Hafta 2 - Ders Takip
Download
Report
Transcript Hafta 2 - Ders Takip
Örneklem Sayısını
Belirlenmesi ve Seçimi
ÖRNEKLEME YÖNTEMLERI
Evren, Araştırma sonuçlarından elde edilen verilerin
genellenmek istenilen bütününe denir. Araştırma
kapsamında grubun tüm üyelerini içerir. Bütündeki
belirli bir özelliğe sahip tüm nesne, olgu, durum ve
kişileri ifade etmektedir. Araştırmalarda Genel evren
ve Çalışma evreni olarak iki tür evrenden
bahsedilmektedir.
Çalışmanın Evreni; Somut, ulaşılabilen evrendir.
Örneğin; araştırma evreni Türkiye’deki tüm ilköğretim
öğrencileri; ulaşılabilir evren ise Trabzon ilindeki
ilköğretim öğrencileri olabilir.
Araştırmalarda genellikle yalnızca ulaşılabilir
evren tanımlanır ve bu yüzden kısaca
“araştırmanın evreni” ifadesi kullanılır. Aslında,
evreni tanımlama ve sınırlandırma, çalışma
evrenini belirlemek için yapılmaktadır.
TARTIŞALIM...
Araştırmak istediğimiz bir konu hakkında,
konuyla ilgili herkesi (Tüm evreni ) her zaman
araştırmaya katabilir miyiz? NEDEN?
ÖRNEKLEM
Evrenin
tamamının incelenmesi veya
araştırılması olası görülmeyen
durumlarda, evren içerisinden seçilen ve
evreni temsil edebilecek bir alt kümedir.
Evrenden belli yöntemlerle seçilen ve
seçildiği evreni temsil yeterliliği kabul
edilen küçük kümedir.
ÖRNEKLEMIN YARARLARI?
ÖRNEKLEMIN YARARLARI
1- Örnek üzerinde bilgi toplamak daha
pratik; zaman, personel ve parasal
yönlerden daha ucuzdur.
2- Sonuçlar daha kısa sürede alınabilir.
3-Uygun yöntemlerle seçildiğinde
örnekleme hataları en az düzeye
indirilebilir.
4- Elde edilen sonuçlar tüm evrene
genellenebilir.
5- İncelenen konu ile ilgili daha ayrıntılı
bilgiler toplanabilir, uygulamalar
yapılabilir.
ÖRNEKLEM SAYISININ
BELIRLENMESI VE SEÇIMI
Bir çok araştırmacı araştırmasının amaç ve yöntemini
belirledikten sonra, araştırmayı kaç kişi üzerinde yürütmeliyim ki
araştırmam kabul görsün veya daha bilimsel olsun? Sorusunu
sormaktadır.
Bu soru bir çok durumda araştırmacılar arasında tartışma
konusu olmakta ve araştırmacıların bilimsel bilgiye bakış acıları
ile değişim gösterebilmektedir.
Eğitim araştırmalarında örneklem seçiminde en çok yapılan
hataların başında araştırmacının yakın çevresinde hangisi
mümkün ise ve kolaysa çalışmasını on göre yönlendirmesidir.
Burada örneklem hatası diye bir kavram sürekli gündeme
gelmektedir.
Örneklem hatası demek!!!!!!! genellemesi düşünülen evrenin
sahip olduğu özelliklerle, seçilen örneklemin sahip olduğu
özellikler arasındaki farklılığın fazla olmasıdır. Yani temsili
gücünün oldukça az olmasıdır.
Bilinen bir gerçek var ki bir araştırmadaki
örneklem sayısı araştırmanın amacı, doğası ve
ihtiyaç duyulan verilerin özelliklerine göre
değişim göstermektedir.
Bununla birlikte bu soruya mutlaka bir cevap
verilecekse, Cohen ve Manion (1989)’un da
belirttiği gibi, eğer toplanan veriler üzerinde
istatistiksel işlemler veya analizler yapılacaksa
bu sayının en az 30 olması gerekliliğidir.
