Ümit Yaşar Oğuzcan`ın Şiir Anlayışı

Download Report

Transcript Ümit Yaşar Oğuzcan`ın Şiir Anlayışı

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın
Şiir Anlayışı
İçerik
►
►
►
►
►
►
►
►
►
►
Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir?
Şairliğe Ne Zaman Başlamıştır, Örnek Aldığı
Şairler Kimlerdir?
Oğuzcan’ın Şiir Anlayışı Nedir?
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Eserleri.
Şiirleri Üzerine Yapılan Eleştiriler.
Şiirlerinin Konuları ve Bunların Nedenleri?
Şiirlerinden Örneklerin İncelenmesi (Bir Gün
Anlarsın ve Gidişin Şiiri)
Kaynakça
Oğuzcan Üzerine Genel Değerlendirme
Şiirleri Hakkında ve Kendisi Hakkında
Tartışmalar
Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir ?
22 Ağustos 1926’da Tarsus'ta doğdu. Babası Lütfi, annesi Güzide
Hanımdır. 1939’da Eskişehir İnkılap Okulunu, 1942’de Konya Askeri
Okulunu bitirdi. Basında ilk kez şiirleri Eskişehir Kocatepe ve Sakarya
Gazetelerinde çıktı (1942). 1944’te şiirleri İstanbul, Varlık, Büyük
Doğu v.b. dergilerde çıkmaya başladı. 1946 - Eskişehir Ticaret
Lisesini bitirdi. Aynı yıl Ankara ` da Osmanlı Bankasına girerek
bankacılığı iş edindi. 1947’de Babasının Eskişehir`den Adana`ya nakli
üzerine Osmanlı Bankasından ayrılarak Adana`da İş Bankasına girdi.
İlk kitabı İNSANOĞLU basıldı.
İlk evliliğini 1948’de Özhan’la yaptı. 1 yıl sonra ilk oğlu Vedat
dünyaya geldi. Üç yıl sonra ikinci oğlu Lütfi dünyaya geldi.
Daha sonrasında ise Ankara`da İş Bankası Genel
Müdürlüğünde göreve atandı. İlk taşlama, rubai ve
dörtlüklerini yazmağa başladı. Ankara'daki atamasından sonra
İş Bankası Neşriyat Müdür Yardımcılığına atandı. 1961 yılında
Ankara`dan ve İş Bankasından ayrılarak İstanbul` a yerleşti.
Altı ay Yapı ve Kredi Bankasında çalıştı. Yazarlığa ve
yayıncılığa başladı. ÜSTÜME VARMA İSTANBUL, YENİ DÜNYA
REKORU, SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUPLAR adlı kitapları
yayınlandı.
İlk şiir plağını çıkardı. Üç kez intiharı denedi fakat başaramadı.
Birçok defa Avrupa gezilerine çıkmış, döndüğünde ise yeni şiir
kitaplarını çıkarmıştır. Büyük oğlu Vedat 1973 yılında Galata
Kulesinden atlayarak intihar etti. 1975’te babasını kaybetti. Çağrılı
olarak İran, Pakistan ve Kıbrıs`a gitti. İkinci evliliğini Ulufer`le
gerçekleştirdi. Yaşamının son döneminde mizah dergisi "Çarşaf" ve
GÜM' de mizah şiirleri yazdı. Şair bu yılda özlemini haklı olarak
duyduğu son nefesin mutluluğuna ulaştı. 4 Kasım 1984’te
İstanbul’da yaşamını yitirdi.
Oğuzcan’ın Şiir Anlayışı Nedir?
Bendeki şiir önce bir damlaydı.Rahmetli babamdan
geldi,anamda biçimlendi,özlendi,bütünlendi. 50 yıllık yaşamım
boyuca acının her türlüsünü çektim,yokluğun en dayanılmazını
