SUNUM GÜNDEM 1. Birlik Başkanı Sayın Suat YALKIN’ın toplantıyı açış konuşması 2. “Görgü Kuralları” Eğitim Müdür Metin İÇTEM tarafından sunulacaktır.  Türklerdeki görgü kuralları  Ahilik teşkilatında görgü.

Download Report

Transcript SUNUM GÜNDEM 1. Birlik Başkanı Sayın Suat YALKIN’ın toplantıyı açış konuşması 2. “Görgü Kuralları” Eğitim Müdür Metin İÇTEM tarafından sunulacaktır.  Türklerdeki görgü kuralları  Ahilik teşkilatında görgü.

SUNUM
GÜNDEM
1. Birlik Başkanı Sayın Suat YALKIN’ın toplantıyı açış konuşması
2. “Görgü Kuralları” Eğitim Müdür Metin İÇTEM tarafından
sunulacaktır.

Türklerdeki görgü kuralları

Ahilik teşkilatında görgü kuralları

Toplumdaki görgü kuralları

İşyeri görgü kuralları

Toplantı sırasında uyulması gereken kurallar

Giyim kuşam

Hitap etmekte uyulması gereken görgü kuralları

Sosyal iletişim kuralları

Yemek yeme kuraları

Masa düzeni

Yemekte davranışlar

Ziyaret, misafirlik ve vedalaşma kuralları

Hasta ziyareti adabı

Temizlik kuralları
3. Üyelerin görüşleri
4. Dilek ve temenniler
5. Kapanış
GÖRGÜ KURALLARI
TÜRKLERDEKİ GÖRGÜ KURALLARI
Türkler, Müslüman olmadan önceki hayatlarında
görgüye çok önem vermişlerdir. Obalardan meydana
gelen göçebe Türk boyları, beşeri münasebetlerini
organize eden seviyeli ve ciddi görgü kuralları
geliştirmişlerdir. Diğer bir adı töre olan bu davranışlar,
örf ve âdetler olarak toplumda uyulan kurallardır.
Uymayanlar çeşitli cezalara çarptırılırdı. Müslüman
olduktan sonra, eski inanışlarının yanı sıra, görgülerinden
dinimize uygun olmayan tarafları da bırakarak uygun
olan davranış şekilleri almışlar, uygun olanlarını ise dinin
verdiği aşk ve şevkle iyice pekiştirmişlerdir. Bu bakımdan
milletimiz arasında yakın zamana kadar bu kurallar,
âdeta yazılı olmayan birer kanun hüviyetini muhafaza
etmiştir. Böylece seviyeli, huzurlu ve sistemli bir toplum
hayatı yaşanmıştır. Bugün milletimizin çocuklarına büyük
bir ihtimamla öğrettiği görgü kurallarının çoğu, asırlar
öncesinden
gelmektedir.
Bunlar
kısaca
şöyledir:
Türk ailesinde evin reisi babadır. Aile fertleri
babanın verdiği kararlara uyar ve onun arzu ve
isteklerini yerine getirir. Anne, ailenin en saygıya lâyık
varlığıdır. Evin iç düzeni ondan sorulur. Çocuklar, her
zaman şefkat ile bakılır, iyi yetişmeleri için itina edilir.
Dede ve ninelerin de beraber olduğu ailelerde, onların
söz hakkı ve kararları daha önce gelir. Görgünün
esasını büyüklere saygı ve itaat, küçüklere şefkat ve
merhamet teşkil eder. Bu bakımdan her görgü kuralı
bu
temele
göre
şekillenmiştir.
Evde küçükler büyüklerin yanında daima edepli