Bu durum anket çalışmaları için en az 100,
deneysel ve nedenini bulmak için
karşılaştırmalı çalışmalarda her bir grup için
en az 15, ölçek geliştirme çalışmaları için en az
40-500 kişiden oluşmalıdır (Borg ve Gall, 1989).
Ülkemizde eğitim ile ilgili çalışmalarda
araştırmacılar çoğu zaman küçük gruplar
üzerinde çalışma yapmaktadırlar? Neden?
Daha özel olarak Permut ve diğ.(1976) bir
araştırmada örneklem ile ilgili aşağıda belirtilen
dört konunun çok önemli olduğuna vurgu
yapmaktadırlar.
Bunlar;
1. Sonuçların genellenebileceği bir evrenin açık olarak
tanımlanması.
2. Örneklemin nasıl seçildiğinin anlaşılır ve sistematik
olarak sunulması. Bu süreçte,örneklem nasıl seçildi,
örneklemin genişliği nedir?, araştırmanın yürütüldüğü
coğrafyanın adı nedir, gibi soruların da cevabı
verilmelidir. Bunların yanında örneklemin cinsiyeti, yaşı,
öğrenim durumu , sosyo-ekonomik durumu gibi özellikleri
de tasvir edilmelidir.
3. Örneklemin yapısı hakkında bilgi verilmelidir. Örneğin,
örneklemin verilen bir listeden mi seçildiği gibi
durumların tanımlanması.
4. Seçilen örneklemin çalışmayı tamamlama oranı hakkında
bilgilerin verilmesi (Borg ve Gall, 1989, s.219).
Örnekleme;
Çalışma evreninden, belirli kural ve ölçütlere göre
örneklem alma işlemine denir.
.
NIÇIN ÖRNEKLEME YAPARIZ?
Örnekleme Nedenleri
Araştırmacıya büyük zaman, enerji ve para
tasarrufu sağlar. Daha az maliyetle ve daha kısa
zamanda yararlı, güvenilir, ayrıntılı ve doğru
bilgi elde etme imkanı verir.
Araştırmadaki birim büyüdükçe yapılacak
kontroller güçleşir. Burada amaç çok veri değil,
geçerli ve güvenilir veriler toplamaktır. Bu
yüzden denetimi daha kolay olan küçük kümeler
tercih edilir.
Her araştırmada evreni tümü ile incelemeye
ihtiyaç yada olanak olmayabilir
ÖRNEKLEME YOLLARI
İlgili Literatürde örneklemin seçiminde iki
yol önerilmektedir (Cohen ve Manion,1989).
Bunlar;
A. Olasılıklı örneklem (genelde geniş örneklemli,
temsili ve genellenebilirliği olası olan araştırmalar
için )
B. Olasılıklı olmayan örneklem (dar kapsamlı,
genellenbilirliği ve temsili güçü oldukça az
araştırmalar için) seçimidir.
A. OLASILIKLI ÖRNEKLEM SEÇIMI
Beş farklı türde olasılıklı örneklem seçimi
yapılabilmektedir.Bunlar;
Basit Rastgele Örneklem Seçimi:
Sistemli Örneklem Seçimi
Amaçlı Örneklem Seçimi
Kümelere Ayırma Yoluyla Örneklem Seçimi
Tabakalandırma Yoluyla Örneklem Seçimi
BASIT RASTGELE ÖRNEKLEM SEÇIMI:
Bu tür seçimde araştırılan grubun her bir
elemanının seçilme şansı eşittir. Üzerinde
araştırılması düşünülen örneklem bir
listeden rastgele olarak seçilir. Burada
önemli olan listedeki bireylerin tamamı
benzer özelliklere sahip olması ve
tamamının listeye dahil edilmesidir.
