başkaları ile övünmek

Download Report

Transcript başkaları ile övünmek

Slide 1

Aralık 2011


Slide 2

Bazıları, başarılı olmuş biri veya birilerinin
sırtından kendine rant sağlamak ister…
“Biz Fatih’in torunlarıyız” der, başarısızlığını
örtmek ister… “Benim dedem ‘müftü idi’ der,
kendi yediği haltları örtmek ister… “Ben falan
ırktanım” der, ırk üzerinden rant sağlamak ister…

Örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Doğrudur, onlar öyle olabilirler… Ya biz? Bugüne
kadar neleri başardık? ”İki günü eş olan
zarardadır” diyen bir dinin müntesiplerinin
(mensuplarının) bilgi/beceri üretememesi,

sadece geçmişle “övünmesi” ne acı…


Slide 3

BAZILARI

NE TORUN AMA

● Maalesef günümüzde “harem hikayeleri”,
Fatih’i “tanımaktan - anlamaktan” daha önceliklidir…
● Bilgimiz, İstanbul’u alan padişah olmasıyla sınırlı…
● Ne Osmanlı’yı biliriz, ne de Fatih’i…


Slide 4

O, Kendine Hedef Koyabildi
20 yaşında İstanbul'u fethetmek (Doğu Roma İmparatorluğunu yıkmak), bir
çağı kapatıp yeni bir çağ açmak (cihan imparatoru olmak) tesadüflerle izah
edilemez. Başarı, “Ya ben Bizans’ı alırım; ya da Bizans beni” diyerek
hedef koymak ve bu hedefe ulaşmak için de gereğini yapmakla sağlanır.

O, Önce Kendini Geliştirdi
Onun bildiği yabancı dil sayısı yedidir. O, okumayı hep sevmiştir.
Çevresine alim ve sanatkârları toplayıp onlarla sohbet etmekten hep
zevk almıştır. (Fetihten sonra İstanbul’un ilim ve sanat merkezi haline gelmesi,
Fatih’in bilginleri koruması ve eser yazmalarını teşvik etmesinin bir sonucudur.)

O, Öz Güven Sahibidir
O, bir yabancı ülke elçisine şöyle diyordu: “İmparatorunuza söyleyin.
Şimdi ki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Benim gücümün
ulaştığı yerlere, sizin imparatorunuzun hayalleri bile ulaşamaz.”


Slide 5

O, Strateji Belirleyebildi
İstanbul'un ele geçirilmesi sadece “Osmanlı sınırlarını genişletmek”
olmayıp, boğazların tamamen kontrol altına alınması demektir. Bir diğer
ifade ile, Karadeniz ticaret yolunu ele geçirmek demektir…

1867’de
Abdülaziz’in
kraliçeye hediye ettiği
Fatih’in Şahi Topu…
Halen İngiltere’de
sergilenmektedir.

O, Teknolojide En Önde Olmayı İstedi
Fatih, (hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı) dünyanın ilk süper topu (Şahi’yi)
döktürdü ve İstanbul'un fethinde kullandı… Bu iki parçalı (vidalı) topların
bir benzerini Avrupalı yapamadı. Çünkü, Osmanlıların geliştirdiği metal
eritme sistemini bilmiyorlardı… Öğrenmeleri de çok zaman aldı…

O, İlkleri Başarabildi
● Donanmaya ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç'e indirildi.
● Havan ve diğer topların tasarımları bizzat kendisi tarafından yapıldı.
● Kalelerin fethi için (tarihte ilk defa arazide) “seyyar top dökümü” yapıldı.

O, Allah’a Kul Olabildi
“Hayatım boyunca Allah’ın emirlerinden dışarı çıkmadım. Allah’ın
rızasını kazanmak için uğraştım. Tek gayem bu idi.”(Fatih Sultan Mehmet)
Başta Fatih Camii olmak üzere kamu yararına pek çok eser bırakmıştır. Çünkü; vakıf anlayışı onun kültüründe vardır.


Slide 6

O, yönetimi devraldığında “ehil olduğunu” davranışlarıyla göstermiştir.
Bu durum kendisini yetiştirmiş olduğunun ispatıdır.

O, cihadın önemini bilmektedir… Bu sebeple saraya kapanıp kalmamış,
bizzat 25 sefere katılmıştır.

Fatih Sultan
Mehmet’in

O, ilme ve sanata değer vermenin “birey - toplum” için ne denli önemli
olduğunu anlamış ve gereğini yapmıştır.

