Prof.Dr. Mustafa ERGÜN Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi EĞİTİM YÖNETİMİNE GİRİŞ [Genel olarak Yönetimin tarihi, Yönetim teorileri: F.Tylor, H.Fayol, M.Weber]

Download Report

Transcript Prof.Dr. Mustafa ERGÜN Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi EĞİTİM YÖNETİMİNE GİRİŞ [Genel olarak Yönetimin tarihi, Yönetim teorileri: F.Tylor, H.Fayol, M.Weber]

Prof.Dr. Mustafa ERGÜN
Afyon Kocatepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
EĞİTİM
YÖNETİMİNE GİRİŞ
[Genel olarak Yönetimin tarihi, Yönetim teorileri: F.Tylor,
H.Fayol, M.Weber]
BİRİNCİ DÖNEM
BİLİMSEL ÖNCESİ DÖNEM
(1880’DEN ÖNCE)
İKİNCİ DÖNEM
BİLİMSEL YÖNETİM DÖNEMİ
(1880-1930)
ÜÇÜNCÜ DÖNEM
MODERN YÖNETİM DÖNEMİ
(1930’DAN SONRA)
Yönetim faaliyetinin tarihi insanlık
tarihi kadar eskidir.
Bireylerin bir arada yaşamaya
başlamalarıyla birlikte yönetim
faaliyetine gerek duyulmuştur.
Yönetim bilimi 18. yüzyıl
endüstri hareketiyle önem
kazanmıştır.
Mısır piramitleri yapılırken nasıl bir
yönetim uygulanmış olabilir?
Hindistan’da kast sistemi nasıl
oluşmuştur?
Loncalar (bugünkü esnaf ve sanatkar
birlikleri) nasıl kurulmuştur? (Ahilik
teşkilatı)
Roma İmparatorluğu büyük toprakları
nasıl yönetiyordu?
Katolik Kilisesinin yönetim örgütü nasıldır?
Bilimsel yönetim teori ve yaklaşımları:
a. Klasik (Geleneksel) Teori,
b. Davranışsal (Neo Klasik) Teori,
c. Sistem Yaklaşımı,
ç. Durumsallık Yaklaşımı,
d. Modern Sonrası ve Çağdaş
Yaklaşımlar Olarak Kurumsallık
Yaklaşımı,
e. Kaynak Bağımlılığı Yaklaşımı,
f. Organizasyonel Strateji Yaklaşımı ve
Ekoloji Yaklaşımı
Taylor, 1911’de
yayınlanan Bilimsel
Yönetimin İlkeleri
(The Principles of
Scientific
Management) kitabı ile
düşündüğü yönetim ve
organizasyon
anlayışının esaslarını
açıklamıştır.
TAYLORİZM
Bir işin bölümlere ayrıştırılması ve çalışanların o
alanda uzmanlaşması.
Belirli bir işten bir kişinin sorumlu tutulması
Bir işi düşünme, tasarım, uygulama ve denetleme
aşamalarının ayrı kişiler ya da üniteler tarafından
yapılması.
Organizasyonda tüm yetki ve sorumlulukların
merkezde ve yöneticilerde toplanması.
Personelin bilimsel ilkeler doğrultusunda eğitiminin
sağlanması.
Organizasyonda hiyerarşik bir yapı oluşturulması.
İşe uygun personelin bilimsel yöntemlerle
seçilmesi.
Taylor’a eleştiriler:
Taylor, çalışanları bir makine gibi gören “Yönetim
Mühendisi”dir.
Taylor, insan kaynağına değer vermeyen ve sadece üretimi ve
sonucu düşünen bir kişidir.
Üretim sürecindeki görev ve fonksiyonların birbirinden
kesin çizgilerle ayrılması ve bu şekilde organizasyonda
işbölümü ve uzmanlaşma sağlanarak etkinliğe ulaşılabileceği
tam doğru değildir.
Taylor, ücreti tek motivasyon kaynağı olarak gören bir
kişidir.
Taylor’un özellikle “işin bireyselleştirilmesi” ve bu şekilde
etkinliğe ulaşılacağı görüşü ciddi bir şekilde eleştirilmektedir.
Bunun yerine yönetim felsefesinde giderek grup çalışmasının
önemi üzerinde durulmaktadır.
Taylorizm felsefesinde,
organizasyonda sistem ve
donanım düzenlendikten sonra,
insanın öngörülen doğrultuda
hareket edeceği
varsayılmaktadır.
Taylor, küçük organizasyonlarda
bilimsel yönetimin ilkelerini ortaya
koyarken, Henri Fayol daha büyük
ve kompleks organizasyon yapılarında
yönetimin nasıl olması gerektiği ile
ilgilenmiştir.
Fayol yönetimde; planlama, organize
etme, koordinasyon ve kontrol
fonksiyonlarının önemi üzerinde
durmuştur.
Henri Fayol’un insana bakış açısı:
 İnsan, genel olarak tembeldir.
 İnsan, genel olarak yönetmek değil,
yönetilmek ister.
 İnsan, iş yapmaktan ve sorumluluk
almaktan genellikle kaçınma eğilimindedir.
