EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN NİTELİKLERİ VE ÖZELLİKLERİ I.BÖLÜM •Mevzuata hakim olmak. •Okumadan bir yazıyı imzalamamak. •Yazışmalarda, dosyalamada tertip, •düzen,temizliğe dikkat etmek. •Evrak biriktirmemek, kapatılan evrakı •her hafta sonunda dosyasına kaldırmak. •Yapılacak.

Download Report

Transcript EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN NİTELİKLERİ VE ÖZELLİKLERİ I.BÖLÜM •Mevzuata hakim olmak. •Okumadan bir yazıyı imzalamamak. •Yazışmalarda, dosyalamada tertip, •düzen,temizliğe dikkat etmek. •Evrak biriktirmemek, kapatılan evrakı •her hafta sonunda dosyasına kaldırmak. •Yapılacak.

EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN
NİTELİKLERİ VE
ÖZELLİKLERİ
I.BÖLÜM
•Mevzuata hakim olmak.
•Okumadan bir yazıyı imzalamamak.
•Yazışmalarda, dosyalamada tertip,
•düzen,temizliğe dikkat etmek.
•Evrak biriktirmemek, kapatılan evrakı
•her hafta sonunda dosyasına kaldırmak.
•Yapılacak işlerin ajandaya yazılması.
•Sabırlı olmak.
II.BÖLÜM 1/2
•İşlerin danışarak yapılması.
•Müdür nasılsa okulu da odur.
•İdareci daima bir rehberdir.
•İdareci okulunu muhite tanıtır ve sevdirir.
•İdareci, terbiyenin değerini ve okulunun
çalışmalarını velilere anlatmak mecburiyetindedir.
•İdareci öğretmenleri yetiştirir.
•İdareci, öğretmenlerinin ruhsal inceliklerini bilmelidir.
II.BÖLÜM 2/2
•İdareci, işlerinde muvaffak olabilmesi için okulunda
manevi birlik ve beraberlik kurabilmelidir.
•İdareci, her şeyden önce okulda çalışan fert ve gruplar
arasındaki geçimsizliği, haksız şikayeti, kişisel
mücadeleleri gidermelidir.
•İdareci okulunda kişisel husumetlerin doğmasına imkan
vermeyecek bir çalışma ortamı sağlamalıdır.
•Her öğretmenin okulun başarısından zevk duyması,
okulun başarısının kendi başarısı ve başarısızlığını da
kendi başarısızlığı sayacak bir görev ve sorumluluk anlayışı
kazanmasına çalışılmalıdır.
III.BÖLÜM 1/2
•İdarecinin öğretmenlerle temasının azlığı çok defa onlar
arasında birçok önüne geçilmez huzursuzluk
ve memnuniyetsizlikler doğurmaktadır.
•İdareci bütün öğretmenlerinin ruhsal durumunu daima iyi
vaziyette bulundurmaya çalışmalıdır.
•Her okulda verimli çalışmanın baş şartı huzur ve emniyettir.
•İdareci öğretmenlerini okulun menfaatine kullanmayı bilmelidir.
•Öğretmenleri idarede muvaffak olan müdürler, onlarda bir
iman ve itimat yaratan müdürlerdir.
III.BÖLÜM 2/2
•İdareci öğretmenlerine olduğu kadar kendi nefsine de
güvenmelidir.
•Her müdür idare etmek üzere başına geçtiği okula kendi
benliğinden bir şeyler katmalıdır.
•Müdür her öğretmenin mesleki olduğu kadar şahsen de bir
arkadaş olmakla beraber daima arada bir ihtiyat mesafesi
bırakmalıdır.
•İdareci kendi öğretmenlerinin ayrı ayrı alaka ve başarılarını
öğrenmeye onları layık olduğu şekilde takdir etmeye çalışmalıdır.
•İdarecinin kulağı sağlam bir emniyet sandığı gibi içine atılan her
şeyi muhafaza etmelidir.
IV.BÖLÜM 1/2
•Müdür, yeni öğretmenlerin daima bir koruyucusu olmalı ve onların
şahıslarına ve işlerine karşı itimatlarını artırmalıdır.
•İdareci çok dinleyen az söyleyen kişidir.
•Sormaktan utanan, öğrenmekten utanan kimsedir.
