Transcript kaz uçuşu

Slide 1

Ocak 2015


Slide 2

Hani, kimilerinin birbirine kızdığında “kaz kafalı"
diye seslendiği o tombul kuş “kaz” var ya;
bu seminerde ondan bahsedeceğiz.Önceliğimiz ise;
onun -40 derece soğukta bile donmayan vücut
yapısı değil, “V- Uçuş Tekniği”dir.


Slide 3

İnsanın bilebildikleri; aklıyla, araştırmalarıyla ve bugünkü ihtiyaçlarıyla sınırlıdır.
Unutulmamalıdır ki, insanın kendisi ve çevresindekilerin her biri sırlarla doludur
ve bu sırların çözülmesi adım adım kıyamete kadar sürecektir... İyi ki böyle;
yoksa, insan maddeye ait her şeyi bilebilseydi yattığı yerden kalkmazdı...

DOĞADAKİ
MODELLER

Kâinatta görünen ve bilinen canlılar içinde tek akıllı yaratık insandır.
Ve insan kendi tarihi boyunca çevresini incelemiş ve “modeller”
üzerinden bilgisini artırarak ihtiyaçlarını gidermek için teknoloji
geliştirmiştir. Ne demek istediğimizi herkesin bildiği yaratıklar ve
makineler üzerinde örnekleyelim.

MODEL

OLABİLMEK
“KUŞ”TAN  “UÇAK”A

“KAPLUMBAĞA”DAN

“YENGEÇ”TEN





“TANK”A

“LODER”E

“YARASA”DAN



“RADAR”A

“BALIK”TAN



“DENİZALTI”NA

“BÖÇEK”TEN



“HELİKOPTER”E


Slide 4

Doğadaki her canlı gibi
MADEMKİ
BENİ TANIMAK
İSTİYORSUNUZ,
KENDİMDEN
BAHSEDEYİM.

ben de Allah'ın yaratma ve
yönetme gücünün küçük bir
kanıtıyım. Beni böyle değil
de avda bir hedef ve/veya
tencerede et olarak görenler
için anlatılacakların hiçbir
anlamı olmayacaktır...

TANIŞMA

ZAMANI

● Bizler, bazı kuş türleri gibi kamışlı sularda beslenerek yaşarız. Gövdemiz büyük
ve yağlı olduğundan insanlar için hep besin kaynağı olarak görüldük. Göçmen
olanlarımız avlandı, çiftliklerde beslenenlerimiz kesilerek yenildi.
● Suda yaşıyor olmamıza rağmen hızlı yüzücüler değiliz. Yavaş fakat alımlı yüzeriz.
Suya daldığımızda su altında uzunca bir zaman kalabiliriz.
● Uçarken veya tehlike karşısında kornaya benzeyen yüksek sesle ötmemiz
(bağırmamız) bizim marka davranışımızdır.
● Cinsel hayatımıza gelince, pek çok hayvanın aksine ölünceye kadar tek eşle yaşar
ve neslimizin devamı için yumurtadan yavru yetiştiririz.
● Normal şartlarda on yıla kadar verimli olabilmekteyiz. Daha uzun yaşayanlarımız da
vardır...


Slide 5

NEREDE
KALMIŞTIK?

Bize takdir edilen
“yaşam şekli” için
hiçbir eksiğimiz yok ki
yaşayabiliyoruz.
Bu da Allah’ın sonsuz ilminin
ve gücünün sayısız
delillerinden biridir...

