13-)İLİOFEMORAL VEN TROMBOZUNDA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Download Report

Transcript 13-)İLİOFEMORAL VEN TROMBOZUNDA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

İLİOFEMORAL VEN
TROMBOZUNDA TEDAVİ
YAKLAŞIMLARI
Dr.Gökhan Özerdem
Derin ven trombozlarında klinik tablo yerleşim
yerine göre değişik özellikler gösterir. Trombozun en
sık görüldüğü bölge iliak ve femoral venler ile soleus
kasının venöz sinüsleri ve baldır venleridir. Derin ven
trombozu; pulmoner emboli,posttrombotik
sendrom ve kronik tromboembolik pulmoner
hipertansiyona yol açmasından dolayı da önemlidir.
• Derin ven trombozunun genel nüfusta, yıllık
ortalama insidansı 5.04/10.000 kişidir.7 Alt
ekstremite derin ven trombozunun hastanede
yatan hastalarda görülme sıklığı ise %1-2'dir.8
Kadın ve erkeklerde hemen hemen eşit sıklıkta
görülmektedir. Her iki cinsiyette de yaşın
ilerlemesiyle görülme sıklığı artar; 30-49 yaş
arasında yıllık 2-3/10.000, 70-79 yaş arasında
20/10.000'dir. Olguların %40'ında etken
bilinmemektedir.7
• Virchow triadı” olarak adlandırılan endotel
hasarı, hiperkoagülobilite ve staz, hazırlayıcı
faktörler olarak aradan geçen 140 yıla karşın
geçerliliklerini korumaktadır.
• Vasküler hasar koagülasyon kaskatını
baslatır.
• Venöz staz aktive olmuşkoagülasyon
faktörlerinin uzaklaştırılmasını engeller
• Alt ekstremite derin ven trombozu (DVT);
pulmoner tromboemboliye sekonder
mortalite, postflebitik sendrom ve kronik
venöz yetmezlik gibi morbiditelere neden
olabilen bir patolojidir. Amerika Birleşik
Devletleri'nde normal bireylerde görülme
sıklığı yılda 160/100.000 kişi olup; bu
hastaların %20-50'sinin pulmoner emboli
geçirdiği bildirilmektedir.
5yıl sonra
iliofemoral DVT:
• 90% semptomatik kronik venous yetmezlik
• 15% venöz ülserasyon
• 15% venöz kladikasyon
İliofemoral ven trombozu risk gurupları
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Düşük risk grubu
Yaş haricinde risk faktörü olmayan 30 dakikadan dan kısa süreli küçük cerrahi
Diğer risk faktörlerinin olmadığı 40 yaşından küçük, 30 dakikadan uzun süren major cerrahi
Minör travma ve hastalığı olanlar.
Orta derecede riskli hasta grubu
Major genel, ürolojik, jinekolojik, kardiyotorasik, vasküler ve nörolojik 60 dakikadan uzun süreli, 40
yaşının üzerinde cerrahi işlem gören hastalar
Kalp, akciğer, kanser veya inflamatuvar barsak hastalığı gibi önemli hastalığı olanlar
Major travma veya yanıklar
Önceden travma, DVT, PTE veya trombofilisi olan hastalarda minör cerrahi.
