KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) KURTULUŞ SAVAŞININ TANIMI  I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun Müttefik devletlerince işgali sonucunda Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok.

Download Report

Transcript KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) KURTULUŞ SAVAŞININ TANIMI  I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun Müttefik devletlerince işgali sonucunda Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok.

KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922)
KURTULUŞ SAVAŞININ TANIMI
 I. Dünya Savaşı'ndan yenik
çıkan Osmanlı
İmparatorluğu'nun
Müttefik devletlerince
işgali sonucunda Misak-ı
Milli sınırları içinde ülke
bütünlüğünü korumak
için girişilen çok cepheli
siyasi ve askeri
mücadelenin adıdır.
 Ayrıca İstiklal Harbi ya da
Milli Mücadele olarak da
bilinir.
KUVA-İ MİLLİYE’DEN DÜZENLİ ORDUYA
 Düzenli ordulardan oluşan
işgalci güçlere karşı,
Kurtuluş Savaşı’nın
başlangıcında bugünkü
deyimiyle bir gerilla savaşı
uygulamıştır.
 Yerel sivil örgütlenmeler,
çeteler olarak ortaya çıkan
Kuvayı Milliye ile, ilk direniş
olayları Güneydoğu
Bölgesi'nde Fransızlara
karşı görülmüştür.
KUVA-İ MİLLİYE’DEN DÜZENLİ ORDUYA
 Örgütlü direniş ise İzmir'in
düşmanca ele
geçirilmesinden sonra Ege
Bölgesi'nde Kuvayı Milliye
olarak başlamış ve bağımsız
yerel örgütlenmeler olarak
yayılmıştır.
 Bölgesel kuruluşlar, daha
sonra TBMM'nin kurulması
ile birleştirilmiş ve I. İnönü
Savaşı sırasında da düzenli
orduya dönüşmüştür
DÜZENLİ ORDUYA GEÇME SEBEPLERİ
 Kuva–i Milliye birlikleri ile
ulusal kurtuluş savaşının
kazanılması sağlanamazdı. Bu
durumun nedenleri şunlardır.
1. İç ayaklanmaların
bastırılmasında etkili
olmalarına rağmen, Yunan
ilerleyişini durduramayışları.
2. Batı Cephesinde TBMM'nin
otoritesini tanımayarak halktan
şifai bir şekilde asker, para ve
malzeme toplamaları.
3. Askerlik tekniğine sahip
olmamaları.
4.Hukuki olmayan ve tepki
çeken yargılamalar ve infazlar.
DÜZENLİ ORDUYA GEÇME SEBEPLERİ
 Kuva–i Milliye güçleri
kongrelerin yapılmasına ve
I.TBMM'nin kurulmasına
katkıda bulunmuştu. Ancak
bu disiplinsiz birliklerle savaş
kazanılması zordu.
Yunanlıların Sevr'in kabul
ettirmek için yaptıkları
taarruz önlenememişti.
Mustafa Kemal bu olay
üzerine I.TBMM'de düzenli
ordunun kurulmasını
kararlaştırdı.
NUTUK’TAN DÖNEMİN ANALİZİ
 Mustafa Kemal Paşa Kuvayı
Milliye'nin kuruluşunu şöyle
açıklar:
 “Hükümet merkezi,
düşmanların şiddetli çemberi
içindeydi. Siyasal ve askerî bir
çember vardı. İşte böyle bir
çember içinde yurdu
savunacak, ulusun ve devletin
bağımsızlığını koruyacak
kuvvetlere emrediyorlardı. Bu
biçimde yapılan emirlerle,
devlet ve ulusun araçları temel
görevlerini yapamıyorlardı.
Yapamazlardı da. ‘’
NUTUK’TAN DÖNEMİN ANALİZİ
 Bu araçları savunmanın
birincisi olan ordu da, 'ordu'
adını korumakla birlikte,
elbette temel görevini
yerine getirmekten
yoksundu.
 İşte bunun içindir ki yurdu
savunmak ve korumak olan
temel görevi yerine
getirmek, doğrudan
doğruya, ulusun kendisine
kalıyor. Buna kuva-yi milliye
diyoruz...
KURTULUŞ SAVAŞININ GEREKÇESİ
 Mondros Mütarekesinden
sonra, anlaşmayı imzalamış
olan ülkeler anlaşmanın
öngördüğü koşullara uymanın
gerekli olmadığını düşündüler.
 Çeşitli bahaneler öne süren
İtilâf Devletlerinin (Fransa,
İngiltere ve İtalya) Donanmaları
İstanbul'a gelmiş, Adana
Fransızlar tarafından, Urfa ile
Maraş ise İngilizler tarafından
işgal edilmişti.
KURTULUŞ SAVAŞININ GEREKÇESİ
 Antalya ve Konya'da İtalyan
askerleri, Merzifon ve
Samsun'da İngiliz askerleri
vardı. Neredeyse her yerde
yabancı subaylar, yetkililer ve
ajanlar vardı.
 Yine İtilâf Devletlerinin rızasıyla
Yunan Ordusu 15 Mayıs
1919'da İzmir'e çıkmıştı.