Hayatını
ÖZETLERSEK

O, “Şeyhim Akşemseddin hazretleri ile beraber yaptığım zikrin lezzetine
dünyaları bile değişmem. Eğer şeyhim izin verseydi zikir yolunu tercih
eder, saltanatı terk ederdim.” demiştir. Bu sözü ancak iman sahibi
söyleyebilir. Ve böyle biri için yöneticilik “nefis için değil, ahiret için”
üstlenilir…


Slide 7

DÜNDE

KALANLAR

● Tarihin 9. yy - 15. yy aralığı Müslüman alimlerin
çalışmalarıyla “yıldız” oldukları zamandır…
● Maalesef, günümüz Müslümanlarının çoğunluğu

bunu bilmiyor; ihtiyaç da hissetmiyor. Çünkü,
öncelikleri başka…
● Bu konuya ilgi duyanlar da sadece övünmekle
yetiniyor…


Slide 8

● Robot teknolojisinin temeli sayılan sibernetik üzerine
çalışmalar yapan ilk Müslüman bilim adamıdır.
(Sibernetik; haberleşme, denge kurma ve ayarlama bilimidir.)

Onun tasarımları mekanik, sibernetik ve otomasyona
yeni ufuklar açmıştır… Bugün kullanılmakta olan pek
çok teknolojik ürünün fikir babası O’dur. Örneklersek:
Batıda ilk hesap makinesinin icadından asırlar önce
benzer bir mekanizmayı o yapmıştır.
● Bugün yerli ve yabancı müzelerde sergilenen kitabında
50’den fazla tasarımının resimlerini görmek ve sistemin
nasıl çalıştığını okumak mümkündür.

YILDIZLARDAN
BAZILARI


Slide 9

ULUĞBEY (1393 -1449)
Bu ünlü Türk bilgini (aynı zamanda hükümdar) Semerkant’ta bir rasathane
kurarak çalışmalar yapmıştır. Astronomi ve trigonometride yeni çığırlar açan bu
alim, eski astronomi ile modern astronomi arasındaki en büyük halka sayılır.

ÖRNEK

ALİ KUŞÇU (1403 - 1474)
Uluğbey’in öğrencisidir... Astronomi ve matematik konularında çağının
sınırlarını aşacak kadar önemli çalışmalarda bulunmuştur... “Gök cisimlerinin
dünyaya uzaklığı, dünyanın kendi dönüş ekseninin eğikliği” gibi konularda
önemli çalışmalar yapmış ve çalışmalarını yayınlamıştır.

PİRİ REİS (1465 - 1554)
Çizdiği dünya haritalarıyla tanınmış ünlü Türk coğrafyacısıdır. Çizdiği
haritalar bugün uydudan çekilenlerle % 99 benzerlik gösterir. Tarihçi S.
Manukov, “Böyle bir haritayı hazırlamak ancak uydu resimleriyle mümkündür”
demektedir. Amerika kıtasının varlığını Kolomb'dan önce bildiğini de
hatırlatalım…


Slide 10

● Ahmed b. Musa: (10. yy ) Mekanikçi,
sistem mühendisliğinin öncüsü.
● Akşemseddin: (ö: 1459) Pasteur’den önce
mikrobu bulan ilk bilim adamı.
● Ali b. İsa: (11. yy) Göz hastalıkları hakkında
ilk eser veren bilim adamı.
● Battani: (ö: 929) Sinüs, Kosinüs, Tanjant,
Kotenjantı ilk kullanan bilim adamı.
● Beyruni: (ö: 1051) Dünyanın kendi ekseni
etrafında döndüğünü ilk söyleyen kişidir.
Kolomb‘dan 500 sene önce Amerikanın
varlığından bahseden ilk bilim adamı.
● Cabir b. Eflah: (12. yy) Çubuklu güneş
saatini bulan ilk bilim adamı.
● Demiri: (ö: 1405 ) İlk zooloji ansiklopedisini
(Avrupalılardan 400 yıl önce) yazan bilim adamı.
● Ebu'l Vefa: (ö: 998) Trigonometriye Sekant
ve Kosekantı kazandıran matematik bilgini.
● Harizmi: (ö: 850) İlk cebir kitabını yazan
bilgin. Adı algoritmaya isim oldu. Bilgisayar
bilimi ve dijital teknolojinin temelini atmış
ve “sıfır” sayısını bulmuştur.