•Bizi hayattan şikayete sevk eden şey karşılaştığımız
zorlukların büyüklüğü değil, kuvvetimizin azlığıdır.
•Bir insanın terbiyesi, başkalarının terbiyesizliğine karşı en
emin silahtır.
IV.BÖLÜM 2/2
•Sineği balla tutmak, sirke ile avlamaktan daha kolaydır.
•Cahil insanlara diploma vermek; ehliyetsiz şoförlere
direksiyon vermek gibidir.
•Gevşeklik gösterme, endişeye düşme, inanıyorsanız mutlaka
yenersiniz.
•Hayata, sevgisiz, emniyetsiz insanlar vermek istemiyorsanız,
çocuğu dövmeyiniz. Hayata, dayanıksız, hercai insanlar vermek
istemiyorsanız, çocuğu şımartmayınız.
•Meseleleri mesele yapmamak dirayetini göstermek.
V.BÖLÜM 1/2
•İdareci problem çıkaran insan değil problem çözen insandır.
•Bilmek başka, yapmak başkadır; işi bilenden almışlar,
becerene vermişler.
•Disiplin zora, korkuya ve bedeni cezalara dayanmaz;
öğrencilerin birbirleriyle ve öğretmenlerle münasebetlerinin
mihveri sevgi ve saygıdır.
•İnsanların meziyetleri, sadece takdir ve teşvikle inkişaf eder.
•İdareci birleştirici, toplayıcı ve bütünleştirici olmalıdır.
V.BÖLÜM 2/2
•Pis boğazla boş boğaz fenalıktan kurtulmaz.
•Benden bana olur her ne olursa, başım rahat eder dilim durursa.
•Maddi her türlü imkanların tükendiği noktada
manevi imkanlar başlar.
•Büyük insanlar fikirlerle, orta insanlar olaylarla, küçük insanlar
da şahıslarla uğraşırlar.
•İyimserlik kötümserlikten, takdir tenkitten ve övgü yergiden
daha yararlıdır.
•Okulu Müdür yönetir.
VI.BÖLÜM
•Okul müdürü bir liderdir. Lider etkileyebilen ve
yönlendirebilen kişidir.
•İdareci; terbiye, nezaket, ağırbaşlılık, sevgi, saygı,
işbirliği unsurlarını mezceden insandır.
•İyi bir kıyafet çevredekiler üzerinde olumlu etki yapar.
•İyi müdür ustalıkla iş buyurur.
•İyi müdür çevresindekilerle olumlu bir diyalog kuran kişidir.
•Müşteki tavır almaz.
-Aslarından şikayetçi
-Üstlerinden gayri memnun
-İşini sevmeyen müdür başarısızdır.
VII.BÖLÜM 1/2
•Müdür işini sevmelidir.
•Müdür, olumsuzları olumlu yapmaya ve
müsbet neticeler elde etmeye çalışır.
•Sadece mevzuata bağlı müdür de sıkıcı olur.
•Müdür, ufak tefek olayları abartıp şikayet konusu
haline getirmemelidir.
•Müdür, çevrenin örf, adet ve teamüllerine saygı göstermeli,
uyum sağlamalıdır.
VII.BÖLÜM 2/2
•Müdür, öğretmenlere karşı güven verici, ferahlatıcı olmalı, tehdit
edici olmamalı. (Sicilinle oynarım gibi bir tutuma sahip olmamalıdır)
•Müdür, üstleriyle anlaşmazlığa düştüğünde, görüşünü açıklama,
ikna ve izaha mecbur olduğunu kabullenmelidir.
•Müdür, bu iş ya böyle olur, ya olmaz gibi bir aşamaya girmemeli,
çeşitli alternatifler bulmaya çalışmalıdır.
•Okul Müdürü, Bakanlığın taşra örgütü temsilcisi olduğunu
unutmamalıdır.
•Eğitim-Öğretim-Yönetimle ilgili kanun, tüzük, yönetmelik,
genelge ve emirleri yüzeysel ve menfi yönlü eleştirmemelidir.
VIII.BÖLÜM 1/3
•Müdür sohbette Bakanlığı temsil görevine gölge
düşürücü olmamalıdır.
•Müdür eleştirileri doğru zemine dayalı, yerinde ve
•zamanında yapmalıdır.
