fecr-* âtî toplulu*unun olu*masını hazırlayan sebepler

Download Report

Transcript fecr-* âtî toplulu*unun olu*masını hazırlayan sebepler

Slide 1

FECR-İ ÂTÎ TOPLULUĞU
(1909-1912)

www.yasarvural.com.tr


Slide 2

FECR-İ ÂTÎ TOPLULUĞUNUN
OLUŞMASINI HAZIRLAYAN
SEBEPLER

www.yasarvural.com.tr


Slide 3

Tanzimat Dönemi’ni hazırlayan
sosyal ve siyasi olayların
başında “zihniyet değişikliği”
yatmaktadır.

Servet-i Fünûn Dönemi
edebiyatının ortaya
çıkmasında “eski-yeni”
çatışmasının rolü vardır.
Yeniyi savunanların bir araya
gelme istekleri, Servet-i
Fünûn edebiyatının
oluşumunu sağlamıştır.

www.yasarvural.com.tr


Slide 4

Kendilerini Fecr-i Âtî (Geleceğin Şafağı) Topluluğu olarak
adlandıran gençlerin, siyasi ve sosyal yönlerden olduğu
gibi kültür ve zevk bakımlarından da bir dayanakları
yoktur. Servet-i Fünûn’un dağılmasından sonra gençler,
Batı’daki edebî topluluklara özenerek bir araya gelirler.
Bir beyanname ile seslerini duyurmak istediklerini ifade
ederler. Bu gençlerin kendilerini “sanat, şahsi ve
muhteremdir (sanat kişisel ve değerlidir)” cümleleriyle
ifade etmeleri bile; Fecr-i Âtî sanatçıları arasında, sanat
anlayışları bakımından birlik sağlanamadığını gösterir.
www.yasarvural.com.tr


Slide 5

TOPLULUĞUN OLUŞUMU

www.yasarvural.com.tr


Slide 6

 Ahmet Haşim, Enis Avni (Aka
Gündüz), Ali Canip Yöntem, Tahsin
Nâhit gibi gençler 1901-1908 yılları

arasında yetişmiş sanatçılardır.
1908’de yeniden ortaya çıkan Servet-i
Fünûn sanatçılarının karşısına çıkan
bu gençler, onları inkar etmiş ve onları
boş bıraktıkları yere geçmek için
şiddetli bir mücadeleye girişmişlerdir.
Bu tarihten sonra bu genç neslin
arasına Yakup Kadri (Karaosmanoğlu),
Refik Halid (Karay), Şahabettin
Süleyman, Müfid Ratib, Köprülüzade
Mehmet Fuad, Cemil Süleyman
(Alyanakoğlu), İzzet Melih gibi yeni
yazarlar da katılmıştır.
www.yasarvural.com.tr


Slide 7

Önceleri türlü edebiyat ve sanat dergilerinde
dağınık şekilde yazıları çıkan bu gençler, bir raya
gelerek edebî çalışmalarını bir düzene koyma
ihtiyacı duymuşlardır. Topluluk oluşturmak
kendilerini kamuoyuna daha kevvetle kabul
ettirebilmek için de gerekliydi. Böyle bir düşünce
ile hareket eden gençler 20 Mart 1909 tarihinde
İstanbul’da çıkmakta olan “Hilâl” gazetesinin
matbaasında ilk toplantılarını yaptılar. Aralarına
Servet-i Fünûn’un en genç şairlerini olan Celal
Sahir, Faik Ali ve Ahmet Samim’i de almışlardı.
Bu toplantıda kendi edebiyat ve sanat
eğilimlerini temsil edip kamuoyuna açıklayacak
bir edebî topluluk kurulmasına karar verilmiştir.
www.yasarvural.com.tr


Slide 8

 Topluluğa ad olarak teklif

Servet-i Fünûn dergisi

edilen “Sinâ-yı Emel (İdeal
Zirvesi)” beğenilmeyerek
Faik Ali’nin önerdiği “Fecr-i
Âtî” kabul edilmiş ve
başkanlığına da Faik Ali
(Ozansoy) seçilmiştir. Aynı
toplantıda bu yeni
topluluğun yayın organı
olarak yine Fecr-i Âtî adında
bir derginin çıkarılması da
karar altına alınmış ancak bu
düşünce
gerçekleştirilememiş,
Servet-i Fünûn dergisi bu
topluluğa da kol kanat
germiştir.
www.yasarvural.com.tr