 Bu zor koşullar altında Mustafa
Kemal Anadolu'ya gitmeye
karar verdi. 16 Mayıs 1919'da,
"Bandırma" isimli küçük bir
tekne ile İstanbul'u terk etti.
KURTULUŞ SAVAŞI’NA FİKRİ HAZIRLIK
 Mustafa Kemal, Anadolu'ya
yapacağı bu yolculuğu
esnasında düşmanlarının
bu gemiyi batırmayı
planladıkları konusunda
uyarılmıştı. Ama o bundan
korkmuyordu ve 19 Mayıs
1919 Pazartesi tarihinde
Samsuna ulaşarak Anadolu
toprağına ayak bastı.
KURTULUŞ SAVAŞI’NA FİKRİ HAZIRLIK
 İşte bu tarih, Türk İstiklâl
Savaşının başlangıç tarihini
belirlemektedir.
 Bu tarih ayrıca Mustafa
Kemal'in daha sonra kendi
doğum tarihi olarak seçmiş
olduğu tarihtir...
 Böylece, Anadolu'da Bir ulusal
direniş dalgası oluştu. Havza ve
Amasya Genelgeleri Kurtuluş
Savaşının ‘’Amaç,Gerekçe ve
Yöntemini’’ortaya koyan ulusal
bildirilerdi.
KURTULUŞ SAVAŞI’NA FİKRİ HAZIRLIK
 Doğuda Erzurum'da bir
hareket başlamış
bulunmaktaydı ve
Mustafa Kemal hızlı bir
biçimde hareket ederek
tüm organizasyonun
başına geçti.
 1919 yılının yazında
yapılan Erzurum ve Sivas
kongreleri, ulusal bir
sözleşme ile ulusal
hedefleri ilân etti.
MİLLİ MÜCADELE BAŞLIYOR
Misak-ı Milli’nin ilanı ve
yabancı orduların
İstanbul'u işgal etmesiyle
birlikte, Mustafa Kemal 23
Nisan 1920'de Türkiye
Büyük Millet Meclisini açtı
ve böylece merkezi
Ankara olan yeni ve geçici
bir hükümet kurdu.
MİLLİ MÜCADELE BAŞLIYOR
Aynı gün Mustafa Kemal
kurulan Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
getirildi. Yunanlılar,
Çerkez Ethem'in
ayaklanmasını fırsat
bilerek ve onunla işbirliği
içerisinde Bursa ve
Eskişehir yönünde
harekete geçtiler.
CEPHELER
A-) DOĞU CEPHESİ
 Dünya savaşında
Ermeniler Çarlık Rusyası
tarafından kışkırtmıştır.
Osmanlı Devleti bu durum
üzerine, bölgedeki
Ermenilerin bir bölümünü
cephe gerisinde güvenliği
sağlamak amacıyla
Suriye'ye mecburi olarak
göç ettirmişti.
A-) DOĞU CEPHESİ
 Brest Litowsk antlaşmasından
sonra Çarlık döneminde Rus
ordularının işgal ettiği yerler
boşaltılmıştı. Osmanlı orduları
Kafkasya'da ilerlemeye
başlamıştı. Mondros antlaşması
nedeniyle bu ordular geri
çekildi. Bu sırada Kafkasya'da
kurulan Ermeni devleti, Büyük
Ermenistan devletini kurmak
için saldırılar düzenledi ve Doğu
Anadolu'yu almayı amaçladı.
DOĞU CEPHESİ
 I. TBMM XV. Kolordu
Komutanı Kazım Karabekir'i
Doğu Cephesi komutanlığına
atadı. Böylece TBMM ilk resmi
cephesini açtı. Ermeniler Doğu
Anadolu'dan çıkarıldı.
Ermeniler barış istedi. Gümrü
Antlaşması imzalandı.
(3 Aralık 1920)
 Gümrü Antlaşmasının Önemi:
1. Antlaşma TBMM
hükümetinin ilk uluslararası
siyasi başarısıdır.
DOĞU CEPHESİ
2. Ermeniler Doğu Anadolu'daki
toprak isteklerinden vazgeçtiler.
3. Doğu Cephesi kapanmıştır.
Buradaki birliklerin Batı Cephesine
gönderilmesi sağlanmıştır.
4. Gürcistan hükümetiyle
ilişkilerin başlamasına fırsat
doğmuştur.
Not: Sakarya savaşı sonunda
yapılan Kars Antlaşmasıyla Doğu
sınırı kesinleşmiştir. (13 Ekim
1921)
B-) GÜNEY CEPHESİ
 Mondros Ateşkes
Antlaşması'nın, İtilaf
Devletleri tarafından tek
taraflı, haksız ve yanlış bir
şekilde uygulanışı
çerçevesinde Güney
Anadolu'nun işgali, bu
bölgede milli mücadele
cephelerinin kurulmasına
ve düşman saldırısına karşı
direnmeye sebep olmuştu.
