Transcript Document

BİTKİ PATOJENLERİNİN
KONTROL YÖNTEMLERİ
BURCU OMUZBÜKEN
11080002937
BİTKİLERDE HASTALIĞA YOL AÇAN
BİYOTİK FAKTÖRLER



Bir bitkide hastalığın gelişimi PATOJEN, KONUKÇU BİTKİ VE ÇEVRE
üçlüsünün birbiri ile ilişkisine bağlıdır.
Hastalığa neden olan biyotik canlılar arasında; funguslar en fazla
hastalığa neden olan etmen ya da organizma olarak bilinirken
bakteriler, virüsler ve diğer mikroorganizmalar sırasıyla takip eder.
Hastalık nedeni olan patojen mikroorganizmalar; bitkide çeşitli
morfolojik değişimler ya da semptomlara neden olurlar. (örn: zeytin dal
kanseri- Pseudomonas savastanoi ve zeytin solgunluğu-Verticillium
dahliae)
Hastalık Belirtileri ( Semptomlar )




Ölüm ya da nekrozlar(özellikle yapraklarda, değişik şekil ve ölçülerde nekrotik
lezyonlar)
Dokularda anormal gelişmeler( hypertrophy:bitki dokularındaki hücre
büyüklüğünde artış ya da hyperplasia: bitki hücrelerinin sayısında artış)
Gelişmenin durması(Hypoplasia:normal büyüklük ya da gelişiminini
tamamlayamama)
Renk değişikliği( Sararma ya da kloroz yaygın bir hastalık belirtisidir ve tüm bitkide
olabileceği gibi, nekrotik (ölü) dokuları çevreleyen dokularda da görülebilir. Bu durum renk
oluşumundan sorumlu klorofil parçalanması sonucu oluşmaktadır. Diğer renklerde
görülebilir, örneğin aşırı antoksiyanin birikiminden kaynaklanan kırmızı renklenme gibi. Bu
tür semptomlara virüs, mikoplazmalar gibi biyotik etmenler sebep olabileceği gibi, besin
elementi gibi abiyotik etmenlerde neden olabilir )

Solgunluk( Bitki içerisinde su ya da besin elementlerinin hareketlerinin engellenmesi
sonucu görülür )
Hastalık Belirtileri ( Semptomlar )

Bitki organlarının bozulması ya da alışılmamış şekilde gelişimi (Bazı bitki
türlerinde, infekteli bitkiler normal stamen oluştururken, bazılarında, özellikle buğday rastığı
ile infekteli bitkilerde daneler nişata yerine fungusun sporları ile dolmaktadır.Taş çekirdekli
meyvelerde ise infekteli meyveler infekteli meyveler mumyalaşmış meyvelere
dönüşmektedir)


Doku parçalanması (Bu hastalık belirtileri genellikle meyve infeksiyonlarında
görülmektedir ve çürüklük olarak da ifade edilmektedir)
Zamklanma (Bazı patojenler aşırı zamk oluşumuna neden olabilir, özellikle ağaç
infeksiyonlarından sorumlu patojenlerde görülmektedir )
Mücadele Yöntemleri
Hastalık kontrolü ya da mücadelesi;hastalığın engellenmesi veya
hastalığın varlığının şiddetinde azalma veya durdurma olarak ifade
edilir.
Mücadelede bireysel bitkidense bitki populasyonu üzerinde çalışılır.
Birçok hastalığın önlenebilmesi entegre çalışmaya bağlıdır. Entegre
mücadele fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörleri kapsayacak şekilde
işlenir.
Örneğin: zeytin dal kanserinde Pseudomonas savastanoi ile
savaşmak için kültürel önlemler olarak; sık sık don olaylarının
meydana geldiği yerlerde, zeytin dikilmemelidir. Fazla su tutan, tabanı
killi topraklarda zeytin dikiminden kaçınılmalı, dikim yapılmışsa
toprağın fazla suyu, drenaj yapılarak akıtılmalıdır. Ağaçlara gereğinden
fazla azotlu gübre verilmemelidir. Budama artıkları bahçeden
uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca kimyasal mücadele olarak da;
Mücadele Yöntemleri
Tümör belirtilerinin belirgin olarak ortaya çıktığı, temmuz ağustos aylarında
urlu kurumuş dallar temizlenmeli ve yara yerine %5’lik göztaşı eriyiği
sürülmelidir. Bulaşık bahçelerde “% 1-2’lik Bordo Bulamacı” ile “yılda 4 defa”
ilaçlama yapılmalıdır…. Benzeri örnekler verilebilir.
Etkili bir kontrol patojenin ve konukçunun özelliklerinin bilinmesine bağlı olduğu
gibi, ürünün yetiştirildiği kültürel ve iklim koşullarının bilinmesine de bağlıdır.
Hastalığın kontrol edilmesinde ki önlemleri genellersek;
kültürel
kimyasal
genetiksel
biyolojik
mücadele yöntemlerine ulaşırız.
Bitki Zararlıları ile Savaşın Genel
İlkeleri





