7. hafta aile şirketleri

Download Report

Transcript 7. hafta aile şirketleri

AİLE İŞLETMELERİ
•Türkiye’de kamu kurumlarını bir kenara bırakırsak
şirketlerin yüzde 99’unu aile şirketleri oluşturuyor .
Türk ekonomisini aile şirketleri yönetiyor.
•Dünyada da durum farklı değil. Dünyanın en
büyük 500 şirketinin yüzde 40’ını dahi aile şirketleri
oluşturuyor. Avrupa’da şirketlerin yüzde 60’ını, Latin
Amerika’da yüzde 65-90’ını, Kuzey Amerika ve
Asya’da ise yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor.
• Tamamına yakın bir kısmında yönetim aile
bireylerinde. Bu nedenle, aile şirketleri,
gelecek kuşaklara geçebilme ve
devamlılıklarını sürdürebilmenin yollarını
arıyorlar. Cevabı aranan soru ise, uzun süre
devam edebilmek için ne yapmalı?
• Yöneticilerin ve danışmanların yukarıdaki
soruya cevapları farklı olabiliyor. Öneriler,
şirketten şirkete değişebilmektedir
AİLE İŞLETMESİ TANIMI


Aile işletmeleri konusunda üzerinde
uzlaşılan bir tanım vermek zordur.
Aile işletmesi; birden fazla aile üyesinin
yatırımın önemli bir kısmına, işletmenin
yönetimine veya faaliyetlerine yüksek
düzeyde katılımının olduğu işletmedir. Bu
bağlamda aile için kan bağı, evlilik, ömür
boyu bağlılık ilişkisi olan insanlar manası
kastedilmektedir
•Aile Şirketleri, ailenin geçimini
sağlamak
veya
mirasın
dağılımını
önlemek
için
kurulan,
ailenin
geçimini
sağlayan
kişice
yönetilen,
yönetim
kademelerinin
çoğunluğunun aile üyelerince
doldurduğu,
karar
almada
büyük ölçüde aile üyelerinin
etkili olduğu ve aileden en
azından ikinci neslin istihdam
edildiği
işletmeler
olarak
tanımlanır. (Genç ve diğ.,
2004:21)


Benght Karlöf ’e göre Aile Şirketi “Ailenin
servetini dağıtmamak üzere kurulmuş olan özel
bir şirket biçimidir”
Potobsky’ye göre, “Aile üyelerinin yönetim
kademelerinde çalıştığı işletmeler, Aile
Şirketleri’dir
Kuruluş amacı ailenin geçimini sağlamak ve
geleceğe dönük kaygılarını gidermek olan ve
genellikle ailenin geçimini sağlayan kişinin genel
müdür veya yönetim kurulu başkanı olduğu,
yönetim kademelerinin önemli bir kısmında aile
üyelerinin yer aldığı veya kararların alınmasında
büyük ölçüde aile üyelerinin etkili olduğu
şirketlerdir.
Bir aile işletmesinin unsurları
da şunlardır




Ailede en az iki kuşak yönetimle ilgilenmiş
olmaları.
2. Mevcut ya da önceki yöneticinin
çocuklarının işletme yönetiminde görevli
olmaları.
3. Yönetimden kimin sorumlu olacağını
belirleme konusunda aile bağlarının diğer
faktörlere göre öne çıkması.

Şirket sahiplerinin çocuklarına bakışaçısı:
Geleceklerini güvence altına almak isteyen
Firmayı ailenin geleceği açısından sahiplenmelerini
isteyen

Aile üylerine bakışaçısı:
 Çalışma koşullarını aile fertlerine göre ayarlayan
 Aile fertlerinin sağlığını tehlikeye atmayan
 Doğum, yıllık izinler, çalışma saatlerinde esneklik gösteren

İşletme politikası:
 Çoğunlukla aile çıkarları ile uyumludur.
 Genellikle aile varlığının ve bütünlüğünün korunması amacıyla
kurulduğu için aile değer ve inançlarından etkilenir.