B-) GÜNEY CEPHESİ
Fransızların Adana'yı, İngilizlerin
ve Fransızların beraberce Urfa,
Maraş ve Antep'i işgal etmeleri
halk arasında korku, nefret ve
endişe oluşturmuştu.
 Fransızların, Ermenilerle
işbirliği yaparak sömürge
yönetimi usullerini burada
uygulamaları, yer yer
bölgesel savunma
tertiplerinin alınmasına ve
milli kuvvetlerin kurulup
teşkilatlanmasına etken oldu.
MARAŞ CEPHESİ
Çukurova, Antep ve Urfa'yı işgal
ettikleri gibi, Maraş'ı da ele
geçiren Fransızlar, burada da
Ermenilerle işbirliği yaptılar.
Tarihi Maraş Kalesine Türk
bayrağı yerine Fransız
bayrağının asılması, Maraşlıları
harekete geçirdi ve olay milli
onuru zedeleyici bir durum olarak
değerlendirilmişti.
MARAŞ CEPHESİ
Fransız işgaline karşı, bir
camide vazeden "Sütçü
İmam" Şeyh Ali Sezai
(Kurtaran) Efendi, halka
"Kalelerinde hür bayrağı
dalgalanmayan, esir bir
memlekette, Cuma
namazı kılınmaz"
diyerek Maraşlıları
coşturdu.
GÜNEY CEPHESİ
 Maraş, çocuğu, genci, ihtiyarı, erkeği ve
kadını ile beraber tarihi kaleye yönelerek,
Fransız bayrağını indirip, yerine Türk
bayrağını çekmiştir. Fransızlara karşı
yapılan kanlı mücadele, 11 Şubat 1920'de
Fransızların bozguna uğramaları ve
Maraş'tan çekilmeleri ile son buldu.
 Maraşlıların, gösterdikleri kahramanlık,
şehrin adının da Kahramanmaraş olarak
değişikliğini gerekli kılmıştır. Ayrıca Maraş
şehri TBMM hükümetince İstiklal
Madalyası ve Beratına layık görüldü.
GÜNEY CEPHESİ
 URFA CEPHESİ:
 Diğer Güney illeri gibi,
Urfa'da önce İngilizlerin
sonra da 30 Ekim 1919'da
Fransızların işgaline maruz
kaldı. Fransızlar, Urfa'da da
Ermenilerle işbirliği
yaparak, Urfalıların can ve
mal güvenliklerini ihlal
ettiler.
GÜNEY CEPHESİ
 Fransız işgaline karşı 9-10 Şubat 1920
tarihinde yapılan, Urfa ve Havalisi
Kuvayı Milliye Komutanı "Namık"
takma adlı Yzb.Ali Saip Bey
(Ursavaş)'in komutasındaki 3000
kişilik, baskınla Urfa kısmen
kurtarıldı. Karargah binasındaki
Fransız bayrağı yerine Türk bayrağı
çekildi.
 Uzun ve çetin mücadeleler sonucu,
Fransız askeri birlikleri, 11 Nisan
1920 günü Urfa'yı boşalttı. Urfa da
tek başına istilacı bir devlete karşı
savaşmış ve zafer kazanmıştır.
Böylece, Şanlıurfa olmuştur.
GÜNEY CEPHESİ
 ÇUKUROVA CEPHESİ:
 Kilikya adı ile andıkları
Çukurova'yı sömürge haline
getirmek için Fransızların
çabaları, daha ilk işgal anından
itibaren Çukurovalıların
protestosu ile karşılanmıştır.
"Feryatname" adlı vesika ile
kamuoyuna duyurulmuştu.
Fransız idarecilerinin, Ermeni
komitecilerine alet olması,
hatta Fransız Valisi
Bremond'dan cesaret almaları
ve teşvik görmeleri Ermeni
Fedailerini yağmacılık ve
katliama da yönlendirmişti.
GÜNEY CEPHESİ
 Fransız ve Ermenilerin
insanlık dışı hareketleri,
milli kuvvetleri teşkilat
kurarak, çete savaşı yolu
ile karşı koymaya yöneltti.
Aralarında Zamir Damir
Arıkoğlu'nun da
bulunduğu Çukurovalılar
Toroslarda ve
Çukurova'da yer yer
direnişler, yiğitçe
çarpışmalar yaptılar.
GÜNEY CEPHESİ
 I.Kavaklıhan , Aflak, II.
Kavaklıhan , Yarbaşı,
Hinnepli, Taşçı, Mercin
Büyük Fadıl savaşları ve Kar
Boğazı Baskını Fransızları
yirmi günlük ateşkes
Antlaşmasına ve daha
sonra da Ankara
Antlaşması'nı imzalamaya
zorladı. Antlaşmanın
imzalanması Çukurova'nın
kurtuluşunu sağladı.
GÜNEY CEPHESİ
 ANTEP CEPHESİ:
 Önce İngilizler, sonra
Fransızlar tarafından,
Mondros Ateşkes Antlaşması
hükümlerine aykırı olarak
işgal edilen Antep, yabancı
işgaline boyun eğmedi ve
direndi. Fransızlar, Antep'te
bir Ermeni fırkası kurarak,
yerli Ermeni azınlığı ile
birlikte sindirmeye çalıştı.