Doğal denge
Ekonomik zarar seviyesi ve ekonomik zarar eşiği
Maliyet/Potansiyel yarar oranı
Önceden tahmin ve erken uyarı
Tarımsal savaşa karar vermede rol oynayan
faktörler
A. Doğal Denge :



Doğadaki organizmalar birbirleri ile çok yönlü ilişkilere sahiptirler.
Böcek türlerinden bazıları bitkilerde herhangi bir şekilde kayba neden
olarak insanlar için zararlı konumda görülürken, diğer pek çok böcek
türü ise zararlı olan böcekleri kontrol altında tutarak faydalı böcekler
olarak nitelenirler.
Faydalı ve zararlı böcekler doğada genel olarak denge halinde bir
ilişkiye sahiptirler. Buna doğal denge denilir. Bu durumda zararlının
populasyonları Ekonomik Zarar Eşiği’nin altındadır. Yani zararlı türün
yoğunluğu mücadele yapmayı gerektirmeyecek bir seviyededir.
Doğal dengeyi bozan etkenler doğal afetler, kültür şeklinin
değiştirilmesi, ormanların azalması, çayır meraların azalması, uygun
olmayan tarımsal savaş yöntemleri olarak sıralanabilir.
B. Ekonomik Zarar Seviyesi ve
Ekonomik Zarar Eşiği :



Herhangi bir zararlının ekonomik zarara neden olan en düşük
populasyon yoğunluğuna Ekonomik Zarar Seviyesi (EZS) adı verilir.
Zararlı populasyonları bu seviyeye ulaşmadan önce gerekli önlemler
alınmalıdır.
Herhangi bir zararlının artan populasyonu karşısında ekonomik zarar
seviyesine ulaşmadan populasyonu düşürme girişimlerinin gerekli
olduğu noktaya Ekonomik Zarar Eşiği (EZE) denilir.
Kısaca belirtilecek olursak zararlıya karşı savaşın gerekli olduğu en
düşük zararlı populasyonudur. Zararlı populasyonlarının EZE civarında
tutulmasıyla hem zararlı türün meydana getireceği zarar engellenmiş,
hem de faydalı böceklerin korunması sağlanmış olur.
C. Maliyet/Potansiyel Yarar Oranı :

Bir zararlıya karşı mücadele yapmadan önce maliyet/potansiyel
yarar oranı gözden geçirilerek mücadele yapılıp
yapılmayacağına karar verilir. Bu oranda payda ne kadar büyük
olursa savaşın o kadar ekonomik ve karlı olduğu ortaya çıkar.
D. Önceden Tahmin ve Erken Uyarı :


1.
2.
3.
4.
Zararlı populasyonunun değişiminde etkili olan tüm faktörleri
değerlendirerek, zararlının ekonomik zarar eşiğine ulaşıp
ulaşamayacağını, eğer ulaşacaksa bunun zamanını tahmin ederek
önceden uyarmaktır. Böylece savaşın başarısı artarken maliyet
azalacak, ayrıca doğru, zamanında ve daha az sayıda uygulanan
savaş ile doğal denge daha iyi korunacaktır.
Önceden tahmin ve erken uyarı çalışmalarında 4 ayrı yöntemden bir
arada yararlanılabilir.
Zararlının biyolojisinin incelenmesi
Bitki fenolojisinin incelenmesi
Toplam sıcaklık isteği
Yaşam alanları ve klimogram
E. Tarımsal Savaşa Karar Vermede Rol
Oynayan Faktörler








Zararlının türü
Zararlının biyolojisi
Bitkinin çeşidi
Bitkinin fenolojisi
Doğal düşmanlar
İklim faktörleri
Ekonomik zarar eşiği
Maliyet/Potansiyel yarar oranı
Patojenlere Karşı Savaş Yöntemleri