18
Yöntemin Yararlı Yönleri
19
Evrendeki her elemanın eşit seçilme şansı vardır
Evren çok büyük ve karmaşık değilse seçme işlemi kolaydır
Bu yöntemle yapılan örneklemede istatistiksel işlemler
ağırlıksız olarak yapıldığı için değerlendirme işlemi de kolay
olur.
Yöntemin Sakıncalı Yönleri
Evren çok büyükse evreni listelemek ve seçmek güçtür.
İncelenen özellik evrendeki elemanların bazı özelliklerine göre
değişiklik gösterebilir.
Örnekleme seçilecek bireyler çok geniş bir bölgede dağınık bir
şekilde yerleşmiş olabilirler.
A2. Sistemli Örneklem Seçimi:
Bu tür seçimde örneklem belirlenen grubun içinde
seçilmektedir. Seçim sürecinde belirli bir sisteme bağlı
olarak hareket edilmesi gerekir. Örneğin, yüz kişilik bir
popülasyon içerisinde on kişiyi seçerken her on kişi
içerisinde ikinciyi seçmek bu tür örneklem seçimine
girmektedir.Her birinde 30 öğrenci olan 7 altıncı sınıfı olan
bir okulda her sınıftan 18. öğrenciyi seçerek yedi kişilik bir
örneklem oluşturmak gibi,
Örneğin, Evren 1000 kişi siz 100 örneklem seçeceksiniz.
Ö= N
n
= 1000 = 10. Örneklem; 2., 12., 22., 32., …..……..gibi
100
21
A3. Amaçlı Örneklem Seçimi:
Bu tür seçimde araştırılan gruplar benzer özelliklere sahip
olması koşulu ile homojen olarak gruplara bölünür. Örneğin
grubu A kız ve B erkek olarak iki alt gruba ayırmak ve seçilen
erkek ve kızların tüm grubu temsil edebilecek bir özelliğe sahip
olmasına dikkat etmek.
A4. Kümelere Ayırma Yoluyla Örneklem
Seçimi:
Örneklem çok büyük ve geniş bir alana yayılmış ise bu
durumda basit rastgele örneklem seçimini kullanmak
oldukça güçtür. Kümelere ayırma yolu ile rastgele
olarak evrenin içinden okullar seçilir ve seçilen
okullardaki tüm öğrenciler örneklemi oluşturur.
.
Küme Örnekleme
Birimlerin değil, grupların rassal
olarak seçildiği örnekleme türüdür.
- Evren hacminin çok büyük olması
Örnekleme
- Birimlerin geniş bir coğrafi alana
yayılmış olması
- Birimlerle ilgili güncel bir
çerçevenin bulunmaması
durumları için uygundur.
24
A.5 TABAKALI ÖRNEKLEME
Evrendeki alt grupların evrendeki ağırlıkları
oranında örneklemde temsil edilmelerini
sağlamayı amaçlayan bir örnekleme yöntemidir.
Alt evrenlerden örnekleme alma işlemi basit
yansız örnekleme ile gerçekleştirilir.
Örnek: Birden beşe kadar olan her sınıf düzeyini
evrenin alt tabakaları olarak düşünerek ve her
tabakadan belli sayıda öğrenci çekerek
örneklemini oluşturabilir. Bu şekilde toplam
örneklem içinde her sınıf eşit düzeyde veya
evrendeki oranı ölçüsünde temsil edilebilir.
Anketlerde kamuoyu yoklamalarında………
Tabakalı
26
örnekleme,
sınırları belirlenmiş bir
evrende alt tabakalar
veya alt birim
gruplarının var olduğu
durumlarda kullanılır.
Burada önemli olan,
evren içindeki alt
tabakaların varlığından
yola çıkarak evren
üzerinde çalışmaktır.
A.6 Tek Denekli araştırma;
Böyle bir araştırma sürecinde bağımlı-bağımsız
değişken ilişkisi tek denek ve onun davranışları
üzerinde derinliğine formüle edilerek
anlaşılmaya çalışılır.