Halkı korku ve endişeye
sürüklediler
GÜNEY CEPHESİ
 Annesini saldırıya karşı
savunmaya çalışan 12
yaşındaki bir çocuğu
(Şehit Kamil) öldürdüler.
Bütün bunların üzerine
Antepliler de
teşkilatlandı. Kılıç Ali Bey
komutasındaki Kuvay-ı
Milliye birlikleri de
başarılı direnişler ve
mücadelelerde bulundu.
GÜNEY CEPHESİ
 Antep, önce 3 ve 18
Şubat 1920
tarihlerinde ilerleyen
iki Fransız taburuna
karşı direndi.Ancak
daha sonra
cephanesizlik ve
soğuklar nedeniyle
Antep şehir
Fransızların kontrolüne
geçmiştir(9 Şubat
1921)
GÜNEY CEPHESİ
 Not 1: Maraş ve Adana'da
Kuva–i Milliye birlikleri
Fransızların yanı sıra
Ermenilerin kurduğu isyancı
birliklere karşı da
savaşmışlardır.
 Not 2: Fransa Güney
Cephesinde karşılaştığı direniş
karşısında TBMM hükümeti ile
barış görüşmelerine başlamak
zorunda kaldı. Sakarya
zaferinden sonra imzalanan
Ankara Antlaşmasıyla (20 Ekim
1921) birliklerini Anadolu'dan
çekmiştir.
GÜNEY CEPHESİ
 Not 3: Antalya ve yöresini
işgal eden İtalyanlara karşı
bir cephe kurulmamıştır.
İtalyanlar halkla yakın
ilişkiler kurarak, bölgeyi
sömürge yapmak istediler.
II. İnönü savaşından sonra
İtalyan birlikleri işgal
ettikleri yerleri
boşaltmışlardı.
C-) BATI CEPHESİ
 BATI CEPHESİ SAVAŞLARI
 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın
geleceğini belirleyen savaşlar
bu cephede yapılmıştır. Bu
cephede Yunanlılara karşı ilk
ortak savunma hattı Balıkesir
ve Alaşehir kongrelerinden
sonra oluşturulmuştur. Bu
savunma hattı, Ayvalık
kıyılarından başlayıp Soma–
Akhisar–Salihli–Nazilli
kasabalarının batısında
meydana getirilmişti.
C-) BATI CEPHESİ
 Batı cephesindeki savaşları bir
merkezden yönetmek üzere Temsil
Heyeti tarafından Ali Fuat
Cebesoy, Batı Cephesi komutanı
olarak atanmıştır. Ancak Kuva–i
Milliye'den oluşan birlikler, büyük
ve düzenli Yunan ordusuna karşı
yeterince başarılı olamamıştır. Bu
nedenle Düzenli ordunun
kurulmasının zorunlu olduğu
anlaşılmıştır. Düzenli ordu
kurulunca Ali Fuat Cebesoy
Moskova elçiliğine atandı. Batı
Cephesi komutanlığına ise İsmet
İnönü getirildi.
BATI CEPHESİ
 I. İNÖNÜ SAVAŞI (6–10 Ocak
1921)
 Bursa'yı alan Yunanlılar'ın en
önemli amaçları
1. Ankara'yı almak ve
kurtuluş hareketini sona
erdirmek.
2. Demiryollarını
kontrollerine almak.
Taarruza geçen Yunan
birlikleri Türk direnişi
karşısında geri çekilmek
zorunda kaldılar.
BATI CEPHESİ
SONUÇLAR
1. Düzenli ordu ilk zaferini
kazandı.
2. Milletin savaşın kazanılacağı
konusunda TBMM'ne duyduğu
güven arttı.
3. Çerkez Ethem isyanı
bastırıldı.
4. İtilaf Devletleri
Anadolu'daki durumlarını
yeniden incelemeye başladılar.
Londra Konferansını topladılar
(21 Şubat – 12 Mart 1921).
BATI CEPHESİ
5. Teşkilat–ı Esasi (1921
Anayasası) yapıldı (20 Ocak
1921).
6. İstiklâl Marşı TBMM'de
kabul edildi (12 Mart
1921).
7. SSCB ile Moskova
Antlaşması yapıldı. (16
Mart 1921)
8.Afganistan ile dostluk
antlaşması imzalandı.
Teşkilat-ı esasiye kanunu(20 ocak 1921)
 Mustafa Kemal, ulusal
kurtuluş savaşına hukuksal
bir özellik kazandırmak
istemiştir. TBMM'nin ilk
kararlarını esas alan bir
anayasa hazırlamak için
komisyon kuruldu.
 23. maddelik anayasa
yapıldı ve TBMM'de kabul
edildi.
Teşkilat-ı esasiye kanunu(20 ocak 1921)
 Anayasa'nın Başlıca
Maddeleri
1. Hâkimiyet kayıtsız şartsız
milletindir.
2. Kanun yapma ve kanunları
yürütme gücü TBMM'de
toplanmaktadır.