Zararlılara karşı savaş yöntemlerini 6 grup altında toplamak
mümkündür.
Günümüzde zararlılara karşı savaşta tercih edilmesi gereken
yöntem olarak Entegre Savaş gösterilmektedir. Entegre Savaş
ya da Tüm Savaş olarak isimlendirilen bu yöntemde mümkün
olan bütün savaş yöntemlerinden, yeri geldiğince birbirleriyle
uyum içinde olacak ve kimyasal mücadeleye en az düzeyde yer
verecek şekilde yararlanmak hedeflenmektedir.
Patojenlere Karşı Savaş Yöntemleri
1.Karantina
2.Sanitasyon
3.Dirençli ürün varyeteleri (GDO)
4.Ürün rotasyonu
5.Pestisitten yararlanma
6.Biyolojik kontrol
1) KARANTİNA

Karantina önlemlerini iç ve dış karantina olmak üzere 2 kısımda
incelemek mümkündür.

Yurdumuzda herhangi bir bölgesinde bulunan zararlı ve
hastalık etmenlerinin başka bölgelere taşınmasını engellemek
amacıyla alınan önlemlere iç karantina denilir.
Belirli aralıklarla bir iç karantina listesi hazırlanarak bu kapsama
giren hastalık ve zararlılar belirlenir.
Özellikle tohum, çelik,fide ve fidanlar bu amaçla kontrol edilir
ve sağlık sertifikası verilir.


1) KARANTİNA



Ülkemizde bulunmayan hastalık ve zararlı etmenlerinin
yurdumuza girmesini engellemeye yönelik tedbirlere ise dış
karantina denilir.
Bu amaçla ülkeye girecek olan materyaller dış karantina
listesinde yer alan zararlı ve hastalıklar bakımından gözden
geçirilerek temiz bulunanların girişine izin verilir.
Karantina tedbirleri gerek ülkede bulunmayan zararlı ve
hastalıkların girişini gerekse mevcut olanların yayılmasını
önlemeye yönelik olup, hastalık ve zararlı sorunlarını
oluşmadan engellemeye yönelik önemli savaş yöntemidir.
2) SANİTASYON


Hastalık inokulum kaynaklarının yok edilmesi ve hastalığın
bulunmadığı alanlara patojenin girişinin ya da yerleşmesinin
engellenmesidir.
Patojenleri engelleme ya da yok etme yöntemlerinden bazıları;
1) Bitki materyallerini muayene
2) Sertifikalı bitki materyallerinin kullanımı
3) Karantina ile sınırlamalar
4) Vektörlerin eleminasyonu
3) DİRENÇLİ ÜRÜN VARYETELERİ

Dayanıklı Bitki Tür ve Çeşitleri Yetiştirmek:

Zararlılar farklı bitki tür ve çeşitleri üzerinde farklı düzeyde zarar
yapma ve yaşama yeteneğindedirler. Bu özellikten yararlanarak o bitki
için önem arz eden zararlılara karşı dayanıklı olan bitkilerin
yetiştirilmesi ile zarar engellenebilir.
Bitkilerde böceklere karşı dayanıklılık başlıca 3 şekilde olur.
1. Tercih olunmama : Bazı bitkiler böceklerce tercih edilmezler.
2. Antibiosis : Bitkilerdeki bazı bileşiklerin varlığı, bazılarının ise
yokluğu böceğin gelişmesini etkiler.
3. Tolerans : Bazı bitkiler zarar gören dokularını yenileyebilme ve
böylece zararı telafi edebilme yeteneğindedirler.




4) ÜRÜN ROTASYONU

Zararlıların yaşayışını bozan, çoğalmalarını ve böylece sorun
yaratmalarını engelleyen tarımsal işlemlere kültürel önlemler denir.

