Sıradışı Kariyer İçin Yaratıcı Öyküler

Download Report

Transcript Sıradışı Kariyer İçin Yaratıcı Öyküler

Slide 1

SUNUM


Slide 2

GÜNDEM
1. Birlik Başkan Vekili Sayın Faik YILMAZ’ın toplantıyı açış
konuşması
2. Birlik Eğitim Müdürü Metin İÇTEM’in sunumu
• SIRADIŞI KARİYER İÇİN YARATICI ÖYKÜLER
• Önsöz
• Her şeyin başı insan olmaktır
• İnsan olmak kolay değil (şiir)
• İyi insan olabilmek
• Karıncanın taşıdığı su
• Siyah beyaz köpeklerimiz
• Eşekler ve semerciler
3. Üyelerin görüş ve önerilerinin alınması
4. Dilek ve temenniler
5. Kapanış


Slide 3

SIRADIŞI
KARİYER İÇİN
YARATICI
ÖYKÜLER


Slide 4

ÖNSÖZ
Sıra dışı kariyer için yaratıcı öyküler, “Söz uçar, yazı
kalır; gazete uçar, kitap kalır” anlayışıyla size sunuluyor. Bu
sunumda
profesyonelliğin,
samimiyetle
laubaliliğin,
çalışmakla emek vermenin, meslekle işin, varılacak hedefle
yolculuğun farkını anlamış olanları tespit ederek, bir
tebessüm ve farkındalık yaratılmaya çalışılıyor.


Slide 5

HER ŞEYİN BAŞI
“İNSAN OLMAK”TIR
İş hayatının, gerçek “insan”lara ve yaratıcı “öykü”lere
ihtiyacı, her zamankinden daha fazla vardır.
Pembe CANDANER


Slide 6

İNSAN OLMAK KOLAY DEĞİL
Durup durup bana sorma
Bunu bilmek olay değil
İnsan doğduk insan ama
İnsan olmak kolay değil

Yüreğinde sevgi yoksa
Gözlerinde şefkat yoksa
Dünyalar da senin olsa
İnsan olmak kolay değil

Kalpten başka bir yolu yok
Aşktan başka bir dalı yok
Kitabı yok okulu yok
İnsan olmak kolay değil

Neler gördük bu dünyada
Neler verdik bu uğurda
Sultan olmak kolaydı da
İnsan olmak kolay değil!
Ahmet Selçuk İLKAN


Slide 7

İYİ İNSAN OLABİLMEK
İyi bir insan olabilmenin ve İnsanlığa hizmet edebilmenin
zorluğu ortadadır. İyi insan olma zor bir iştir. Bu konuyu
anlatan çok güzel bir şiir vardır.
Bu yol uzaktır
Menzili çoktur
Geçidi yoktur
Derin sular var


Slide 8

İyi insan olma yolunda insanın önüne çıkabilecek
tuzaklar çoktur. Rahata, şöhrete, şehvete, makama, paraya,
övülmeye, kibire, gurura vs. takılır insan. Bunların her biri
geçilmesi gereken birer engeldir iyi insan olma yolunda. Bu
engeller tek tek aşıldığında sonuca, hedefe ulaşılmış olur.
İnsan aslında bu sınav ve engelleri aştıkça insan olma
yolunda yükselmeye başlamış demektir. Bir çok insan bu
engellere takılabilir. İnsan bu engelleri aşamadıkça kendinin
de farkına varır. Kendi seviyesini anlamış olur. Kendilik
farkındalığı artar. Ne kadar iyi ve hakiki insan olabildiğini
görmüş olur. Aslında kişi bu sayede kendinin farkına varmış
olur. Eksikliğini anlar ve bu yolda ilerleme adına bir ikinci
gayret içine girer. İnsan korku, açlık, mala, cana, ürün ve
birikimlere gelecek eksiklik ve noksanlıklarla zaman zaman
engeller ve sıkıntılardan geçer. Pentatlondaki farklı farklı
engeller gibi her bir engeli geçtikçe ilerleme olur aslında
insanın hakiki insan olma seviyesinde. Hakiki insan olma
amacıyla yola çıkmış bir çok insan vardır. Ancak yolda
ilerlerken başlangıçtaki hedeflerden çok uzaklara düşer. Asıl
olan hedef her zaman “iyi bir insan” olmaktır. Bu hedefe
giderken zaman zaman hedef ve araç karışır. Yoldan
sapmalar olur.


