Eğitim Bilimine Giriş - I Eğitimin malzemesi: İNSAN Dr. Mustafa Ergün İnsan, eğitime muhtaç ve eğitilebilir bir canlıdır. Dr.

Download Report

Transcript Eğitim Bilimine Giriş - I Eğitimin malzemesi: İNSAN Dr. Mustafa Ergün İnsan, eğitime muhtaç ve eğitilebilir bir canlıdır. Dr.

Eğitim Bilimine Giriş - I
Eğitimin malzemesi: İNSAN
Dr. Mustafa Ergün
İnsan,
eğitime
muhtaç ve
eğitilebilir
bir
canlıdır.
Dr. M. Ergün
Geçmiş dönemlere ait fosillerden günümüze veya günümüzden
geçmiş fosillere doğru yol arayarak insanın köklerini bulabilir
miyiz?…
Organizma olarak günümüz insanlarına benzeyen “hominid”ler
var.
İnsan, hominoidea (insansılar) üst ailesinin hominidae (büyük
insansılar) ailesine dahildir.
Hominidlerden HOMO HABILIS (yetenekli
insan)’ın günümüzden 2,5 milyon yıl öncesinde
oluştuğu tahmin ediliyor. Bu tür, taştan aletler
yapabiliyordu.
Günümüzden 1,8 milyon yıl önce, daha da
gelişmiş bir beyin ve insana daha yakın biyolojik
özelliklere sahip olan HOMO ERECTUS (dik
duran insan) ortaya çıkmıştır.
225 milyon yıl önce
200 milyon yıl
135 milyon yıl
65 milyon yıl
Bugün
Dünya böyle değiştiyse, canlıların değişimini
siz tasarlayınız…
Primatların soy ağacı
Homo tricapuslar 1.5 - 1.000.000 yıl arası yaşamışlardır. Homo
Sapienslere en yakın türdür. Bu canlılar ağaçtan kendi yaptıkları
mızraklarla avlanarak ve meyve toplayarak yaşamlarını
sürdürüyorlardı. Homo tricapuslar çok sosyal canlılardı. Ateş
yakıyor, ölülerini gömüyor, yaşadıkları mağaralarda resimler
çiziyorlardı.
Homo Erektus ve onun devamı olan değişik
insanlar ("arkaik sapiensler”) milyonlarca yıl
Afrika, Asya, Avrupa ve Avustralya kıtalarında
çeşitli insansı türler oluşturdular (Pekin Adamı,
Java Adamı vb.)
Yaygın görüş bugünün insanının yaklaşık 500 bin
yıl öncelerden itibaren Afrika'da geliştiği ve
yaklaşık 200 bin yıl önce Afrika'dan tüm dünyaya
yayıldığı şeklindedir.
Yaklaşık 200 ile 500 bin yıl önce Homo erectus yerini
Homo sapiens'e ("düşünen adam") bırakarak
yeryüzünden silindi.
Özellikle, bundan aşağı yukarı 70-40 bin yıl önce
Avrupa'da yaşamış olan Neanderthal insanı Buzul
Çağı'nın son dönemindeki çok soğuk hava koşullarına
uyum sağlamış ve sonradan soyu tükenmiş bir Homo
sapiens alttürü olarak kabul edilir. (Cro-Magnon’lar da
(Mağara insanları))
Bugünün insanına tam anlamıyla benzeyen ilk tipler,
bilindiği kadarıyla günümüzden 30 bin yıl önce Avrupa
ve Asya'da ortaya çıkmıştır.
Ancak günümüz insanı sadece beden
ölçü ve oranları açısından değil;
organları, dokuları ve hayal kurma,
örnek alma, analiz etme gibi birçok
özellikleri bakımından da kendine
benzeyen diğer canlı türlerinden ayrılır.
Çağdaş “Homo
sapiens sapiens”in
Temel Özellikleri
“Homo erektus”
(Dik duran insan)
Boyun kemiklerinin dizilişi ve dil
büyüklüğü ve şekli sayesinde,
insan bir dil geliştirme ve konuşma
dahisidir.
Dik duruşu sayesinde eller özgür
kalmıştır. Beyin düşünür, el yapar.
“İnsan uygarlığı ellerin eseridir.”
Dik duruş sayesinde iki ayak
üzerinde yürümek ve koşmak çok
rahattır.
Neanderthal
Modern
insan
Çağdaş “Homo sapiens sapiens”in
Temel Özellikleri
“Homo faber”
(Alet yapan insan)
Boyun kemiklerinin dizilişi ve dil
büyüklüğü ve şekli sayesinde,
insan bir dil geliştirme ve konuşma
dahisidir.
Dik duruşu sayesinde eller özgür
kalmıştır. Beyin düşünür, el yapar.
