleri
• 1- Rönesans, Orta Çağ’ın baskıcı ve tartışılamayan
kavram ve yöntemlerine karşı bir başkaldırı olarak
başlamış ve gelişmiştir.
• 2- Yeniliklere karşı duyulan korkunun yerini, daha fazla
hoşgörü yani Hümanizma kavramı almıştır.
• 3- Bilim tarihinde devrim niteliğinde yenilikler yapılmıştır.
• 4- Rönesans dönemi bilim adamları, bilime yeni bir bakış
açısı değil fakat “yeni bir oluşum” getirmişlerdir.
Rönesans’daki Bilimsel Gelişmeler
• Rönesans sırasında, özellikle 15 yy. sonlarına rastlayan
“Coğrafi Keşifler Çağı”, Avrupalıların bilgi, ufuk ve
dünyaya bakış açısında köklü değişikliklere neden
olmuştur. Coğrafi keşifler ilk defa Portekizli Henri ile
başlamış ve giderek artan bir merakla devam etmiştir. İlk
önce, Portekizli ve İspanyol denizciler açık denizlere
açılmıştır.
• Bu denizcilerin en tanınmış olanları:
• Bartholomeus Diaz
1488
• Christoph Colomb
1492
• Vasco de Gama
1498
• Amerigo Vespucci
1497-1504
• Magellan
1519-1522
• Rönesans sırasında, yeni duygu ve düşüncelerin
gelişimine bağlı olarak öğretim yöntemleri de değişmiştir.
Bunları yaymak için, çok sayıda gayri resmi okul
açılmıştır. Buralarda çok sayıda önemli isim yetişmiştir
Meşhur Rotterdamlı humanist Erasmus (1466-1536) da
bunlardan biridir.
• 15 ve 16 yy.larda bilimsel olarak, matematikte özellikle
trigonometri ve cebir alanında önemli çalışmalar
yapılmıştır.
• Samoslu Aristarkhos’un “Güneş Merkezli Evren” görüşü,
Kopernik tarafından geliştirilerek tekrar gündeme
getirilmiş ve dünya evrenin merkezinden güneş
sistemine bağlı bir gezegen konumuna indirilmiştir.
• Okyanus aşırı topraklarda koloniler kuran uluslar
denizciliğin gelişmesinde önemli rol oynamışlardır. Hem
gemi teknolojisini geliştirmiş hem de jeodezi, astronomi
ve kartografya ile yakından ilgilenmişlerdir. Özellikle
kartografya alanındaki en meşhur isimler:
• Portekizli Pedro Nunez
• Felemenk Gerhard Mercator
• Felemenk Abraham Ortelius’dur.
• Tipografi yani baskı sanatındaki teknik gelişmeler,
kültürel birikimin yayılmasında önemli rol oynamıştır.
Matbaanın icadı ile eserlerden aynı anda 100 lerce
kopya üretilmesi ve her yere dağıtılması mümkün
olmuştur.
• Gravür sanatı ile ağaç ve bakır levha oymacılığının
geliştirilmesi,
resimli
kitapların
basılmasını
kolaylaştırmıştır. Bu sayede, matematiksel ve astronomik
tabloların yanısıra bitki ve hayvan resimleri, haritalar,
anatomik çalışmaların basımı kolaylaşmıştır.
• 1543 yılı modern tıp ve astronominin başlangıç tarihi
olarak kabul edilir. Da Vinci ve Vesalius’un çalışmaları
yeni anatominin doğmasına yol açmıştır.
• Sanat ve edebiyata büyük önem verilmiştir. Özellikle,
İtalyan Leonardo da Vinci (1452-1519) ve Alman
Albrecht Dürer (1471-1528) yaptıkları çalışmalarla ve
tablolarla bu döneme damgasını vurmuştur.
• Özet: Orta Çağ, insanı “Öteki Dünya”’ya hazırlamakla
uğraşırken, Rönesans bu dünya ile ilgileniyordu.
Leonardo da Vinci (1452-1519) Bu çağın en tanınmış
ve çok yönlü çalışmalarıyla döneme damgasını vuran
ismi kuşkusuz İtalyan Da Vinci’dir.
Da Vinci önceleri bir ressam olarak kilise duvarlarına
resimler yapmış, sonraları her biri şaheser olarak
nitelenen çok sayıda tablo çizmiştir.
Zamanla anatomi ve perspektif konusunda çalışmalara
yönelmiştir. İnsan ve hayvanların anatomik yapılarını
karşılaştırarak tıpa önemli hizmetlerde bulunmuştur.
Hayvanları gözleyerek pek çok teknolojik modeller
geliştirmiştir. Kuşlardan uçak, balıklardan denizaltı
projeleri konusunda çizimleri çok meşhurdur.