B. Olasılık Dışı Örneklem Seçimi
Bu gruba giren örneklem tekniklerinde yansızlık kuralına uymak
yerine araştırmacıların ihtiyaç ve öncelikleri ön plana çıkarılmaktadır.
Örneklem oluşturmada araştırmacının deneyimi rol oynadığından
hata payı yüksektir. Hata payı yüksek olduğundan da evrene
genellenemez ve istatiksel işlem yapılamaz. Farklı türleri vardır.
B1. Monografi (Tek birimlik örnekleme);
Dar kapsamlı örnek üzerinde ayrıntılı ve derinlemesine bir çalışmadır.
Evrenin herhangi bir alt gurubundan ana kitleyi temsil edecek bir
birimin seçilmesidir.
Töre cinayetleriyle ilgili çalışmalarda bu olayı yaşamış bir aileyi
ayrıntıyla incelenmesi örnek olarak gösterilebilir.
B.2 Kota Örnekleme; örneklem birim sayısının araştırmacının
iradesiyle %10-20’si gibi büyük bir kısmını kapsayacak şekilde
belirlenerek, evrenin küçük bir modeli oluşturulur. Saptanan kotadaki
sayıya ulaşıncaya kadar evren içinden belirlenmiş özellikleri taşıyan
birimlerden oluşur. Pratik ve ekonomik oluşunun yanında evrenin alt
kümelerinin oransal ağırlığını temsil etmesiyle önemlidir.
B.3 Gelişigüzel Örnekleme; Bu tür örnekleme, araştırmacının saptanan
örneklem büyüklüğüne göre herhangi bir şekilde evrenin bir parçasını
seçmesidir. Herhangi bir fakülteye gidip saptanacak sayıda rastlanan
öğrenciyi örnekleme alma gelişigüzel örneklemedir.
B.4. Kartopu Örneklemi;
Potansiyel denekleri
belirlemenin zor olduğu durumlarda, araştırmanın
katılımcıları sorunun çözümüne katkıda bulunabilecek
başka katılımcıları araştırmacıya yönlendiriler. Her
katılımcı
ilgili
sorunu
taşıyan
tanıdığı
kişileri
araştırmacıya gönderdiğinden denek sayısı kar topu gibi
hızla artmaya başlar.
B.5. Kritik Durum Örneklemesi: Sıra
dışı bir grup yada kişiler ortaya
çıktığında bunlarına araştırmaya dahil edilmesi kritik durum
örneklemesidir. Örneğin, gözleri görmediği halde resim yapan
bir ressamın hayat öyküsünün derinlemesine incelenmesi bu
tür örneklemeye girer.
Evren ve Örneklemin Şematik Gösterimi
A+B+C+D = Evren
a+b+c+d= Örneklem
Sosyal Bilimler Dergisi
Sayı: 20 yıl: 2008
MİTOZ-MAYOZ KONUSUNUN ÖĞRETİMİNDE KAVRAMSAL DEĞİŞİM
METİNLERİNİN KULLANILMASININ ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ
Yrd. Doç. Dr. Esra ÖZAY
Yöntem ve Örneklem
Çalışma 2006–2007 öğretim yılında Erzurum’da genel bir lisede yürütülmüştür.
Çalışmanın örneklemini birisi deney, diğeri kontrol grubu olarak rast gele
yöntemle seçilen ve 40’ar öğrenciden oluşan iki lise 1. sınıf oluşturmaktadır.
Araştırmanın evreni nedir?????
Örneklem hangi yöntemle seçilmiştir.???????
Örnek
34
1996-1997 öğretim yılında Eskişehir
il merkezinde ilköğretim ve
ortaöğretim kurumlarında görev
yapan öğretmenlerin eğitimde
teknoloji kullanımına yönelik
görüşleri
35
1. Aşama
Genel Evren: 1996-1997 öğretim yılında Eskişehir il
merkezinde ilköğretim (I. devre 1586, II. devre 312)
ve ortaöğretim (1330) kurumlarında görev yapan
3228 öğretmenin tümü.