•Görevini yitiren müdür; öğretmen, memur, veli ve öğrencinin
işlerini savsaklamasına sebep olur.
VIII.BÖLÜM 2/3
•Getirilen her türlü yeni mevzuatı en ince teferruatına kadar inceleyip,
varsa boşlukları müspet yorumlarla emsal mevzuatla değiştirip
başarı yolları aramalıdır.
•Her şeye rağmen, uygulamada ciddi sorunlarla karşılaşıldığında,
bu gerekçeli bir şekilde üst makamlara intikal ettirilmelidir.
•Okul müdürü olarak personele ve çevreye karşı rehberlikte
bulunmalıdır.
•Telefona çıkan personelin kendisini nasıl tanıtıp,
not alacağını izah etmelidir.
VIII.BÖLÜM 3/3
•Okula gelen yabancılara karşı nöbetçi öğrenci, öğretmen ve
diğer görevlilerin nasıl davranacağı konularında çevresindekileri
de yetiştirmelidir.
•Sık sık kurumu ile ilgili izlenimler yapıp, bir plan içinde
rehberlikte bulunup personeli eğitmelidir.
•Okulun tümü ile çevrede örnek bir kurum olduğunu göstermelidir.
•Müdür, Milli Eğitim Temel Kanunu, Teşkilat Kanunu,
eğitim-öğretimle ilgili düzenleyici temel hükümleri iyi bilmelidir.
IX.BÖLÜM
-REHBERLİKTE:
•Neyi, kime, nerede, ne zaman ve nasıl yapacağını iyi bilmelidir.
•Müdür olarak öğretmenlerin görev ve yetkilerini iyi bilmelidir.
(657 ve 1702 Sayılı Kanunu)
•Müdürün koordinasyonu kavraması lazımdır.
•Müdür öğretmenler arasında, okullar arasında, öğretmen-idare
arasında, branş öğretmenleri arasında ve zümre birliği sağlamada
koordinasyona önem verilmelidir.
•Kurumun amaca ulaşmasında her bir ünitesi, her bir ferdi ve maddi
imkanlarla araç- gereci de hesaba katarak birbiri ile
iletişim halinde çalışmayı sağlamıştır.
X.BÖLÜM
•Müdür her branştan yeteri kadar anlamalıdır.
-Kendi branşında en yüksek sınıfta ders verecek düzeyde olmalıdır.
•Diğer branşlarda da temel bilgilere sahip olmalıdır.
•Genel ve Özel Eğitim Metotları hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
•Denetimleri sonunda rehberlik yapacak kadar branşlarda yada
yakın branşlarda bilgi sahibi olmalıdır.
•Öğretim çalışmalarında amaçlarının ne derece gerçekleştiğini
tetkik edecek bilgiye sahip olmalıdır.
•Aksayan hususları düzelterek bu konuda rehberlik yapacak
kadar kendisini yetiştirmiş olmalıdır.
•Eğitim ve öğretimin iyi bir şekilde yapılabileceği bir
kadroyu yetiştirip bu kadroya da rehberlikte bulunmalıdır.
XI.BÖLÜM
•Müdür rehberliğe açık olmalıdır.
•Gelişmelere açık olup, tutucu olmamalıdır.
•Rehberliğe yatkın olmalıdır.
•Yapılan telkinleri süratli, doğru anlamalıdır.
•Telkinlerin kendi lehine ve kurumunun faydasına olduğunu
bilmelidir.
•Emrindeki personeli de rehberliğe yatkın hale getirmelidir.
XII.BÖLÜM
•Müdürün sevk ve idarede çağdaş teknik ve yöntemleri,
çağdaş uslüp ile uygulayabilmelidir.
•Bütün işleri kendi yapan bir müdür her şeyi yapamayacağından
yetersiz kalacağını bilmelidir.
•Çevresindekilerin iyi yetişmemiş olduğundan ve
zamanın yetersizliğinden bahsetmemelidir.
XIII.BÖLÜM
İYİ MÜDÜR:
•Yapılması gereken işleri iyi tesbit eder.
•Her işin en iyi hangi personel tarafından yapılacağını bilmesi gerekir.
•İşin ne kadar zamanda en kolay nasıl yapılacağını bilmelidir.
•Personelin görüşünü almalıdır.
•İş bölümü yapmalıdır.