Hümanist bir dünya görüşünü savunmuştur.
Nicolaus Copernicus (1473-1543) Polonyalı bir rahiptir.
Aristarkhos’un görüşlerini geliştirerek, bugün artık herkes
tarafından kabul görmüş olan, modern “Güneş merkezli gök
sistemi” kuramının kurucusu olarak bilinir.
Kopernik, güneşin evrenin merkezinde olduğunu ve Yer’in
bir gezegen gibi, Güneş’in çevresinde döndüğünü
savunmuş ve bu görüşlerini 1543 yılında yayınlamış olduğu
“Gök Kürelerinin Hareketi” adlı eserinde açıklamıştır.
Görüşleri, en büyük tepkiyi Protestan Kilisesi, özellikle
Luther’den almış ve eseri 1882 yılına kadar Kilise tarafından
resmen yasaklanmıştır.
Bu eserin yayın tarihi olan 1543 yılı, bilim tarihinde Orta
Çağ ile Yeni Çağ’ı ayıran sınır olarak kabul edilir.
Giordano Bruno (1530-1590) Güneşin rotasyon hareketi
yaptığını, kutuplardan basık olduğunu, sabit yıldızların
birer güneş olabileceğini ve Evren’in sonsuz olduğunu ileri
sürmüş ve Kilise’nin Aristoteles ve Batlamyus’u esas olan
resmi ideolojisine karşı çıktığı için dinsizlikle suçlanarak
1590 yılında yakılarak öldürülmüştür.
Tycho Brahe (1546-1601) Danimarkalı gökbilimci.
Kopernik’in sisteminin, hem fizik yönünden hatalı hem de
“Kutsal Kitaba” aykırı olduğunu savunmuştur. Ancak, ona
göre Batlamyus’un sistemi de hatalıydı.
Brahe’ye göre, Yer evrenin merkezinde ve hareketsizdi.
Ay, güneş ve gezegenler Yerin etrafında, Merkür ve
Venüs ise Güneş’in etrafında dönüyordu.
Kendisi farkında olmamakla birlikte, Aristoteles fiziği ve
kozmolojisi onun gözlemleri sayesinde büyük darbeler
almıştır.
Brahe, ayrıca 1576 yılında, Hven adasında, Avrupa’nın
ilk büyük gözlemevini kurmuştur.
YENİ ÇAĞ’DA BİLİM
AYDINLANMA ÇAĞI (17. yy)
• 17 yy. biliminin en önemli özelliği, bilim adamları ve
bilimsel faaliyetlerin, “Bilimler Akademesi” olarak
adlandırılan
kurumlar
tarafından
desteklenmeye
başlamasıdır.
• Bunlardan ilki, 1645 yılında İngiltere’de Francis Bacon’un
çalışmalarını desteklemek için kurulmuş olan “Royal
Society” dir.
• 1657 yılında Floransa’da Viviani ve Toriçelli tarafından
kurulmuş olan ”Academia del Cimento” ise 1667 yılında
Kilise’ye karşı gelmek suçlamasıyla kapatılmış ve üyeleri
Engizisyon’da yargılanmıştır.
• 1665 de Philosophical Transaction of Royal Society
• 1700 de ise Berlin Akademisi kurulmuştur.
• Descartes (1596-1650)
• Fransız olan Descartes modern felsefe ve analitik
geometrinin kurucusudur. Amacı, doğayı egemenlik
altına almaktır. Çünkü, insan ancak o zaman mutlu
olacaktır. Descartes çağdaşı Bacon gibi, aklın eşit olarak
dağıtıldığını, ancak insanların yanlış düşünmesinin tek
nedeninin doğru bir yönteme sahip olmamaları olduğunu
savunmuştur.
• Galileo Galilei (1564-1642)
• İtalyan bilgin Galileo fizik, matematik ve astronomi
alanında çalışmış ancak asıl ilgisini “hareket” üzerine
yoğunlaştırmıştır. Böylece, klasik mekaniğin temellerini
atmış, Kopernik’in güneş merkezli evren sisteminin
fiziğini geliştirmiştir.
• Galileo’nun Başarıları
• Mekanik konusunu matematikselleştirmiştir.
• 1609 yılında teleskopu astronomik amaçlı kullanan ilk
bilim adamıdır.
• Ayda kraterlerin, dağların ve vadilerin olduğunu
gözlemlemiş ve onu dünyaya benzetmiştir.
• Güneş lekelerini gözlemlemiştir.
• Samanyolunun yıldızlardan oluştuğunu saptamıştır.
• Jüpiter ve Venüs hakkında detaylı gözlemler yapmıştır.