● Cabir b. Hayyan: (ö: 805) Maddenin en
küçük parçası atomun parçalanabileceğini
bundan 1200 sene önce söyleyen, ilk kimya
laboratuarını kuran bilim adamı.
● Nasirüddin Tusi: (ö: 1274) Trigonometri
sahasında ilk defa eser veren matematikçi.
● Farabi: (ö: 950) Ses olayını ilk defa fiziki
yönden açıklayan bilim adamı.
● Gıyasüddin Cemşid: (ö: 1429 ) Ondalık kesir
sistemini bulan matematikçi, bilim adamı.
● Lagarî Hasan Çelebi: (17. yy) Osmanlılarda
ilk defa füze ile uçan bilgin.
● İbni Cessar: (ö: 1009) Cüzzam hastalığını
900 sene önce açıklayan doktor.
● İbni Fazıl: (ö: 805) 12 asır önce ilk kağıt
fabrikasını kuran vezir.
● İbni Firnas: (ö: 888) 1000 sene önce ilk
uçağı yapıp uçmayı gerçekleştiren bilgin.
● İbn-i Sina: (ö: 1037 ) Eserleri Avrupa’da 600
sene temel kitap olarak okutulan doktor.
● İbnünnefis: (ö: 1288) Küçük kan dolaşımını
bulan ünlü bilim adamı.

YERİMİZ BİTTİ; ANCAK, LİSTE BİTMEDİ.


Slide 11

Seviyesine

Eserleriyle bizi

bugüne kadar

dünyaya tanıtmaya

ulaşılamamış

devam eden

büyük mimar ve

dahi insan.

mühendis.
Cami …….… 92
Mescit ….…. 52
Medrese ….... 57
Darül-kurra ... 7
Türbe …….... 22
İmaret …..…. 17

Hastane ……...... 3
Su yolu, köprü .. 13
Kervansaray …. 20
Saray ……...…... 36
Mahzen …..…... 8
Hamam …..….. 48

ANCAK BİR “DAHİ”
“BU KADAR ESERİ” BİR ÖMRE SIĞDIRABİLİR.


Slide 12

Onlar, insanlık tarihinin “Ortaçağ” denilen diliminde; İslâm’ın “aklınızı kullanın-iki
gününüz eş olmasın vb.” emirlerine uyarak “kâinatın sırları”nı çözmeye çalışmışlar
ve hayranlık uyandıran sonuçlar elde etmişlerdir.

Onlar; bilim, sağlık, sanat, ekonomi, yönetim, ahlâk alanında bugün bile kullanılan
formüller-metotlar geliştirmişlerdir… Onların coğrafyasındaki bu yükseliş “İslâm
Medeniyeti”ni doğurmuştur.

Yıldızların

Onlar, kurdukları medeniyet ile askeri ve idari üstünlük sağladılar… Bilimdeki
yükselişler, yönetimde hakimiyet getirirken (etki alanını genişletirken) aynı zamanda
“Batı Rönesans”ının da alt yapısını hazırladı.

Hayatını
ÖZETLERSEK

Onlar, azimle sürdürdükleri çalışmalarla “yıldız olmayı” hak ettiler. Bugün ortada ne
varsa hepsi batılılara mal edilse de, onlar mezarlarında huzur içinde yatabilirler…
İnsaf sahipleri onları takdir etmeye devam edecektir.

Maalesef, arkadan gelenler yenilik üretemedi… Önce duraklama, sonra da gerileme
başladı… Batı ise, Müslümanlardan aldıklarını daha da geliştirdi ve “bilgi üretim
merkezi”ne dönüştü…


Slide 13

YATTIĞIMIZ
YERDEN

“Biz Fatih’in
torunlarıyız; var mı
bize yan bakan?”

DİYEREK
BİR YERE
VARAMAYIZ

Bilgi / teknoloji üretmeden “bağımsızlıktan” söz edilemez.

BİTİRİRKEN

● Bugünün Müslümanlarının görevi “geçmişle övünmek”
(geride kalmış başarıların hayaliyle yaşamak) değil, “bir numara”
bilim adamları yetiştirmek için çalışmaktır.
● Bunun için yeteri alt yapımız var mıdır? Evet, vardır.
Tek eksiğimiz irade yokluğudur… Çünkü, birileri bu topluma
batılılaşma adına “kendimize güveni” kaybettirdi.
● Zaman “yitiklerimizi sahiplenme” zamanıdır… Gerisi kolay.,,

SONUÇ OLARAK

Çocuklarımıza geçmişimizi doğru öğretelim,
önlerine hedef koyalım ve başarıları için dua edelim…


Slide 14

Faydalandıklarıma teşekkürlerimle...

Aralık 2011