gördüm, umutsuzlukların en koyusuna düştüm. Kaç kez
eşiğine kadar geldim ölümün! Dostluklarda, sevgilerde
mutlulukların en doyumsuzunu tattım. Sevdim, sevildim.
Aldandım, zaman zaman da yıkıldım, parçalandım. Fakat şiire
olan tutkum azalmadı. Çoğaldı giderek. “Öylesine tutkunum
şiire” demiştim. Bu söz geçerliliğini bugünde koruyor.
Şiir yazmayı hiçbir zaman gelip geçici bir uğraş, heves
olarak düşünmedim. Bence; kişi anasından şair
doğmuşsa şair olur. Kuşkusuz bu Tanrı vergisi yeteneği
geliştirmek için, büyük bir çaba da gerekli. Öte yandan;
şiirin her şeyden önce bir ilham işi olduğuna inanırım.
Zorlamayla şiir yazılmaz. Şair; bütün yaşamı boyunca
gördüğü, işittiği, okuduğu, duyduğu her şeyin etkisi
altındadır. Antenleri, çevresindeki bütün sesleri sürekli
olarak alır, iç dünyasında biriktirir. İlham dediğimiz şey;
bir bakıma şairin, verici antenlerinin çalışmasıdır. Gerekli
birikim olmuşsa; bu şairi bir an önce yazmaya, birikimini
çevresindekilere iletmeye iter. Bir başka deyişle: şiir yer
altı nehirleri gibi oluşur şairin iç dünyasında. Bir gün
yeryüzüne çıkmak için bir çıkış noktası arar. O nokta
ilhamdır işte…
Şiir’i yazılmayacak hiçbir konu, şiirde kullanılmayacak
hiçbir sözcük düşünemiyorum. En kısa tanımlamasıyla bir
söz sanatıdır şiir, herkesin bilip, her gün kullandığı
sözcüklere can verme sanatıdır. Aslında birer anlam
taşıyan sözcükleri, ancak bir şairin bileceği bir ustalıkla,
bambaşka bir özenle yan yana getirerek, onlara yeni bir
anlam kazandırma sanatıdır. Şiirim; benim tüm yaşam
öykümdür. Yarım yüzyıllık ömrümün hangi sayfasını
açarsanız, şiirim de vardır orada her kitabımın her
sayfasında, her satırında iyi-kötü, güzel-çirkin, yanlışdoğru bütün yönlerimle bütün yaşamımla ben varım.
Yaşamımla sanatım birbirini tamamlıyor. İkisini ayırmak,
dolayısıyla ayrı ayrı değerlendirmek olanaksız. Acılar
denizini yaşamımla sanatım birlikte yarattı.
Şairliğe Ne Zaman Başlamıştır,
Örnek Aldığı Şairler Kimlerdir?
İlk şiiri (1942) Eskişehir'de yayınlanan
"Kocatepe" gazetesinde yayınlandı.Yedigün
dergisinde hece ölçüsüyle yayımladığı ilk
deneylerinden sonra İstanbul, Büyük Doğu, Yücel,
Varlık, Toprak, Türkçe, Doğru, Çığır, Hisar, Çağrı
dergilerinde çıkan kimi ölçülü uyaklı Faruk Nafiz
Çamlıbel duyarlılığında, kimi Orhan Veli biçiminde
şiirleri, yergileri, şarkı güfteleriyle büyük ün yaptı.
Oğuzcan çocukluğunda Faruk
Nafiz Çamlıbel’in dergiden kesilmiş
resmine bakarak yetiştiğini söyler.
Annesinin de çok sevdiği bir şair
olduğundan Çamlıbel’in etkisi
Oğuzcan’ın şiirlerinde daha fazla
görülmektedir. Bunun yanında Aşık
Veysel’in şiirlerini de toplayarak tek
bir kitap halinde İş Bankası Kültür
Yayınlarında çıkardı.
ESERLERİ
