Slide 9

Fecr-i Âtî; edebiyatımızda
ilk defa bir beyanname
yayımlayarak oluşmuş bir
topluluktur. Bu beyannamede
şu kararlar ifade
edilmiştir:

www.yasarvural.com.tr


Slide 10

 - Edebiyatı hoş vakit geçirmek için bir araç

olarak görmemek gerekir. Bu inanışın
edebiyatımızdaki ilk temsilcileri ise Servet-i
Fünûn sanatçılarıdır. Gerçekten edebiyatın
çok ciddi bir çaba olduğu konusunda Türk
kamuoyuna ilk rehberliği yapanlar onlardır.

www.yasarvural.com.tr


Slide 11

 - Servet-i Fünûn sanatçıları 1908’den sonra

ortada görünmemişlerdir. O halde, yaptıkları
hizmet beğenilmekle beraber, artık onlara
“geçmiş” gözüyle bakmak gerekir. Avrupa
edebiyatındaki benzeri toplulukların küçük bir
topluluğu olan Fecr-i Âtî ise Türk edebiyatının
geleceğini temsil etmektedir.
 - Dilin, edebiyatın, edebî ve sosyal bilimlerin
ilerlemesine önem verilecektir.
 - Genç yetenekler bir araya toplanarak fikir
tartışmaları düzenlenecek ve kamuoyu
bilgilendirilecektir
www.yasarvural.com.tr


Slide 12

 - Batı’nın önemli edebiyat ve düşünce eserleri







tercüme edilecektir.
- Edebiyat ve düşünce konuları üzerinde
konferanslar düzenlenecektir.
- Batı’daki benzeri oluşumlarla sürekli ilişki
kurularak ülkemizin edebî ürünleri Batı’ya,
Batı’nın edebî ürünleri de Doğu’ya
tanıtılacaktır.
- Fecr-i Âtî üyelerinin eserleri , “Fecr-i Âtî
Kütüphanesi” adı altında yayımlanacaktır.
- Topluluğun yayın organı Servet-i Fünûn
dergisidir.
www.yasarvural.com.tr


Slide 13

FECR-İ ÂTÎ’DE ŞİİR

www.yasarvural.com.tr


Slide 14

 a) Tema
 Fecr-i Âtî grubu mensupları, yeni olma iddiasıyla
ve Servet-i Fünûn edebiyatına bir tepki olarak
ortaya çıkmalarına rağmen şiir sahasında aynı

malzemeyi kullandılar. Servet-i Fünûn şairleri gibi
Batı edebiyatı akımlarından etkilenerek kısmen
parnasizm akımına ve sembolist-emprestyonist
eğilimlere bağlananlar olur. Şiirde kullandıkları
temalar aşk ve tabiattır. Genellikle hissî ve
romantik aşk şiirleri yazdılar. Servet-i Fünûn
şairlerinin duygularında görülen maraziliği, daha
aşırı şekilde devam ettirdiler. Sembolizmi daha
iyi anladılar ve uygulamaya çalıştılar. Tabiat
tasvirleri ise tamamen subjektiftir. Genellikle
aruz veznini kullandılar.
www.yasarvural.com.tr


Slide 15

 b) Yapı, Ahenk ve Söyleyiş Özellikleri

Fec-i Âtî şairleri Servet-i Fünûn Döneminde
Tevfik Fikret’le başlamış olan serbest
müstezadı daha değişik bir nazım şekline
getirme işlemini çok ileriye götürerek şiiri
yapı bakımından Fransız Sembolistlerindeki
serbest nazma iyice yaklaştırmışlardır. Ferc-i
Âtî şairleri; kafiyeyi e aruz veznini önemli bir
ahenk unsuru olarak kullanmışlardır.

www.yasarvural.com.tr


Slide 16

 c) Dil ve Anlatım
Servet-i Fünûn şairlerinin yöntemleri izlenerek
şiir diline Arapça ve Farsçadan yeni kelimeler
alınmış, konuşma dilinden uzaklaşılmaya devam
edilmiştir. Bu dönemde görülmeye başlanan
dilde sadeleşme hareketleri(Genç Kalemler ve
yeni lisan)ne katılmamışlar, Arapça ve farsça dil
kaidelerine uygun sıfat ve tamlamalar
kullanmışlardır. Söz sanatları ve imgeler şiirde
önemli bir yer tutmuştur. Sembolizmin etkisiyle
şairler duygu ve düşüncelerini açıkça ortaya
koymamışlar, imgelerle yorumlanabilecek
şekilde ifade etmişlerdir. İmgeler genellikle
kişileştirme veya benzetmeler yoluyla
oluşturulmuştur.
www.yasarvural.com.tr