Personel Temini:
Genellikle aileden ve akrabalardan temin edilir.
Güvenilirliğin uzmanlıktan önce gelir.
Aile üyeleri mevcut iken aile dışından idari personel
alımı hoş karşılanmayabilir.
Dolayısıyla seçme ve yerleştirmede aile üyelerine
öncelik tanınabilir.
Aile bireylerinin işletmedeki görevleri aile
içerisindeki durumlarını da etkileyebilir. İşletmede
başarılı ve güçlü bir pozisyona sahip olanlar aile
içinde de güçlü olabilirler.
Genellikle şirket sahibinin aile içinde sevgi ve güven
duyduğu kişiler, işletme içerisinde de aile içinde
olduğu kadar girişimciye yakındır.
Genellikle işletmenin ismi ve prestiji, ailenin ismi ve
prestiji ile birlikte gelişir.
 Yani aile bireylerinin toplumdaki statüleri işletmenin
de statüsünü etkiler.
Dolayısıyla aile bireylerinin işletmede bilfiil çalışıp
çalışmadıkları değil, taşıdıkları soyadı önem kazanır.
Genellikle firma sahibi ile tepe yönetici aynı kişidir.
 Kurucu ortakların büyük çoğunluğu sağlıkları yerindeyken firmalarını bir
başkasına devretmeyi düşünmezler.
 Firma sahibi oldukları için Genel Müdürün ya da Yönetim Kurulu
Başkanının kendileri olmalarının normal olduğunu kabul ederler.

Yukarıda özelliklerin ortak noktası işletmenin yönetiminde ve kontrolünde
tek bir ailenin egemen olmasıdır. Bu durumun nedeni olarak sermayenin
önemli bir kısmının yönetimi elinde tutan aile tarafından konulmuş olması
gösterilebilir.
Sermaye Yapısı/Finansman
 Karar Alma
 Sosyal Statü
 Ortaklık