bulunur. Yanlarına izin alarak girer ve çıkarlar,
kendilerine söyleneni dikkatle dinlerler. Büyüklerin
sözüne izin almadan karışmazlar ve sözü lüzumsuz
yere uzatmazlar. Kendilerine hitap edildiğinde,
“Buyurun
efendim”
diye
karşılık
verirler.
Ana babanın yatak odalarına, kapıyı vurup izin
almadan girmezler. Kardeşler, birbirine bağlı ve
saygılıdır. Ağabey, abla şefkatle doludur, kendilerini
küçükler karşısında mesul hissederler. Küçükler de
büyük kardeşlerine hürmet gösterir, onların isteklerini
yerine getirirler. Onların sözlerini dikkatle dinleyip
peki efendim, baş üstüne diyerek cevap verirler.
Birbirinin eşya ve oyuncaklarını izinsiz kullanmazlar.
Kendilerinde olanlardan birbirine ikram ederler.
Kimseyi
rahatsız
etmez,
gürültü
çıkarmazlar.
AHİLİK TEŞKİLATINDA GÖRGÜ
KURALLARI
Ahi teşkilatı eğitiminin asıl
gayelerinden
birisi
ferdi
sosyalleştirmek şahsiyet haline
getirme ve üstün insan kılmak.
Ferdin tavır ve davranışları haline
getirilmek istenen adab-ı muaşeret
kaideleri olarak kabul edilen
edepler şu şekilde sıralanabilir:
1. Yemekte Edepler
- Lokmanın çiğnenmesi,
- Lokmanın küçük olması,
- Yemeği dökmemesi,
- Ağzında lokma varken konuşmaması,
- Başkalarının lokmasını gözetmeme,
- Ekmeği ısırıp bırakmama,
- Ekmeği yemeğin suyuna batırmamak,
- Sümkürmemek,
- Ağzını şapırdatmamak,
- Yemekten sonra ellerini yıkamak ve silmek
2. Su İçmekle İlgili Edepler
- Dinlene dinlene içmek ve bitirmek,
- Dökmemek.
3. Söz Söylemekteki Edepler
- Sert konuşmamak (ağızdan bir şey sıçramaması için)
- Konuşurken sağa sola bakmamak,
- Sen, ben değil de siz, biz olarak hitap etmek,
- El kol hareketleri ile bir şeyi ifade etmemek
4. Elbise Giymekte Edep
- Sağdan başlamak,
- Yürüyerek bir şey giymemek, dururken giymek.
5. Evden Çıkmaktaki Edepler
- Çıkarken sol ayakla çıkmak,
- Neşeli çıkmak,
- Endişeli çıkmamak,
- Çıkarken yukarıya bakmamak
6. Yürümekteki Edepler
- Sert yürümemek,
- Çukurlara basmamak,
- Yol ortasında yürümemek,
- Kimsenin ardınca bakmamak,
- Büyüğünün önünde yürümemek,
- Birisiyle giderken bir işle meşgul olup, onu
bekletmemek.
7. Mahallede:
- İşi olmadıkça mahallede gezmemek,
- Karşıdan gelene yakın olma,
- Açık kapı ve pencerelerden bakmamak,
- Çocuklara uymamak.
8. Pazarda:
- Omzunu kimseye vurmamak,
- Uzaktakileri çağırmamak,
- Kahkaha ile gülmemek,
- Tükürmemek,
- Sümkürmemek,
- Bir şey yememek ve içmemek.
9. Alış- Verişte:
- Yumuşak söylemek,
- Az almak,
- Aldığı şeyi geri vermemek
10. Eve Bir Şey Getirmede:
- Elbiseni taşıma vasıtası yapmama,
- Açıktan getirmeme,