Slide 9

Dış engeller her zaman engel olarak, sevimsiz tümsek
olarak görülmez. Bazen bu engeller, kendini çok güzel bir
şekilde de gösterebilir. Bu yolda ilerlerken çok uyanık olmak
gereklidir. Yanılsamalara dikkat edilmelidir. Yol kaygandır.
İnsanın önünde tuzaklar o kadar çok fazladır ki saymak
mümkün değildir. Şehvet, tembellik, arzularımıza göre hareket
etme. “Neden ben değilim?” diye düşünme. “Neden mesele
benimle bitmiyor?” gibi düşünceler birer engeldir. Yine gurur,
kibir dikkat edilmesi gereken engellerdir. Şöhret, halkın alkışına
takılma ve asıl olanı unutma engeldir. Şaklabanlıklar,
laubalilikler, her fırsatta herkese kendimizi anlatmamız,
kendimizi göstermeye çalışmamız birer engeldir. İnsan kendini
sürekli kontrol etmelidir. Ummadığı bir yerden tuzağa düşebilir.
Nice insan vardır ki çok yükseklere çıkar, ancak o
yüksekliklerden çok aşağılara düşer. Yüksekten düştün mü sıfır
(0) seviyesine değil, daha da aşağıya düşülür. İnsan olma
yolundan sapan kişi aslında çok tehlikeli bir yola girmiş
demektir. Böyle insanlar köpek ve eşek gibidir. Üzerinde bir çok
yük taşır. Bilgilidir. Dıştan itibarlıdır. Ama henüz insan olma
hedefine varamamıştır.


Slide 10

İnsanın varacağı hedef ne kadar kıymetli ise o ganimet
ölçüsünde çekeceği sıkıntı da o kadar fazla oluyor. Yüksek
yerleri hedefine koymuş bir kişinin de çok dikkatli olması
gereklidir. İnsanların bazı şeylere zafiyeti vardır. Bazılarının
para zaafı vardır. İnsana iki dere altın versen doymaz.
İnsanların
pek
çoğu
gönüllerini
paraya
kaptırmıştır. Bir de “planlarım, planlı çalışmamla elde ettim
tüm bunları” gibi her şeyi kendine mal eden insanlar vardır.
Bazıları kendilerine verilen maaşı beğenmiyorlar. Oğluma da
kızıma da bir evim olsun diyen çok insan var. Bunlar da
hakiki insan olma yolundaki en önemli iki şeyi; zamanı ve
çalışma ve gayreti yanlış yere harcamış olur. Bazısında
şehvet ön plana çıkmıştır. Her yanlışına mazeret arama;
bu da başka bir engel biçimidir. Yeme, içme, cinsellik. Bazen
bu konuda bir zafiyet vardır.


Slide 11

İnsanın önemli bir zayıf yanı, kadının erkekle, erkeğin
kadınla sınavıdır ki bu başa çıkılmadığında çok önemli bir
engeldir. İyi şeyler insanın hoşuna gitmeyen şeylerle
kuşatılmıştır. Kötü şeyler insanın hoşuna giden şeylerle
kuşatılmıştır. Dışı tatlı da olsa içi acı bir çok şey vardır.
Geçici zevk ve lezzetler sonu ve içeriği itibariyle acıdır.
Geçici acı ve elemler de dışı acı da olsa içi tatlı olabilir. Bazı
şeyler ne kadar zor olsa da sonucu güzeldir. Bir örnek
verelim. Çalışma zordur. Emek ister. Çaba ve yorulma ister.
Sıkıntı çekilir. Ama meyvesi güzeldir. Yatmak, tembellik
dıştan güzel gözükür, insana geçici bir rahatlama verir.
Ancak içerik itibariyle ve sonuçlarıyla sonuç iyi değildir. Bu
nedenle her üzüntüyü kötü, her güzelliği de iyi
bilmemeliyiz.


Slide 12

Bazen makam ve şöhret hakiki insan olmaya engeldir. Öyle
insan var ki acaba cenazeme de bu kadar insan gelir mi?
Sen iyi değilsen cenazene gelse ne olur, gelmese ne olur?
İçki, uyuşturucu, sigara bağımlısı olmak da başka birer
engeldir. Sigara ve uyuşturucu maddeler öldürür, zararlıdır.
Sigara tedrici bir intihardır. Kısacası bağımlılık da bir zaaftır.
Herkesin zaafı olan noktalar farklı farklıdır. İnsan sayısı
kadar engel ve tuzak vardır iyi insan olma yolunda. Hakiki
insan olma dileğiyle herkese kolay gelsin.

