ppt - Yinka.co

Download Report

Transcript ppt - Yinka.co

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ve YÖNETİM PSİKOLOJİSİ
ÇANAKKALE ONSEKİZ MART
ÜNİVERSİTESİ
ÇALIŞMA EKONOMİSİ ve ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ
3.GRUP ÇALIŞMASI
DERS HOCASI : YARD. DOÇ.DR. ALİ ŞAHİN ÖRNEK
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ve YÖNETİM PSİKOLOJİSİ
BÖLÜM 3
ALGILAMA ve ATFETME SÜREÇLERİ
•Algılamanın Tanımı ve
Algılama Sürecini Etkileyen Faktörler…………………………Serhat MÜNÜKLÜ
•Algılamada Bilgi İşleme Evreleri ………………………………Eda TEDİK
•Algılama Sürecinde Yanılgılar ve Çarpıtmalar ……………Günnur KAYA
•Atfetmenin Tanımı ve Atfetme Sürecinin
Dayandığı Nedenler …………………………………………...Veli KOÇ
•Atfetme Belirleyicilerini Etkileyen Faktörler ……………….. Abdullah AKHASAN
•Atfetme Hataları ………………………………………………..Erhan KORKMAZ
ALGILAMANIN TANIMI – SERHAT MÜNÜKLÜ
Algılama ; insanların çeşitli duyuları (görme, işitme, koklama, dokunma ve
tatma) yardımı ile çevrelerinden elde ettikleri bilgileri bir araya getirip organize
ederek kendileri için anlama ya da yoruma kavuşturmalarına ilişkin süreçlerdir.
Algılama, bireylerin çevrede duyduğu ilgiye göre değişiklik gösterir. Her bireyin
ilgi ve dikkatini çeken çevresel olaylar farklıdır. Bireylerin geçmişte algılama
süreci yardımı ile oluşturdukları kanaat, varsayım, kuram ve fikirler zaman içinde
değişebilir. Çünkü; bireylerde algılama süreci süreklidir. İnsanların geçmişte
yaptıkları algılama hatalarının farkına varmalarına ve olgunlaşmalarına da
yardımcı olur.
ALGILAMA SÜRECİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Algılama sürecini etkileyen faktörleri üç başlık altında inceleyebiliriz :
1) Algılayan bireyin kişiliği, kişisel özellikleri, geçmiş yıllarda elde ettiği
tecrübeleri,
2) Algılanan nesnenin –ki bu nesne, kişi, eşya, olay, canlı ve cansız tüm
varlıklar olabilir – özellikleri,
3) Algılama ortamı ; algılama sürecinin gerçekleştiği fiziksel, sosyal ve örgütsel
çevre koşulları
Yukarıda açıkladığımız üç faktör algılamanın bireyden bireye farklı
biçimlerde gerçekleşmesi üzerinde etken olmaktadır.
Algılayan
Kişinin
Nitelikleri
Algısal Sürecin Evreleri
Algılanan Kişi,
Nesne veya
Olayların
Özellikleri
Algılama
Sürecinin
Gerçekleştiği
Ortam
1- Dikkat ve Seçim
2- Bilgilerin
Organizasyonu
3- Bilgilerin Yorumu
4- Tekrar Hatırlama
Algılayan Kişinin
Davranışsal
Cevabı
İnanç Duygu
Kanaat Değer
Oluşumu
Davranış ve
Tavırların
Belirlenmesi
________________________________________________ Algılama Süreci ____________
ALGILAMADA BİLGİ İŞLEME EVRELERİ – EDA TEDİK
Algılamada bilgi işleme evrelerini dört kısımda ele alıp inceleyebiliriz.
Bunlar ;
1) Dikkat ve seçim mekanizması
2) Bilgilerin zihinde gruplandırılarak organize edilmesi
3) Organize edilen bilgilerin anlama ve yoruma kavuşturulması
4) Bilgilerin ihtiyaç duyulduğunda tekrar hatırlanması
a)Dikkat ve Seçim Mekanizması
Bize erişen veya araştırıp elde ettiğimiz bilgilerin hepsini değil ancak
küçük bir kısmını dikkate alırız. Bireylerin veya grupların hangi bilgileri
dikkate alacağı, hangi bilgilerle ilgilenmeyeceği hususu, amaçlanarak
planlanmış ve kontrol edilmiş faaliyet ve işlemlerden de doğabilir. Bazı
hallerde de bireyler zihinleri başka şeylerle meşgulken davranışlarını
ilgilendiren ortamlarla ilgili olarak seçimsel algılama ve davranışlarda
bulunabilir.