Yönetim Politikaları
 Personel
 Ülke Çıkarları
 Çevre

Finansman
Nepotizm
 Yetki
 İşbölümü
 Aile İçi Rekabet


Çevre
 Kuşaktan Kuşağa Geçiş
 İşletme Kültürü
 Güdülenme

•1950’lerde geliştirilen ve başarı getiren kurallar şöyle sıralanabilir:
1.İyi işleyen yönetim kurulu oluşturma ve aile şirketinin üyelerinin bu
yönetim kurulunun başarısına katkı vermesi,
–Aile üyelerinin şirkete katılma koşullarının belirlenmesi (Benim
araştırmalarıma göre, uzun yaşayan şirketlerde aile üyeleri şirket
yönetiminin dışında kalıyorlar veya belirli bilgi ve beceri birikimlerinden
sonra şirkete katılıyorlar.)
–Stratejik düşünce ve yöntem geliştirme. Aile şirketleri büyümek için
ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara ulaşamıyorlar. Bunun için halka
açık olmaları gerekiyor. Bu durum ise, hangi işlere yöneleceklerini iyi
belirleyen ve buna odaklanmaları için stratejilerini iyi oluşturmaları
gerektiğini ifade eder.
–Uzun yaşayan şirketlerde aile anayasasına uygun aile üyelerinin
şirkette yer almalarının uygun olduğu anlaşılmıştır. Aile üyelerinin,
babalarının yaptığı gibi kendilerinin de şirketi gelecek nesile taşımaları
gerektiği aile anayasasında açıkça belirtilmelidir.
•Genel olarak, işletmelerin yapıları incelendiğinde, ortalama %85’in aile
işletmesi olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin, AB ülkelerindeki işletmelerin
%82’si, Amerika’daki işletmelerin %93’ü ve Türkiye’deki işletmelerin
%97’si aile işletmeleridir.
•Aile işletmelerinin devamlılığında sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin,
Amerika’da ikinci kuşağa geçebilen aile işletmelerinin oranı %25’i
geçmemektedir ve %25’inin ancak %15’i üçüncü kuşağa
geçebilmektedir.
•Türkiye’de girişimci ve kurucunun kurmuş olduğu işletmelerin ancak
%2’si üçüncü kuşağa geçebilmektedir.
•Türkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmelerin sayısı büyüktür. Çok
büyük ölçeklere ulaşmış yüzyıllık aile şirketleri yoktur. Ancak, Koç
Grubu, Sabancı Grubu ve Doğuş Grubu yüzyıllık olmamalarına karşın
dünyanın büyük şirketleri arasında gösterilmektedir.
•Başarısız olan aile
şirketlerinin pek çoğu
işle ilgili değildir.
•Büyük bir kısmı,
yönetim ve aile
ilişkilerinden
kaynaklanan sorunlar
nedeni ile başarısız
olurlar.
•Aile şirketlerinin aile büyükleri, çocuklarının
büyüdüğünü kabul etmiyorlar. Bu aileler, çocuklarının
düşüncelerine değer vermezler ve onlara yetki
vermekten kaçınırlar. Ölümsüz ve kalıcı bir iş haline
dönüşen bu aile şirketleri yavaş yavaş yok olurlar.
•Bazı aile şirketlerinde aile işi, katı aile kuralları ve
egemen büyüklerden oluşmaktadır. Bu durum, ya
çocukları aile şirketinde çalışmaya zorlar ya da aile işi
dışında tutar. Bu ise, aileye bağlılık ve bencillik
sorununu yaratır.
• Aile şirketlerinin bireyleri, işi yürütmenin, rekabet
koşullarının ve şirketin sürdürülebilir olması
gerçeğini pek fazla görmezler. Bu tip şirketlerde,
ailenin yönetimde sahip olacakları yetkinin
belirlenmesinde sorun yaşanır. Örneğin, büyük erkek
çocukları güçlü, kızları ise etkin olmayan görevlere
getirmek gibi. Ailenin huzurunu bozmamak için
hayati önem taşıyan konuları tartışmamak ve aile
sorunlarını üçüncü kişiler vasıtasıyla çözme yoluna
gitmek aile şirketlerinde görülen en önemli hatalardır.
•Aile şirketlerinde yaşanan en önemli
sorunlardan biri de “ en iyisini kurucu bilir”
yaklaşımıdır. Kurucu, şirketin tek söz sahibidir.
Yatırım, üretim, borçlanma ve yönetici
görevlendirilmelerinde onun dediği olur. Bu
durum, kurucunun yokluğunda her şey ona
bağlı olduğundan şirketin dağılmasına neden
olur. Kurucunun yönetimine alışan yeni nesil
bunu devam ettirmek ister.
• Aile şirketinde büyükler, bazı sorunları
önemsemez, kaynağını ve çözümünü
düşünmezler. Bu durum, ilerideki süreçlerde
şirketi zarara sokar. Çatışma halinde olan
aile üyeleri, aile içinde çalıştıkları için farklı
beklentiler nedeniyle kavgaya başladıkları
sorunlara ilgisiz kalıp zamanında sorunu
çözemedikleri için şirket çeşitli tehlikelerle
karşı karşıya kalabilir.
Yapılan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de aile
şirketlerinin başarısızlık nedenleri aşağıda olduğu
gibidir:
•Kardeşler arası anlaşmazlık……………..%47
•Aile içi sorunlar………………………….…%23
•Miras dağılımında ortaya çıkan sorunlar..%21
•Bağlılık,bencillikten kaynaklanan sorunlar..%9
Aile şirketlerinin sonunu
getiren nedenler şöyle;

- Aile işletmelerinin sonunu getiren aile
içindeki çatışmalar
- İşin niteliğinin piyasaya uymaması.
Mesela odun sobası üreten bir firmanın
yaptığı işi çok sevmesi ve gaz sobası
çıktığı halde odun sobası üretmeye
devam etmesi
- Vizyon eksikliği,
- Yeniliklere ayak uyduramama,
- Bilgi altyapısı ve raporlama düzeyinin
yetersizliği,