- Eve varır varmaz yememe
11. Eve Girerken
- Haber verme,
- Sağ ayakla girmek,
- Selam vermek,
- Çevreye bakmamak,
- Besmele ile eve girmek.
12. Oturmaktaki Edepler:
- Kendi yerini bilmek
- Ev sahibi konuşmadan konuşmamak.
13. Misafirlikte:
- Yiyecek ne var diye sormamak,
- Yemekten sonra çok oturmamak.
14. Hasta Ziyareti:
- İkindiden sonra gitmek
- Güler yüzlü olmak,
- Hastanın sağ yanına oturmak,
- Çok oturmamak,
- Fatiha okumak.
Buraya kadar yazılan izahattan anlaşılacağı üzere
ahilik eğitimi, ferdin bütün gün (24 saat) yapacağı
işleri ve ifa etmesi gereken davranışları kapsamayı
hedeflemiştir.
TOPLUMDAKİ GÖRGÜ KURALLARI
Görgü kurallarına uymak
diğer
insanlara
saygı
göstermektir
ve
onların
duygularına önem verdiğiniz
mesajını göndermek demektir.
Toplum
hayatının
düzenlenmesinde
etkili
olan
genel görgü kurallarına uyan
kişileri; terbiyeli, saygılı, nazik
ve saire şeklinde nitelemek
mümkündür.
Bu kurallar toplumdaki uygarlık düzeyinin de
göstergesi olabilir. İnsanın bencil, kaba düşüncelerden
sıyrılarak, başkalarına karşı davranışlarını bir düzene
koyması , onun duyarlı ve nazik olmasını sağlar. Bu da
insanların birbirleriyle olan ilişkilerini sağlıklı ve tutarlı
olmasına neden olur.
Görgü kuralları, bir toplumun ayrı ayrı bölgelerinde
farklı olduğu gibi değişik uluslarda da farklılıklar gösterir.
Dış görünümle güç elde edebileceği düşünülebilir,
ancak bu yeterli değildir. Dış görünümün mutlaka, iş
dünyasında ve toplumda kendini uygun bir sunma
şekli ile desteklenmesi gerekmektedir. Kibar tavırlar;
iyi terbiye, zeka ve eğitim, toplum ve işle ilgili şartlara
hassas olmanın göstergesidir. Uygun dış görünüm ya
da giysi, kapıdan geçmenizi sağlar. Yerinde tavırlar ve
görgü kuralları, bir yere ait olduğunuzu gösterir.
Aslında bir çoğumuz, burada bahsedilen şeyleri zaten
biliyoruz, ama genellikle bunların öneminin farkında
değiliz.
Başarılı insanların çoğu, düzgün görünüm ve
görgü kurallarının, doğru kullanıldığında sadece
hayatta kalma mücadelesinde güç vermekle kalmayıp,
yukarı doğru tırmanmada gerçek bir avantaj sağlayan
kişisel ilişkileri kolaylaştırdığını çabuk kavramışlardır
Kuralların faydaları nelerdir;
1-Kurallar belirsizliği azaltarak öngörülebilirlik ve
istikrar sağlar,
2-Kurallar insan davranışlarına denetim ve sınırlama
getirirler, böylece insanı ve çevresini o insanın
zaaflarından (zayıf yönlerinden) ve hatalarından
korurlar.
3-Kurallar bireyi özgür kılarlar, çünkü neyi özgürce
yapabileceklerini, neyi yapmaları halinde kimsenin
karışamayacağını belirler
Genel Kurallar