2. Aşama
Çalışma Evreni: Genel evrende belirtilen 3228
öğretmen içinden ulaşılabilen öğretmenlerin tümü.
3. Aşama
Örnekleme Yöntemi: Küme Örneklemesi ve
Basit Rassal Örnekleme
Değişken kavramı
Değişken; gözlemden gözleme farklı değerler
alabilen obje, olay, nitelik ve durumlara denir
(Hovardaoğlu, 2000).
Değişken;
Gözlemden gözleme değişik değerler
alabilir.
Örneklemdeki her birey için farklı değerler
alabilir.
DEĞİŞKEN
Örneğin; öğrencilerin başarı puanı öğretmenler
tarafından sürekli takip edilen ve ölçülen bir
özelliktir.
Bir başka örnek ise bireylerin cinsiyetleri olabilir. Bir
okula kayıt yaptıran öğrencilerin cinsiyetlerinin
dağılımı incelenmek istenebilir. Bu durumda, ele
alınan cinsiyet özelliği, bir değişkendir.
Değişkenler
Yapılarına
göre
Nitel
Neden-sonuç
durumuna göre
Aldıkları
değerlere
göre
Bağımlı
Nicel
Kontrol edilemeyen
Sürekli
Süreksiz
Gerçek
Yapay
Kontrol edilebilen
Değişmezlik
Bağımsız
Araştırmalarda ele alınan değişkenler,
farklı şekillerde sınıflanmaktadır.
İncelecek özelliğin türüne göre;
Nicel değişken
Nitel değişken
İncelenecek özelliğin aldığı değerlere göre;
Sürekli değişken
Süreksiz değişken
Sebep-sonuç ilişkisine göre;
Bağımsız değişken
Bağımlı değişken
Değişmezlik değişkeni
NİCEL DEĞİŞKEN
Matematiksel
olarak
sonsuza
kadar
bölünebilme
özelliliğine sahip olan değişkenlerdir. Birimlerin ölçüm ve
tartım sonucu değerleri saptanan sayısal özelliklerini
belirten değişkenlerdir.
Bu değişkenler değerleri, mekanik ve elektronik araçlara
sayısal olarak aralıklı ölçekli yada orantılı ölçekli
verileridir. Nicel değişkenlerin verilerine nicel veri adı
verilir.
Örneğin; birimlerin, kan basıncı, zekâ puanı, aylık gelir
miktarı, yaş, uzunluk, ağırlık, boy, sıcaklık gibi özellikler
sayısal olarak ifade edildiği için nicel değişkenler
kapsamına girerler.
Nicel değişkenler hem sürekli hem de süreksiz değikenler
alabilir. Sınav notu 70,50, diğer bir kategoride iyi olarak
değerlendirilebilir.
NİTEL DEĞİŞKENLER
Nitel
değişkenler; birimlerin kalite,
kategorik, yada isimsel olarak
belirtilebilen karakteristik özelliklerini,
durumlarını ve pozisyonlarını belirten
değişkenlerdir. Sadece tam sayıyla ifade
edilirler.
Bu değişkenlerin verileri isimsel ya da
sıralı ölçekle elde edilmişlerdir ve iki yada
daha fazla kategoriye (alt seçenek, sınıf,
grup) ayrılarak sayımla elde edilir. Bu
değişkenlerin verilerine nitel veriler adı
verilir.
NİTEL DEĞİŞKEN
Örneğin; birimlerin, cinsiyeti, kan grubu, medeni
durum, göz rengi, mesleği, yerleşim yeri, tuttuğu
futbol takımı (fanatikler için ) gibi nitelik
bildiren durumları açıklayan değişkenlerdir.
