Genel Öğretim Yöntemleri [Öğretim Sistemleri] Prof.Dr. Mustafa ERGÜN Öğretim sistemi, öğrencileri belli bir amaca ulaştırmak için çalışacak unsurların işbirliği halinde çalıştırılmasıdır.

Download Report

Transcript Genel Öğretim Yöntemleri [Öğretim Sistemleri] Prof.Dr. Mustafa ERGÜN Öğretim sistemi, öğrencileri belli bir amaca ulaştırmak için çalışacak unsurların işbirliği halinde çalıştırılmasıdır.

Genel Öğretim Yöntemleri
[Öğretim Sistemleri]
Prof.Dr. Mustafa ERGÜN
Öğretim sistemi, öğrencileri belli bir
amaca ulaştırmak için çalışacak
unsurların işbirliği halinde
çalıştırılmasıdır. Böyle bir amaca
ulaşmak için ders programı, öğretmen,
okul teşkilâtı, öğretim araç-gereçleri,
değerlendirme biçimi v.s. bir öğretim
sistemini meydana getirir.
Öğretim sistemi, belki öğretmenin
bireysel olarak kullanacağı bir
yöntem değildir; ama
programın gerçekleşmesi,
öğrencinin eğitim-öğretimini
bir yöntem gibi etkiler. Hattâ
bazen öğretim sistemlerinin
yöntem olarak adlandırıldığı da
olur.
Toplu öğretim sistemi ("Toplu tedris")
Toplu öğretimin bir sistem olarak
oluşturucusu, Herbart'tır. Bu
modeli bir yöntem gibi geliştiren
ve adını veren de Berthold
Otto'dur.
Öğretim sistemleri içinde yer alan proje metodu, Decroly sistemi,
Platoon sistemi v.s. toplu öğretim sisteminin değişik uygulamaları
gibi de görülmektedir.
Çocuk konuları parçalayarak,
onları tek tek analiz ederek
inceleyip anlayamaz. Hayata ve
konulara bir "bütün" olarak
bakar. Dış dünyadaki şeyler bir
bütün olarak algılanır. Aslında
ayrı ayrı gibi görünen olaylar ve
nesneler de bir bütündür.
Toplu öğretim sisteminin temeli,
derslerin belli "ünite"ler içinde
birleştirilerek yapılmasıdır.
Herhangi bir olay veya dönem ve
nesne hakkında ayrı ayrı dersler
tarafından öğrencilere verilecek bilgi
ve beceriler, tek bir ünite içinde
birleştirilir. Meselâ trafik haftasında
bütün derslerde bu konu işlenir.
Öğretmen, ünite konusunun gerektirdiği ve
öğrencilerin dikkatlerinin dağılmadan alabildiği
kadar ders yapar. Bir ders oturumunda
öğrencinin ilgisine ve konunun akışına göre
anlatımdan resime, resimden müziğe, müzikten
matematiğe v.s. geçebilir.
Derslerin Hayat Bilgisi, üniteler, Sosyal Bilgiler,
Fen Bilgisi şeklinde düzenlenmesi toplu öğretim
felsefesidir.
Decroly Sistemi
(İlgi Merkezleri Yöntemi)
Ovide Decroly tarafından geliştirilmişti. Bu sisteme
göre, öğretimde yapay dersler kaldırılmalı, çocuklar
doğanın içinde yaşayarak, gözleyerek, yaparak
öğrenmelidir. Sistemin bir ders programı yoktur;
çocukların ilgisine göre bir takım konular seçilir.
Burada önce gözlem yapılır, sonra kaynak
kitaplardan bilgiler toplanır, deneyler yapılır.
Toplanan bilgi ve tecrübeler yazı, söz veya
resimlerle anlatılır. Burada sınav ve not yoktur.
Dalton Plânı
Helen Parkhurst tarafından Dalton kasabası
ortaokulunda uygulandığı için bu adı almıştır.
Öğrencilerin ilgi ve yetenekleri birbirinden farklıdır.