Yüksek risk grubu
Pelvis, kalça veya alt ekstremitenin fraktür veya major ortopedik cerrahisi
Kanser nedeni ile major pelvik veya abdominal cerrahi
Önceden travma, DVT, PTE veya trombofilisi olan hastalarda major cerrahi
Alt ekstremite paralizisi
Major alt ekstremite amputasyonudur
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
WELL SINIFLAMASI
Aktif Ca( tedavisi süren ya da son 6 ayda küratif ya da
palyatif tedavi almış)
Paralizi nedeniyle immobilizasyon
3 günden fazla yatak istirahativeya son 1 ay içerisinde
majorcerrahi
Derin venözsistem üzerinde hassasiyet
Tüm bacakta ödem
Ünilateralbacak ödemi ve çap farkı >3cm
Semptomatikbacakta daha fazla godebırakan ödem
Non-variközsüperfacialvenözkollateral
DVT dışında alternatif tanı olasılığının yüksek olması
Yüksek olasılık ≥ 3 puan . Orta olasılık = 1-2 puan. Düşük
olasılık ≤ 1 puan
• Fatal emboli ile sonuçlanan venöz
trombozların ancak %55'i ölümden önce teşhis
edilebilmektedir. Postoperatif derin ven
trombozu gelişen olgularda genellikle klinik
belirtiler 8-12.nci günler arasında ortaya
çıkmaktadır.
•
•
•
•
•
•
•
•
Belirtiler:
Homans belirtisi: Ayak dorsifleksiyonu ile baldırda ağrı olması,
Pratt belirtisi: Diz arkası bölgede hassasiyet olması,
Tschmarke belirtisi: Baldırı sıkma ile ağrı olması,
Ducuing belirtisi: Baldır ballotmanında ağrı olması,
Bisgard belirtisi: Ayak tabanına basma ile ağrı olması,
Payr belirtisi: Aşil tendonunu sıkma ile ağrı olması,
Neageli-Natis belirtisi: Öksürme esnasında bacakta ağrı veya yürüme
esnasında baldırda kramp olması,
Löwenberg belirtisi: Tansiyon aleti ile uylukta sistemik basıncın üzerinde
basınç uygulandığında hasta bacak baldırında ağrı olmasıdır. Löwenberg
belirtisinin trombotik hastalığın erken tanınmasında önemi büyüktür.
Sağlam bir bacakta 180-200 mmHg bir basınçla ağrı meydana getirmediği
halde, venöz trombotik proçes bulunan bir bacakta 150 mmHg ve hatta
100 mmHg'lık bir basıncın altında dahi ağrı ortaya çıkabilir.
Akut arteriel ve venöz tıkanma arasındaki ayırıcı tanı kriterleri:
Akut arteriyel tıkanma
Akut venöz tıkanma
Kalp hastalığı, önceden geçirilmişemboli,
Eski venöz hastalık, ateşlihastalıklaryatakistirahati
tıkayıcı arter hastalığı ,
Bacakta ağrı Sarkıtma ile düzelir
Kaldırma ile düzelir
Cilt rengi İleri derecede soluktur
Siyanoz vardır
Cilt ısısı İleri derecede düşüktür
Normal veya yüksektir
Ödem Yoktur
İleri derecede vardır
Venler Boştur
derecede dolgundur
Nabız Palpe edilemez
Palpasyon Önemli bulgu yok
Ossilografi Tıkanma distalinde osilasyon yok
Palpabl veya zayıflamış
İnfiltrasyon ve hassasiyet var
Osilasyon normal veya zayıf
• Phlegmasia alba dolens: Burada ekstremite arteri de
hastalığa katılmıştır. Tromboz komşu arterin tıkanması
ile birlikte ilerler. Öyle ki, arterdeki patoloji vendeki
patolojinin önüne geçer ve tabloya hakim olur. Daha az
akut bir olaydır. Tıkanma proçesi total değildir ve bu
nedenle ağrı ve ödem daha azdır. Cilt rengi soluktur
(beyaz bacak) ve gergindir. Ekstremitede nekroz
bulunmaz, şok tablosu yoktur, beyaz renkli, ödemli,
sıcaktır, serttir ve güçlükle gode bırakır. Hastanın ateşi
38° C civarındadır ve sedimentasyon yüksektir
• Phlegmasia cerulea dolens: Bu terim ilk defa 1938'de
kullanılmıştır. Mavi flebit, venöz gangren, gangrenli venöz
tromboz ve masif bacak ven trombozu gibi terimlerde
kullanılmıştır. Vakalrın %95 de alt etremiteyi tutar. Yine
vakaların %20’si venöz gangrene dönüşür.