Bu nedenle organizasyonda sıkı kontrol
yapılmasında yarar vardır.
 İnsanın iş yapmasını sağlamak için
kontrol sistemi kadar ceza sisteminin de
varlığı gereklidir.
Fayol yönetimi “... ileriyi görmek,
örgütlemek ve kumanda etmek,
koordinasyon sağlamak ve kontrol
etmek” şeklinde tanımlamıştır. Ancak “...
yönetimde hiçbir şey mutlak değildir.
Yönetim bir ölçü ve kıyas meselesidir...,
benzer şartlarda bile olsa aynı ilke
nadiren aynı şekilde uygulanır. Bu
nedenle ilkeler esnek olmalı ve ihtiyaca
adapte edilmelidir” demiştir.
Fayel’in yönetime ilişkin 14 ilkesi:
(a)
(b)
(c)
(ç)
(d)
(e)
(f)
(g)
(ğ)
(h)
(ı)
(i)
(j)
(k)
İşbölümü
Yönetim birliği
Merkezcilik
Yetki ve sorumluluk
Hiyerarşi ilkesi
Kumanda birliği
Disiplin
Asil ve eşit muamele
Maaş ve ücretler
Genel çıkarların kişisel çıkarlara üstünlüğü
Düzen
Personelin devamlılığı
İnisiyatif
Birlik ve beraberlik
Fayol’e göre bir organizasyondaki
faaliyetler altı grupta toplanabilir:
(a) Teknik faaliyetler
(b) Ticari faaliyetler
(c) Finansal faaliyetler
(ç) Emniyet faaliyetleri
(d) Muhasebe faaliyetleri
(e) Yönetim faaliyetleri: Yönetim
faaliyetlerini planlama, organizasyon,
emir verme, koordinasyon ve denetim
olmak üzere beşe ayırmıştır.
Fayol, yönetime beş önemli iş
vermektedir:
(a) Öngörme ve planlama,
(b) Örgütleme,
(c) Emir-komuta, haberleşme ve
yürütme,
(ç) Koordinasyon,
(d) Faaliyet sonuçlarını denetleme
ve değerlendirme.
Fayol’a göre, yöneticilerin nitelikleri:
(1) Fiziksel nitelikler: Sağlık, enerji.
(2) Zihinsel nitelikler: Anlama ve öğrenme yeteneği, uyum
sağlama, karar verme.
(3) Manevi nitelikler: Sorumluluk kabul etme, isteği,
insiyatif, sadakat, irade.
(4) Genel eğitim: Kendi özel bilgisi dışında genel kültüre
sahip olma.
(5) Özel bilgi: Gördüğü işle ve fonksiyonla ilgili bilgiler,
teknik, ticari finansal, yönetsel, vb.
(6) Tecrübe: Yapılan belirli işten dolayı kazanılan bilgi.
Fayol ve yandaşları (Lyndall F.
Urwick, James D. Money, Luther
Gulick) insanın üstün yetenek ve
becerileri ile yaratıcılığını görmek
şöyle dursun, yönetimi onun
tabiatına aykırı biçimde
tanımlamıştırlar ve insanı duygusuz
bir araç ya da robot gibi algılamış ve
değerlendirmişlerdir.
Klasik teorinin üçüncü
yaklaşımı olan
bürokrasi, 1900’lerin
başlarında Alman
sosyoloğu Max Weber
tarafından
geliştirilmiştir.
Weber büyük işletmelerin yönetimi için ideal
organizasyon biçimi olarak bürokrasi üzerinde
durmuştur.
Bürokrasiden yarar sağlayabilmek için organizasyonda:
(1) İşler ileri derecede uzmanlaşmaya dayanmalı,
(2) İşle ilgili kararlar ve faaliyetler biçimsel olarak
saptanmış ilke ve yöntemlerle (yazılı kurallar) sürdürülmeli
(3) Organizasyonda çalışan personeli görevini, biçimsel
olarak ve gayri şahsi bir şekilde yapmalı,
(4) Çalışanlar teknik yeteneklerine göre çalıştırılmalı,
performanslarına göre yükseltilmelidir.
Max Weber’e göre yönetsel yetke güçleri
(hakimiyet) üçe ayrılır:
(1) Babadan oğula geçen, doğuştan kazanılan ve
kişisel olan geleneksel yetkedir. (Geleneksel
hakimiyet)
(2) Kahramanlık, kutsallık, büyücülük ve benzer
üstün kişisel beceri ve niteliklere dayanan
karizmatik yetkedir. (Karizmatik hakimiyet)
(3) Demokratik, akılcı ve yasal düzenlemelerin
olduğu toplumlarda görülen meşru yetkedir.
Yönetim gücünü elinde bulunduranlar da bu
kurallara uyarak toplum tarafından seçimle iş
başına getirilmektedirler. (Demokratik hakimiyet)
Bir organizasyon yaklaşımı
olarak bürokrasi Weber’den
sonra Robert Merton, Philip
Selznick, Peter Blau, Alvin
Gouldner gibi yazarlar
tarafından ayrıntılı olarak
incelenmiş ve daha da
geliştirilmiştir.