•Verdiği işleri kontrol edip takip etmelidir.
•Yönlendirmeli, düzeltmeli, geliştirmelidir.
•Değerlendirmeyi aşamalar şeklinde yapmalıdır.
•Tevazu sahibi olmalıdır.
•Alınan olumlu sonucu maiyetiyle paylaşmalıdır.
XIV.BÖLÜM 1/6
•Amirinle uyum içinde çalış.
•Amirine akıl verme, yol göstermeye kalkışma; arz et.
•Amirinle mümkün mertebe “ben” ve “benim...”le
başlayan cümlelerle konuşma.
•Amirinin kafasında ne olduğunu; yani maksadını anlamaya
gayret et. Eğer aldığın talimat müphem kaldıysa “efendim,
ben bu meseleyi şöyle anlıyorum... doğru mu” diye teyit al. Az ve
öz konuş; amirini laf kalabalığına boğma.
•Arz edeceğin mevzuda; amirinin yapacağı itirazlarla sana
yönelteceği soruları önceden tahmin et ve bunları ikna edici bir
tarzda cevaplandırmak için hazırlıklı ol.
•Amirini bunaltma. Arz ettiğin meseleyi duyurduğun andan
itibaren o da söz konusu işi düşünmeye başlamıştır.
XIV.BÖLÜM 2/6
•Amirine emri vaki ve sürpriz yapma. Unutma ki nihai noktadaki
mesuliyet amirindedir. Senin vermen gereken malumatı başkasından
işitmesi veya onda hayret uyandıracak sürpriz tasarruflar sana önce
puan, sonra yerini kaybettirir.
•Meselelerini amirinin üzgün, yorgun veya aşırı neşeli
olduğu zamanlarda arz etme. Uygun zaman kadar; uygun
zeminde çok önemlidir.
•Amirinle aranda ilk yanında çalışmaya başladığın günkü terbiye,
nezaket ve mesafeyi koru. Samimiyetle laubalilik farklı şeylerdir.
•Sana aykırı gelen fikir ve talimatlara hemen “olmaz!” deme.
•Sevimleşirsen hadisenin o an senin bilmediğin
başka tarafları olabilir.
XIV.BÖLÜM 3/6
•Unutma ki amirin, senin yaşadığını ve yaşayacaklarını daha
evvelden yaşamış; kendisine inanılır; tecrübeli bir insandır.
•Sabırlı ol. Yanlış hesap, senin ihtilafından da Bağdat’tan dönecektir.
•Amirine senin için “ne dalkavuk adam, beni enayi yerine
koyuyor” dedirtecek ölçüsüz methiyeler dizmekten kaçın.
•İcabettiğinde hakikatleri söyle. Ama söylemesini bilerek
•Amirine senin ve işin hakkında başka bazı kaynaklardan da
bilgi gittiğini unutma.
•Sır saklamasını bil. Sır saklamak, sandığından da zor bir haslettir.
Hakkında “ağzı sıkıdır” hükmünün verilmesini başarabilirsen
bu senin için büyük bir kazanç olur.
•Amirini aşarak bir üst makama gitme.
XIV.BÖLÜM 4/6
•Emrin altında çalışan kişileri amirine şikayet etme. Bu acz ifadesidir.
Aslında onlara hizmet eden biri olduğunu unutma. Ne amirini
arkadaşlarına; ne de arkadaşlarını amirine çekiştirme.
•Kıskanma, paylaş. Nimetler gibi bilgiyi de paylaş.
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır.
•İyi yetişmemiş eleman ayak bağıdır. Eleman alırken çok dikkatli ol;
aldıktan sonra da müessesene inanıp bağlanmaları için müessesenin
kültürünü onlara sevdirmeye bak.
•Makamından endişeli olma. Makamını az sonra bir başkasına terk
edecekmişsin gibi rahat ol. Zaten bir gün mutlaka terk edeceksin.
Astlarınla da üstlerinle de kibar ve güler yüzle konuş.
Ceket düğmelemek ve muhatabını ayakta karşılamak
korkaklığın değil; medeniliğin ifadesidir. Tevazu insanı yüceltir
XIV.BÖLÜM 5/6
•Yanında çalışanların borcundan, hastasından, yaşlısından,
tahsildeki çocuğundan haberin olsun.
