 Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir.

Download Report

Transcript  Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir.

1
 Yüklemin
bildirdiği anlam, eylemin yapılması
doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu
cümle denir. Örnek :
Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi
görürsünüz. (Olumlu eylem cümlesi)
Özü gerçek yaşama dayalı tiyatro yapıtları,
doğrudur ve güzeldir. (Olumlu ad cümlesi)
Sattığınız malların dökümünü çıkarıp kârı
hesaplayalım. (Olumlu eylem cümlesi)
2


BİÇİMCE VE ANLAMCA OLUMLU CÜMLELER : Bu tür cümlelerde olumsuzluk
bildiren hiçbir dil birimi kullanılmaz, yüklemin yansıttığı anlam da olumlu olur.
Örnek
Ne zamandır gelmenizi bekliyorduk.

BİÇİMCE OLUMSUZ, ANLAMCA OLUMLU CÜMLELER : Bu tür cümlelerde
cümlenin kuruluşu olumsuz, anlamıysa olumludur. Örnek :

Seni sürekli eleştiren ve senin kuyunu kazan bu insanı nasıl bilmezsin?
(bilirsin)

Bu kadar çok döversen hangi çocuk yaramaz olmaz? (yaramaz olur)

Sizin neler yaptığınızı bilmiyor değilim. (biliyorum)
Cebinde para yok değil. (var)
Yaptığı hareketi görmemiş olamazsın. (görmüşsündür.)
Oraya kim gitmek istemez. (gitmek ister.)
3

Bir eylemin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ya da bir
şeyin yokluğunu bildiren cümlelerdir.
 Not: Dilimizde “-siz, -me, -mez” gibi
ekler,
“yok, değil, ne…… ne……” gibi kelimeler,
olumsuzluk oluşturmak için kullanılır.Örnek :
Aradığınız kişi burada yok. (Olumsuz ad cümlesi)
Dünkü davranışlarınızı hiç onaylamadım. (Olumsuz eylem
cümlesi)
Kimse olayın nedenini bilmiyor. (Olumsuz eylem cümlesi)
Mutluluğunu herkesle paylaşsan da yalnızlığını
paylaşamazsın.
Başarı, zannedildiği kadar kolay elde edilen bir şey
değildir.
4

BİÇİMCE OLUMLU, ANLAMCA OLUMSUZ CÜMLELER : Bu
tür cümlelerde olumsuzluk anlamı taşıyan ek ya da sözcük
kullanılmadığı halde cümleler olumsuzluk bildirir. Örnek :
Kim demiş onu çok sevdiğimi? (sevmiyorum)
O kadar sinirli ki ona parayı kaybettiğini söyle
söyleyebilirsen. (söyleyemezsin.)


Ne kendi rahat etti, ne de başkası.
Korkulur mu küçücük bir kediden?
Ne kızı verir, ne dünürü küstürür. (vermez, küstürmez)
Bu haliyle onu kim beğenir? (kimse beğenmez)
5

: Bir işin yapılıp yapılmadığını sormak, bir şeyin
nedenini öğrenmek, durumla ilgili bilgi edinmek ya da
kuşkuyu gidermek... gibi amaçlarla kurulan cümlelere
soru cümlesi denir. Örnek :
Kardeşin eve geldi mi?
Daha çok hangi kitapları okuyorsunuz?
Olanları sana kim anlattı?
Buraya nasıl geldin?
6







Yanıt gerektirmeyen, biçimce soru, anlamca olumlu ya da
olumsuz olan cümleye şaşma, küçümseme, inanmayış,
beklenmezlik, özlem ... vb. anlamlar katmak için kurulan
cümleler vardır. Bu tür cümlelerin sonuna da soru işareti konur:
Hiç böyle yapılır mı? (Kınama) Biraz sessiz olur
musunuz? (Rica)
Bunun böyle olacağını söylememiş miydim?
(Haklı çıkma)
Oraya şimdi mi gitsem, sonra mı? (Kararsızlık)
Bu parayla ev mi alınır? (Azımsama)
Yolda onunla karşılaşmayayım mı?
(Beklenmezlik)
Önüne baksana kör müsün? (Azarlama)
Bu yüksek notu almak sana mı kaldı?
(Küçümseme)
Nerde o günler? (Özlem)
O zavallı kime kötülük edecek ki? (Onaylatma)
7