b) Elde Edilen Bilgilerin Zihinde Gruplandırılarak Organize Edilmesi
Zihinsel organizasyon; bireyin çevreden seçerek kendince filitre
ettiği bilgileri anlamı biçimde bir araya getirerek gruplaması olarak
tanımlanır. Anlama kavuşturulmuş ya da zihinsel olarak yorumlanmış
bilgiler ise bir araya gelerek zihinsel çatıları oluşturur. Bireylerin
zihinsel çatıları ise o bireyin kişisel şeması olarak nitelendirilir.
Kişisel şema; benzer nitelik ve özellikteki insanları bu özellikleri
bakımından sınıflara ayrılarak çeşitli grupların oluşturulmasıdır. Kişisel
şemalar sayesinde insanları zihnimizde çeşitli sınıflara ayırabilir yada
bir grubu bir özelliği ile benimseyip o özelliği gruptaki tüm insanlara
mâl edebiliriz. Kişisel şemaları iki tür üzerinden inceleyebiliriz. Birincisi
halk dilinde basmakalıp olarak bilinen stereotip sınıflandırmadır.
Örneğin; Türklerin aile bağları kuvvetlidir, Almanlar disiplinlidir gibi
genellemeler yapılırken stereotip sınıflandırma kullanılmıştır. Diğer bir
kişisel şema türü ise model örnek diğer bir adıyla prototiptir. Model
örnek, zihinde standart bir insan, ürün veya eşya olmasıdır.
Düzen şeması ; bir bireyin karşılaştığı bir durum veya sorunla ilgili
olarak buna uygun olayları ve faaliyetleri zihninde sıralı bir biçimde
oluşturmasıdır.
ZİHİNSEL ORGANİZASYON İLKELERİ
Algılama sürecinde gruplandırma
yapılırken belirli ilkeler esas alınır. Bunlar;
1) Farklılık İlkesi; belirli bir zeminde bulunan
bir şeklin çeşitli bireyler tarafından değişik
özelliklerinin algılanarak anlamlı hale
getirilmesidir. Her birey aynı şekle aynı anlamı
vermemektedir. Çünkü; farklı özellikleri
algılamakta ve farkına varamadıkları noktalar
olmaktadır.
2) Gruplama İlkesi; zihnin algılanan nesneleri birbirlerine benzerliğine ve
yakınlığına göre otomatik olarak gruplama durumudur.
3) Tamamlama İlkesi ; algılanan cisimlerin zihinde tanınan bir anlama
kavuşturulmasına ilişkindir. Zihin, algısal olarak hissettiği şeyleri bir bütünün
parçaları gibi görüp anlama kavuşturmaya çalışır.
ORGANİZA EDİLEN BİLGİLERİN YORUMU
Çevreden edindiğimiz bilgi ve izlenimleri gruplayıp, anlamlı hale
getirdikten sonra bunlar davranışlarımızla aksiyon olarak çevreye
yansımaktadır. Ortaya çıkan tavır, tutum ve davranışlar kişilere, olaylara
ya da nesnelere karşı edindiğimiz bilgilerin nasıl yorumlandığıdır.
Yorumlar her insana göre değiştiği gibi, insanın bilgilerini
gruplandırmada kullandığımız kişisel şemalar ile düzen şemaları da
birbirinden farklılık göstermektedir.
BİLGİLERİN İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDA TEKRAR HATIRLANMASI
Algılanan bilgiler hafızalardan silinmez ve yeri geldiğinde tekrar
hatırlanmak üzere depolanır. Yeni algılama süreçleri cereyan ettiğinde
karşılaşılan olay, kişi ve nesneler tekrar hatırlanır. İnsan hafızası elde ettiği
tüm bilgileri depolamaz, kendine göre bir önem sırası oluşturur ve bu
sıraya göre kişisel şemasına uymayan ve önemsiz olduğuna kanaat
getirilen bilgilerin bir kısmı sürekli olarak azaltılarak hafızadan çıkarılır.
Bireyin Sürekli Bilgi Edinmesi
Dikkat ve Seçim
Şemalara Göre Bilgilerin
Organizasyonu
Hafızaya Gönderme
Yorumlama ve Davranışlar
Tekrar Hatırlamalar
Şemalara Göre Önemsiz
veya Önemini Kaybeden
Bilgilerin Azaltılması
_______________________________________________Algılama Sürecinin Evreleri_______________
ALGILAMA SÜRECİNDE YANILGILAR ve ÇARPITMALAR – GÜNNUR KAYA
Algılama sürecini zorlaştıran ve bireyin davranışlarını toplum içinde
yanlış yönlendiren bir takım algısal yanılgı ve çarpıtmalar mevcuttur.
Söz konusu algısal çarpıtma ve yanılgılar şu şekilde açıklanabilir ;
1) Basmakalıpçılık (stereotip)
2) Model Örneği Oluşturma (prototip)
3) Hale Etkisi
4) Seçici Algılama
5) Yansıtma
6) Zıtlık Etkileri
7) Beklentiler
a) Basmakalıpçılık
İnsanları ve nesneleri gruplandırırken zihnimizde oluşturduğumuz
kişisel çatışlardan biridir. İnsanlar ırklarına, milliyetlerine,
mesleklerine ve benzeri özelliklerine göre sınıflandırılırken bunlara
atfedilen bazı nitelikler çok önemli yanılmalara ve zihinsel
çarpıtmalara neden olabilir.
b) Model Oluşturma
Belli bir konuda kişinin zihninde bir ideal model oluşturması, onun bu
modele göre insanları, olayları ve nesneleri değerlendirmesi de onu algısal
yanılgı çarpıtmalarına götürebilir. Çünkü insan kendi modeli dışında kalan
çok değerli hususların farkına varamaz ve düşük önem atfeder.
c) Hale Etkisi
Algılayan kimsenin bir insanın veya olayın etkisinde kalarak diğer
insanları veya olayları buna göre değerlemesi durumuna denir. Hale etkisi
gerek basmakalıpçılık, gerekse de model oluşturmada olduğu gibi bireysel
farklılıkları gerçekçi biçimde ve nesnel olarak algılamayı güçleştirir ve insan
ve olayları değerlemede yanılgılara yöneltebilir.
d) Seçici Algılama
Bu algısal yanılgı daha çok algılama sürecini dikkat ve seçim evresinde
meydana çıkmaktadır. Algılamayı yapan kimse algılama konusu olan olay,
nesnel veya kişiyi kendi ihtiyaçlarını, değerleri ve beklentilerini ilgilendiren
yönlerini dikkate almasına seçici algılama yanılgısı adı verilmektedir.
Algılayan birey bu durumda seçim yaptığı konuyla ilgili gerçekçi ve nesnel
davranmayabilir.
e) Yansıtma
Bir kişinin kendine ait başkaları tarafından hoş karşılanmayan kişisel bir
özelliğinin başkalarına yakıştırması durumuna yansıtma(projection) adı
verilir.
f) Zıtlık Etkileri
Bir kimsenin kişilik özelliklerinden birinin aynı özellikleri taşıyan kimselerden
yüksek veya düşük bularak değerlendirildiğinde diğerlerinden zıt bir durum
göstermesi duruma verilen addır. Bu nedenle, bu kişinin adı geçen özelliği
algısal olarak diğer insanlar üzerinde davranışsal etkilere neden
olabilmektedir.
g) Beklentiler
Bir kişinin bir olayda yaşamak istediği bir durumu veya ön planda
bulunmasını beklediği bir kişiyi bulma ve yaratma eğilim ve çabalarına
beklentiler yanılgısı veya çarpıtması adı verilir. Beklentiler bir takım
senaryolar yaratma, planlar yapma uygulamasını sağlayarak insanlara
olumlu veya olumsuz sonuçlar sağlayabilir. Çünkü hem insanlar hem de
kurum ve kuruluşlar bir takım amaç ve idealleri gerçekleştirmek ümidiyle
çalışırlar. Ancak, beklentiler ortam koşullarına ve diğer insanların
beklentilerine uygun olmayabilir. Sonuç olarak beklentiler her zaman
gerçekçi ve nesnel olmayabilir.