3. Türkiye Devleti, TBMM
tarafından idare olunur ve
hükümeti TBMM Hükümeti
adını taşır.
4. Din ve şeriat işleri TBMM'ne
aittir.
1921 ANAYAsA’sININ ÖZELLİKLERİ
 Anayasanın Özellikleri
1. Egemenliğin millete ait
olduğu belirtilerek, saltanatın
kaldırılacağı anlaşılmaktadır.
2. Yasama ve Yürütme
yetkilerinin meclise ait
olduğunun belirtilmesiyle
Güçler birliği ilkesinin
benimsendiğini ortaya
konulmuştur. Bu durum
özellikle saltanatın ileride
sona erdirileceğini
anlatmaktadır.
1921 ANAYAsA’sININ ÖZELLİKLERİ
3. Meclis Hükümeti sistemi
anlayışı getirilmiştir.
4. Bu anayasa İhtilâlcı bir
özellik gösterir.
5. Din ve şeriat işlerinin
TBMM tarafından
yürütülmesinin belirtilmesi
nedeniyle anayasanın laik bir
nitelikte olmadığı
anlaşılmaktadır.
Not: 1921 Anayasası ile fiilen
bir cumhuriyetin kurulduğu
anlaşılmaktadır.
LONDRA KONFERANSI
(21 Şubat – 12 Mart 1921)
 Fransa ve İtalya TBMM hükümeti
emrindeki orduların Ermenileri
ve Yunanlılar'ı yenilgiye
uğratmaları üzerine
Anadolu'daki hareketin kuvvetini
anladılar. İtilaf Devletleri Sevr
antlaşmasında değişiklikler
yaparak barış yoluyla sorunun
çözümünü gerekli gördüler.
 Londra'da toplanacak konferansa
Osmanlı Devletini davet ettiler.
İstanbul hükümetinden
beraberlerinde Ankara Hükümeti
adına temsilci getirmelerini
istediler.
LONDRA KONFERANSI
 Mustafa Kemal doğrudan bir
davet olmazsa konferansa
katılmayacaklarını açıkladı.
İtilaf Devletlerinin bu şekilde
davranmalarının nedeni her
iki hükümet arasındaki
çatışmalardan yararlanıp
Sevr'e yönelik kararları
TBMM hükümetine kabul
ettirmekti.
LONDRA KONFERANSI
 İtalya'nın çağrısı üzerine TBMM
hükümeti konferansa katıldı.
Osmanlı temsilcisi Tevfik Paşa
söz sırası kendine geldiğinde
Ben sözü Türk milletinin gerçek
temsilcisi olan TBMM'nin baş
temsilcisine bırakıyorum dedi.
Bekir Sami Bey Misak–ı Milli ile
belirlenen hakları belirtti.
Konferansta Sevr'i esas alan
değişiklikler TBMM heyeti
tarafından kabul edilmedi.
LONDRA KONFERANsI’NIN ÖNEMİ
Misak–ı Milli dünya'ya
duyuruldu. TBMM
hükümeti İtilaf
Devletlerince resmen
tanındı.
Konferans sonunda Bekir
Sami Bey'in İtilaf Devletleri
ile Misak–ı Milli'ye aykırı
olan anlaşmalar yapması
TBMM tarafından geçersiz
sayıldı
MOSKOVA ANTLAŞMASI (16 MART 1921)
 Rusya'da Bolşevik ihtilalinden
sonra Sosyalist bir rejim
kuruldu. Çarlık Rusyası'nın
müttefikleri olan İngiltere,
Fransa ve İtalya, Bolşevik
rejimini yıkmak için
çalışmalarda bulundular.
 Sovyetler Birliği Çarlık yönetimi
ile itilaf devletleri arasında
yapılan gizli antlaşmaları
açıkladı. İtilaf devletlerinin
Anadolu'daki işgallere karşı
olduğunu duyurdu.
MOSKOVA ANTLAŞMASI (16 MART 1921)
 Bu durum ortak düşmanları
olan SSCB ile TBMM
hükümetlerini birbirine
yaklaştırdı.
 Sovyetler Birliği ile bir
dostluk antlaşmasını
imzalamak üzere Moskova'ya
giden Türk heyeti antlaşma
ön koşullarını Sovyetler ile
kararlaştırdı.
(24 Ağustos 1920).
MOSKOVA ANTLAŞMASI
 Fakat Sovyetler Birliği
Ermenilere toprak
verilmesini istedi. İlişkiler
gerginleşti. TBMM hükümeti
ordularının Ermenileri
yenilgiye uğratması, I. İnönü
savaşını kazanması ve İtilaf
Devletlerinin TBMM
hükümetinin Londra
Konferansına davet etmesi,
Sovyetler Birliği üzerinde
etkili oldu. Bunların sonunda
Moskova Antlaşması
imzalandı.
MOSKOVA ANTLAŞMASI
 Moskova Antlaşmasının Önemli
Hükümleri
1. İki taraftan birinin tanımadığı
devletlerarası bir antlaşmayı
diğeri de tanımayacaktır.
