Tarihi İpek Yolu HAZIRLAYAN Meral ARAS (Bir Özbek Atasözü) “Evrende iki büyük yol vardır; Gökyüzünde, Samanyolu, Yeryüzünde İpekyolu”

Download Report

Transcript Tarihi İpek Yolu HAZIRLAYAN Meral ARAS (Bir Özbek Atasözü) “Evrende iki büyük yol vardır; Gökyüzünde, Samanyolu, Yeryüzünde İpekyolu”

Tarihi İpek Yolu
HAZIRLAYAN
Meral ARAS
(Bir Özbek Atasözü)
“Evrende iki büyük yol vardır;
Gökyüzünde,
Samanyolu,
Yeryüzünde
İpekyolu”
Tarihi İpek Yolu:
TARİHİ
400 yıl boyunca Çin’i yöneten
Büyükhan Sülalesinin (M.Ö. 206-M.S.
220) bir elçisi olan ünlü zengin Zhan
Quian, Hindistan’dan Çin’e yıllarca
süren yolculukları sırasında keşfettiği
geçitlerden geçtiği yollardan daha
sonra ipek yüklü kervanlar gönderdi.
TARİHİ
Zhan Quian, Takla Makan çölü
eteklerinden dolaşarak Karakum
geçitlerini aşıp, sonraları efsanevi
İpek Yolu kervanlarının geçeceği
yolları katır sırtında kat ederek
Hindistan’a ulaştı. “İpek Yolu” gerçeği
de böylece başlamış oldu...
Çin'in en uç
noktasından başlayıp
Anadolu'nun çeşitli
yerlerinden geçerek
İstanbul'da birleşen ve
oradan da Avrupa'nın
içlerine giden bu yol
boyunca, yükleri
taşıyan kervanlar
sadece ticaretin
gelişmesini değil, Asya
ile Avrupa arasında
günümüzde de izleri
görülen kültür
alışverişini de
sağlamıştır.
İpek Yolu
Avrupa, doğunun
kaliteli ipek ve
baharatı ile
tanışınca, bu
ürünlere büyük bir
talep doğmuş ve
"İpek Yolu" olarak
adlandırılan tarihi
ticaret yolları
yapılmıştır.
Çin’den Çan’a İpek Yolu
Ortaçağda İpek Yolu, Antakya'dan
başlayıp, Gaziantep'ten geçerek İran
ve Afganistan'ın kuzeyinde Pamir
Ovası'na kadar uzanmaktadir.
Çin’den Çan’a İpek Yolu
Ayrıca, Anadolu'da Güneydoğu
Bölgesi'nde bulunan Gaziantep ve
Malatya'yı geçip, Trakya üzerinden
ve Ege kıyılarında İzmir,
Karadeniz'de Trabzon ve Sinop,
Akdeniz'de ise Alanya ve Antalya
gibi önemli limanlar üzerinden
Avrupa'ya ulaşırdı.
Tarihi İpek Yolu:
Binlerce yıldır geçmişin zorlu yolculuklarını
simgeleyen tarihi İpekyolu,
Asyayı Avrupaya bağlayan bir ticaret yolu
olmasının ötesinde, bölgede yaşayan
kültürlerin, dinlerin, ırkların izlerini
taşıması bakımından daha çok önemlidir.
Bir kısmını Türklerin oluşturduğu
kervanların izlediği tarihi bir yoldur.
İPEK YOLUNUN SEYRİ
Bu ünlü kervan yolunun adını, 1870’li
yılarda ünlü Alman fotoğrafçı Ferdinend
Von Richtofen koymuştur.
İpeğin yanısıra porselen, kağıt ve
baharatın, değerli taşların taşındığı “İpek
Yolu”’nun başlanğıç noktası, Han
sülalesinin başkenti Xi-An şehriydi.
Bu kent “İpek Yolu” ticaretinin etkisiyle
Budistlerin, Zerdüşlerin, Parsistlerin,
Yahudilerin bir arada yaşadıkları bir
kozmopolit metropol haline gelmişti.
İPEK YOLUNUN SEYRİ
“İpek Yolu” na bugün yapılacak bir gezi
bile o yıllarda ticaretin hangi koşullarda
yapıldığına ilişkin bir ipucu verebilir.
Bu görkemli ticaret yolu Xi-An’dan çıkıp
Hindu Vadisi’ne varmak düşleyen
kervanlar için zorlu bir deneyim de aynı
zamanda.
İpek ve porselen yüklü kervanlar bu
düşlerini gerçeğe dönüştürebilmek için
bazen 100 develik konvoylar halinde ve bir
okadar muhafız eşliğinde dünyanın
aşılması en zor geçitlerini aşmak zorunda
kalıyorlardı.
İPEK YOLUNUN SEYRİ
Orta Asya’daki kervan yolları vaktiyle
Budist olan, Türkçe konuşan Uygurlar’ın
denetimi altındaydı.
Bu gün görkemli Budist Tapınak ve
manastırlarıyla donanmış bu kervan
duraklarında Arap istilaları sonucu İslam’ı
kabul eden Uygurların camileri
yükselmektedir.
Halen Uygur Türkler’i mitolojisi de Budist
ögeleri taşımaktadır. Örneğin Uygur
Türkçesinde Budadan “Burhan” diye söz
edilmektedir.
İPEK YOLUNUN SEYRİ
Bugün yeni yapılanmaya başlayan Türk
Devletlerinin batı ile münasebetlerinin
sağlanması için İpek Yolu’nu modernize
etme çabaları başlamıştır.
“İpek Demir yolu” (veya “Trans Asya” ) ağı
gerçekleştirildiği takdirde Çin’den Manş
denizine kadar Türkiye üzerinden geçen,
önemli merkezlerle bağlantı sağlayacak bir
yol elde edilmiş olacakttır.
İPEK YOLUNUN SEYRİ
Tarihsel İpek Yolu’nun yerini, Sovyetler Birliği’ni
kapsayan eski demiryolu alması olanaksızdır.
Halen işletilen demiryolu kapalı ekonomiye göre
düzenlenmiş olup hantal bir altyapısı ve Batıya
çok uzak olması nedeniyle üretilecek mal ve
hizmetlerin tamamının taşınmasına yetemez.
Bu nedenle var olan demiryolunun da Türkiye
üzerinden Batıya bağlanması, doğumuzdaki
devletlerin gelişmesine koşut bir koşuldur.
Makedonya-Tiran-Bulgaristan’ın, Karadeniz
kıyısndanki bir limana bağlanacak Karadeniz’deki
liman da feribot bağlantısıyla Türkiye’deki
otoyollarla birleşecek.
İPEK YOLUNUN SEYRİ
Doğu-batı koridoru, Ankara-Pekin
hattının ilk bağlantısını sağlayacak.
Yolun ikinci güzargahı için düşünülen
hat Nahçıvan - Bakü. Bakü’den
feribotla Hazar’dan karşıya geçilecek
ve Taşkent üzerinden Almatı’ya
ulaşılacak.