•Hiçbir şey bir anda olgunlaşmaz. Ne insanlar eski huylarından
kısa bir zamanda vazgeçerler, ne de senin o “harika” fikirlerin
hemen geçekleşir. Ama beklemesini bilirsen senin korukların
da helva olacaktır.
•Sadece şikayetçiyi dinleyerek kimse hakkında hüküm verme..İşyerinde
çalışan küçükleri evladın, yaşıtlarını kardeşin, büyüklerini baban bil.
•Rica ile konuş. Emir verme. Dilini “lütfen” kelimesine alıştır.
“Mümkün mü ? yapabilir misin?” gibi ifadeler, kaba bir emir
cümlesinden daha tesirlidir. “Sizi” diye hitap etmek, “Sen”
demekten daha güzeldir. “Efendim”le başlayan cümlede
sanki akide şekerinin tadı vardır.
XIV.BÖLÜM 6/6
•Kızma, acı. Merhametli ol.
•Bir bardak suda fırtına koparmak seni muhataplarının
gözünde küçültür.
•Kusurları topluluk içinde yüze vurma. Kim kusurlu ise onunla
baş başa konuş. Ancak önce suçlama sebebini sor.
Göreceksin ki işin içinde başka amiller var. Eğer sorup
dinlemeden itham edersen
mahcup olursun.
•Amir de hata eder. Hata ettiğin zaman büyük bir alçak gönüllülükle
özür dile; hiç bir şey kaybetmezsin.
XV.BÖLÜM 1/6
•Arkadaşlarını makine ve eşya gibi görme. İş ve gelecek hakkında
zaman zaman onlara bilgi ver, teklif
ve görüşlerini al; böylece fiilen yaptıkları işe onları ortak et,
arkadaşlarını yaptıkları işi başaracaklarına inandır. Ekip çalışmasına
kıymet ver. Gerek yanında çalışanlar gerekse üstlerin sana ne kadar
inanıp güveniyorlar? Bunu sık sık hatırla ve hataları telafi etmeye çalış.
•Çalıştığın yer bir okuldur. Hem öğren hem öğret.
En hayırlı miras insandır.
•Gönüllerde taht kurmaya bak. Senden nefret ettikleri için değil;
incitme endişesi ile korksunlar. Kalp kırmaktan sakın. Yanına
varılmaz bir dağ olma. Dağ ne kadar yüksek olsa da yol
onun üstünden geçer.
XV.BÖLÜM 2/6
•Saldırgan, tenkitçi, alaycı ve karamsar olma. Etrafına karamsarlık
yayma. Öyle ol ki insanlar seni özlesinler.
•Şahsi sıkıntılarını kimseye yükleme. Kimse senin sıkıntılarını
çekmeye mecbur değildir. Sıkıntının sebebi umumiyetle su-izan,
gıybet, çekememezlik ve kibir gibi kötü duygulardır.
•Mesleğinle ilgili çalış, hep yeni dostluklar kur, araştırmalar yap,
yenilikleri takip et. Dünyayı tanı.
•Türkçe'ne hakim ol. Argodan kaç. “Eeee”, “Şeyy”, “e yani”,
“yok yahu” ve benzeri ifadeleri ağzına yakıştırma. Aksi halde
bunları senden işitenler de seni unvanına yakıştıramazlar.
•Vücut diline de hakim ol. Tavırların ölçülü ve zarif olsun.
Tatlı tebessümler, çıngıraklı kahkahalardan daha güzeldir.
XV.BÖLÜM 3/6
•Tabii ol, ama derbeder olma. Unutma ki sen bir eğitimcisin.
Başkaları senin boy aynanda okulunu seyrediyorlar. Saç düzeninden
ayakkabı boyasına kadar dikkatli ol. Okulunu güzel temsil et.
•Zamanı kullanmasını iyi bil. Ne gittiğin yerde, ne sana gelenlerle
ne de herhangi bir şekilde zaman öldürme. Zaman kaybedilmek
için değil kazanılmak için vardır.
•Randevularına dikkatli ol.
•Telefonla çene çalma, iş görüş.
•Telefonlara çıkmamazlık etme. Arayanlara cevap ver. Yazanlara
sende yaz. Hatta onlar telefon etmeseler, aramasalar da sen
dostlarını ara.