Bir dileği, bir isteği, bir arzuyu, bir temenniyi bildiren
cümlelere, anlamları yönünden dilek veya istek
cümlesi denir. Örnek :
Yarın bizde toplanıp bir güzel yemek yiyelim.
Çocuk tek kazansın da neresi olursa olsun.
Umarım işleriniz yolunda gidiyordur.
Ah şu bahar bir gelse, çocuklar neşe içinde koşup
oynasa.
İnşallah bütün düşlerin bir gün gerçek olur.
Allah sana uyuz versin de tırnak vermesin.
8

Emir kipiyle kurulan ya da gelecek zaman kipinin emir
anlamıyla kullanıldığı cümlelere, anlamları yönünden
emir cümlesi denir. Örnek :
Sandalyeyi çek, sessizce oturup bekle.
Öğretmeniniz izinli, gürültü etmeden ders çalışın.
Herkes ödevlerini önümüzdeki hafta getirecek, not
alacak.
Şuraya da bir halı ser, ortalığı topla.
Sen de çalış ve para kazan artık.
9

Korku, acıma, şaşırma, sevinme, kızma gibi ansızın
beliren duyguları anlatmaya yarayan cümlelere,
anlamları yönünden ünlem cümlesi denir. Örnek :
Ah, elim yandı!
Kapıyı açtım ki bir de ne göreyim!
Oh, okul bitti, rahat bir nefes alalım!
O... kimler gelmiş, kimleri görüyorum!
Elimi cebime attım ki cüzdan yok!
10
11



Farklı sözcüklerle kurulan fakat aynı düşünceyi anlatan
cümlelerdir.
Çağdaş Türk şiiri bizim yurdumuzun, bizim
insanımızın sesini yansıtmadığı sürece gelişme
gösteremez.
Şiirimizin sanatsal yönden gelişebilmesi, her şeyden
önce ulusal değerlerimizi yansıtabilmesiyle
mümkün olacaktır.

Duygu ve düşüncelerini birkaç sözcük ile
söyleyebilmeyi, ancak yüksek insanlar başarır.

Az sözle çok şey anlatabilmek ancak yetenekli
insanların işidir.
12




----Sevgi sadakatle taçlanmadıkça ömrü kızgın
çöllerdeki bir damla yaş kadardır.
----Sadakatin olmadığı bir sevgi uzun ömürlü olamaz.
----Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen
insan yeni okyanuslar keşfedemez.(Andre Gide)
----Hayatında riskleri göze alamayan insan başarılı
olamaz.
 ----Yaşam,
içinde siyah da bulunan bir
gökkuşağıdır.
 ----Yaşam tüm güzelliklerinin yanında
olumsuzlukları da barındırır.
13
 ----Eğer
bir insan hangi limana yelken açtığını
bilmiyorsa, hiçbir rüzgâr işine yaramaz.
 ----Belirli bir hedefi olmayan insan, hangi
olanaklara sahip olursa olsun başarılı
olamaz.
 ----Yaşamak,
karanlık geceye rağmen,
buğulanmış pencere camına güneşi
çizebilmektir.(Anonim)
 ----En zor anlarda bile umudunu kaybetmeyen
insan gerçekten yaşıyor demektir.
14