Slide 17

ŞİİRLERDEN ÖRNEKLER

www.yasarvural.com.tr


Slide 18

HASTA BİR TELDE HASTA BİR NAĞME
Ah ben ne hastayım bilsen:
Kalbimin ıztırâb-ı mâlûlü
Rûhumun ihtisas-ı meçhûlü
Ne kadar başka herkesinkinden.
Sen ki feyfâ-yı bînasibimde,
Bir küçük nûr-ı rahm-ı şefkâtsin
Dinle, rûhumdan akseden bu tanîn
Hasta bir telde hasta bir nağme
Bu bütün kış devam eden kahhâr
İhtisasat içinde hırpalanan
Dâimâ hasta, dâimâ sehhar

www.yasarvural.com.tr


Slide 19

Bir ümîdin peyinde şefkat uman
Fikr-i me’yûs gam penahımı ben.
Saf denizlerde belki bir mahzûn.
Hiss-i şefkat bulur mehâsinden
Hissedâr-ı şifa olr diye dün
Akşamüstü deniz kenârında
Hayli gezmiş ve çok düşünmüştüm.
Bu sema-yı mükedder altında
Acı bir hande mürtesem gördüm.
Âşıkından muvakkaten mahrum

www.yasarvural.com.tr


Slide 20

 Hasta bir genç kadındı sanki deniz

Şüphesiz bahtiyar, fakat mahrum
Besliyor bir ümîd-i şefkât-riz.
Güneş artık çekildi eşyadan.
Sular artık menekşe olmuştu.
Gölgelenmiş semâ-yı rüyadan
Bir hayâl-i bâid ü mevhûmu
Bekleyen gözlerim yorulmuştu.
Sonra birden semâya baktım ben:
Semt-i re’simde bir hayal-i semen
Bana senden neşîdeler okudu
Tahsin Nahid

www.yasarvural.com.tr


Slide 21

 Bu şiirdeki İmgeler:
 Kalbimin ıztırâb-ı mâlûlü (sakat ıstırap): Istırap sözcüğüne

insana özgü bir nitelik verilerek kişileştirme yapılmış. İmge,
kişileştirme yoluyla oluşturulmuştur.
 Sen ki feyfâ-yı bînasibimde (Nasipsiz çölümde): Çöl
sözcüğüne insana özgü bir özellik verilerek kişileştirme
yapılmış. İmge kişileştirme yoluyla oluşturulmuştur.
 Dinle, rûhumdan akseden bu tanîn (Dinle, ruhumdan
yankılanan bu tınlayışı): “Ruh” soyuttur, “tınlayış” ise
somut. Dolayısıyla soyut bir varlığa somut bir özellik
verilmiştir. Başka bir ifadeyle ruh, tınlayan bir nesneye
benzetilmiş ancak “kendisine benzetilen” nesne
kullanılmayarak “kapalı istiare” yapılmıştır. İmge, kapalı
istiare yoluyla oluşturulmuştur.

www.yasarvural.com.tr


Slide 22

 Hasta bir telden hasta bir nağme: Bu dize
tamamen sembolik bir söyleyişe sahiptir. “hasta

tel/ hasta nağme” ifadelerinde, kişileştirme ve
kapalı istiare vardır. “Tel” ve “nağme” burada
gerçek anlamının dışında kullanılmış ve şairin
ruhunu ifade eden bir sembol olmuştur.
 Bu semâ-yı mükedder altında (üzüntülü
gökyüzü): Gökyüzü kişileştirilmiştir.
 Hasta bir genç kadındı sanki deniz: İmge,
benzetme yoluyla oluşturulmuştur.
 Sular artık menekşe olmuştu: İmge, benzetme
yoluyla oluşturulmuştur.
www.yasarvural.com.tr