“İnsan uygarlığı ellerin eseridir.”
Dik duruş sayesinde iki ayak
üzerinde yürümek ve koşmak çok
rahattır.
Homo Faber, sürekli çalışan ve âlet yapan
insandır. M.Frisch’in de bir romanıdır.
Çağdaş “Homo
sapiens sapiens”in
Temel Özellikleri
“Homo ekonomikus”
(Ekonomik insan)
 İnsan tüketirken ekonomik
davranır. İsraf etmez. Yarını ve
daha sonrasını da düşünür.
 Aşağı yukarı 10000 yıl önce,
Neolitik çağda bir “tarım devrimi”
yaparak doğada üretici konuma
geçmiştir. Hem hayvanları ve
bitkileri evcilleştirmiş hem de kendi
evcilleşmiştir.
 Sanayi devrimi ile birlikte yeni
tarım devrimleri yapmaktadır.
Her canlı ve her birey, bulunduğu
çevreye intibak ediyor, uyum sağlıyor.
Hızlı ve doğru uyum sağlayanların
yaşama şansı daha yüksek. And
dağlarının yükseklerinde yaşayanlar
veya gelişmiş kültürler içine intibak
etmekte olan ilkel insanlar…
İnsan yavrusu dünyaya “boş” gibi ancak
çok güçlü bir uyum yeteneği ile gelir
Tesadüfen hayvanlarla bir arada yaşamak
ve büyümek zorunda kalmış çocuklar,
büyük bir başarı ile, duruşta, yürümede,
yemede ve seslenmede onları taklit
etmiştir.
İnsanlar belki de doğanın en taklitçi
yaratığıdır. Bütün hayvanlardan daha güçlü
ve “kalıcı” bir taklit yeteneği vardır.
Hindistan’da bulunan Kamala ve Amala gibi
örnekler birçok antropolojik veri ile
zenginleşmiş, değişik hayvan adlarıyla
anılan birçok vahşi çocuk bulunmuştur.
Ama bunlar daha sonra insan
topluluklarına uyum yapamamışlardır.
Margaret Mead, Polinezya’da ve
başka yerlerde farklı kültürlerin
çocuk yetiştirme biçimlerini inceledi.
Kültürel kalıplar
 Arapeşlerde kadınlar ve erkekler son derece barışçıdır ve
asla kavga etmezler.
 Mundugumorlarda tam tersine, kadınlar ve erkekler son
derece kavgacı ve dövüşçüdür.
 Çambuli kabilesi ise bunlardan farklıdır. Erkekler
süslenmeyi çok severler, kadınlar ise sürekli çalışırlar.
Bu üç kabilenin çocukları da kendileri gibi olur.
İnsan birçok şeyi; dili, inancı, yemeği,
eğlenmeyi vs. çevresinden öğrenir.
Eğitim açısından “sosyal Darwinizm”
yanlıştır. Eğer “ilkel” kabilelerin çocukları
“uygar” insan topluluklarında yetişirlerse
uygar ve modern birer insan olurlar. Tam
tersi de doğrudur.
İnsanlar arasındaki fark,
eğitim farkıdır.
Kültürleme de canlıları değiştiriyor.
İnsan bitkileri, hayvanları ve bu arada tabi kendisini de “kültürlüyor”. İnsanın
davranışları, değerleri, kişiliği önemli ölçüde değişikliğe uğruyor.
İnsanın kültürlenmesinde eğitim önemli bir rol oynuyor.
Kalıtım ve çevre
Eğitimi etkileyen en önemli
faktörler arasında zekâ ve
yetenek başta gelir. Bu
özellikler bazı bireylerde
doğuştan çok güçlü olarak
getirilir, bazılarında zayıf.
Uygun çevreler doğuştan
getirilen kalıtsal özellikleri
olumlu yönde geliştirirken,
uygun olmayan çevreler de
bunların normal gelişimlerini
bile engeller…
Eğitimde iyimserler ve kötümserler
(Optimist or Pessimist in Education)
Bazıları eğitimin çok güçlü olduğuna; eğitimle her
çocuktan her türlü mesleğe uzman yetiştirileceğine, iyi
ve kaliteli, kötü ve kalitesiz insanlar yetiştirileceğine
inanırlar.
Schopenhauer gibi bazıları da eğitimle insanların
çok fazla bir özelliğinin değiştirilemeyeceğine
inanırlar.
“Kurdun yavrusu, sonunda kurd olur” Sadi
“Bed asla necabet mi verir üniforma
Zerduz palan ursan, eşek yine eşektir...” Ziya Paşa