Kuvvetli ve Sağlam Bitkiler Yetiştirmek:Bitkileri sağlıklı tutabilmek için çeşitli önlemlerin
alınmasına ihtiyaç vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Uygun toprak ve yön seçimi
2. Toprak işleme
3. Gübreleme
4. Tohum temizliği
5. Seyrek yetiştirme
6. Sulama ve drenaj
7. Budama
4) ÜRÜN ROTASYONU

Zararlılar bazı bitkileri daha fazla tercih ederler. Bu tip bitkilerin
sürekli yetiştirilmesi o zararlının artışına neden olur. Bu nedenle
o bölgede yetişebilir kültür bitkilerinin belirli bir nöbetleşme
usulü ile yetiştirilmesi yararlı olabilir. Bu yöntem özellikle polifag
olmayan ve hareket kabiliyeti sınırlı toprak altı zararlılarına karşı
başarılı olmaktadır.
Konukçu
patojen
çevre
5) PESTİSİTTEN YARARLANMA


Kimyasal maddeler kullanarak böceklerin öldürülmesine
Kimyasal Savaş denmektedir. Ancak burada diğer bütün
mücadele yöntemlerinde olduğu gibi amacın zararlıları
tamamen ortadan kaldırmak yerine onların populasyonlarını
ekonomik zarar eşiği altında tutmak olduğu hatırlanmalıdır.
Kimyasal mücadele diğer bütün mücadele yöntemleri içinde en
son düşünülmesi gereken yöntemdir. Yine de avantajları
düşünüldüğünde birçok koşulda öncelikle tercih edilen bir
yöntem konumundadır.
5) PESTİSİTTEN YARARLANMA
Tarımsal mücadele amacıyla kullanılan kimyasal maddelerin tamamına Pestisit
denilmektedir.
Pest : zararlı cide : öldürücü

Pestisitlerin Sınıflandırılması

Etkiledikleri canlı grubuna göre :

İnsektisit (Böcek öldürücü)

Akarisit (Akar öldürücü)

Nematisit(Nematot öldürücü)

Molluskisit (Yumuşakçaları öldürücü)

Rodentisit (Kemirgen öldürücü)

Avisit (Kuş öldürücü)

Fungisit (Fungus öldürücü)

Bakterisit (Bakteri öldürücü)

Herbisit (Yabancı ot öldürücü)

Algisit (Algleri öldürücü)
6) BİYOLOJİK KONTROL






Biyolojik savaşta kullanılan etmenleri; faydalı böcek ve akarlar,
nematodlar, mikroorganizmalar ve omurgalılar olarak gruplandırabiliriz.
Faydalı böcek ve akarları; parazit, parazitoid ve predatörler diye
sınıflandırmak mümkündür.
Parazitler; yaşamını genellikle tek bir konukçu bireyi üzerinde
tamamlayan ve konukçusunu öldürmeyip zayıflatan organizmalardır.
Parazitoidler; yaşamını tek bir konukçu bireyi üzerinde tamamlayan ve
konukçusunu belirli bir süre sonra öldüren canlılardır.
Predatörler; yaşamlarını birden fazla konukçu bireyi üzerinde, onları
yok ederek tamamlayan faydalılardır.
Nematodların birçoğu bitki zararlısı olduğu gibi bazı türleri özellikle
böcekler üzerinde yaşayarak onları yok ederler. Bunlardan önemli
olanları Mermis, Agamermis ve Howardula cinslerine bağlı türlerdir.
6) BİYOLOJİK KONTROL






Zararlıları baskı altında tutan mikroorganizmalar içinde bakteri, fungus, virus,
rickettsia, protozoa gibi canlılar yer almaktadır. Bunları kullanarak yapılan
biyolojik savaşa mikrobiyal savaş denilir.
Günümüzde zararlılara karşı en fazla kullanılan entomopatojen bakterileridir.
Bunlardan en çok bilineni ise Bacillus thuringiensis ve çok sayıdaki
varyeteleridir. Bu bakterilerin varyetelerinden ve bunların karışımlarından
yapılmış preparatlar Lepidoptera, Coleoptera ve Diptera takımından böceklere
karşı uzun zamandır başarıyla kullanılmaktadır.
Entomopatojen funguslardan yapılmış bazı preparatlar daha ziyade toprakta
yaşayan zararlılara karşı kullanılmaktadır. Entomophthora, Verticillium,
Beuvaria ve Metarhizium cinslerine bağlı funguslar en çok bilinenleridir.
Virüslerden özellikle polihedral olanlar böceklerde hastalık meydana getirerek
onları öldürürler.
Rickettsia ve protozoonlar ise daha dar bir kullanım imkanına sahiptirler.
Gambusia cinsinden bazı balıklar sulardaki sivrisinek larvalarına karşı
kullanılmaktadır.
KAYNAKLAR:



http://www2.omu.edu.tr/docs/dersnotu/1491
http://www.bitkisagligi.net/GenelBilgi.htm
http://www.biyolojikmucadele.org.tr