Nicel değişkenlerle ile nitel değişkenleri ayırt etmenin en etkili
yolu, toplanan verilere aritmetik işlemler (toplama, çıkarma,
çarpma, bölme) yapmaktır. Örneğin; bir manav üç kasa elma
almıştır. Bu kasaların birinde 25, diğerinde 30 ve sonuncusunda
20 kg elma bulunmaktadır. Bu üç kasadaki elmaların toplamı 75
kg ve ortalamaları 25 kg’dır. Bu örnekte ele alınan değişken,
nicel özellik taşımaktadır.
Bir sınıftaki öğrencileri ten renklerine göre ayırt etmek isteyen
bir öğretmen, sınıfta 9 esmer, 5 kumral ve 4 sarışın olduğunu
belirlemiştir. Bu değerin ortalaması 6 olduğuna göre, hangi ten
rengini ifade ettiğini belirlemek mümkün değildir.
O halde; toplanan verilere aritmetik işlemler
yapılamıyorsa, bu tür değişkenlere nitel değişken
denir.
SÜREKSİZ DEĞİŞKEN
Süreksiz Değişken: Değişken yapılan ölçümde
yalnızca tam sayılarla ifade edilen ve sınırlı
sayıda değerler alabiliyorsa bunlara süreksiz
değişken denir. Bu değişkenler miktar yönünden
değişiklik yerine tür yönünden değişiklik gösterir.
Dolayısıyla bir obje ya da birey bir özelliğe sahiptir
ya da değildir. Yani kesin değerler alırlar. Nitel
değişkenlerin hemen hepsi süreksiz değişkendir.
Cinsiyet, ten rengi, medeni durum, göz rengi
ülkemizdeki bölgeler, futbol ligindeki takım sayısı,
belirli bir kütüphanedeki kitap sayısı gibi özellikler
süreksiz değişkenlerdir.
SÜREKLİ DEĞİŞKEN
Değişken, tekrarlanan ölçümlerde farklı ve sınırsız
sayıda değer alabiliyorsa; yani iki ölçüm arasında
rasyonel (kesirli) sayılarla ifade edilebilen sonsuz
sayıda değer alabiliyorsa bu değişkenlere sürekli
değişken denir. Ölçüm söz konusu olduğu için
sürekli değişken değerleri her zaman tam değeri
vermez. Rasyonel sayılar kümesinin elemanları
ile belirtilirler.
Yaş, uzunluk ve ağırlık gibi
Ölçme tartma yoluyla elde edilen dolayısıyla
nokta içermesi mümkün olan verilerdir.
Örneğin; balıkların ağırlıkları, tohum ağırlıkları,
tohum çapı, bitki boyu, ortamdan bakterilerin
tüketmiş oldukları şeker miktarı, ineklerin yıllık
süt verimleri gibi.
Bir ineğin bir senelik süt miktarı (3762 kg)
tartmaya dayandığı için süreklidir.
ALDIKLARI DEĞERLERE GÖRE
DEĞİŞKENLER
Sürekli
Nitel
Nicel
---
Boy, ağırlık, zeka
puanı, sıcaklık,
nüfus…
Süreksiz
Kullanılan yöntem,
cinsiyet, kan grubu,
medeni durum, göz
rengi, mesleği,
yerleşim yeri …
Ortalama sıcaklık,
öğrenci sayısı, sınav
başarı puanları…
KONTROL ŞEKLİNE GÖRE
DEĞİŞKENLER
Değişkenler
Bağımlı
değişken
Bağımsız
değişkenin
etkisinin
araştırıldığı,
ona göre
değişen
özellikler
Bağımsız
değişken
Araştırma
problemini ve
kişi özellikleri
etkileyen,
değişmez
çevre …
Kontrol değişkeni
Kontrol altında tutulan
bağımsız değişkendir.
Değişmezlik değişkeni
Çalışmayı yürüten
bireyler, değişmez
değişkendir.