Aynı konuyu kimi bir saatte öğrenir, kimi iki saatte. İnsan
kendinin de aktif olarak katıldığı konuyu daha çabuk,
daha kolay öğrenir.
Dalton Plânında okulun öğretim ortamları (sınıflar) her
ders için ayrı ayrı düzenlenmiş ve oraya, o ders ile ilgili
kitap ve diğer malzemeler konmuştur. Her dersin 10 ay
boyunca öğretilecek konuları önceden hazırdır ve
öğrenci bu konuları alır, o dersin "laboratuvarında" kendi
öğrenme hızı ile öğrenir.
Platoon Plân (Küme Modeli, Gary Plânı)
Okul, öğretim işini gerçekleştirmek için kurulmuş sınıf,
laboratuvar, kütüphane, atelye, spor salonu gibi
unsurlardan meydana gelen bir organizasyondur.
Dersler de uzman öğretmenler tarafından verilir.
Ama öğretim bir bütündür; dolayısıyla bütün okul
faaliyetleri birbiriyle uyumlu olmalı, birbirini
tamamlamalıdır. Çalışma saatleri içinde okulun bütün
öğretim alanları çalışır vaziyette olmalı, öğrenciler
kümelere ayrılmalı, bir küme atelyede çalışırken diğer
küme spor salonunda, bir başkası laboratuvarda
çalışmalıdır.
Winnetka Sistemi
Sistemin özü, öğretimin mümkün olduğu kadar
bireyselleştirilmesidir. Çünkü bilgi ve beceri
kazanma miktar ve süresi çocuktan çocuğa
değişmektedir. Yeni okul düzeninde yıllık sınıflar
sistemi kaldırılmış, her öğrencinin öğretim
amaçlarına ulaşma hızı onun yetenek ve bireysel
çalışma hızına kalmıştır. Öğretmen çocukların
çalışmalarını izlemekte, bir dosyada biriktirmekte
ve çocuğun amaca ulaşıp ulaşmadığı da bir test
ile kontrol edilmektedir. Bir konuyu bitiren öğrenci
başka bir konuya geçer.
Proje yöntemi (Project Method)
Okul, çocukları hayata hazırlayan bir yer değil; hayat
problemlerinin araştırılıp yaşanarak öğrenildiği gerçek bir
hayat ortamı olmalıdır. J.Dewey'nin bu görüşü doğrultusunda,
öğrencisi H. Kilpatrick proje sistemini geliştirmiştir. Ona göre
çocuk, hayatı projeler içinde çalışarak öğrenir.
Projeleri genellikle öğrenciler yapar; ama bazen
öğretmenlerin verdiği projeler de olabilir. Bazı projeler
küçüktür, bir günde biter; bazıları ise büyüktür ve haftalar
boyu sürebilir. Bazı projeleri öğrenciler tek başlarına bireysel
olarak yaparlar, bazılarını da gruplar halinde. Bütün okulun
üzerinde çalıştığı büyük projeler de olabilir.
Jena Plânı
Jena Üniversitesi Deneme Okulu'nda geliştirilen sistem.
Dalton Plânının bireysel çalışması ve Winnetka Plânının
bireysel ve grup çalışması dengesine karşın, Jena Plânı
grup çalışmalarının ağırlık kazandığı bir sistemdir.
Gruplar 2-6 kişilik olabilir ve öğrenciler grup arkadaşlarını kendileri
seçerler. Bir grupta yeterli olgunluğa ulaşan öğrenci bir üst gruba
geçer. Geçiş notla değil, öğretmenin verdiği raporla olur. Grup
içinde her öğrenci serbest çalışır. Her grubun kendine has bir
çalışma odası vardır. Öğretmen bir rehber mevkiindedir ve aynı
zamanda grupların rahat çalışması için uygun eğitim ortamları
sağlamakla görevlidirler.