İsmail YAVAŞ
Çocuk Psikiyatristi


Slide 13

KARINCANIN TAŞIDIĞI SU
“Hiç karınca su taşıyabilir mi?” diye sormayın. Tabii ki
taşıyabilir, hem de gayet güzel bir şekilde.
Nemrut, İbrahim Peygamber’in ateşte yakılması emrini
verdikten sonra meydanın ortasına, odunlardan çok büyük
bir yığın yapılmasını da istemiş. Odunlar yanmaya
başladıktan sonra alevler o kadar yükselmiş ki çocuklar
adeta bulutların tutuşacağını sanmış.
BÜTÜN HAYVANLAR KORKMUŞ KAÇMIŞ. Kralın
askerlerine verilen emir, İbrahim Peygamber’i mancınıkla
ateşin tam ortasına atmakmış. Bunu yapmalarının nedeni,
herkesin bu olaydan ders alıp, Nemrut’un ne kadar güçlü bir
kral olduğunu anlamaları içinmiş. Ve bir daha kimsenin,
İbrahim Peygamber gibi ona karşı gelmeye cesaret etmeyi
akıllarından bile geçirmemelerini sağlamakmış.


Slide 14

Bu sırada bir karınca da ağzında küçücük bir damla su
ile koşa koşa ateşe doğru gidiyormuş. Hem de boyu
göklere varan cehennem ateşine doğru. Başka bir karınca,
onun bu telaşını görüp, hemen yanına yaklaşıp,
dayanamayarak sormuş: “Hayrola, nereye böyle, ne bu
acelen?”
Ağzında bir damla su taşıyan karınca, o bir damlayı
ellerinin arasına alıp, “duymadın mı?” demiş. “Nemrut,
İbrahim Peygamber’i ateşte yakacakmış. Bu yüzden ben
de ateşin olduğu yere su taşıyorum.”
Bu sözleri duyan karınca, kendini tutamayarak
kahkahalarla gülmeye başlamış. “Sen şu ateşe yüzünü
dönüp hiç bakmadın mı?” diye sormuş. “Ne kadar büyük.
Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?”


Slide 15

Su taşıyan karınca, gayet kendinden emin bir şekilde
“olsun” demiş. “HİÇ OLMAZSA HANGİ TARAFTAN OLDUĞUM
ANLAŞILIR.”
Nedense biz, bu hikâyedeki karınca kadar olamıyoruz.
Günümüzde hepimizin bu küçücük karıncadan almamız
gereken çok büyük bir ders var. Ne şiş yansın, ne kebap
devri bitmiştir. Unutmamalıyız ki her şey bir anda değişebilir,
hem de hiç ummadığımız bir anda.
ATEŞ GÜÇLENİR, SULAR BİTER. SULAR YÜKSELİR,
ATEŞ SÖNER.


Slide 16

SİYAH VE BEYAZ KÖPEKLERİMİZ
Yaşlı Kızılderili reisi, kulübesinin önünde torunu ile
oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini
izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve 12
yaşındaki çocuk, kendini bildi bileli o köpekler dedesinin
kulübesi önünde boğuşup dururlardı.
Dedesinin, sürekli göz önünde tuttuğu, yanından
ayırmadığı iki iri kurt köpeği idi bunlar. Çocuk, kulübeyi
korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor,
dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve
renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak
istiyordu artık. O merakla, bir gün bunu sordu dedesine.


Slide 17

Yaşlı reis, bilgece gülümsemeyle torununun sırtını
sıvazladı.
- “Onlar benim için simgedir evlat.”
- “Neyin simgesi?” diye sordu çocuk.
- “İyilik ve kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün
köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder
durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun
için yanımda ve gözümün önünde tutarım onları.
Çocuk, “Mücadele varsa, kazananı da olmalı” diye
düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini
daha ekledi.
“Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
“Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem.”