2. Sovyetler Birliği Misak–ı Milliyi
tanıyacaktır.
3. Osmanlı devleti ile Çarlık
Rusyası arasında imzalanmış olan
antlaşmalar geçersiz sayılacaktır.
4. Sovyetler kapitülasyonları
tanımayacaktır.
5. İki devlet arasında ekonomik ve
diğer alanlarda yardımlaşmaya
yönelik antlaşmalar yapılacaktır.
MOSKOVA ANTLAŞMASI
6. Sovyetler, TBMM Hükümeti ile
Ermenistan ve Gürcistan arasında
yapılan anlaşmalara göre tespit
edilen sınırı, Batum'un Gürcistan'a
verilmesi şartıyla tanıyacaktır.
 Antlaşmanın Önemi
1. İlk defa büyük bir Avrupa Devleti
TBMM hükümetini tanıdı.
2. Doğu sınırı tamamen güvenceye
alındı.
3. Sovyetlerin Kurtuluş savaşına
askeri yardımda bulunması
sağlandı.
AFGANİSTAN DOSTLUK ANTLAŞMASI
(1 Mart 1921)
 Moskova Antlaşması için
Moskova'ya giden Türk heyeti ile
Afgan heyeti arasında imzalanmıştır.
 Antlaşmanın hükümleri
1. TBMM hükümeti Afganistan'ın
tam bağımsızlığını tanıyacak
2. Taraflardan birine yapılacak bir
saldırıyı diğer taraf kendisine
yapılmış sayarak savaşmayı kabul
edecek
3. Türkiye hükümeti kültürel yardım
amacıyla Afganistan'a öğretmenler
ve subaylar gönderecek
Not: Afganistan, TBMM hükümetini
tanıyan ilk devlet oldu.
İKİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI
(23 Mart 1921 – 31 Mart 1921)
 Yunanlılar, Londra
konferansında bir sonuç
alınamadığını görünce,
kuzeyden Eskişehir ve
güneyden Afyon üzerinden
saldırıya geçtiler. Yunanlılar
Londra Konferansı
döneminde zaman
kazanarak birliklerini
yenilemişlerdi. En önemli
amaçları Ankara'yı alarak,
TBMM'ni dağıtıp Sevr'i kabul
ettirmekti.
İKİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI
(23 Mart 1921 – 31 Mart 1921)
 SONUÇLAR
1. Mustafa Kemal Paşa, İsmet
Paşaya gönderdiği telgrafta
milletin kötü talihinin
kırıldığını bildirerek zaferi
kutladı.
2. Yunanlılar Türk kuvvetlerinin
sadece savunma savaşı
yapabildiklerini anladı. Daha
güçlü ordularla taarruza
geçme hazırlıklarını başlattı.
3. İtalya Anadolu'daki
kuvvetlerini geri çekmeye
başladı (5 Temmuz 1921).
ESKİŞEHİR – KÜTAHYA SAVAŞLARI
(10 – 24 Temmuz 1921)
 Yunan saldırılarına karşı,
Düzenli ordu I–II. İnönü
savaşlarında savunma
savaşı yapmıştı. Yunanlılar
İnönü savaşlarında
uğradıkları yenilginin
nedenlerini tespit ettiler.
Seferberlik ilân ederek çok
sayıda asker topladılar.
İngiltere'den bol miktarda
para ve askeri malzeme
yardımı aldılar.
ESKİŞEHİR – KÜTAHYA SAVAŞLARI
(10 – 24 Temmuz 1921)
 Kral Konstantin Bizans
İmparatorluğu'nu
yeniden kuracakları
yönünde açıklamalar
yaptı.
Yunan ordusu askeri
sayısı ve savaş araçları
bakımından Türk
ordusundan üstün
duruma getirildi.
ESKİŞEHİR – KÜTAHYA SAVAŞLARI
(10 – 24 Temmuz 1921)
 Türk ordusu I–II. İnönü
savaşlarından sonra yeni
birlikler ve silahlar ile takviye
edilememişti. Yunan Taarruzu
sonucu Afyon, Kütahya ve
Eskişehir Yunanlıların eline
geçti. Mustafa Kemal fazla
kayıplar vermemek için
ordunun, Sakarya Nehri'nin
doğusuna çekilmesine karar
verdi.
ESKİŞEHİR-KÜTAHYA SAVAŞ’ININ sONUÇLARI
 SONUÇLARI
1. TBMM'de ordunun geri
çekilmesi üzerine Mustafa Kemal'e
yönelik eleştiriler yapıldı.
2. TBMM'de bazı üyeler endişeye
kapılarak Hükümet Merkezinin
Kayseri'ye taşınmasını önerdi.
3. Mustafa Kemal TBMM'den
Başkomutanlık yetkisini istedi ve
Başkomutan seçildi (5 Ağustos
1921).
4.Başkomutan Mustafa Kemal
ordunun ihtiyaçlarını sağlamak için
Tekâlif–i Milliye Emirleri ni (Milli
Yükümlülükler Emirleri) yayınladı.