Aydın insan, toplumu düşünürken, toplumun
peşinden gitmek zorunda olmayan biridir.
Halk için çalışmak demek, onu her zaman
onaylamak demek değildir.
Dalkavukluk, aşağılık ruhlu kimselere özgüdür.
Dalkavukluk, hiçbir zaman yüksek ruhlu
kimselerde görülmez.
15
 Bazı
cümlelerde birtakım olay ya da olguların
karşıt özellikleri verilir. Karşıtlara yer vermek,
anlatımı belirgin kılar. Örnek :
 Dışarısı günlük güneşlik, halbuki burada
paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.
 Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.
 Bir vardı, bir yok oldu; böyledir dünyanın
hali.
16
 Yargının
gerçekleşme nedeni ve sonucu cümle
içinde verilir .
 ----Sınavda heyecanlandığı için bazı soruları
yapamadı.
 ----Bakımsızlıktan ev harabeye dönmüştü.
 ----Matbaanın bulunmasıyla okuma yazma oranı
arttı.
 ----Aşırı sıcaklar can kaybına yol açtı.
 ----Yoğun kar yağışı nedeniyle yollar trafiğe
kapatıldı.
 ----Hediye almadım diye bana darılmış.
17
 Öznenin
işi, hareketi gerçekleştirme amacı ve
sonucu cümle içinde verilir.
 ----Borçlarından kurtulmak için evini satmış.
 ----Ailesini görmeye Almanya’ ya gitmiş.
 ----Başbakan, ticari anlaşmalar yapmak üzere
yurtdışına çıkıyor.
 ----Bu ,bizi birbirimize düşürmek maksadıyla
söylenmiş bir sözdür.
 ----Şair, şiirinde herkes anlayabilsin diye yalın
bir dil kullanmış.
 ----Yazar,eleştirmene şirin görünmek
maksadıyla iki yüzlü davranıyor.
18
ya da hareketin gerçekleşmesi bir şarta
(koşula) bağlı olan cümlelerdir
 ----Sanatçı yapıtında toplumu anlatırsa
ölümsüzleşir
 ----Akşam baban gelirse , alışverişe çıkarız.
 ----Müzik dinleyebilirsin ama sesini fazla
açmayacaksın.
 ----Akşama geri vermek üzere bu kitabı
alabilirsin.
 ----Yağmur yağdıkça toprağın verimi artar.
 Eylemin
19
 Yanlış
yapacağı korkusuyla kendisine sürekli
yardım edilen çocuklarda çekingenlik
görülür.
 Aşırı korumacı aileler çocuklarının kişilik
gelişimini engeller.
 Çıkar,
sandalyeye benzer. Başının üstünde
taşırsan küçülürsün, ayağının altına alırsan
yükselirsin.
 Çıkarlarını ön planda tutan kişiler
sevilmezler.
20
 Çocukların
her istediğini yapmak ya
da her istediğine karşı çıkmak, kimi
sorunlar yaşanmasına yol açar.
 Çocukların istekleri hiç bitmez.
 Alışkanlıklar
faydalı da olabilir,
zararlı da.
 Alışkanlıklardan kurtulmak çok
zordur.
21
 Bir
toplumun kurtuluşunda bireysel
çabalarla bir yere gelinemez.
 Sen yanmasan, ben yanmasam; nasıl
çıkar karanlıklar aydınlığa?
 Dünyada
dost yoktur dostlarım.
 Dostluk iyi kimseler arasında
çabucak kurulur, güçlükle yıkılır.
22







Yorum cümleleri özneldir. Yorum, bir olayın veya
durumun bir görüşe göre değerlendirilmesidir.
Kısaca yorum cümlelerinde bir durum hakkında
kişisel görüş belirtilir.
Romanın giriş bölümünde çok güzel bir bahar
tasviri yapılmış.
Adalet güneş gibidir. Her şey onun etrafında
döner.
Çocuk yine ağlamaya başladı. Anlaşılan karnı
acıktı.
Bugün yüzünden düşen bin parça.Karısıyla yine
kavga etmiştir.
Timuroğlu, onun şiiriyle yaşamı arasındaki
paralelliğe dikkat çekiyor. Bir başka deyişle onun
yaşamının , şiirini nasıl etkilediğini sorguluyor.
23
24
İki kavram arasında benzerlik ya da farklılıkların
ortaya konmasıdır.
 ----Sinema da tiyatro gibi görsel bir sanattır.
 ----Doğu Anadolu’nun kışı Akdeniz Bölgesi’ne
göre daha çetin geçer.
 ----Haber alma gereksinimini en iyi karşılayan
iletişim aracı televizyondur.
 Hiçbirimiz onun kadar duyarlı ve hoşgörülü
değildik.
 Yaşıtlarından daha genç ve daha diri bir
görünüşü vardı.
 ----Ressam bu yapıtında ise daha canlı
renkleri kullanmıştır.
25






Bir olayın,durumun olumlu ya da olumsuz yönde
giderek değiştiğini anlatan cümlelerdir.
----Kadın, her geçen gün biraz daha kötüleşiyor.
----Havalar gittikçe soğuyor.
----Bu çocuğun günden güne huyu değişiyor.
----Ülkemiz her geçen yıl biraz daha büyüyen
ekonomisiyle gelecekte gelişmiş ülkeler seviyesine
çıkacaktır.
Uçak önce havalandı, sonra yavaş yavaş bulutların
arasında kayboldu.
26