Hoşgörülü ve iyimser olmak
Eleştiriyi yerinde ve zamanında yapmak
Olgun bir kişiliğe sahip olmak, olgun davranmak (yaşına
uygun olgunlukta olmak)
Giyime önem vermek, Giysinin mevki yer ve zamana uygun
olmasına özen göstermek
Başkalarını rahatsız edici davranışlardan sakınmak
Ziyaretin kısa ve zamanlı olmasına özen göstermek
Oturuş ve kalkışlarda hareketlere özen göstermek
Gerektiğinde özür dilemesini bilmek
Özel konuşma yapanların yanına gitmemek
Verilen sözü tutmak
Uygun olmayan el ve sözlü şakalardan kaçınmak
İşyeri Görgü Kuralları
İşyerinde ki kurallar birlikte
çalıştığınız meslektaşlarınıza ve
iş arkadaşlarınıza karşı saygı
göstermek
demektir.
Ayrıca
görgü kurallarına uymanız iş
görüşmelerinizde
yada
iş
başvurularınızda bırakacağınız
etkiyi
önemli
oranda
etkileyecektir.







Her zaman takdim edildiğinizde ya da
tanıştırıldığınızda ayağa kalkın.
Siz insanları tanıştıracağınız zaman daha önemli
kişinin ismini önce söyleyin.
Kıyafet kuralına uyun. Eğer belli bir kural yok ise üst
düzey yöneticilerden örnek alın.
Bütün toplantılara tam zamanında gidin.
Toplantı sırasında kalemler, ataçlar ya da diğer ofis
araçları ile oynamayın.
Çok gerekmedikçe toplantı sırasında telefonunuzu
kapalı tutun. Eğer kapatamıyorsanız o zaman kapının
yakınına oturun böylece telefonunuz çaldığında
sessizce dışarı çıkabilirsiniz.
Oturuşunuza ve duruşunuza dikkat edin, koltuğa
gömülmeyin, sandalyenizde geriye yaslanmayın, ya da
kollarınızı göğsünüzün üzerinde kavuşturmayın.
TOPLANTI SIRASINADA YAPILMAMASI
GEREKEN DAVRANIŞLAR







Konuşkanlar: Hep kendini konuşur , başkalarını
dinlemezler.
Fiskos yapmak: Sürekli yanındaki kişinin kulağına bir
şeyler fısıldarlar.
Her toplantıya geç kalmak. Bunu alışkanlık yapmak.
Bir bahane bulup her toplantıyı bitiminden önce terk
etmek.
Misafir oyuncu: Orada değilmiş gibi ilgisiz davranmak.
Cep telefonunu açık bırakmak, toplantı sırasında
kapatmamak.
Toplantıdaki kişilerin dikkatini dağıtacak davranışlarda
bulunmak
GİYİM KUŞAM
Kişinin her zaman, her yaşta kendisine özen
göstermesi, dış görünüşünün temiz, derli toplu
olmasına dikkat etmesi gerekir. İnsanın kendisine ve
başkalarına karşı saygısının en önemli göstergesidir.
Beyler, bir toplantıda etrafınızdakilerden izin
istemeden ceketinizi çıkarmayın. Kravatınızı izinsiz
tabii ki gevşetebilirsiniz. Uzun konçlu çoraplar giyin,
bacak bacak üzerine attığınızda pantolonunuzun
paçasından bacağınız görünmesin. Mücevher olarak
sadece kravat iğnesi ve bir de isterseniz okul ya da
kulüp yüzüğü takabilirsiniz. Fazla gösterişli sigara
tabakaları, çakmaklar, kalemler kullanmayın. İşin püf
noktası sade, zarif ve temiz olmaktır.
Karşınızdakine, gözlüğünüz üzerinden bakmayın.
Gözlüğü elinizde çevirmeyin.
HİTAP ETMEDE UYULMASI GEREKEN GENEL
GÖRGÜ KURALLARI
Hitap etme; etkili söz söyleme, karşı tarafı
etkileme anlamı taşır. İnsanlar, isteklerini sözle karşı
tarafa iletirler. İletişim aracı olarak kullanılan
dilin, insanları etkileyecek şekilde kullanılması, insan
ilişkilerini kolaylaştırır. Bu nedenle,
kullanılan
sözcüklerin çok iyi seçilmesi ve iyi kullanılması
gerekmektedir.
Sosyal
ilişkilerde
insanlar,
hitap
etmeleri
gereken kişilerin bulundukları yer veya makama göre
farklı hitap şekilleri kullanılır.
Konuşma bir kültür, zeka, bilgi ve görgü işidir.
Her şeyde olduğu gibi konuşmanın da belli kuralları
vardır. Bunlardan bazıları aşağıda sıralanmıştır. Kişiler
arasında yapılan konuşmalarda:








Muhatabın düzeyine göre uygun hitaplar seçilmesi,
sert ifadelerden kaçınılması;
Argo sözcüklerin kullanılmaması;
Yeni tanışılan kişilere karşı mesafeli davranılması;
Yüksek sesle ve hızlı konuşma yolunun tercih
edilmemesi;
Muhatabın kültür seviyesine uygun bir dil
kullanılması;
Davranışların söylenenleri doğrular nitelikte olması;
İncelenip kesin bilgi edinilmemiş konularda, kesin söz
söylemeden kaçınılması;
Kişinin kendisinden çok söz etmemesi, muhatabı
mihnet altında kalacak duruma
düşürmekten
sakınması;