XV.BÖLÜM 4/6
•Nereye gideceğini mümkünse önceden haber ver. Ziyaret veya
toplantı için bulunduğun yerde ikide bir iş yerini arayıp “ne var ne
yok” diye sorma. İnsanların sözünü olur olmaz yerde kesmenle çağrı
cihazın veya cep telefonunla konuşmaları bölmen arasında fark
yoktur. İkisinde de kabalık yapmış olursun.
•İhtiyaç olmadan yapılan ve lüzumundan fazla uzayan toplantılar
ile kendi kendine zarar verdiğini farket.
•İsraftan kaçın. Yerinde harcanmayan tek kuruş bile israftır. Çöpe
lüzumsuz atılan her kağıt parçası, fazladan yanan her lamba,
lüzumundan fazla açılan musluk veya her şey...
•İşleri günü gününe yap. Sevgili Peygamberimiz .S.A.V.
Efendimizin “Yarın yaparım diyenler ziyan etti”
mübarek hadislerini hep aklında bulundur.
XV.BÖLÜM 5/6
•Fikir üret. Cesur ol. Ancak korkaklık gibi çılgınlık da zararlıdır.
•Yeni fikir ve projelerini önce kafadan olgunlaştır, sonra
güvendiğin insanlarla tartış ondan sonra amirine götür.
•Sofra adabı ve yemek yeme zarafeti,
mesleğinin görünmez aynalarından biridir.
•Evlilikte “Boşanma” , iş hayatında “ istifa ederim” sözünü
kullanma. Bunların her ikisi de bir kere kullanılır.
•Eve iş ve sıkıntı taşıma. Evin kendine has kanunları vardır. O
kanunlara uyarsan; hem evinde hem de işinde başın ağrımaz.
Evde geçen zamanı iş için bir teneffüs vakti kabul et.
•Evin sıkıntılarını da iş yerine getirme. Aile mahremiyetine
dikkat et. Namusun olan insanların eksik, zaaf ve
hatalarını kendi dilinde herkese yayma.
XV.BÖLÜM 6/6
•Edebli ol. Edeb insanın başındaki görünmez taçtır.
•Servet de koltuk da yetki de emanettir. Makam arabasına binince
başka bir insan olma. Bir gün o arabadan inip yine o arasından
çıktığın insanların yanına döneceksin. Hiç değilse tabutunu
taşıyacak dört dostun kalsın.
•Ayağın yere bassın . içinden çıktığın cemiyeti unutma. Hep beş
yıldızlı otelleri değil arada bir de kenar semtleri, fakir insanları ve
umumi nakil vasıtalarını hatırla. Bu vasıtalara bin ve o insanlara git.
Oralarda da çok şeyler öğrendiğini göreceksin.
•Bir İslam alimi buyuruyor ki; “İdareciliğin bir tek kanunu vardır:
üstlerine mutlak itaat, astlarına alabildiğine iyilik”.
Sonuç Olarak 1/2
•Yapılması gereken işleri iyi tesbit eder.
•Her işin en iyi hangi personel tarafından yapılacağını bilir.
•İşin ne kadar zamanda en kolay nasıl yapılacağını bilir.
•Personel görüşünü alır.
•İş bölümü yapar.
•Verdiği işleri kontrol ve takip eder.
•Yönlendirir, düzeltir, geliştirir.
•Değerlendirmeyi aşamalar şeklinde yapar.
•Tevazu sahibidir.
•Alınan olumlu sonuçları maiyetiyle paylaşır.
•Mevzuatı iyi bilir, yorumda hataya düşmez.
Sonuç Olarak 2/2
•Sabırlıdır.
•Hoşgörülü ve uzlaştırıcıdır.
•Gevşeklik göstermez, endişeye düşmez, mutlaka başaracağına inanır.
•Problem çıkarmaz, problem çözer.
•Güven verici ve ferahlatıcı bir insandır.
•Okulunu ve Bakanlığı okul içinde ve dışında
en iyi şekilde temsil eder.
•Sevk ve idarede çağdaş teknik ve yöntemleri,
çağdaş üslup ile uygulayabilir.
•Astları ve üstleri ile iyi bir diyalog kurmasını bilir.
•Alan bilgisini, pedagojik formasyonunu, genel kültürünü
artırmak için gayret sarf eder.
•Üşenmez, ertelemez, vazgeçmez.