Yazarın yapıtında neyi anlattığı konuya (içerik)girer.Bu
konuyu işlerken kullandığı sözcükler ve cümleler de
üsluba girer.(Nasıl Anlatmış?)
----Yazar yapıtında 1.Dünya Savaşı yıllarındaki
insanların çektiği acıları gözler önüne serer.(İçerik)
----Betimlemelerde sıfatlara sıkça yer veren sanatçı,
cümleleri uzun tutmuştur.(Üslup)
----Romanda,Batı’nın yaşam tarzına özenen bir ailenin
yavaş yavaş çöküşü anlatılır.(İçerik)
----Şairin,şiirlerinde, oldukça az kullanılan sözcüklere
ve deyimlere yer vermesi dikkati çeker.(Üslup)
27


Bir anlatımda verilmek istenen öz, düşünce ve duygu bütününe
içerik adı verilirken kimi cümleler, herhangi bir yapıtın konusuna
ya da özün ne olduğuna yani içeriğine değinir.
Cahit Sıtkı'nın şiirlerinde genel olarak ölüm ve yalnızlık
teması ele alınıyor.
Romanda kent insanlarının bireyci yaşamları ve bunun
yarattığı bunalımlar anlatılmış.
Ömer Seyfettin, kimi öykülerinde çocukluk ve askerlik
anılarını işliyor.
Ziya Osman Saba, yalın ve içten bir anlatımla yoksul
yaşamlara karşı duyduğu ezikliği anlatır bu şiirinde.(üslup ve
içerik)
28

"Bu nedir?", sorusunu yönelttiğimizde yanıt
alabiliyorsak bu cümle bir tanım cümlesidir.
 Roman, olmuş ya da olabilecek olayları
anlatan uzun bir edebiyat eseridir.
 Sanatsal yaratımın temeli, doğayı taklit
etmek değil, yeniden biçimlendirmektir.
 Cahillik ve bilgisizlik bir toplumu içten içe
kemiren bir kurttur.
29





Aralarındaki ortak özelliklere göre, daha çok varlığı
kapsayan, aynı kavramları topluca düşündüren
sözcüklere genel; anlamları sınırlı olan, kavramları teke
tek düşündüren sözcüklere özel anlamlı sözcükler
denir.
Geri kalmış ülkelerde spora hiç önem verilmez.
(Genel Anlamlı)
Hindistan, futbola hiç önem vermeyen bir ülkedir.
(Özel Anlamlı)
Dünyada en çok satan kitap, romanlardır. (Genel
Anlamlı)
Kitabı dün bitirdim (Özel Anlamlı)
30
 Sanat,
insanın doğayı tanımasını, yeni
güzellikler yaratmasını sağlar.
 Eleştirmenin işi olumsuzlukları
abartmak değil, sanatçıya yol
göstermektir.
 İyi bir konuşma, insan başarısında
önemli bir etkendir.
31


Varsayım, gerçekte olup olmadığına, olmayacağına
bakılmaksızın bir olay ya da durumu bir süre için var kabul
etmektir.
Varsayım anlamı taşıyan yargılarda genellikle "tutalım ki,
diyelim ki, farz edelim, düşün ki , " gibi ifadelere yer verilir.
Örnek :
Büyük ikramiye sana çıktı diyelim, bana ne alırsın?
Tut ki puanın yetmedi ve üniversiteye giremedin.
Şu anda kapının çalındığını ve oğlunun geldiğini farz edelim.
Gözlerini kapa ve sımsıcak bir odada dışarıda yağan karı
seyrederek çay içtiğimizi düşün.
32