TEKALİF-İ MİLLİYE
Bu emirler şunlardır:
1. Her ilçede birer Tekâlif–i
Milliye komisyonu kurulacak.
2. Her aile giyim eşyası
yardımında bulunacak.
3. Tüccarın ve halkın elinde
bulunan her türlü giyim ve
besin maddelerinin yüzde
kırkına bedeli sonradan
ödenmek üzere el konacak.
4. Askeri ulaşım yolu
yapılacak.
TEKALİF-İ MİLLİYE
5. Halktaki tüm silah ve
cephane üç gün içinde
teslim edilecek.
6. Bütün teknik araç ve
gereçlerle taşıt ve binek
hayvanlarının da yüzde
kırkına el konulacak.
Not: Tekâlif–i Milliye Emirleri
doğrultusunda çıkabilecek
sorunları çözmek için İstiklâl
Mahkemeleri görevlendirildi.
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI
(23 Ağustos – 12 Eylül 1921)
 Mustafa Kemal, genelkurmay
başkanı Fevzi Paşa ile
Polatlı'daki cephe karargâhında
savaş için gerekli önlemleri
kararlaştırdılar. Yunan taarruzu
ile başlayan savaş 22 gün 22
gece sürmüştür.
 Mustafa Kemal Hattı müdafaa
yoktur. Sathı müdafaa vardır.
O satıh tüm vatandır emrini
vererek, savunma hattından
oluşan cephe kavramını
değiştirmiştir. Böylece Savaşın
bütün yurtta yapılacağını
belirtmiştir. Yunan ordusu
yenilerek geri çekilmiştir.
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI’NIN sONUÇLARI
 Bu zaferin kazanılmasıyla
Türklerin 1683 II. Viyana
Kuşatması'yla başlayan geri
çekilişi son buldu.
1. Askeri dehasıyla zaferin
kazanılmasını sağlayan Mustafa
Kemal Paşaya TBMM Mareşallik
rütbesi ile Gazilik unvanını verdi
(19 Eylül 1921).
2. Sakarya Meydan Savaşı Türk
Kurtuluş Savaşının son savunma
savaşı oldu. Türk ordusu taarruz
konumuna geçti.
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI’NIN sONUÇLARI
3. Kafkas Cumhuriyetleri (Sovyet
Rusya) ile Kars Antlaşması
imzalandı.(13 Ekim 1921)
4. Fransızlarla Ankara
Antlaşması imzalandı.(20 Ekim
1921)
5.İtilaf Devletleri, TBMM
Hükümeti'ne yeni barış
tekliflerinde bulundular. Sevr
Antlaşması'nın biraz
değiştirilerek sunulan bu
teklifler TBMM tarafından kabul
edilmedi.
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI’NIN sONUÇLARI
 Kars Antlaşması (13 Ekim
1921)
 Kars Antlaşması’nın Önemi ve
Önemli Maddeleri
 İnönü Muharebesi’nden sonra
Sovyet Rusya ile Moskova
Antlaşması imzalanmıştı. Bu
antlaşmaya Gürcistan,
Ermenistan ve Azerbaycan
katılmamıştı. Dış politikada
olumlu gelişmelere yol açan
Sakarya Zaferi, Türk Devleti’nin
Sovyet Rusya ile ilişkilerinde
bir dönüm noktası olmuştur.
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI’NIN sONUÇLARI
 Sovyet Rusya’nın aracılığı ile
13 Ekim 1921’de Kars’ da
Türkiye ile Kafkas
Cumhuriyetleri (Gürcistan,
Ermenistan, Azerbaycan)
arasında Kars Antlaşması
imzalandı. Moskova
Antlaşması’nın bir tekrarı
niteliğinde olan bu antlaşma
ile Türkiye’nin doğu sınırı
kesinlik kazandı. Moskova
Antlaşması’nın Kafkas
Cumhuriyetleri ile ilgili
kısımları yeniden
düzenlendi.
ANKARA ANTLAŞMASI (20 EKİM 1921)
 Türk ordusunun Sakarya Savaşı’nı
kazanması ile Fransız
kamuoyunun görüşü ve
Hükûmeti’nin tutumu değişti.
Sakarya Zaferi Fransa’nın
tereddütlerini giderdi. Türk
milletinin verdiği Millî Mücadele’
nin başarıya ulaştığını görünce
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Hükûmeti ile barış yapma
gereğini hissetti. İki taraf
arasında 20 Ekim 1921’de Ankara
Antlaşması imzalandı.
ANKARA ANTLAŞMAsI’NIN MADDELERI
Ankara Antlaşması’nda Alınan
Kararlar
(Ankara Antlaşması’nın Maddeleri)
1-)I.Dünya Savaşı’ndan önce
kurulmuş olan İtilaf Devletleri
bloğu parçalanmıştır.
2-) Fransa gibi büyük bir Avrupa
Devleti, Türkiye’yi ve
Misakımillî’yi resmen tanımıştır.
3-) Bugünkü Suriye sınırımız
(İskenderun-Hatay dışında)
çizilmiştir.