• Haimovici bu anatomo-patolojik tabloyu reversibl ve
irreversibl iki safhadan oluşan iskemik venöz gangren olarak
tanımlamıştır. Burada tromboz sonucu ekstremitedeki
bütün büyük venlerin aniden ve tamamen tıkanması söz
konusudur. Bu nedenle venöz dönüş staza uğrar.
• Arterlerin sağlam olmasına rağmen, arteriyel akım
fonksiyonel değildir. Arteriyel spazm ve buna ilaveten
arteriyel tromboz gelişebilir. Ekstremitede arteriyel nabızlar
kaybolabilir. Bunun nedeni ödem, refleks arteriyel spazm
veya genişlemiş venin artere yaptığı bası olabilir.
• Postflebitik sendrom:
Derin ven trombozunda derin ven sistemi tromboz ile
tamamen tıkandığından venöz dolaşım yüzeyel ve yan
dallarla sağlanır. Rekanalize olan venlerin ve genişleyen
kollaterallerin kapakçıkları kompetan değildir. Bunun
sonucu kasıklardan itibaren bacak bütünü ile ödemli olarak
kalır.
Kollateral dolaşım iyi ise veya derin vendeki tıkanıklık
tam değilse ödem azdır, ağrı yoktur, ağırlık hissi vardır.
Renk normaldir, ancak ayak sarkıtılınca hafif morarır.
Her iki bacak arasında ağrı açısından farklılık olduğundan
hasta yürürken tromboflebitli bacağını kullanmak için daha
çok efor sarf eder, dolayısıyle efora bağlı yorgunluk ağrısı
görülür.
Yıllar geçtikçe kronik ödem, endürasyon,
hiperpigmentasyon, sekonder varis ve staz ülserleri gibi
postflebitik sendroma bağlı komplikasyonlar gelişir.
TANI YÖNTEMLERİ
•
•
•
•
•
•
•
•
1.Filebografi
2. Doppler ultrasonografi.
3. İmpedans pletismografi,
4-Manyetik rezonans görüntüleme
5- Radyoaktif fibrinojen uptake testi,
6-Fibrin yıkılma ürünleri testi,
7-Venöz basıncın ölçülmesi.
8. Spiral tomografi
CLINICAL SITUATION
RECOMMENDED TREATMENT
Confirmed acute DVT of the leg
Options: SC LMWH, IV UFH, or SC UFH
(all Grade 1A)
High suspicion of DVT of the leg
Anticoagulants, while awaiting the outcome
of diagnostic tests (Grade 1C+)
SC UFH
SC UFH is an alternative to IV UFH (Grade 1A); initial
dose 35,000 U/24 h, then maintain the APTT within
therapeutic range (Grade 1C+)
SC LMWH
We recommend initial treatment with SC LMWH qd or
bid, over UFH, as outpatient therapy if possible (Grade ),
as inpatient therapy if necessary (Grade 1A)
We recommend against routinely monitoring antifactor Xa
levels (Grade 1A)
THERAPY
RECOMMENDATIONS
Venous
thrombectomy
We recommend against routine use (Grade )
We suggest use in selected patients* (Grade )
Placement of a vena We recommend against routine use in most patients during
cava filter
anticoagulant therapy (Grade 1A)
We suggest use in patients with a contraindication for, or
complication of, anticoagulant therapy (Grade ), and those
with recurrent thromboembolism despite adequate
anticoagulant therapy (Grade )
PATIENT CHARACTERISTICS RECOMMENDED TREATMENT
First DVT episode, secondary to a
transient (reversible) risk factor
(proximal vein thrombosis or
symptomatic DVT confined to calf
veins)
VKA therapy for 3 months, over use for
shorter periods (Grade 1A)
First episode of idiopathic DVT