Bir eylem henüz sonuçlanmadan, o eylemin nasıl
sonuçlanacağı konusunda fikir yürüten cümlelerdir.
Örnek :
Bizi görür görmez yine bağırıp çağıracak.
Ben zaten onun suçlu olduğunu baştan biliyordum.
Göreceksiniz, son şiirlerinde de ayrılık ve ölüm
üzerine konuşup bizleri hayal kırıklığına
uğratacak.
Bu çocuğun bir baltaya sap olamayacağı baştan
belliydi.
33
 Bir
de düzgün konuşmayı öğrenebilse.
 Toplum olarak kendimizi küçük görme
illetinden ne zaman kurtulacağız bilmem.
34
 Onun
günde beş öğün köpürmesine
aldırmıyorum.
 Bu ayaklar bize sökmüyor artık.
 Boş ver onu, havlar ama ısırmaz.
 Bu olaylar eskisi gibi üzmüyor beni.
35

Bir sorunu çözmek, herhangi bir konuda yol gösterip bilgi ve fikir
vermek amacıyla, öne sürülen görüşü, düşünceyi ve teklifi içeren
cümlelere öneri bildiren cümleler denir. Örnek :
Kitabın sonuna bir de kaynakça konsa iyi olur.
Konuyu iyice anlamak istiyorsan, önce tekrar et,
sonra da bol bol soru çöz.
Oyunda günlük yaşamın derinliğine fazlaca
girilmeseydi, oyun daha derli toplu olurdu.
Siyah eteğin üstüne mavi desenli gömleğini
giyersen sana daha çok yakışır.
36
 Doğru
yolu göstermek amacıyla
kurulmuş genel geçerliliği olan yargıları
içeren cümlelerdir.
 Terliyken soğuk su içme.
 Arkadaşlarını dikkatli seç.
 Sorumluluklarını zamanında yerine getir.
37

Olasılık, kesinliği olmaksızın bir olay ya da durumun
ortaya çıkmasının beklenilmesidir. Bu tür yargılar
kesinlik anlamı taşımaz. :
Yarın işe biraz geç gelebilirim.
Şimdi bizim oralara da bahar gelmiştir.
Sınav zamanı yaklaştı, herhalde düzenli bir
çalışma yapıyordur.
Durumu çok iyi, bu çocuğa küçük bir yardımda
bulunur sanıyorum.
38






Herhangi bir şeyin ortadan ya da eşit biçimde
bölündüğü anlamı taşır. Bu tür yargılarda eşitlik söz
konusudur.
Harçlıklarını kardeş payı yaparak birkaç gün idare
ettiler.
Bir elmayı yarı yarıya paylaşıp yediler.
Şirketteki payları aynıydı.
Bize birer bardak çay ikram ettiler.
İpi ortadan kesti.
39

Beklenti, bir olgunun sonunda gerçekleşmesi beklenen sonuç,
bireyin, belli şart ve durumların alacağı biçimler veya kendisinden
beklenenler konusundaki ön görüşü anlamına gelir. Bu
tanımlamaya bağlı olarak kimi cümlelerde bir beklentinin
gerçekleşmediği yönünde bir anlam ve yargı görülür. Örnek :
Ankara'ya geldiğinde beni arar sanmıştım.
Bizi bu sefer daha sıcak karşılayacağını düşünmüştük.
Yıl boyunca çalışıp didindiğini görünce iyi bir okula
gireceğini zannediyordum.
Bu işten daha çok para kazanacağımızı ummuştuk.
40

Hayıflanma cümleleri bir olay, durum ve kişi karşısında
üzülme ya da yerinme anlamlarını taşır. Yapmadığın
bir şeyden duyulan üzüntüdür.
 Sınava
daha çok çalışmalıydım.
 Yemeğin
tuzunu daha az koymalıydım.
 Geçen
yıl arkadaşımın düğününe keşke
gitseydim.
41

Sözü ya da hareketleriyle, birinin, bir kimseyi kırdığını,
üzdüğünü veya gücendirdiğini öfkelenmeden dile
getiren cümleler sitem anlatımlı; sözü söyleyenin bir
kişiye kızdığını anlatan cümlelerse kızgınlık anlamlı
cümlelerdir. Örnek :
Her hafta sonu toplanıp kıra gidersiniz de beni
çağırmazsınız.
İnsan, kendisine bunca emeği geçen insanı bir kere
de olsa arayıp sorar.
Dediklerimi yapma da göreyim seni!
Sen kim oluyorsun da bana karşı böyle
konuşuyorsun!
42