Muhataba da konuşma hakkı tanınması ve bunun
davranışlarla da gösterilmesi;
Samimi, güvenilir, sakin ve doğal davranışlar içinde
kalınması;
Çeşitli konuşmalardan öğrenilen sırların saklanması;
her yerde ileri geri söz sarf edilmemesi;
Topluma karşı yapılan hitapların etkili olması için
önceden gerekli hazırlıkların yapılması;
Toplumca yanlış anlaşılabilecek konuşmalardan
kaçınılması;
Topluma hitap edecek kişinin, gerekli ön hazırlık
yaparak kürsüye çıkması;
Konuşmacı konusunu, dinleyenleri etkileyecek şekilde
anlatması, gerektiğinde kısa sorular sorarak
dinleyenlerin dikkatlerini toplaması ve konuşmaları
beklenen sonuca götürecek şekilde bitirmesi;
Konuşmacının, tutarsız, kuşkulu, çekingen, kararsız
davranışlarla dinleyicileri sıkmaktan kaçınması; gerekir
SOSYAL İLETİŞİM KURALLARI
İster manavda bir yabancı ile konuşurken ister bir
arkadaşınız ile kahve içerken bütün insanlar saygı
gösterilmesini hak eder.





İletişim hem beden hareketlerini hem de sözlü ifadeyi
kapsar. Konuşurken karşınızdaki insana bakın ve
kollarınızı kavuşturmayın (kızgınlık ifadesi).
Eğer utangaç biriyseniz bunu kabul etmekten ve
söylemekten
çekinmeyin.
Dürüstlük
insanların
rahatlamalarını sağlar.
Normal hızda konuşun ne çok hızlı ne çok yavaş.
Karşınızdaki kişinin, üzerinde bıraktığınız izlenimi
fazla düşünmeyin.
Konuşmayı bitirirken geçerli bir neden öne sürün ve
kişi ile konuşmaktan keyif aldığınızı belirtin.




Karşınızdakine iltifat ederken içten ve samimi olun.
Karşılaştırma ya da değerlendirme yapmamaya özen
gösterin; örneğin, "Kazağının ne kadar eski olduğu
düşünülürse, gayet iyi duruyor ."
İltifat aldığınızda fazla alçak gönüllü olmayın ve
iltifatın gerekmediğini açıklamaya çalışmayın. Basit bir
"teşekkürler" hem yeterli hem de kibarcadır.
Birisini eleştireceğiniz zaman karşınızdaki insanın
duygularını göz önünde bulundurun ve kişi ile özel
olarak
konuşmaya
özen
gösterin.
Yakıştırma
yapmaktan kaçının ve sorunu kişiselleştirmeyin
Birisi sizi eleştirdiğinde sakin olun. Savunmaya
geçmemeye özen gösterin. Eğer kişi sizi insanların
içinde ve kabaca eleştiriyor ise içgüdüsel olarak
reaksiyon göstermek isteyebilirsiniz fakat en iyisi
basitçe "Düşünceni özel olarak bana iletmeni tercih
ederdim" deyin.


Her zaman "Lütfen" ve "Teşekkür ederim" demeyi
unutmayın
Öksürürken ya da esnerken ağzınızı kapatmayı
unutmayın ve hemen elinizi yıkamaya özen gösterin.
Bu hem görgü kuralı hem de temizlik kuralıdır.
TELEFONDA GÖRGÜ KURALLARI
Yanınızda bulunan
yöneticiniz
ya
da
astınızı, iş arkadaşınızı
telefonla aradıklarında,
kesinlikle kimsiniz diye
sormayın. Çok yersiz
olur.
Telefondan
istendiklerini söyleyip
aranana verin telefonu.
Çok zorunlu olmadıkça iş arkadaşlarınızın,
yöneticiniz ya da astınızın telefonunu kullanmayın.
Mutlaka kullanmanız gerektiğinde,
masasındaki
şeyleri karıştırmayın, masasındaki kâğıtlara not
almayın, masasındaki şeyleri gözetlemeyin. Telefonla
konuşurken, yüksek sesle, bağırarak veya tam tersi
kısık sesle karşınızdakini ve etrafınızdakileri tedirgin
edecek şekilde konuşmayın. Şirket telefonlarıyla, çok
mecbur kalmadıkça, özel konuşmalarınızı yapmamanız
gerektiğini burada bir kere daha hatırlatmakta fayda
görüyoruz
Olağanüstü durumlar hariç, sabah saat 9.00'dan
önce , akşam saat 21.00 'dan sonra telefon etmeyin.
En geç beşinci çalışta telefona cevap verin. Siz
aradığınızda, beşinci çalışta da cevap alamazsanız
ahizeyi kapatın.
Bir yere telefon ettiğinizde, önce iyi günler dileyin,
nereden aradığınızı ve kim olduğunuzu daha sonra da
kiminle
görüşmek
istediğinizi
söyleyin.
Sonra
gerekirse kiminle görüşüyorum dersiniz.
Sizi yanlışlıkla arayan olursa, hangi numarayı
aradığını nazikçe sorun, kendi numaranızı söyleyin ya
da kendi numaranızı söylemek istemiyorsanız, yanlış
numarayı aradınız deyin. Yanlış yeri aradığınızda
nazikçe özür dileyin.
Telefonla görüşürken, bir yandan da odadaki başka
birisiyle konuşmayın.
Önce karşınızdaki kişinin konuşmak için müsait
olup olmadığını sorun. Müsait değilse daha sonra
arayın, ya da ne zaman müsait olacağı belli değilse,
müsait olduğunda aramasını rica edin. Konuşma
süresini mümkün olduğunca kısa tutun. Gerekmedikçe,
sırf zaman doldurmak için sağa sola, arkadaşlarınıza
telefon etmeyin.
Telefonu kim ettiyse, konuşmaya onun son vermesi
gerekir. Eğer son vermeyip sözü uzatıyorsa, onun sesini
duyamıyormuş, telefon hattında parazit varmış gibi
yapın, bu da tutmuyorsa toplantıya çağırdıklarını ya da
amirinizin sizi çağırdığını söyleyip telefonu nazikçe
daha sonra aramak üzere kapatınız. Ama daha sonra,
evinizden mutlaka arayınız.
YEMEK YEME KURALLARI
İster 7 aşamalı lüks
bir yemek yiyor olun
ister bir arkadaşınız ile
yerel lokantada olun,
görgü kuralları herkesin
yemekten keyif almasını
sağlar.
İşte
bazı
öneriler:
MASA DÜZENİ



Bir kere çatal, bıçak ya da kaşığınızı
kullandıktan sonra masaya bir daha
asla
dokunmaması
gerekir.
Kullanılmış çatal, bıçak ya da kaşık
her
zaman
tabağın
içinde
tutulmalıdır.
Peçete ya da çatal-bıçak konuşma
sırasında
sallanmaz
(örneğin,
konuşurken)
Peçete ile ağzınızı silmeyin sadece
dokundurarak kurulayın.
YEMEKTE DAVRANIŞLAR






Herkesin yemeği gelene kadar ya da ev sahibi
başlamanızı rica etmeden yemeğe başlamayın.
İçeceğinizi istediğiniz her zaman içebilirsiniz.
Ağzınız açıkken yemeğinizi çiğnemeyin ya da yemek
yerken konuşmayın. Ağzınızı fazla doldurmayacak
kadar küçük parçalar halinde yiyin.
Masada dik oturun ve dirseklerinizi masanın üzerine
koymayın.
Çok hızlı yada yavaş yemeyin. Masadakilerin hızına
uymaya çalışın.
Masada iken asla dişlerinizi karıştırmayın. Eğer çok
gerekli ise tuvalete gidin.
Ekmeğinize yağ sürerken her seferinde küçük bir parça
almaya özen gösterin ve her zaman önce tabağınıza
alın sonra ekmeğin üzerine sürün.




Masadaki yiyecekleri uzatırken, her zaman sağınıza
verin. Ekmek verirken kendinize almadan önce
başkalarına önerin.
Yemekte sigara içmeyin, eğer masadaki kişiler ve
restoran kuralları yasaklamıyor ise yemekten sonra
içebilirsiniz.
Sofra takımı ve bardaklar üzerinde ruj izi
bırakmamaya özen gösterin. Yemeğe oturmadan önce
rujun fazlasını bir peçete ile alın.
Tadına bakmadan önce yemeğe tuz ya da biber
koymayın
ZİYARET-MİSAFİRLİK VE VEDALAŞMA
KURALLARI








Ne kadar samimi olursak olalım ziyaret edeceğimiz
insanları önceden bilgilendirmeliyiz.
Temel prensip davetsiz misafir olmamaktır.
Randevu saatine uymalıdır.
Temiz ve düzenli bir şekilde, mümkünse bir hediye ile
ziyaretler yapılmalıdır.
Kapıyı çaldıktan sonra kapının hemen ağzında değil,
daha geride, evin içini
göremeyecek şekilde
kapının açılması beklenmelidir.
Eve girerken ev sahibinin yer göstermesini beklemeli ve
etraf meraklı gözlerle incelenmemelidir.
Yemek sofrası kurulduğunda, ev sahibi davet etmeden
oturmamalı ve yemeği beğenmesek dahi bunu hal ve
tavırlarımızla bile belli etmemeliyiz.
Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer ve medeni bir
şekilde ev sahibine teşekkür eder.








Yatıya kalıyorsak üç günden fazla kalınmamalıdır.
Ev sahibi de misafirliğe gelmek isteyenleri mümkün
olduğunca reddetmemelidir.
Ev sahibi bütün misafirlerine aynı derecede yakınlık ve
güler yüz göstermelidir.
Evi temiz tutmalı ve gereken hazırlığı yapmalıdır.
Misafirin yanında sık sık saate bakmamalı, sıkıldığını
belli eden hal ve tavırlardan sakınılmalıdır.
Misafirlere ikramda bulunurken üç kereden fazla ısrar
edilmemelidir.
Misafir ayrılırken ev sahibi ziyaretten duyduğu
memnuniyeti dile getirmelidir.
Misafirlikten ayrılma vakti gelince hemen kalkmalı ve
vedalaşma uzatılmamalıdır.
HASTA ZİYARET ADABI






Dostlarımız hastalandığında hemen, daha az samimi
olduklarınızı da iyileşince ziyaret etmeliyiz.
Yoğun bakımdaki hastaların yakınları ziyaret edilmelidir
Çok dinlenmesi gereken bir hasta sık sık ziyaret
edilmemelidir.
Hastanın yanında onun neşesini kaçıracak hiçbir şey
anlatılmamalı, aksine hastalıkla ilgili olumlu hikayeler
biliyorsak onlar anlatılmalıdır.
Hastanın odasına girerken ne çok üzgün ne de çok neşeli
bir tavır sergilemeli, ona normal bir insan muamelesi
yapılmalıdır
Ziyaret çok uzun tutulmamalıdır
TEMİZLİK KURALLARI









El ve ayak tırnakları düzenli olarak kesilmeli
Diş temizliğine dikkat edilmeli
Saçların ellerin ve yüzün sürekli temiz olmasına dikkat
edilmeli
Etrafımızdaki insanları ter kokusuyla rahatsız etmemek
için düzenli bir şekilde banyo yapmalıyız.
Tuvalet adabına dikkat edilmeli, tuvalete girerken
çoraplar çıkarılmalı ve pantolon giyiyorsak yukarı
doğru katlanmalı.
Tuvalette iken konuşmak, bir şeyler yiyip içmek ve
tükürmek uygun değildir
Temizlik sol elle yapıldığından, çeşmeler bu elle açılıp
kapatılmamalıdır.
Tuvaleti nasıl bulmak istiyorsak öyle bırakmalıyız
Tuvalette
insan
varken,
kapının
önünde
beklememeliyiz