Temsilcileri

Download Report

Transcript Temsilcileri

T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SINIF ÖĞRETMENLİĞİ A.B.D.
İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ
VATANDAŞLIK BİLGİSİ
KONU: Devlet Kavramı ve Devletin Doğuşuna İlişkin
Teoriler
Emine SALİM
4-B 20070056
1. DEVLET
1.1.DEVLET KAVRAMI ve DEVLETİN
DOĞUŞUNA İLİŞKİN TEORİLER
Devlet kelimesinin İngilizce karşılığı state,
Fransızca karşılığı ise etat, Almanca karşılığı stato,
İspanyolca estado’dur. Bunların hepsinin kökeni
Latince status kelimesidir. Ancak Latince status,
‘devlet’ demek değil; ‘hal’, ‘durum’, ‘vaziyet’ demektir.
İlk defa İtalya’da 16. yüzyılda, devleti ifade etmek için
stato terimi kullanılmaya başlandı. Stato terimini
modern anlamda ilk kullanan kişi Hükümdar isimli
esersinde Machiavelli olduğu kabul edilmektedir.
Genel bir devlet tarifi yapmak oldukça
zor. Araştırmacıların kişisel tariflerine
göre devlet kavramı farklılık
göstermektedir.
Aristoteles’e göre;
İnsanı sosyal-siyasal bir hayvan olarak
tanımlayan ve bu açıdan tek başına
yaşamasının olanaksız olduğunu açıklayan
düşünür; mutluluğa ulaşmak gereksinimlerini
karşılamak için bir araya gelen bireylerin
toplumu, dolayısıyla da devleti meydana
getirdiklerini savunmuştur.
İbn-i Haldun’a göre;
“İnsanlar, insanlıklarını doğal gereği olarak, her
toplulukta, kiminin kimine saldırısını, haksızlığını
önleyebilecek bir düzenleyici ve yargılayıcı güce
gerek duyarlar.
Jean Bodin’e göre;
Jean Bodin, devleti; çeşitli ailelerin ele
geçirdikleri çeşitli varlıklarla birlikte hukuka
uygun olarak yönetilmesidir.”
Marksistler,
Devleti egemen bir sınıfın, sömürülen bir
sınıf üzerindeki ayrıcalıklarını ve
egemenliklerinin sürdürmelerine vasıta olan
bir baskı aracı olarak görürler.
Anarşistler,
Bütün kötülüklerin kaynağını devlette bulurlar.
Onlara göre, kişinin kendi kendini yönetme hakkı
vardır. İnsanı idare etmek isteyen her ne ise
idaresi için bir baskı kullanacaktır. Bu baskıya
meydan vermemek için onun ortadan
kaldırılması gerekir. Kişi böylece özgür olarak
kendi kendini idare eder
Devlet sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde
şöyle tanımlanmıştır: “Toprak bütünlüğüne bağlı
olarak siyasi bakımdan teşkilatlanmış millet veya
milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.”
Devletin doğuş zamanı değil, doğuş tarzı ve
kaynağıyla ilgili bir takım varsayımlar ortaya
çıkmıştır. Bu teorileri şöyle sıralayabiliriz;
•
•
•
•
•
1.1.1.Aileye Dayalı Teori
1.1.2.Kuvvet ve Mücadeleye Dayalı Teori
1.1.3.Biyolojik Teori
1.1.4.Ekonomik Teori
1.1.5.Akıl ve İradeye Dayalı Teori ve Sosyal Sözleşme Teorisi
–
–
•
•
1.1.5.1.Akıl ve İradeye Dayalı Teori
1.1.5.2.Sosyal Sözleşme Teorisi
1.1.6.Pozitivist Teori
1.1.7.Dini, İçgüdü ve Metafizik Temellere Dayalı Teoriler
–
–
–
1.1.7.1.Dini Teori
1.1.7.2.İçgüdü Teorisi
1.1.7.3.Metafizik Teori
1.1.1.Aileye Dayalı Teori
“ Devletin kaynağını ailede ve onun
genişlemesinde bulan teoriye göre, devlet bir
ailenin büyümesinden veya aynı kandan gelen
birçok ailelerin birleşmesinden meydana
gelmiştir. Kaynağını sosyoloji esaslarda olduğu
kadar dini görüşlerde de bulan bu teori,
devletin kaynağını karı koca arasında başlayan
ilk ilişkilerin gelişmesinde aramıştır.
Temsilcileri :
Kong-tse, Aristoteles, M.T. Cicero, Aurelius
Augustinus Marsilius patavinus, Jean Bodin,
Robert Filmer, Jacques-Benigne Bassuet, Sir
William Temple, Grambattista Vico, Lauis de
Bonald, Hangry Maine, Woodrew Wilson.
1.1.2.Kuvvet ve Mücadeleye Dayalı
Teori
“Kuvvet teorisine göre devlet, kuvvetlinin