Beğenme, takdir etme anlamı içeren cümleler, herhangi bir şeye
yönelik beğeniyi, övgüyü dile getiren cümlelerdir.(Olumlu
eleştiri) Örnek :
Aşkolsun delikanlıya, rakibinin sırtını bir hamlede yere
getirdi.
Her türlü rezaletin yaşandığı bu çevrede dürüst ve tertemiz
bir insan olarak yetişti.
Eserlerinde yapaylığa kaçmadan içten ve yalın bir söyleyişle
dile getirir duygularını.
Bozkırın ortasında açılmış sapsarı bir çiçektir bu şiirler.
43

Kimi cümleler, herhangi bir olgu gerçekte var olmadığı
halde, kişinin bu olgunun var olduğunu zannetmesi
anlamını taşır. Örnek :
Ben onun kardeşi değil, düşmanıydım sanki.
Adama bak, sanki para vermiş de karşılığını
bekliyor.
Arkadaşı soruları çözdükçe, kendisi çözüyor gibi
seviniyordu.
44
 Çiçekleri
koparmayınız!
 Buraya araç park etmek yasaktır!
21-Eleştiri Cümleleri
 Sorunlara
yüzeysel yaklaşıyor.
 Son resminde kullandığı renkler
birbiriyle uyumlu.
45
46


Cümleden tek anlam çıkarılması.
Karşıtı : Kapalılık
Şikel’in geçen hafta doğurduğu
yavrularından ikisini yiyen çoban köpeği,
herkeste şaşkınlık yarattı.
 Çağla
 Kitabını
dolabına saklamış.
Kitap ve dolap kimin?
 Okula
aradı
gitmeyen arkadaşıyla kardeşini
Arkadaşıyla bir olup kardeşini mi aradı?
Kimin kardeşi?
Yoksa hem arkadaşını hem onun kardeşini mi aradı?
Okula gitmeyen kimdi?
47



Süslemeye başvurulmaması, sadelik.
Geçmiş yaşamları günümüze taşıyan tarihi
yapılara dikkat etmeden yaşayan kültür körlerinin
bu şehrin değerini anlamaları mümkün değildir.
(Yaşadıkları şehrin kültürel değerlerini
tanımayanlar var.)
Dışarıda insanı yaralı bir kuş gibi çaresiz bırakan,
elden ayaktan kesen, adeta insana nefes
aldırmayan, sudaki hidrojen atomu kadar yoğun
bir kirlilik var. ( Hava kirliliği var.)
48
 Cümlede
gereksiz sözcük
kullanılmaması
 Sorunlarımızı çözmeden
meselelerimizi halledemeyiz. İşte bütün
problemimiz bu!.
 Yaklaşık iki yıla yakın bir zamandır
Konya’da oturuyorlar.
 Karşılıklı selâmlaşıyoruz.
 ÖSS sınavı, GAP projesi, ÖSYM merkezi
49
 Kültürlü
görünme çabasıyla araya yabancı
sözcükler sıkıştırmak, lafı gereksiz yere
uzatmak doğallığa aykırıdır.
 “Koordineli
çalışmalar yapılamadığından
organizasyonlar milenyumun gerektirdiği
detayları şekülatif bir perspektiften obzerve
edemiyor.
50
 Bir
yazının rahatça okunabilmesi
 İştaş Pasajı’nın karşısındaki çeşmedeki
çengel, insanları çeşitli şekillerde
düşündürtüyor.
 Bu akşamki toplantıya iş arkadaşlarının
da katılabilip katılamayacağının
anlaşılabilmiş olduğundan emin
değilim.
51
 Başkasına
benzememe ,kendine has
olma
 Karşıtı:Taklitçilik
52


Az sözle çok anlam ifade edebilme
Uçurtmayı yükselten rüzgâr değil, rüzgâra karşı
koymasıdır.