ANKARA ANTLAŞMAsI’NIN MADDELERI
4-) Hatay Fransa’ya bırakılmakla
Misakımillî’den ikinci taviz
verildi. Batum’dan sonra
Hatay’da kaybediliyordu.
5-) Güney Cephesi kapanmış ve
Fransızlarla savaş durumu son
bulmuştur. Fransa çekilirken
birçok silah ve cephanesini de
Türklere bırakmıştır. Güney
sınırları güvence altına
alınmıştır. Bu cephedeki askerî
birlikler Batı Cephesi’ne
kaydırılmıştır.
Büyük taaruz (26 ağustos 1922)
 26 Ağustos sabahı Türk
topçusunun ateşiyle taarruz
başladı. Başkomutan
Mustafa Kemal Paşa,
Genelkurmay Başkanı Fevzi
Paşa, Batı Cephesi Komutanı
İsmet Paşa ve I. Ordu
Komutanı taarruzu izlemek
ve idare etmek üzere
Kocatepe’ye çıktılar. 26
Ağustos günü Türk birlikleri
düşmana ait önemli birkaç
tepeyi ele geçirdi. Düşman
mevzileri birer birer
çökertiliyordu.
Büyük taaruz (26 ağustos 1922)
 27 Ağustostan itibaren, Türk
kuvvetleri üstünlüğü ele
geçirdiler ve düşman geri
çekilmeye başladı. Kuvvetlerimiz
Afyon’u kurtardılar. 28-29
Ağustos günleri başarılı bir
şekilde gerçekleştirilen taarruzla
Yunanlıların beş tümenlik bir
kuvveti yenildi. 29 Ağustos
sabahına kadar Yunan ordusunun
İzmir’e kaçış yollarını kesmek
amacıyla düşman Dumlupınar’ın
kuzeyindeki Aslıhanlar bölgesine
sürüldü.
Başkomutanlık meydan muharebesi
(30 ağustos 1922)
 Düşman Dumlupınar bölgesinde
çember içine alındı.30 Ağustos
sabahı iyice sıkıştırılan düşman
orduları ile büyük bir meydan
muharebesi başladı.
 Başkomutan Gazi Mustafa Kemal
Paşa doğrudan doğruya kendisi
yönettiği için bu savaşa
Başkomutandan Meydan
Muharebesi denilir.
Dumlupınar’da gerçekleştirdiği
için Dumlupınar Meydan Savaşı
adını almıştır.
Başkomutanlık meydan muharebesi
(30 ağustos 1922)
 Dahi bir komutan olan
Mustafa Kemal’in yönettiği
bu savaşta bir gün içinde
Yunan ordusunun büyük bir
bölümü yok edildi. 31
Ağustos günü, Başkomutan,
Genelkurmay Başkanı, Batı
Cephesi Komutanı ve diğer
ordu komutanları ile Çal
Köyü’ndeki karargâhında
toplantı yaparak durum
değerlendirmesi yaptı.
Hedef izmir
 Bunun sonucunda kaçan
düşmanın hızla takip
edilmesi, İzmir ve
çevresindeki kuvvetleriyle
birleşmemesi için üç koldan
Eğe’ye doğru ilerlenmesi
uygun görüldü. Bunun
üzerine Mustafa Kemal tarihi
emrini verdi: “ Ordular! İlk
hedefiniz Akdeniz’dir ileri”
emrini verdi. Bu emri alan,
kahraman Türk ordusu,
düşmana toparlanma fırsatı
vermemek için hızlı bir
şekilde düşmanı takip etti.
Hedef izmir
 Özellikle Türk süvarileri çevik
hareketleriyle büyük
başarılar kazandılar. Süvari
Kolordu Komutanı Fahrettin
Paşa(Altay) düşmanın birçok
kaçış yolunu kesti. Yenilgi
haberini alan diğer Yunan
birlikleri kaçmaya başladılar.
 Kaçarken bile hainliklerini
sürdüren Yunanlılar
barbarlıklarını sergilediler.
Çevreyi yakıp yıktılar ve
önlerine gelen insanları
öldürdüler.
İZMİR’İN KURTULUŞU 9 EYLÜL 1922
 Amansız takip sonunda
Türk birlikleri, 2 Eylül’de
Uşak’a girdiler. Bu sırada
Yunan Başkomutanı
Trikopis de esir edildi.
Kaçan düşmanı takip eden
Türk birlikleri ilerleyerek
işgal altındaki yerlere
girdiler. Gediz, Alaşehir,
Eşme, Salihli, Manisa,
Kula, Aydın, Nif (Kemal
Paşa) kurtarıldı.
İZMİR’İN KURTULUŞU 9 EYLÜL 1922
 Bu takip ve kovalama 9
Eylülde İzmir’de sona erdi.
Diğer yandan, Eskişehir
Bursa yönünde ilerleyen
Türk kuvvetleri buraları
düşmandan temizledi.
Bursa düşmandan
kurtarıldı 18 Eylül 1922’de
Batı Anadolu tamamen
Yunan işgalinden
kurtarılmıştır.
HAZIRLAYAN
Maşuk YOĞURTÇUOĞLU