VKA therapy for ≥ 6 to 12 months
(Grade 1A)
Consider giving anticoagulants
indefinitely (Grade 2A)
PATIENT CHARACTERISTICS RECOMMENDED TREATMENT
DVT and cancer
LMWH for the first 3 to 6 months of
anticoagulant therapy* (Grade 1A)
We recommend giving
anticoagulants indefinitely, or until
the cancer is resolved (Grade )
PATIENT CHARACTERISTICS
RECOMMENDED TREATMENT
First DVT episode and either
documented antiphospholipid
antibodies (APLAs) or two or more
thrombophilic conditions, eg,
combined factor V Leiden and
prothrombin 20210 gene mutation
VKA therapy for 12 months (Grade
1C+)
We suggest giving anticoagulants
indefinitely (Grade )
PATIENT CHARACTERISTICS
RECOMMENDED
TREATMENT
First DVT episode and any of the following:
VKA therapy for 6 to 12
documented antithrombin deficiency, deficiency months (Grade 1A)
of protein C or protein S, factor V Leiden,
We suggest continuing
prothrombin 20210 gene mutation,
treatment indefinitely
homocystinemia, factor VIII levels > 90th
(Grade )
percentile of normal
2 or more episodes of documented DVT
We suggest continuing
treatment indefinitely
(Grade 2A)
CLINICAL SITUATION
RECOMMENDATION
Confirmed, non-massive PE
SC LMWH or IV UFH (both Grade 1A)
High suspicion of PE
Anticoagulants, while awaiting test
outcomes (Grade 1C+)
Coexisting severe renal failure
IV UFH over LMWH (Grade )
INITIAL TREATMENT OF PE
RECOMMENDATION
Most patients
We recommend against mechanical
approaches (Grade ) We recommend
against pulmonary embolectomy
(Grade )
Selected, highly compromised patients
(those who are unable to receive
thrombolytic therapy, or whose critical
status does not allow enough time for
infusion)
Mechanical approaches may be used
(Grade )
Pulmonary embolectomy may be used
(Grade )
• Antiplatelet ilaçlar: platelet aktivitesine engel
olur
• Antikoagülanlar: pıhtı formasyonu ve
yayılmasını önler
• Trombolitik ajanlar: mevcut trombiyi çözer
• Aspirin
• Düşük-doz/ayarlanmış doz SC standart heparin
(UFH)
• Düşük moleküler ağırlıklı heparin (LMWH)
– Dalteparin
– Enoxaparin
– Tinzaparin
• Warfarin
• Fondaparinux
Warfarin
Avantajları
•
İyi çalışılmış
•
Yüksek risk hastalarında etkili
•
Ayaktan hastalarda mümkün
Dezavantajları
•
Kanama riski
•
Monitör fiyatı
Rx (n)
Lysis None/worse
Heparin (254)
82%
Lytic Rx
37%
PartialSignificantor
14%
18%
RxPost-thrombotic symptomsPatients(n)
Severe (%)
Moderate,(%)
Heparin
39 8 (21)
23 (59)
Streptokinase
39 2 (5)
12 (31)
complete
4%
45%s
None,(%)
8 (21)
25 (64)
LMWH: uzun süreli endikasyonlar
•Gebelik
•Kontrol edilemeyen adenokarsinoma
•Warfarin yetmezliği
•Yüksek kanama riski
•INR kontrolü zorluğu
–Kötü venöz erişim
–Coğrafik erişmezlik
•Yakında olacak veya yineleyen invazif
işlemler
VTE tedavisi
Prokoagüasyon testleri
Agresif tedavi
Heparin (UFH)
LMWH
Warfarin (Coumadin)
Evde (hastanede)
Ambulasyon,çorap
INR=2-3 olduğunda heparin/LMWH stop
Tedavi süresi, trombotik risk/rezidüel ven lümeni skar dokusuna bağlı
Alternatifler: Fondaparinux, Ximelagatran?
LMWH VE UFH FARMAKO KİNETİĞİ
•
•
•
Farmakokinetik
LMWH
Ortalama molekül ağırlığı
4500
•
•
•
AntiXa/IIa oranı
>1
1
Biyo-yararlanım (SC)
>%90
%30
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Yarı-ömür
daha uzun
1-2 saat
Endotele bağlanma
zayıf
güçlü
renal dozdan bağımsız
endotelyal ve renal
Plazma proteinine bağl.
zayıf
güçlü
Trombosit aktivasyonu
+/-
++
Eliminasyon
UFH
15.000
Antikoagulasyon kontrendikasyonlar
Aktif ağır kanaması olan ve son zamanlarda
intraksinial kanama geçirenler mutlak kontrendike
olan hastalardır. Relatif kontradikasyonlar kanama
komplikasyon sıklığınınartması ile ilişkili faktörler içerir
ki bunlar:
•
•
•
•
•
•
Olması yakın veya son zamanlarda cerrahi girişim
Anemi (Htc <%30)
Böbrek hastalığı
GİS kanaması
Aktif peptik ülser hastalığı
Karaciğer hastalığıdır
Antikoagulasyon
• Trombozun genişlemesini ve rekürrensini engeller
ANCAK
• Trombusu yok ETMEZ
• Venöz obstruksiyonu ÇÖZMEZ
• Valvular hasarı
ENGELLEMEZ
• Posttromboflebitik sendromu ENGELLEMEZ
TROMBUS TEMİZLEME STRATEJİLERİ
1-Sistemik thrombolizis
2-Intratrombus kateter-direkt thrombolizis
3- Venöz trombektomi.
4-Farmakomekanik trombolizis
Birçok calışmada iliofemoral DVT
infrainguinal DVT ye göre ciddi post-trombotic
morbidite ve ciddi embolik komplikasyonları
olduğu gösterilmesine ragmen birçok klinisyen
tarafından her iki tablo aynıymış gibi, sadece
antikoagulan ile tedavi edilmektedir.
Tek başına antikoagülan tedavi ile takip
edilen hastalarda, kronik bacak ülserleri post
trombotik kronik venöz yetmezlik ve venöz
kladikasyon sık görülmektedir.
O’Donnell antikoagulan ile tedavi edilen
hastaların %67 sinin recurrent hospitalizasyon %81
in yüksek finansal maliyet gerektirdiğini, Akesson
%95 hastanın ambulatuar venöz hipertansiyonu
olduğunu, 90% hastada kronik venöz yetmezlik
sebebi ile rahatsız olduğu % 15 hastada venöz ülser
ve kadikasyon oluştuğunu söylemektedirler.
Experimental gözlemler DVT da catheterdirected thrombolysis ve venöz
thrombektominin post-thrombotic morbiditenin
azalmasına katkı yaptığını göstermiştir. Yine
Experimental çalışmalarda; thrombolysisin
endothelial fonksiyonlar ve valf kompetansının
korunmasını sağladığı söylenmektedir.
Plasebo kontrollu bir çalışmada,proksimal ven
de trombusun kalması distal kısımda trombus
olmasa dahi disral valf inkompedansına yol
açmaktadır. Çalışmalarda proksimal trombus ve
distal valf yetmezliği en önemli post-thrombotic
morbidite nedeni olarak görünmektedir.
Douketis sadece antikoagülan ile tedadi
edilen iliofemoral trombozlu hastaları infra
inguinal trobozlu hastalara göre daha yüksek bir
DVT riski taşıdığını göstermiştir.rekürren DVT nin
post trombotik morbiditeyi artırdığı bilinen bir
gerçektir.