Size kafanız hükmediyorsa kralsınız, vücudunuz
hükmediyorsa köle

Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi vardır. JOHN
LYLY

Akıllı olmak da bir şey değil,mühim olan o aklı yerinde
kullanmaktır. DESCARTES

Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan iyidir. (Roosevelt)

Gençler! Muhakkak evlenin. Eşiniz iyi çıkarsa mutlu, kötü
çıkarsa benim gibi filozof olursunuz. SOKRAT
53
 Söyleyenin
kendi kişisel duygu ve düşüncelerini
içeren cümlelerdir.Kanıtlanamaz yargılar içerir.
 ----İzmir,tarihi ve doğal güzellikleriyle eşsiz
bir şehrimizdir.
 ----Şair söyleyiş güzelliğiyle türkü tadında bir
şiir sunuyor bize.
 ----Konferansa katılanların saçma sapan
fikirleri beni iyice sıkmıştı.
 ----Yazar,sürükleyici anlatımı ve ilginç
betimlemeleriyle
 okuyucuyu olayın içinde yaşatıyor.
 ----Çatık kaşları,yaralı yüzüyle insanı ürküten
bir havası vardı.
54
 Doğruluğu
ya da yanlışlığı gözlem ve deneylerle
kanıtlanabilir nitelikli cümlelerdir.Bu cümlede
konuşanın duygu ve düşünceleri yer almaz.
 ----Filmde olaylar küçük bir kasabada
geçiyor.
 ----Eser dört bölüm halinde sinemaya
uyarlanmış.
 ----Turizm gelirleri geçen yıla oranla yüzde
5’lik bir artış göstermiştir.
 ----Aruz ölçüsüyle yazılan şiirde nazım birimi
beyittir.
 ----Dört perdeden oluşan bu oyunda yazar,aile
bireyleri arasındaki sorunları anlatır.
55
 Herhangi
bir konuda bir kişinin görüş ve
düşünceleri hiçbir değişikliğe uğratılmadan
verilir.Bu cümle genellikle tırnak içinde
gösterilir.
 ----Çiçero’nun “Bir yerde yaşam varsa orada
umut da vardır.”sözü çok hoşuma gider.
 ----Kadın,arkadaşının kulağına eğilerek:
“Birazdan kalkalım mı?”diye fısıldadı.
 ----Bu konuda atalarımız: “Cesurun
bakışı,korkağın kılıcından keskindir.”der.
 ----Deskartes’in: “Düşünüyorum öyleyse
varım.”sözü çok ünlüdür.
56






Bir kişinin sözünün söylendiği biçimde değil de,bazı
değişiklikler yapılarak aktarıldığı cümlelerdir.
“Onunla bir daha konuşmayacağım.”
----Onunla bir daha konuşmayacağını söyledi.
----Bernard Shaw,düşünmenin ruhun kendisiyle
konuşması olduğunu söylerdi.
----Doktor,babama ilaçları mutlaka içmesi gerektiğini
tembih etti.
“İlaçları mutlaka içmelisin.”
----Yazar, sanatçı olabilmek için çok çalışılması
gerektiğini vurguladı.
57
 Bir
gerçeği ortaya koymak amacıyla sözü
imalı olarak tam karşıtı gelecek biçimde
kullanmaktır.
 ----Okulunu ne kadar çok sevdiğin yirmi
gün devamsızlık yapmandan belli.
 ----Eşinin gözündeki morluktan onu ne
kadar çok sevdiğin anlaşılıyor.
58
 Tümdengelim: Genel
yargıyı özele
indirgeme.
 Çocuk olur da oyun oynamaz mı; o da
oynuyor işte.( Tümdengelim)
 Tümevarım:Özelden yola çıkıp genele
mal etme.
 Anneler sevgi doludur.(Tümevarım )
59
 Kimi
zaman bir yargı bütünlüğünden bir
sözcük ya da sözcük öbeği çıkarılmış olabilir.
Yargının anlamsal ve anlatımsal bütünlüğü göz
önünde bulundurularak bu eksik tamamlanır.
Tamamlanacak ve tamamlayacak
cümleler ya da sözler arasında;
Konuya ve düşünce akışına dikkat
edilmelidir.
 Anlamsal ilişki doğru kurulmalıdır.
60

Zaman ve kişi yönünden uyum olmalıdır.
Cümleleri anlamca bağlamak için uygun bağlaçlar
kullanılmalıdır.
Örnek : İnsanlar bilerek ya da bilmeyerek doğanın
dengesini bozuyorlar, sonra aynı doğayı korumak için
sempozyumlar düzenleyip, dernekler kuruyorlar;
çünkü...
Doğanın kendileri için yaşamsal değerini biliyorlar.
Kendilerini affettirmek istiyorlar.
Doğayı taklit etmek istiyorlar.
61