Bağımlı değişken
Bağımsız değişkenden etkilenen yani sebep sonuç
ilişkisinde sonuç durumundadır. Öyle bir
değişken ki ayarlanan deneysel (bağımsız)
değişkenlerden etkilenerek, ona bağlı olarak
değişmesi beklenmektedir (Kaptan, 1993, s;113114).
Bağımsız
değişken
Sebep sonuç ilişkisinde sebep durumunda olan
değişkendir. Bunlar birer özellik ya da davranış
olarak düşünülebilir. Öyle bir özellik ki bunun
herhangi bir yönde değişmesinin başka bir
özelliği etkileyebileceği ve onun da değişmesine
yol açacağı beklenmektedir.
Bağımsız değişken;
1-Dış çevre etmeni;
2-Örneklemin özellikleri
3- Yapılacak faaliyetin özelliğinden, gibi
durumlardan fazlaca etkilenir
Kontrol değişkeni
Kontrol altında tutulan değişken
Değişmezlik değişkeni
Bir değişkenin farklı değerler alabilme gibi bir
yapısının olmaması, sabit veya değişmez bir yapı
olarak tayin edilebilmesidir.
Örnek; Matematik dersinde öğrencilerin başarısını
artırmak isteyen bir öğretmen, öğrencilerine deneyler
yaptırmaktadır. Diğer öğretmen ise anlatım yoluyla
öğrencilerine matematik öğretmeye çalışmaktadır. Bu
öğretmenlerin ikisinin de amacı, öğrencilerin başarı
düzeylerini artırmaktır.
Bu
işlemlerde öğretmenlerin kullandığı araçlar, deney
ve anlatım yöntemleridir. Yani kullanılan yöntemler,
bağımsız değişkenler.
Öğretmenlerin ulaşmak istediği amaç ise başarı
düzeyini artırmak olduğundan, bağımlı değişken
akademik başarıdır.
Yine bu işlemelerde cinsiyet Kontrol Değişkeni;
Öğretmenler ise değişmezlik değişkenidir.!!!!!!!!!
Bilgisayar
günümüzde en sık kullanılan teknolojik
araçlardan birisidir. Hayatımızı kolaylaştırıcı
etkilere sahip olmasına rağmen, uzun süreli
kullanıldığında insan sağlığına olumsuz etkileri
olabilir. Bunlardan biriside gözlerimize verdiği
zararlardır. Örneğin uzun süreli bilgisayar
çalışmaları gözlerimizde kızarıklık ve yanmalara
neden olabilir. Bu sorunun göz kırpma ile ilişkisi
olduğu söylenebilir. Çünkü göz kırpma hareketi,
gözün gözyaşlarıyla beslenmesini ve korneanın
kurumasını sağlar. Bilgisayarlarla bir konuya
odaklanan bireylerin göz kırpma sayısının azaldığı
iddia edilmektedir.
Bağımlı değişken: ?
Bağımsız değişken: ?
Kontrol edilebilen değişkenler: ?
Kontrol edilemeyen değişkenler: ?
Bağımlı değişken: Göz kırpma sayısı
Bağımsız değişken: Bilgisayar kullanım süresi
Kontrol edilebilen değişkenler: Cinsiyet ve yaş
Kontrol edilemeyen değişkenler: Kalıtsal göz
hastalıkları
Etkinlik: Değişkenleri Bulalım
Amaç : Bağımlı, bağımsız ve kontrol edilebilen değişkenleri kavrama
Nasıl yapalım?
Aşağıdaki parçayı okuyup, parça bitimindeki soruları cevaplayınız.
Betül bir gün bir proje yapmaya karar vermiş. Bunun için bir pil, bir ampul, duy
ve bağlantı kabloları satın almış. Evdeki yapıştırıcısını ve makasını da alarak masasının
üzerine koymuş. Betül’ün amacı bir el feneri yapmakmış. Bunun için önce pili kartona
sarmış ve kartonu yapıştırmış. Bağlantı kablolarını da duyun iki ucuna bağlamış.