ATFETME SÜRECİ
Atfetmenin Tanımı – Veli KOÇ
Atfetme (Atribution) bir kişinin kendi davranışlarının veya başkalarının
davranışlarının nedenlerini açıklaması ve belli hususlara dayandırılmasına
verilen addır.
Bireyler, diğer insanların davranışlarını yorumlarken bunun nedenlerine
inerler ve niçin meydana geldiğinin ortaya çıkararak atfetme sürecini
yaşarlar. Atfetme neden-sonuç ilişkisinin ortaya çıkarıldığı bir analitik
düşünme sürecidir. Bu konu ile ilgili yapılan analizin gerçekçi ve nesnel
olması, algılamanın mümkün olduğu ölçüde hatasız yapılmasına bağlıdır.
Atfetme süreci, özellikle motivasyonda teşvik araçları ile bireyin
verimliliği ve örgütle bütünleşmesi ilişkisinin kurulmasında önemli bir hususu
oluşturur.
Kısaca atfetme süreci ile şu hususlarda algısal yorumlar
yapılabilmektedir.
1) Belirli bir olayın nedenlerine inme ve anlama
2) Olayın sonuçları için sorumlulukların kimler olduğunu ortaya
çıkarma
3) İnsanların davranışlarının nedenlerine inme ve bunları ortaya
çıkaran kişisel özellikleri ortaya çıkarma
ATFETME SÜRECİNİN DAYANDIĞI NEDENLER
Atfetme sürecinde bulunan bireyin davranışları iki nedenden
kaynaklanmaktadır. Bunlar ;
1) İçsel Nedenler
2) Dışsal Nedenler
İçsel Nedenler; bireyin kontrolu altında olduğuna inanılan nedenlerdir.
Örneğin Muzaffer’in okuldaki başarısı düşüktür, çünkü Muzaffer ders
çalışmaktan hoşlanmamaktadır ve tembel bir öğrencidir. Başka bir örnek
ise Ebru bir satış elemanı olarak verilen hedefler ulaşamamaktadır, çünkü
pazarlama ve satış konusunda gerekli eğitimi almamıştır.
Dışsal Nedenler; bir kişinin kendi kontrolü dışında olduğuna inanılan
nedenlerdir. Örneğin Erdinç’in sanat başarısı iş gücü verimliliği düşüktür.
Çünkü Erdinç’in çalıştığı tezgah eskidir ve sık sık bozulmakta, zaman
kayıplarına ve moral düşüklüğüne neden olmaktadır.
ATFETME BELİRLEYİCİLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER – ABDULLAH AKHASAN
İçsel ve dışsal olarak açıkladığımız atfetme sürecinin dayandığı
nedenlerin belirleyicilerini etkileyen üç faktör vardır. Bunlar ;
1) Ayırdedicilik
2) Görüş Birliği
3) Tutarlılık (Consistency)
a) Ayırdedicilik
Yalnız bir olayla veya bir durumla ilgili olarak ortaya çıkan belirgin bir
davranışın nedenlerine bakmaksızın değerlendirilmesine ayırdedicilik
denir.
b) Görüş Birliği
Bir grup insan aynı ortamda ve eşit koşullarda bulunuyorlarsa ve bu
insanlardan birisinin ortaya çıkan farklı bir davranışı o kişinin içsel özelliğine
atfedilir. Çünkü o ortamdaki dışsal koşullar tüm insanlar için aynıdır.
c) Tutarlılık
Bir davranışın zaman içinde benzer durumlarda tekrar ortaya
çıkmaması durumuna tutarlılık adı verilir.
ATFETME HATALARI – ERHAN KORKMAZ
Atfetme hataları iki kısımda incelenebilir. Bunlar :
1)Temel Atfetme Hatası
2)Kendine Hizmet Eğilimi
Temel atfetme hatası, bir kişinin davranışlarını değerlendirirken, kişisel
faktörlerin yani içsel nedenlerin etkilerini yüksek, dışsal yani çevresel
faktörlerin etkisini düşük ölçüde dikkate alma eğilimine verilen addır.
Kendine hizmet eğilimi ise, bir durumla veya bir kişinin başarısı ile ilgili bir
takım sorunlar ortaya çıktığında kişisel sorumluluğu reddetme, üstün bir
başarıya erişebildiğinde ise bunun nedeninin kendi kişisel özelliğine
atfetme yaklaşımıdır.