Mudanya “Mütâreke Konferansı”

Download Report

Transcript Mudanya “Mütâreke Konferansı”

Kurtuluş’tan
Kuruluş’a
Doğru:
1922 sonları ile
1923 yılının Belli Başlı
Olayları…
26 Ağustos – 9/11 Eylül
1922
→Büyük Taarruz’un
Askerî,
Siyasî ve Diplomatik
Sonuçları :
*5
- 6 ayda aşılamaz
denilen
Yunan savunma hatları,
4 - 5 günde yarılıp
parçalandı…
* Türk ordusu 15 gün içinde
savaşarak 550-600 km yol aldı…
195 bin kişilik
Yunan ordusu
bu 15 gün içinde
imhâ edildi…
*
* Türklerin
“ordu-millet
bütünleşmesi”
bir defa daha kesin zaferle
tarihe geçti…
* Siyasî ve Diplomatik açılardan,
* Türkler arasında
“millî dayanışma, bütünlük ve
özgüven” pekişti…
•Emperyalistlerce
“yok sayılan ve artık öldü”
denilen
Türk insanı
tarihten silinemeyeceğini
bir kez daha kanıtladı…
* Saldırgan İtilâf devletleri
Türkler’le Mütâreke anlaşması
ve
kesin Barış andlaşması
yapmak zorunda kaldılar…
* Batı
emperyalizminin
baş aktörü
İngiltere’nin prestiji
yerle bir oldu…
*Ayrıca, son savaşta sadece
Yunanlılar yenilmemişti;
İtilâf Devletleri liderlerinin
- L.George
- Wilson
- Clemenceau
- Orlando
I. Dünya Savaşı sonunda kurmak
istedikleri
“yeni dünya düzeni” de
yıkılmıştı…
* Mudanya Mütârekesi ile
Lozan Barış Andlaşması’nın
alt yapısı,
Büyük Taarruz’un yarattığı
bu büyük şokun etkisiyle
gerçekleşecek ve kısa zaman
içinde yeni Türkiye Cumhuriyeti
doğacaktı…
Mudanya
“Mütâreke Konferansı”
( 3 – 11 Ekim 1922 )
3 Ekim 1922'de Mudanya'da toplanan
Mütâreke Konferansı’nda
* Türk tarafını Batı Cephesi
Komutanı İsmet Paşa,
* Büyük Britanya'yı
General Harrington,
* Fransa'yı General Charpy,
* İtalya'yı da General Monbelli
temsil etmişlerdir.
*Yunanlılar, Mudanya'daki
Konferansa katılmamışlardır…
İsmet Paşa’ya yardımcı olmak
üzere
Mudanya görüşmelerine
Fevzi (Çakmak)Paşa ile
Refet (Bele) Paşa da katıldılar …
Mudanya Konferansı’nın yapılıp,
Mütâreke’nin imzalandığı bina…
Çetin görüşmeler sonunda,
Mudanya Mütâreke
Anlaşması
11 Ekim 1922'de
imzalandı...
Yunan tarafı ise, hazırlanan
Mudanya Mütârekesi anlaşma
metnini kabullenerek
-üç gün sonra- 14 Ekim’de
imza etti…
Mudanya Mütârekesi’ne göre :
-Türkiye - Yunanistan arasında
silahlı çatışmaya son verilmiştir.
-Trakya (Edirne dahil bütün doğu
Trakya), Meriç sınır olmak üzere
Türkiye'ye bırakılmıştır.
-Yunanlılar on beş gün içinde
Trakya'yı boşaltacaklardır.
- Boşaltmanın bitiminden sonra otuz
gün içinde, bütün Doğu Trakya,
Yunan Hükümeti memurları
tarafından İtilâf Devletleri memurları
aracılığıyla, Türk memurlarına devir
ve teslim edilecektir.
- Esas Barış Andlaşması
imzalanıncaya kadar, Türklerin
Trakya'da en fazla 8000 kişilik
jandarma kuvveti olacaktır.
- Mütâreke Anlaşmasının
imzalanmasından sonra
İstanbul ve Boğazlar
T.B.M.M. hükümeti yönetimine
bırakılacak,
İtilâf Kuvvetleri barış
andlaşmasının imzalanmasına
kadar İstanbul’da kalacaklardır.