İnsan kaynakları fonksiyonunun gelişmiş
olmaması,
- Kayıtdışı problemini tümüyle aşamamaları, aile
varlıkları ile şirket varlıklarının tümüyle
ayrıştırılmaması,
- Gelecek kuşaklara mülkiyet ve yönetim
devrinin gereğince planlanıp uygulanmaması,
- Hissedarlar arasında iş stratejileri ve yönetim
felsefesi konusunda derin görüş ayrılıklarının
ortaya çıkması,
- Aile üyesi hissedarların kendi arzularıyla
borsada ya da özel satış yoluyla ortaklıktan
çıkmaları da etken olabiliyor.
- Bazı durumlarda eşlerin şirkette çalışması veya
çocuklar arasındaki farklı kariyerlerin de
ihtilafları büyüterek krize dönüştürmesi aile
şirketlerinin sonunu getiriyor.
•Aile şirketlerinin devamlılığı, zor olsa da dünyada
ve Türkiye’de başarılı olan aile şirketleri de vardır.
•Aile şirketinin kuşak yönetiminde Koç Grubu’nun
başarılı olduğu görülüyor. Koç Grubu’nun kuşak
geçişinin yönetimindeki başarısını Suna Kıraç’ın
1999 yılında yeğenleri ile kızına yazdığı mektupta,
bu yıllarda bütün dünyanın tartıştığı ve Türkiye için
de bir tehdit olmaya başlayacak “üçüncü kuşak”
konusuna dikkat çekiyor. Mektupta, Mustafa, Ömer
ve Ali Koç ile İpek Kıraç’a şunları anlatıyor:
BAŞARILI AİLE ŞİRKETLERİNİN SIRRI
•Biz 3 kız, 1 erkek kardeş olduğumuz için aramızda çıkan fikir
ayrılıklarına karşın, bugüne kadar uyum içinde götürdük. Sizler 3
erkek, 1 kız torunsunuz. Birbirinize saygı ve sevgi
göstermezseniz, uyum içinde olmazsınız, işleri yürütemezsiniz.
Bugünkü noktaya kolaylıkla gelinmemiştir. Büyükbabanız
“girişimci ve kurucu”, bizler “ koruyucu ve geliştirici”, sizler ise “
hazır bulanlarsınız”. Şirketlerde şimdiye kadar üçüncü neslin pek
azının işlere sahip çıktığı görülmüştür. İnşallah sizler hazır
bulduğunuz bu şirketi daha ileriye götürme başarısını
gösterirsiniz. Hep ileriye bakacaksınız, ancak geçmişine sahip
çıkmayan bir yönetim anlayışının bir kurumun devamlılığını
sağlamasının mümkün olmadığını bildiğinizi sanıyorum.
BAŞARILI AİLE ŞİRKETLERİNİN SIRRI
•Kıraç, önemli bir tehlikeye işaret ediyor.
Türkiye’de aile şirketlerinin büyük bir
kısmı, üçüncü kuşağa geçti ya da
geçmek üzere. Araştırmalar, dünyadaki
şirketlerin %80’inin üçüncü kuşakta
sona erdiğini gösteriyor. Burada, “
koruyucu ve geliştiricilere” diğer bir
anlatımla ikinci kuşağa önemli görevler
düşüyor. Değişimin öncüsü onlar.
BAŞARILI AİLE ŞİRKETLERİNİN SIRRI
Koç Grubu’nun uzun yaşamasının sırrını şöyle sıralamak mümkün olabilir.
•Uzun yaşamak için bu kalabalık aile şirketinde odaklanmanın gerekliliğine
inandılar.
•Müşteri hizmetine önem vermeyi hep önde tuttular.
•Sürekli anlayış içinde oldular. Çalışanları da bu yönde teşvik ediyor, yaratıcı
önerilerini şirkete bildirenleri desteklediler.
•Hep büyük olmayı düşündüler, bütün şirketlerde aynı kültürü geliştirerek
büyüme stratejisini uyguladılar.
•Güçlü bir yönetim kadrosunu oluşturdular ve aile üyeleri bu yönetimin
sağlıklı işlemesine katkı sağladılar.
•Aile üyelerinin hangi koşullarda ve hangi noktada şirkete katışacağını iyi
belirlediler.
•İkinci kuşak aile üyelerinin, babaları gibi, kendilerinin de işlerini gelecek
nesile taşımaları gerektiğine inandılar.
Dünyanın en eski aile şirketleri

Dünyada en eski ve genç kuşaklarını iyi
hazırlayan aile şirketleri arasında İsveç’te
7’nci kuşağa ulaşan medya grubu
Bonnier ailesi, Hollanda’da C&A zincirinin
sahibi Brenninkmaijer ailesi ve Portekiz’de
5’inci kuşaktaki Espirito Santo ailesi dikkati
çeken örnekler arasında yer alıyor.

Büyük ölçeklere ulaşmasa da halen
devam eden şirketler arasında
578’de kurulan Japon Konga Gumi
(inşaat), Fransız Chateau de
Goulaire (bağcılık) şirketleri
sayılabilir.
Türkiye’de ise en eski aile şirketleri
1777’de kurulan Hacıbekir ve
1871’de kurulan Kurukahveci
Mehmet Efendi.