Ampulü duya takmış. Kabloları pilin iki ucuna dokundurarak ampulün ışık vermesini
sağlamış. Fakat, el fenerinin ışığından hiç memnun olmamış. Çünkü el fenerinden
çıkan ışık çok parlak değilmiş. Bunun üzerine Betül birkaç pil daha satın almış. Pilleri
uç uca ekleyerek aynı işlemleri tekrarlamış. Artık Betül’ün el feneri etrafı yeterince
aydınlatıyormuş. Betül ilk defa elektrikle çalışabilen ve günlük hayatta kullanabileceği
bir araç geliştirdiğinden, çok sevinmiş.
Sorular:
Betül’ün taptığı el fenerinde değiştirmediği (kontrol ettiği) değişken devre elemanı
hangisidir?
Betül ampulün parlaklığını arttırmak için ne yaptı? (bağımsız değişken).
Ampulün parlaklığındaki değişim neye bağlıdır? (bağımlı değişken)
DESIGNED BY AYHAN TÜFEK
ORTAÖĞRETIM 9. SINIF ÖĞRENCILERININ HAVA BASINCI KAVRAMIYLA
İLGILI YANILGILARIN GIDERILMESINDE KAVRAMSAL DEĞIŞIM
YAKLAŞIMININ ETKINLIĞI
YAVUZ AKBAŞ* EBRU GENÇTÜRK*
Araştırmanın amacı
Bu çalışmanın amacı, orta öğretim dokuzuncu
sınıf öğrencilerinin basınç kavramıyla ilgili
kavram yanılgılarının giderilmesinde kavramsal
değişim metinleri ile birlikte kavram
haritalarının etkiliğini belirlemek ve geleneksel
coğrafya öğretim yöntemiyle karşılaştırmasını
yapmaktır.
- Hazırlanan materyel,
- Uygulamaya başlamadan üç hafta önce, KT birinci dönem sonunda, hem
deney hem de kontrol grubu öğrencilerine aynı gün içerisinde ön test olarak
uygulanmıştır. Uygulamaya başlamadan önce ön test analizleri yapılmıştır.
Uygulamalar, iki hafta boyunca, haftada iki ders saatini kapsayacak şekilde
öğretim programına uygun olarak yapılmıştır. Bu süre içinde, deney
grubunda konunun sırası geldikçe hazırlanan materyallerin uygulaması
yapılmıştır.
- Kontrol grubunda, uygulama boyunca konular işlenirken anlatım, sorucevap yöntemleri kullanılmıştır. Ders işlenirken daha çok ders kitabından
yararlanılmış, ders kitabındaki değerlendirme soruları ve etkinlikler
öğrencilere yaptırılmıştır. Ders kitabında olmayan kavram olaylar,
öğrencilere not tutma ve anlatım yöntemiyle sunulmuştur.
2006-2007 eğitim-öğretim yılı II. döneminde iki
hafta süreyle, genel bir lisenin dokuzuncu sınıfında bulunan, toplam 90
öğrenciye uygulanmıştır. Çalışmada dersler, deney grubunda kavramsal
değişim metinleri ve kavram haritaları kullanılarak, kontrol grubunda ise
geleneksel öğretim yöntemi kullanılarak işlenmiştir.
- Her iki grupta da konunun sunumu tamamlandıktan
sonra hem deney grubu hem kontrol grubu öğrencilerine,
Kavram Testi son test olarak uygulanmıştır. Son testlerin
yapılmasından sonra uygulama sona ermiştir.
Bağımlı Değişken;
Bağımsız değişken;
Kontrol Değişkeni;
Değişmezlik Değişken;
Elde edeceğim veriler Nitel mi Yoksa nicel mi
olur???? NEDEN?