-Bu Mütâreke Anlaşması
imza edildiği tarihten üç gün
sonra (14 Ekim’de) yürürlüğe
girecektir.
Mudanya Mütâreke Anlaşması
görüşmeleri hakkında, İsmet
Paşa'nın hâtıralarında şu satırlar
ilginçtir :
"Ben, gelen heyeti, ikamet
ettiğimiz binada kabul ettim.
Generallere masada yer
gösterdim.
Harrington'u sağıma aldım.
Fransa temsilcisini karşıma,
İtalyan generalini de soluma
oturttum ...
...Fakat ben generallere
yer gösterirken onlar
biraz şaşırmış gibi
oldular ...
… Meğer başkanlığı,
müzâkereyi idare etmeyi onlar
kendileri için düşünmekte
imişler …"
Mudanya Mütârekesi,
askerî zaferimizi tamamlayan siyasî
ve diplomatik bir başarı olmuştur :
Böylece,
Edirne ve Doğu Trakya savaş
yapılmaksızın geri alınmış,
İstanbul ve Boğazlar Türk
yönetimine bırakılmıştır …
O arada,
18 Ekim 1922 günü
Refet Paşa, yanında 100 jandarma
askeriyle İstanbul halkının sevinç
gösterileri içinde şehre gelir…
[ İstanbul, resmen
6 Ekim 1923 günü yeniden özgür
olacaktır…]
19 Ekim 1922’de
İngiltere başbakanı
David Lloyd George
şu sözlerle istifa edecektir :
“ Yüzyıllar nâdir olarak
dâhi yetiştirir.
Şu talihsizliğimize bakın ki,
o büyük dâhi
çağımızda Türk milletine nasip
oldu…”
İç siyasette önemli bir gelişme;
Türk Devlet Hayatında
bir Dönüm Noktası :
Saltanat’ın
Kaldırılması
( 1 Kasım 1922 )
Mustafa Kemal Paşa’nın
TBMM’ndeki konuşması:
“Efendiler, egemenliği hiç kimse
hiç kimseye, bilim gereğidir diye,
görüşmeyle, tartışmayla vermez.
Egemenlik güçle, kudretle ve
zorla alınır…
Bu bir oldu bittidir. Söz konusu
olan millete egemenliği
bırakacak mıyız, bırakmayacak
mıyız meselesi değildir.
Mesele, emrivâkî olmuş bir
gerçeği ifâdeden ibârettir. Bu ne
olursa olsun olacaktır…
Burada toplananlar, Meclis ve
herkes meseleyi tabii görürse,
fikrimce uygun olur. Aksi takdirde,
yine hakikat, usûl-ü dairesinde ifade
olunacaktır.
Fakat ihtimal
bazı kafalar kesilecektir ! ”
Bunun üzerine,
komisyondan Mustafa Efendi
“Efendim biz meseleyi başka görüş
noktasından düşünüyorduk.
İzahâtınızdan/açıklamalarınızdan
aydınlandık”
demek zorunda kalır ve ilgili yasa
karara bağlanarak kabul edilir…
1 Kasım 1922
17 Kasım’da son padişah
VI. Mehmet Vahdeddin, İngilizlere
sığındı ve Malaya zırhlısı ile önce
Malta adasına gitti…
Vahdeddin 3,5 yıl sonra,
15 Mayıs 1926’da Fransa’nın
San Remo şehrinde öldü ;
cenazesi Şam’a götürülerek
orada gömüldü…
Mesele, sadece son padişah
Vahdeddin’in şahsından ve onun
Kurtuluş Savaşı boyunca izlediği
yolun olumsuzluklarından ibaret
değildi;
esas olan “devlet yönetim biçiminin
köklüce değiştirilmesi” idi
ve öyle de oldu…
Binlerce yıllık Türk tarihinde ilk
defa egemenlik “tek ve mutlak
hükümdar”dan alınıyordu…
Artık,
1921 anayasasındaki “Egemenlik
kayıtsız ve şartsız milletindir”
hükmü esas olacaktı…
Lozan
Barış Konferansı
I. Aşama :
20 Kasım 1922 / 4 Şubat 1923
II. Aşama :
23-24 Nisan 1923 / 24 Temmuz 1923
Lozan’a Katılan Türk Heyeti
Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey’in
yerine
İsmet Paşa atandı.