Slide 18

Bilge reisin mesajı çok açık. Bizler de nasıl olmak
istiyorsak, nasıl bir hayat yaşamak istiyorsak, içimizdeki
siyah ve beyazı ona göre beslemeliyiz.
İş hayatında, sürekli olarak siyah taraflarını
besleyenler, bir müddet sonra etrafındaki karanlıktan
şikâyet ederler. Beyaz taraflarını besleyenler ise gün
geçtikçe artan bir ışıkla kaplanıp, etraflarına ışık vermeye
başlarlar.
Siyah ve beyaz, iyi ve kötü her zaman hayatımızda
olacak ve bizim için mücadele edecekler. Önemli olan
hangisini, ne zaman besleyeceğimize karar vermek.
BAZEN ZOR AMA GEREKLİ…


Slide 19

EŞEKLER VE SEMERCİLER
Hikâye bu ya, eşekler, köydeki semerciden çok
şikâyetçilermiş. Semerci, onlara göre hiç de iyi semer
yapamıyormuş. Eşeklerin sırtı, kanlı yaralarla doluymuş.
Eşekler bir gece bir araya toplanıp, yeni bir semercinin
gelmesi için dua etmişler.
Ertesi gün duaları kabul olmuş ve köye, gerçekten yeni
bir semerci çıkagelmiş. Ne var ki bu semerci de bir türlü
eşekleri rahatlatacak semerler yapamıyormuş. Yaralar
azalacakken daha da artmaya başlamış. Eşekler, öğrendiler
ya metodu, yine bir araya toplanıp, köye yeni bir semerci
gelmesi için dua etmişler. Mevcut semerci de köyden
ayrılmış, yerine başka bir semerci gelmiş. Eşekler, her
semerci değişikliğinde olduğu gibi yine çok sevinmişler.


Slide 20

Ama çok zaman geçmeden, yeni semercinin de çok
farklı
olmadığını,
semerlerin
gittikçe
daha
da
kalitesizleştiğini, yaralarının ise daha da kötüleştiğini ve
kanadığını görmüşler.
Bir semerci gitmiş, diğer semerci gelmiş. Her
seferinde, eşekler yeni semerci gelmesi için dua etmişler.
Bu hikâye, daha kaç semerci değişene kadar devam etmiş
bilmiyorum.
Nihayet bir gün eşekler toplanıp, bu defa eski
semerciden kurtulmak için değil de eşeklikten kurtulmak
için dua etmeye başlamışlar. Hikâye böyle bitiyor. Kıssadan
hisse; bazen de tersten bakmak lazım her şeye…


Slide 21

Kuralları ve yöneticileri beğenmeyenler, onların
yaptıklarını sürekli eleştirenler, bu da yetmezmiş gibi
pasif, agresif davranışlarla, yöneticilerinin strateji ve
uygulamalarını sabote edenler, yukarıdaki hikâyeyi tekrar
okusunlar.
İşyerinin huzuru, verimi ve refahı için tüm çalışanlar,
içlerindeki tüm hayvanları sokak kapısının dışında
bıraksınlar ve her sabah işyerlerine öyle gitsinler. Yoksa,
biri gider biri gelirken, tıpkı hikâyede anlatıldığı gibi kanlı
yaralar da, sıkıntılar da büyür durur.


Slide 22

İNSAN BİLMELİ Kİ…
• insan bilmeli ki, hiç kimseyi yargılama hakkı yoktur, eşi dostu bile
olsa…
• insan bilmeli ki, hiç kimseyi küçük görme hakkı yoktur, ne kadar
küçük görünse de…
• insan bilmeli ki, hiç kimseyi fırçalama hakkı yoktur, hizmetçisi bile
olsa…
• insan bilmeli ki, hiç kimseye vurma hakkı yoktur, hak etse de…
• insan bilmeli ki, hiç kimseye bağırma hakkı yoktur, çocuğu bile
olsa…
• insan bilmeli ki, hiç kimseyi üzmeye hakkı yoktur, üzülse de…
• insan bilmeli ki, hiç kimseyi kırmaya hakkı yoktur, kırılmış bile olsa…
• insan bilmeli ki, hiç kimseye zulmetme hakkı yoktur, zulüm görse
de…
• insan bilmeli ki…
• insan bilmeli ki, insan olmak kolay değildir…


Slide 23

Hazırlamış
olduğumuz
sunumları
www.istesob.org web adresinden
“Mesleki Eğitim” bölümüne girerek
bilgisayarınıza indirebilirsiniz.


Slide 24

TEŞEKKÜR
EDERİZ

İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM
Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU