Document 7585288
Download
Report
Transcript Document 7585288
Canlıların Sınıflandırılması ve
Canlılar Alemi
ARİSTO
•Aristo tüm canlı formlarının karmaşıklığı
gittikçe artacak şekilde olmak üzere bir cetvel
üzerinde ya da merdiven üzerinde sıralanabile
ceğine inanmaktaydı.Buna daha sonra Scala
Natura(Doğanın cetveli) adını verdi.
•Canlıları bitkiler ve hayvanlar olmak üzere
iki kısma ayırmıştır.
•Aristo’nun geliştirdiği, canlıları dış
görünüşlerine göre sınıflandırma yöntemi
kullanılan ilk sınıflandırma yöntemidir.
Yapay sınıflandırma veya ampirik sınıflandırma
da denir. bitkileri otlar, çalılar, ağaçlar ve
hayvanları da karada, suda ve havada
yaşayanlar şeklinde gruplandırmıştır
MÖ 384
-
MÖ 322
Carl Linnaeus
• Bilimsel sınıflandırmanın temel ilkeleri ilk
defa C.Linnaes(1707-1778) tarafından
ortaya konmuştur.
Linne’nin metodu ikili adlandırma
(Binominal nomenclatur) üzerine
dayanmaktadır. Her türün iki adı vardır.
Birincisi hangi cinse girdiğini belirler ikincisi
ise türe özgü olan isimdir. Örneğin Felis leo
(Aslan) .Felis ismi cins adı leo ise tür
adıdır.
•Canlıların köken benzerliği ,anatomik
özellikleri ,biyokimyasal ve genetik
özellikleri bilimsel sınıflandırmanın en
önemli kriterleridir.
1707-1728
Bugüne kadar yapılan iki tip sınıflandırma bilinmektedir :
1. Ampirik (Yapay) Sınıflandırma : Aristo (M.Ö 383-322)
Canlıların dış görünüşlerine ve yaşadığı yere bakılarak yapılan
sınıflandırmadır.
Yalnız gözleme dayalı olduğu için, bilimsel bir sınıflandırma şekli değildir.
CANLILAR
Bitkiler
Hayvanlar
Otlar
Çalılar
Ağaçlar
Karada yaşayanlar
Suda yaşayanlar
Bu sınıflandırmada ön plana çıkan, nitel gözlemler ve analog
organlardır.
Kelebek ile bir kuş aynı sınıfa girmez bu canlıların kanatları
embriyonal ve anatomik olarak birbirlerinden farklıdır.Bu tip görevleri
aynı kökenleri farklı organlara analog organ denir ve bilimsel
sistematikde önemleri yoktur.
Kuş kanadı
Kelebek kanadı
2- Doğal (Filogenetik = Biyolojik) Sınıflandırma :
Canlıların orijin bağlantılarına bakılarak yapılan bilimsel bir sınıflandırmadır.
Bir yarasanın kanadı ile bir
insanın kolu görevleri
bakımından birbirlerine
benzemez fakat anatomik
yönden organla birbirlerine
benzer ve homolog organlar
adını alır.
(Görevleri farklı kökenleri
aynı) Bilimse sınıflandırmada
bu veriler önemlidir.
İnsan
Kedi
Balina
Yarasa
Canlılar arasındaki protein
benzerliği sınıflandırmada
kullanılan bilimsel verilerden
en önemlisidir.
SINIFLANDIRMA BİRİMLERİ
LATİNCE
TÜRKÇE
Kingdom
Phylum
Clasis
Ordo
Familia
Genus
Species
Alem
Şube
Sınıf
Takım
Aile
Cins
Tür
Sistematikte kullanılan en küçük birim Tür(Species) dür.Türler ortak bir
atadan türemiş anatomik benzerlikler gösteren ,birbirleriyle çiftleşip verimli
döller oluşturabilen bireyler topluluğudur.
(Species)
Tür
Sınıflandırma birimlerin
de tür den aleme doğru
gidildikçe canlı sayısı
artar, benzerlikler ise
azalır.
(Genus) (Family) (Order)
Cins
Aile
(Class)
Takım Sınıf
(Phylum) (Kingdom) (Domain)
Şube
Alem
Bölüm
Modern Bilimsel sınıflandırma
DNA ve RNA analizi sınıflandırma da kullanılan en güvenilir
yöntemlerdir.
Böylece sınıflandırma için temel kriter olan benzerliklerin ve
akrabalığın kesin yolla belirlenmesini olanaklı kılar.
Örneğin Afrika da bulunan iki farklı fil populasyonunun aynı türe ait
olduğu sanılmaktaydı oysa yapılan DNA çalışmaları onların farklı tür
olduğunu ortaya çıkarmıştır. Asya fili ise ayrı bir cins altında
sınıflandırılır
Canlılar dünyası 5 alemde incelenir :
CANLILAR ALEMİ
PROKARYOT
1 MONERA
ÖKARYOT
2 PROTİSTA
3 FUNGİ (GERÇEK MANTARLAR)
4 BİTKİLER
5 HAYVANLAR
Canlıların Sınıflandırılması
BAKTERİLER
Kapsül
Pili
Plazma zarı
Ribozom
Nükleoid
Kamçı
Dünyanın değişik bölgelerinde yaşayabilen prokaryotik tek hücreli canlılardır.
Ribozom dışında gelişmiş hücre organelleri yoktur , onların görevlerini yapabilen
basit zar sistemlerine sahiptir.
Bazı bakterilerde kamçı sil gibi hareketi sağlayan yapılarla birlikte bazı bakterilerde
hücre zarının dışında bir koruyucu kapsüle sahiptir.
Hücre zarının dışındaki çeper amino asit ve
glikoz türevinden (peptidoglikan) meydana
gelmiştir. Ayrıca bazı bakteriler de kapsül bulunur.
Yuvarlak şekilli (Coccus) çubuk (Bacil) Spiral
(Spirillium) ve virgül (Vibrio) şekillerinde
olabilirler.
Bakteriler hücre duvarlarındaki farklılıklarından dolayı gram boyası
İle boyandıklarında değişik renk alırlar.Bakteri hücre duvarları peptidoglikan
yapıdadır.
Gram pozitif bakteriler: Bu bakteriler gram boyası ile mavi mor renk alırlar.
Kalın hücre duvarına sahiptirler.
Gram negatif bakteriler: Gram boyası ile boyandıklarında renk değişimi
olmaz Hücre zarı iki tabakadan meydana gelir.
Bakterilerde üreme
Bakteriler eşeysiz yolla bölünerek çoğalırlar.Önce DNA’sı eşlenerek
iki katına çıkar ve daha sonra hücre bölünür.
Eşeysiz yolla çoğalmalarına karşı sık sık mutasyonlar geçirerek
genetik çeşitlilik sağlanmış olur.
Bakteriler arasında genetik madde aktarımı yani konjugasyon
gerçekleşir.
Bakterilerde tek ana kromozomun yanında plazmid adı verilen
küçük DNA parçaları da bulunur.
Plazmitler ana kromozomdan bağımsız olarak eşlenmekte ve konjugasyon
ile diğer bakteri hücrelerine aktarılabilmektedir.
Plazmitler hücreye antibiyotiklere direnç , normal çevrelerinde bulunmayan
besleyicilerin metabolizması ve diğer koşullar için gerekli genleri sağlamaktadır.
Bazı bakteriler zor ortam koşullarında
endospor meydana getirirler. Yüksek
sıcaklık gibi faktörler endospor oluşumuna
neden olur.
Normal bakteri hücresinin kromozom
kopyası endospor içerisinde bulunur. Ana
hücre zor ortam şartlarında parçalanırken
endospor bu zorluğu atlatır.
Ortam şartları normale döndüğünde
endospordan yeniden bakteri hücresi
oluşur. Bazı endosporlar 120 C
sıcaklığa bile dayanırlar.
Prokaryotların beslenmesi
Heterotrof bakteriler besinlerini dışarıdan hazır olarak alan bakterilerdir.
Bunlar
parazit ya da çürükçül olabilirler. Anaerob(Oksijensiz) ortamlarda yaşayarak
fermantasyon gerçekleştirebilirler. Alkol , laktik asit gibi ya ürünler oluştururlar.
Ototrof bakteriler ise kendi besinlerini kendileri yaparlar. Fotoototrof olanlar
güneş ışığından enerjiyi sağlayarak fotosentez yaparlar.
Kemoototrof bakteriler ise organik maddelerini sentezlemek için gerekli
enerjiyi kükürt , demir gibi inorganik maddeleri oksitleyerek sağlarlar.
Baklagillerin köklerinde
mutualist biçimde yaşayan
bakteriler bitki köklerinde
korunurken bakterilerin
ürettiği azotlu maddelerden
de bitkiler yararlanır.
Böylece bu bitkiler amonyak
dan yararlanabilir hale gelirler
İnsan bağırsağında birçok
çeşit bakteri yaşar bunların
bazıları çeşitli vitaminlerin
sentezini sağlarken bazıları
da çeşitli hastlıklara neden
olur.
ARKEA
ALEMİ
Arkea prokaryotik yapıda tek hücreli canlılar olmakla beraber bakterilerden çok
ökaryotik hücrelere daha yakındırlar.Hücre zarları ,ribozom ve DNA açısından
bakterilerden ayrılırlar.
Yaşadıkları ortamlar genellikle bataklıklar , tuz gölleri , aşırı sıcak volkanik bölgeler
ve asitli ortamlardır.
Staphylotermus marinus
Metajonezler bataklıklarda yaşayarak çürümekte olan besinlerle beslenirler.
Metan gazı üretiler. Bazı türleri 110 C lik ortamlarda dahi yaşayabilirler.
Halofiller çok tuzlu ortamlarda yaşayabilirler.
Termoasidofiller kükürdü oksitleyerek enerji elde ederler. Aşırı sıcak asitli ortamlarda
yaşarlar.
Soğuk seven arkeler donma noktasındaki sularda yaşarlar.
Arkeler bakterilerin yaşayamadıkları kadar zor ortamlarda yaşarlar. Bu
canlılardan elde edilen enzimler yüksek ısı ve zehirlere karşı dirençlidir.
Arkelerden elde edilen enzimlerle pis suların temizlenmesi, metallerin zehirli
özelliklerinin azaltılması gibi işlemler gerçekleştirilir.
Genetik mühendisliğinde kullanılan enzimler arkelerden elde edilmiştir.
Yüksek ısıya dayanıklı olmaları laboratuvar ortamlarında kısa sürede DNA
çoğaltılmasında kullanılır.
Atık suların temizlenmesinde ve biyogaz üretiminde arkeler kullanılır.
PROTİSTA ALEMİ
GENEL ÖZELLİKLER
Yeryüzünde yaklaşık 200.000 türü olduğu tahmin edilen canlılardır.
Daha çok mikroskobik canlılar olmakla beraber , koloniler oluşturabilir ya da
su yosunları gibi boyları 60.cm ye kadar büyüyebilir.
Çok hücreli olanları bile aşırı özelleşmiş doku ve organlara sahip değildirler.
Daha çok su ortamlarında karalarda ise nemli bölgelerde yaşarlar.
Ototrof ya da heterotrof beslenme özelliğine sahip türleri vardır.
Eşeyli ve eşeysiz ya da her iki üreme özelliğini gösteren türleri vardır.
Bitki , hayvan ve mantar özelliğini gösteren formları vardır.
Evrimsel sistematikte bakteri ve arkeler den sonra gelirler ve diğer canlıları
oluşturan öncüller olarak düşünülürler.
PROTİSTA
PROTOZOA (Hayvan benzeri protistler)
Protozoalar kök ayaklılar, kamçılılar, silliler ve sporlular olmak üzere dört
grupta incelenir.
Kök ayaklılar
•Toprak ,tatlı su ve denizlerde yaşarlar.
•En çok bilinen örneği Amip tir.
•Hareketlerini yalancı ayakları yardımıyla
sitoplazma hareketi ile sağlarlar.
•Besinlerini dışarıdan hazır olarak alırlar.
•Daha çok bölünerek ürerler zor ortam şartlarında
kist de oluşturabilirler.
•Amipli dizanteri hastalığına da sebep olabilirler.
Kamçılılar
Kamçıları sayesinde su da hızlı hareket edebilirler heterotrof türleri ile birlikte
öglena gibi fotosentez yapan türleri de vardır.
Öglenadaki göz lekesi ışıklı ortamların algılanmasını sağlar.
Boyuna bölünerek çoğalır.
Öglenayı peliküla adı verilen
zar dış ortamlardan korur.
Tripanosoma gambiense ise
uyku hastalığına neden
olur.Çeçe sineği ile insanlara
bulaşır.
Video
Silliler
Paramesyum en tanınmış örneğidir.
Büyük çekirdek metabolizmayı
küçüğü ise üremeyi kontrol eder.
Fazla suyu kontraktil koful dışarı
atar.
Bölünerek üremekle birlikte
konjugasyon yoluyla eşeyli üreme de
gösterirler.
Besinlerini dışarıdan hazır olarak
alırlar.
Terliksi hayvan, vorticella stentor
örnek sillilerdir.
Sporlular
Daha çok parazit olarak yaşarlar.
Üreme dönemlerinde eşeysiz ve eşeyli
üreme düzenli olarak birbirini takip eder
buna döl almaşı (Metagenez) denir.
Sıtma hastalığına neden olan
plazmodyum sporlulara bir örnektir.
ALGLER (Bitki benzeri protistler)
Tek hücreli olabildikleri gibi çok hücreli türleride
vardır.
Yapılarında klorofil , karoten ve ksantofil
gibi pigmentler bulunur.
Diyatomlar tek hücreli etraflarında silisden
meydana gelen kılıf bulunan alglerdir.
Besin piramidinin sulardaki temel kısmında
bulunur.
Diyatomlar
Kırmızı algler yapılarında bulunan fikoeritrin nedeniyle kırmızı renkte görünürler.
Tropikal sularda bulunurlar.
Yeşil algler karalarda yaşayan bitkilerin denizlerdeki ilkel atalarıdır. Mantarlarla
birlikte ortak yaşayarak likenleri oluştururlar.
Ana koloni
Vücut hücresi
Üreme hücresi
Volvox
Koloni oluşturan yeşil algler tatlı sularda yaşarlar.Volvox en tanınmış kolonidir.
Hücreleri sitoplazmik uzantılarıyla birbirleriyle bağlantılıdır.
Kahverengi bir alg çeşidi olan
laminaria da döl almaşı şeklinde
bir üreme vardır.
Çok hücrelidirler ve denizlerde
yaşarlar.
Bitkilere benzerlik gösteren ve
fotosentez yapan gövde , yap
rak gibi kısımları thallus adı
ile isimlendirilir.
Denizlerde yaşamın besin
üreticisi rolündedirler.
Cıvık Mantarlar (Mantar benzeri protistler)
Beslenme benzerliği dışında gerçek mantarlarla genetik olarak benzerlikleri
yok dur. Sentriyol ve selüloz hücre duvarları vardır mantarlarda ise bulunmaz.
Amipsi hareket eden ve sitoplazmik bir kütleden ibaret olan çok çekirdekli
canlılardır.
Rutubetli ortamlarda ağaç gövdelerinde ve çürük yapraklar üzerinde
yaşayarak besinlerini dışarıdan alırlar.
Eşeyli ve eşeysiz yolla ürerler. Eşeyli üremeleri kamçılı iki sporun birleşmesi
eşeysiz üremeleri ise kalın çeperli sporlarla gerçekleşir.
GENEL ÖZELLİKLER
Mantarlar son 2.5 milyar yıldır dünyada yaşamaktadırlar.
Yaklaşık 100.000 üzerinde mantar türü tanımlanmıştır.
Bütün mantarlar ökaryotik heterotrof hücrelerden oluşmuştur.
Maya mantarları hariç birçoğu çok hücreli canlılardır.
Maya mantarları ekmek , bira ve şarap yapımında kullanılırlar.
Şapkalı mantarlar besin olarak kullanılır fakat zehirli bileşiklerde içerebilirl
Mantar hücrelerin de sil ve kamçı bulunmaz.
•Mantarlar çürükçül ya da besinlerini emilimle alan parazitik heterotroflardır.
•Çoğunluk mantar hücreleri iplik yapılardan hiflerden meydana gelmiştir. Bu hifler
yan yana gelerek miselyum adı verilen dokuyu oluşturur.
•Yedek besin olarak nişasta oluşturmazlar yağ ve glikojen meydana getirirler.
Hifler mantar hücrelerinden
meydana gelmiştir aralarında
septa adı verilen sınırlar vardır.
Mantarlarda beslenme
Çürükçül
Parazit
Mutualist beslenme
Mantarların önemli bir kısmı besinlerini ölen canlıların üzerlerinden sağlar bu
beslenme sayesinde doğadaki madde döngüsü sağlanır.
Bazı mantarlar parazit olarak beslenir ikinci şekilde bir solucanı yakalayan mantar
hifleri gösterilmiştir.
Mutualist olarak bitki kökleri ile ortak yaşayan mantarlarda vardır.Mantar bitki
köklerinden besin alırken çeşitli mineral ve suyu bitki köklerine verir.
Mantarlarda üreme
• Tomurcuklanma Bira mayası mantarı daha çok
tomurcuklanarak eşeysiz yolla üremesini gerçekleştirir.
• Fragmantasyon(Kırıp parçalanma) Hayvanlar toprağı
kazdıkça mantar miselyumları ve hifleri parçalanarak
etrafa yayılır daha sonra bu miselyumlardan yeni
mantarlar meydana gelir bu da eşeysiz bir üreme
biçimidir bitkilerdeki vejetatif üremeye benzetilebilir.
•Sporla üreme Mantarlar eşeyli ve eşeysiz üreyen
hayat evrelerine sahiptir. Bu üreme biçiminde sporla
üreme önemli bir yer kaplar.
Küf Mantarları
Küf mantarları çok hücreli mantarlardır. Çoğu çürükçül yaşar bitkilerle ortak
yaşayan türleri de vardır. Ekmek küfü eşeyli ve eşeysiz üreme gösterir. Eşeysiz
üremesini haploid sporlarla gösterir.
Eşeyli üremede farklı eşeye ait hifler arasında döllenme olur ve 2n lik zigospor
meydana gelir daha sonra mayoz bölünme geçirir ve n koromozoma ait sporları
ve onlarda n kromozomlu hifleri meydana getirir.
Askuslu Mantarlar
•Karasal ve sucul ortamlarda yaşarlar.
•Genellikle çok hücrelidirler , maya mantarları
ise askuslu tek hücreli mantarlardır.
•Çürükçül yaşayan türleri daha çokdur.
•Eşeyli ve eşeysiz üremenin ikisini de birlikde
gösterirler.
•Askus adı verilen yapının içindeki sporların
etrafa yayılması ile üremelerini gerçekleştirir
ler.
Kav mantarları
Şapkalı Mantarlar
•Birçoğu çok hücrelidir.
•Genelde çürükçül yaşarlar.
•Üremleri sıklıkla eşeyli yolla
gerçekleşir.
Basidiyum
•İki çekirdekli hücreler
sahip olarak (Dikaryotik)
bulunabilirler.
•Şapkaları(Basidiyum) bir
gece içerisinde
büyüyebilir.
Basidiyospor
LİKENLER
•Mantarları alg ya da cyanobakterilerle birlikte ortak yaşamından oluşan birliktelik
ler liken adı verilen yaşam birliğini meydana getirir. Alg fotosentez yaparak mantarın
besin ihtiyacını karşılar , mantarda alge su ve karbondioksit verir.
•Liken birlikteliği bu canlıların tek başlarına yaşayamayacakları kadar zor ortamlara
uyum yeteneği verir.