Fibrinolitik ajanlar
Olumlu etkisi ;
1. PE nin hızlı resolusyono of
Olumsuz etkisi;
1.  reküren DVT/P
2.  mortalite
3.  pul hipertansiyon
Komplikasyonları;
1.  kanama riski
2.  intrakranial kanama
• Kateter direk trombolitik
• Akut ETKİLER:
• kan akımının hızlı restorasyonu ve vasküler
obstruksiyonun giderilmesi
• Uzun dönem ETKİLER: Bilinmiyor (but very
likely)
• GÜVENLİK: Çok düşük major kanama riski
Kontrast allerjisi ve renal disfonksiyon görülebilir
Chang recombinant tissue plasminogen activator
(rt-PA) direk intra trombus bolus uygulaması
yapmıştır.hastalar ambulatuar olarak kateter lab ile
yatakları arasında ve trombus eriyene kadar 50mg
gün pulse spray seklinde uygulamıştır.12
uygulamadan 11 inde komplet 1 hastada ise %50 70 açıklık sağlamıştır.Hastalardan hiç birinde major
kanama komplikasyonu olmamıştır. Ortalama
106mg uyulama yapılmıştır.
Akut DVT de iliofemoral venöz trombektomi
ve arterio-venöz fistül oluşturulması ile birlikte
verilen oral antikoagulan tedavi ve sadece oral
antikoagülan tedavinin sonuçları 6 ay, 5 yıl ve 10
yıl takiple karşılaştırılmıştır.
Erken trombus temizlenmesi ile iliovenöz
sistemde iyi bir açıklık düşük venöz basınç,daha
az ödem, kızarıklık ve daha az post trombotik
semptomlarla seyrettiği görülmüştür. Ancak
survey olarak 10 yıl da takip edilen oluları düşük
sayısı çalışmanın etkinliğini azaltmaktadır.
• Blattler iliofemoral venöz trombozda kombine
trombektomy ve turnike uygulayarak bacağa
direk ürokinaz uygulaması yapmıştır.
• 33 hasta bu yöntemle tedavi edilmiş ve 1 yıllık
takipde rekürrens ve post trombotik semtom
görülmemiştir. 10 yıllık takipde 3 hastada
tedavi edilen baçak dışındaki bölgelerde
tromboz görülmüştür.İki hastada venöz
kladikasyon tespit edilmiştir.
Sekiz çalışmanın incelendiği ve kıyaslandığı
bir baska analizde; sistemik streptokinase
uygulamasının akut DVT da, sadece oral
antikoagulan kullanan hastaların 3 katı daha
etkin olduğu, ancak 4 kat daha fazla kanama
komplikasyonu ortaya konmuştur..
Sistemik trombolitik uygulaması
sonucunda %5-10 hastada ciddi
kanama problemi,% 1 hastada ise
pulmoner emboli görülmektedir.
Kateter direk uygulama da ise 422
hastada sadece 1 vakada pulmoner
emboli olduğu bildirilmiştir.
TURNİKE UYGULAYARAK FİBRİNOLİTİK UYGULAMASI
posterior tibial
vein
ARTERİYO VENÖZ FİSTÜL ÇAPI 3-4 MM CİVARIMDA OLMALIN
DAHA GENİŞ OLMAMALIDIR
.
•
•
TROMBEKTOMY YAPILAN HASTALARIN SONUÇLARI
Results First author of study
Bjarnason (n 77) Mewissen(n 287) Comerota,(n 58)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Efficacy
Initial success
Iliac
Femoral
Primary patency
at 1 yr
Iliac
Femoral
Iliac stent: patency
at 1 yr
stent
= stent
Complications
Major bleed
Intracranial bleeding
Pulmonary embolism
Fatal pulmonary
Embolism
Death secondary to
Lysis
79%
63%
40%
83%
64%
47%
84%
78%
—
63%
40%
64%
47%
78%
—
54%
75%
74%
53%
89%
71%
5%
0% _
1%
11%
1%
1%
9%
0%
0%
0%
0.20%
0%
0%
0.40%
0% ao
•
İlk uygulamalarda ve son yıllarda uygulanan venöz trombektomi sonuçları arasında fark
olmasının nedeni olabilecek faktörler
Venous Thrombectomy: Comparison of Old and Contemporary Techniques
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Technique
Pretreatment phlebography/CT scan
Always
Venous thrombectomy catheter
Operative fl uoroscopy/phlebography
Correct iliac vein stenosis
Arteriovenous fi stula
Infrainguinal thrombectomy
Full post op anticoagulation
Catheter-directed anticoagulation
IPC post op
IPC, intermittent pneumatic compression.