İnsanoğlu (1947)
Dolmuş (1955)
Aşkımızın Son Çarşambası (1955)
Bir Daha Ölmek (1956)
Kör Ayna (1957)
İki Kişiye Bir Dünya (1957)
Beni Unutma (İlk yedi kitabından seçmeler) (1959)
Karanlığın Gözleri (1960)
Akıllı Maymunlar (1960)
Seninle Ölmek İstiyorum (1960)
Üstüme Varma İstanbul (1961)
Sahibini Arayan Mektuplar (1961)
Yeni Dünya Rekoru (1961)
Sevenler Ölmez (1962)
Çigan Gözler (1962), Ötesi Yok (1963)
Hüzün Şarkıları (1963)

Bir Gün Anlarsın (1965)

Sadrazamın Sol Kulağı (1965)
Mihriban'a Şiirler (1965)
Taşlar ve Başlar (1966)
Seni Sevmek (1966)
İnşallahla Maşallah (1966)
Toprak Olana Kadar (1968)
Göbek Duası (1968)
Ben Seni Sevdim mi (1968)
Halktan Yana (1969)
Aşk mıydı O (1969)
Önce Sen Sonra Ben (1971)
Rubailer (1972)
Yalan Bitti (1975)
En Eski Yalnızlığımdın Sen Benim (1978)
Dikiz Aynası (Yergi şiirler, 1982)














NOT: Acılar Denizi 1977 isimli kitabı, son kitabı dışında bütün şiirlerinden seçmeler
kitabıdır. Diğer seçme şiirler kitabı Şiirle 40 Yıl (1982) adını taşıyor.
Bütün şiirleri Özgün Yayınları’nda basılıyor (4 cilt, 1982-1984).
Şiirleri Üzerine Yapılan Eleştiriler
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirleri üzerine fazla
eleştiriler olmasa da okuyucuları Oğuzcan’ın
şiirlerine yorumlar yapmıştır. Şiirleri genelde aşk,
ayrılık ve ölüm üzerine olduğu için fazla
eleştirilmemiştir. Lise aşıklarına hitap ediyor
diyenlerde olmuştur Ümit Yaşar Oğuzcan’ın
şiirlerine. Bunun yanında aşkı yoğun bir şekilde
anlatabilen aşk şairi yorumları da yapılmıştır
Şiirlerinin Konuları ve Bunların
Nedenleri
Aşk, ayrılık, özlem temaları ekseninde Oğuzcan,
1973'de büyük oğlu Vedat'ın intiharından sonra, hayatın
boşluğu, ölüm ve acı gibi derinliklere, öz ve biçim
yoğunlaştırmalarına yöneldi. Şairlik başarısını, daha etkili,
aruzla yazdığı rubailerinde gösterdi. Bazı şiirleri çağdaş
sanat müziğinin popüler bestecileri tarafından bestelendi.
Bir Gün Anlarsın
Şiirlerinden Örnekler
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmay
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Gidişin
Gidişin ölümüydü umutlarımın
Güllerin yüreğimde can verişiydi
Ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın
Seninle batan ömrümün güneşiydi
Ardında bir İstanbul bıraktın öksüz
İçimde yokluğun ateşini yaktın
Karanlıklar ortasında güpegündüz
Yıkılmış dağılmış bir adam bıraktın
Gün, gün yaklaşan bir şey var; ölüm mü ne?
Değilse içimde bu ürperti neden!
Dolaşan kim benimle deli divane
Güzel olan her şeydi seninle giden
Şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı
Gittin, bana bu rezil İstanbul kaldı
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Oğuzcan Üzerine Genel Değerlendirme
1.HAYATI: rivayete göre 22 Ağustos 1926’da Tarsus’ta doğmuştur.
Mersin gazetecilerinden Lütfi Oğuzcan’ın oğludur.
Sözüm ona şiir yazmaya 15 sene önce başlamıştır.
1.59 boyundadır, 52 kiloda güreşir.
KUSURLARI; evlidir, iki çocuk babasıdır.Kekemedir. Tek böbreklidir.
MEZİYETLERİ; şairliğinden başka meziyeti yoktur.
Yenice sigarası içer, her şair gibi tekel maddelerine karşı özel bir
sempatisi vardır.
İlk aşkı ebesi, son aşkı “aşkımızın son çarşambasıdır”.
İş Bankası Genel Müdürlüğü’nde çalışmaktadır, yeni mahallede oturur,
telefonu ve telefon numarası yoktur.
En sevdiği şair kendisi, en sevmediği yemek kabak musakkasıdır.
Velhasıl tuhaf adamdır şu Ümit Y. Oğuzcan.
2.ŞİİR ANLAYIŞI—Şiir yazar,şiirden anlamaz.
3.ŞİİRLERİ—Şiirleri bazen kabuslu rüya gören bir
adamın sayıklamasına, bazen de deli saçmasına
benzer.
Dilediği gibi şiir yazmak hürriyetine sahip olduğu için,
şiirlerinde muayyen bir tarza veya şekle
bağlanmamıştır.
Hayatın bunca çevrü cefasından sonra insanlık
alemini şiirlerinden mahrum etmemek için
yazmaktadır.
Konuları değişik, bazen de karmakarışıktır.