Slide 23

NİSYAN
Güneş ufukta solarken, onunla kol kola biz
Dolaştık eski hıyâbân-ı aşkı hep sessiz.
Menekşe gölgelerin aks-i mübhemiyle dolan
Bu eski makber-i mesir-i hâtırâtımdan
Uçan revâyıh-ı hülyâyı, dest-i mesâ
Uzak ve gölgeli âfaaka yaydı.
Nazarlarında zılâl ü ziyâ ölen o kadın
- Bir eski gölde solan leyle-i hâyalâtın
Son iltimâ’-ı harîrîsi, son nigâhı gibiBiraz melûl-ı tevekkül, fakat acûl, asabî
Ve muhteşemdi. Ben öksüz emellerimle hazân
Ser-i melûlümüzün fevk-i haşyetinde uçan
Ölümlü nefha-yı şi’riyle, rûhumuz yorgun
Samût ü pür elem, ağlaştık. İhtizâz-ı gusün…
Menekşe gölgeler artık karardı, öldü mesâ.
Rükûd-ı şâmı sararken bu leyle-i hülyâ
Biraz elem-zede, yorgun, onunla kol kola biz
Dolaştık eski hıyaban-ı şi’ri hep sessiz…
Köprülüzade Mehmet Fuad
www.yasarvural.com.tr


Slide 24

Nisyan: unutma
Hıyâbân: iki tarafı agaçlı yol
Mübhem: belli olmayan, belirsiz
makber-i mesir-i hâtırâtımdan: hatıralarımın gezinti
kabirleri
revayıh- hülya: hayallerin kokusu
dest-i mesâ: akşamın eli
zılâl ü ziyâ: gölge ve ışık
leyle-i hayalât: hayallerin gecesi
iltimâ’-ı harîrîsi: şiddetli parıldama
nigâh: bakış
melûl-ı tevekkül: razı olmaktan usanan
acûl: aceleci
ser-i melûl: sıkıntılı baş
fevk-i haşyetinde: aşırı korkulu
nefha-yı şi’riyle: şiirin nefesi
Samût ü pür elem: suskun ve elem dolu
İhtizâz-ı gusün: ağaç dallarının titreyişi
Rükûd-ı şâmı: akşamın durgunluğunu
hıyaban-ı şi’ri: şiirin ağaçlı yollarını
www.yasarvural.com.tr


Slide 25

Fuat Köprülü’nün bu şiiri Fecr-i Âtî
topluluğuna dahil olduğu
yıllardaki his ve anlayışını
yansıtmaktadır. Şiir baştan sona
sembol ve imgelerle doludur.
Fuat Köprülü’nün bu şiirde
Ahmet Haşim’in etkisinde olduğu
çok belirgindir. O, bu şiiri Ahmet
Haşim’e ithaf etmiştir.

www.yasarvural.com.tr


Slide 26

TOPLULUĞUN DAĞILIŞI

www.yasarvural.com.tr


Slide 27

 Fecr-i Âti topluluğunun dağılmasında,

topluluğun toplum meselelerine duyarsız
olması etkili olmuştur. 1908'de ülkedeki
baskıcı yönetim sona ermiştir. Batılılaşma
çalışmalarına yeniden hız verilmiştir. Bu
dönemde imparatorluk birçok zorlukla
karşı karşıya idi. Trablusgarp ve Balkan
Savaşları ile bu zorluklar daha da arttı.
Ülkenin zor günler yaşadığı bu dönemde
sanatçıların sadece kişisel duygularla
ilgilenmeleri hoş karşılanamazdı. Fecr-i
Aticilerin tümüyle bireyci olan sanat
anlayışına karşı edebiyatın sosyal
konulara ilgisiz kalmayacağı düşüncesi
ileri sürüldü. Fecr-i Aticilerin sanat
anlayışlarını değiştirmemeleri kendi
sonlarını hazırlamıştır.
www.yasarvural.com.tr


Slide 28

 Fecr-i Âtî topluluğunun dağılmasında diğer bir

etkili sebep de Millî Edebiyat hareketinin
başlamış olmasıdır. Memleketin büyük sıkıntı
ve dar boğazdan geçtiği bir dönemde
Selanik’te “Genç Kalemler” dergisi etrafında
toplanan Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp ve
Mehmet Emin gibi şair ve yazarlar milletin
duygularına tercüman oluyor ve milletin diliyle
millete sesleniyorlardı. Bu güçlü hareketin
karşısında zaten pamuk ipliğiyle birbirine bağlı
olan Fecr-i âti topluluğu tutunamadı ve
dağıldı. Topluluğun Celal Sahir, Mehmet Fuad,
Hamdullah Suphi, Ali Canip, Yakup Kadri ve
Refik Halit gibi isimleri Millî Edebiyat
Hareketine katılmış özellikle Yakup Kadri,
Refik Halit, Fuat Köprülü gibi yazarlar bu
dönemde yazarlıklarının zirvesine çıkmışlardır.

www.yasarvural.com.tr


Slide 29

www.yasarvural.com.tr
Kültür, edebiyat ve sanat sitesi

www.yasarvural.com.tr