Old
Occasionally
Contemporar
No
No
No
No
No
Occasionally
No
No
Yes
Yes
Yes
Yes
Yes
Yes
Yes
Yes
Thrombectomy
Indications for
Iliofemoral DVT
Phlegmasia caerulea dolens
Contraindications for
Isolated DVT of calf- and/or
thigh-veins
Thrombus age > 10 days
DVT with embolisation
despite anticoagulation
Life expectancy < 10 Y
Recurrent DVT
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Venous Thrombectomy
1. Identify etiology of extensive venous thromboembolic process
a. Complete thrombophilia evaluation
b. Rapid CT scan of chest, abdomen, and pelvis
2. Define full extent of thrombus
a. Venous duplex examination
b. Contralateral iliocavagram, MRV, or spiral CT
3. Prevent pulmonary embolism (numerous techniques)
a. Anticoagulation
b. Vena caval fi lter (if nonocclusive caval clot)
c. Balloon occlusion of vena cava during thrombectomy
d. Positive end-expiratory pressure during thrombectomy
4. Perform complete thrombectomy
a. Iliofemoral (vena cava) thrombectomy
b. Infrainguinal venous thrombectomy (if required)
5. Ensure unobstructed venous infl ow to and outfl ow from
thrombectomized iliofemoral venous system
a. Infrainguinal venous thrombectomy (if required)
b. Correct iliac vein stenosis (if present)
6. Prevent recurrent thrombosis
a. Arteriovenous fi stula
b. Continuous therapeutic anticoagulation
c. Catheter-directed postoperative anticoagulation
d. Extended oral anticoagulation
Venous Thrombectomy with
Arteriovenous
Fistula: Long-Term Iliac Vein Patency
No
Plate
1984
Rasmussen 1990
Meissner 1996
Pillny
2003
31
24
27
97
Follow Patent iliacV
(%)
6
76
20
88
12
89
70
90
• .Venöz trombektomi yapılan hastalar antikoagulan
ile tedavi edilenlere göre daha iyi venöz açıklık
oranlarına, daha kompetan venöz kapakcıklara ve
daha düşük venöz basinç ve post tromboflebitik
komplikasyon oranlarına kavuşmaktadır.
• Kateter-direk trombolizis uygulanan hastalarda da
sadece antikoagülan ile tedavi edilen hastalar göre
daha iyi sonuçlar elde edilmektedir.
• Yine diğer uygulamalara benzer sonuçlar sistemik
başarılı olan antitrombolitik uygulamlarında da
görülmektedir. Ancak bilinen komplikasyonları
sebebiyle sistemik trombolitik uygulaması daha az
klinisyen tarafından tercih edilir.
• Trombolizis işleminin kontraendike olduğu
hastalarda trombektomi veya segmental
farmakomekanik trombolizis işlemi Trellis kateteri
kullanılar yapılmalıdır.
• Trombolizis işleminin kontraendike olmadığı
hastalarda kateter-direkt trombolizis ve ilave
farmakomekanik işlemler ile trombus yok edilir.
• Trombus elimine edildikten sonra flebo gram ile
venöz lezyon tespit edilirse düzeltici işlem ile venöz
drenaj sağlanır ve rekürren trombozun önüne
geçilir.
• Terapötik antikoagulasyon ile tedaviye devam
edilerek venöz akımın devamlılığı sağlanır.