zayıflara üstünlüğünü kabul ettirmesi
sonucunda doğmuştur, bu ise doğal bir olaydır.
Bu noktadan hareketle, devletin bir zapt,
yağma ve fetih eseri olduğunun kabulü zorunlu
olmaktadır.
Temsilcileri :
Herakleitos, Lukretius, Polybios, Lucius Annaeus
Seneca, İbni Haldun, jerome Vida ve Jean Bodin,
Benigne Bossuet, Giambattista Vico, Charles
Baron, Mon- tesquieu, Ch. Ludovic Haller,
Ludwig Gumplowicz, Franz oppenheimer.
1.1.3.Biyolojik Teori
“Bu görüş devleti, yaşayan bir varlığa, canlıya
ya da organizmaya benzetmektedir. Nasıl canlı
bir organizma hücrelerin bir araya gelmesinden
kurulmuş ise, devlet de böylece, hücrelere
benzetilebilecek olan insanların bir araya
gelmesinden oluşmuştur.
Temsilcileri:
• Platon, Aristoteles, İbni Haldun, Farabi, Salisbury,
Harbert Spencer, Adam Müler, Hegel, Auguste
Comte, Alfred Fouille, Charles Darwin, Alber
schaeffle, I. Nowikow.
1.1.4.Ekonomik Teori
“İnsanların ekonomik faktörlerin etkisi altında hareket
ettiklerini onların etkisi altında faaliyette bulunduklarını
benimseyen bazı görüşler, bu husustaki teorik
düşüncelerini devletin kuruluşu problemine de
yansıtmışlardır. Bu görüşlere göre, devlet, ekonomik
olayların sosyal ve siyasi olaylara hakim olmaları
sonucu meydana gelmiştir. Böyle bir hakimiyet,
devletin doğmasını sağlamıştır.
Temsilcileri:
Platon, İbn-i Haldun, Karl Marx
1.1.5. Akıl ve İradeye Dayalı Teori ve
Sosyal sözleşme Teorisi:
1.1.5.1. Akıl ve İradeye Dayalı Teori
“Devleti insan aklının eseri olarak karşılayan ve bununla
yetinen görüş çeşitli düşünürler tarafından
benimsenmiştir.
Temsilcileri: Herakleitos, M.T. Cicero, Aurelius
Augustinus, Thomas Aquino, Marlius Patavinus.
1.1.5.2. Sosyal Sözleşme Teorisi
“Bu teoride, insanın akıl ve muhakemesi yine hareket
noktası olarak ele alınmış, fakat bu hususta daha da ileri
gidilerek, devlet, bu akıl ve muhakemenin ifadesi olmak
üzere insanlar tarafından açıklanan isteklere, onların
iradeleri arasındaki anlaşma ve birleşmeye
dayandırılmıştır.
Temsilcileri: Epiküros, Marsilius Patavinus, Francisco,
Suarez Richard Hooker, John Locke, Jean- Jacques
Rousseau, Emanuel Kant.
1.1.6.Pozitivist Teori
Bu teori, ferdi şuur ve iradelerin, tarihi, sosyal ve
ekonomik olayların, şeflerin fiziki muhitin devletin
doğuşundaki önemini benimsemekle beraber bunların
hepsinin devleti doğuran bir sonuca sebep olduğu ve
ancak bu sebep olmadan sonra ve onunla devletin
meydana geldiğini kabul etmektedir.
Temsilcileri: Georg Jellinek, R. Carre de Malberg,
Georges Burdeau, Hans Kelsen.
1.1.7.Dini, İçgüdü ve Metafizik Temellere
Dayalı Teoriler
1.1.7.1.Dini Teori
Bu görüşe göre devlet ilahi bir müssesedir. Yani, bu ilahi
hukuk teorisine göre devlet, Allah tarafından yaratılmıştır.
Devleti yarattıktan sonra Allah, insanları yönetmek
yetkisini de belirli kişilere veya gruplara vermiştir.
Temsilcileri: St. Paul, St. Augustinus
1.1.7.2.İçgüdü Teorisi
“Aristo, insanlarda topluluk halinde ve devlet düzeni
içinde yaşamak suretinde bir içgüdünün mevcudiyetini
ileri sürmektedir. İşte bu içgüdü nedeniyle insan, toplum
ve devlet hayatına itilmekte veya kendiliğinden bu
yaşamın içine girmiş olmaktadır.
1.1.7.3.Metafizik Teori
“Hegel’e göre, devlet; ideal ve ebedi bir varlıktır. Devlet,
en üstün değerdir; veya en üstün değerler sistemidir.
Ebedi ve mutlak bir varlık olan devletin iradesinin
karşısında, bireysel iradelerin değeri ve önemi yoktur;
bireysel iradeler, bu üstün iradenin karşısında ne
zaman gerekiyorsa, silinip ortadan kalkmaktadırlar.
Temsilcileri: Hegel, Jhering