* 3 kişilik esas heyetin
(İsmet Paşa-Dr. Rıza Nur-Hasan Saka
Bey) yanında
33 danışman, tercüman ve kâtipler
(Celâl Bayar, Yusuf Hikmet Bayur,
Yahya Kemal Beyatlı vs.)...
Katılan Taraflar :
TBMM- İng. -Fr. -İtly.- Jap.- Rom.Yug.- Yun.Boğazlar için Sov.Rus.- Gürc.Bulg.- ABD (gözlemci)
Çalışma grupları :
a) Sınırlar ve Boğazlar,
b) Maliye ve Ekonomi,
c) Azınlıklar .
* Uzun sürmesinin ve kesintiye
uğramasının sebepleri?
En zor kapitülasyonlar, boğazlar ve
Düyun-u Umumiye görüşmeleri olmuştu.
Zira, Türk tarafını Osmanlı İmp.’nun
devamı olarak görüyorlardı.
30 Ocak 1923’te hazırladıkları 160
maddelik andlaşma metni,
prensiplerimize uymadığından heyet,
savaşı göze alarak 4 Şubat 1923’te
görüşmeleri kesti ve 16 Şubat’ta
Türkiye’ye döndü .
Ancak,
30 Ocak 1923’te
“Türk-Yunan Ahâli Mübadelesi”
Protokolü
imzalanmıştı…
Heyetin Lozan’dan dönmesiyle
Meclis’te muhalifler
seslerini yükseltmeye başladılar :
“Misak-ı MillΔ ne olacak !?
O arada,
“Ekonomimiz nerededir, nasıldır ?
Neler yapabiliriz ?
Nasıl bir yol izlenmelidir ?”
sorularına cevap bulmak için İzmir’de
M. Kemal Paşa’nın ileri görüşlülüğüyle
“Türkiye İktisat Kongresi” toplandı
(17 Şubat / 4 Mart 1923)
1 Nisan 1923
Muhalefetin ağırlığını
hissettirmesi üzerine,
genel seçimlere gidilmesine
ve
I.DÖNEM
T.B.M.M.’nin feshine karar
verildi…
16 Nisan 1923’de
I.DÖNEM
T.B.M.M.
çalışmalarına son verdi…
23-24 Nisan 1923
Lozan Konferansı'nın ikinci
evresi başladı…
•Maddî konular yine ağırlıklı devam etti.
* Sonuçta,
143 madde ve 17 belgeden oluşan
andlaşmaya göre;
A) Sınırlar :
a) Rusya ile Moskova – Kars Andl.,
b) İran ile 1639 Kasr-ı Şirin Andl.,
c) Irak ile “Musul-Kerkük hariç”, bugünkü
sınır,
ç) Suriye ile “Hatay hariç”, Ankara Andl.,
d) Yunanistan ile Meriç nehri sınır oldu;
savaş tazminatı olarak Karaağaç bize
verilecekti,
Gökçeada ve Bozcaada bizde kalacak,
Yunanlılar’a bırakılan diğer adalar
silahsız/askersiz olacaktı.
B)-Kapitülasyonlar:
Kaldırılması kabul edildi; alıcı
yabancı şirketlere borçların
tasfiyesi için 5 yıl süre verildi.
C)-Genel Borçlar:
Topraklarımız oranında
ödeyecektik.
24 Temmuz 1923
Lozan Barış Andlaşması
imzalandı…
Lozan - 24 Temmuz 1923
10 Ağustos 1923
İsmet Paşa ve Türk Heyeti Lozan'dan
döndü.
11 Ağustos 1923
T.B.M.M.'nin II.DÖNEM’i başladı.
13 Ağustos 1923
Mustafa Kemal Paşa ikinci kez
T.B.M.M. Başkanlığına seçildi.
23 Ağustos 1923
T.B.M.M.
Lozan Andlaşması'nı
oy çokluğuyla onayladı…