KAZIN

ÖZELLİKLERİ

● Evcil olanlarımız sadece besin olarak değil, bazı toplumlarda “dövüş” (kumar)
için de kullanıldı... Bazıları bizi bekçi bile yaptı. Ama yaygın olarak evlerde ve
çiftliklerde beslenilme sebebimiz vücudumuzdur. Kaz denilince insanların aklına
etimiz, yağımız, karaciğerimiz ve tüylerimiz gelir. Ciğerlerimiz özel tadından dolayı
pahalıdır; ancak, lüks sofralarda bulunabilir. Tüylerimizin yumuşaklığı yastık,
yorgan vb. yapımında idealdir. (‘Kuştüyü yastıkta yatmak’ pahalı bir zevktir.)
● Konu biz kazlar olunca daha çok “yaban” olanlarımız konuşulur. Çünkü; onların
yaşantıları insanlar için daha ilgi çekicidir. Bu sebeple, göçenimizin (yaban kazının)
neden ve nasıl göç ettiği insanlar tarafından yıllardır araştırılıyor...
● Yaban olanlarımızın binlerce metre yüksekte uçabilme kabiliyetleri ve uçma
teknikleri onlara göç edebilme imkânı vermektedir. Bazılarımızın Himalayalar’ı
geçtiği bilinmektedir. Çoğu canlı bu yükseklikte oksijen yetersizliğinden uçamaz bile.
Bu yükseklikte oksijenin azlığına ve dondurucu soğuğa rağmen uçabilmemiz,
ciğerlerimizin ve kan yapımızın farklılığı sebebiyledir. Buna şaşırmamak gerekir;
çünkü, Yaratıcı ne yapmamızı “murad etmişse” ona uygun vücut yaratmış…


Slide 6

Kuş deyip geçmeyiniz; kuşlarda öyle özellikler var ki Allah’ın sonsuz ilminin
tezahürleridir. Bu özellikler; göçmen kuşlara kusursuz yolculuk yapmalarını
sağlaması yanında, “bakan değil gören gözler” için “model-örnek-şablon” dur.

Bizler göç öncesi olabildiğince beslenir ve yağ

UÇUŞ
ÖNCESİ
YAKIT
İKMALİ
YAPALIM.

UÇUŞ

biriktirerek göçe hazırlık yaparız. Bu hazırlık uçuş
için “yakıt ikmali”dir. Çünkü, yağ bizim için en ideal
yakıttır. Uzun uçuşlarda bu yağı yakarak enerjiye ve
suya çeviririz... Göç için bir kere havalandık mı
günlerce durmaksızın uçabiliriz. Bu bizim için ideal bir
uçuş planıdır. Ne zaman ki depoladığımız yakıt
bitmeye yaklaşır, o zaman tekrar yakıt almak için yere
ineriz. İndiğimiz pistler (bölgeler) önceden bildiğimiz

ÖNCESİ

yerlerdir. Yakıt depoladığımızda tekrar havalanırız...

YAKIT
TAMAN,
ŞİMDİ
KANAT
KONTROLÜ.

Bizim soğuktan korunmamızı ve uçuşumuzu sağlayan
tüylerimizle ilgili yaratılıştan gelen bir özelliğimiz var.
İyi ki de var; yoksa, bazılarımız yavrularını bırakıp
gidebilirdi... Bizde yavruların doğma mevsiminde
(güçsüz dönemlerinde) yetişkinlerde yenilenmek
üzere kendi tüylerini dökerler; yani, uçamazlar.
Yavrular büyüyerek uçabilecek duruma gelirken biz
yetişkinlerin de kanat tüyleri yavaş yavaş yerine gelir.
Yeni sürümüz eskilerden ve yenilerden oluşur ve
birlikte uçarız/göçeriz. Bunu sağlayana teşekkür...


Slide 7

Kâinatın yaratıcı ve
yöneticisi Yüce Allah (cc),
BENİMLE

iradesiz yarattıklarının

BİRLİKTE

(canlı-cansız) her birini

UÇMAK

yapacağı işlere uygun

İSTER

olarak donatmış; böylece

MİSİNİZ?

görevlerini eksiksiz yerine
getirmelerinin yolunu
açmıştır.

HAVANIN

DİNAMİĞİ

BİZİMLE UÇABİLMEK İÇİN “V- UÇUŞ TEKNİĞİ”Nİ BİLMEK GEREKİR

● Bizler, göçlerimiz hariç uzun süre havada kalan kuşlar değiliz. Bu sebeple bizim
kanatlarımız vücudumuza (ağırlığımıza oranla) “kısa-kalın”dır. Kanatlarımızdaki bu
dezavantajlığı uzun uçuşlarımızda “V- Uçuş Tekniği” ile gideririz. Bu metot her ne
kadar bizlere mal edilse de, başka kuşlar da sürü uçuşlarında bu tekniği kullanır.
● Bizler (kuşlar) kanatlarımızı hareket ettirdiğimizde (çırptığımızda) kanatlarımız ve
gövdemiz etrafında hava akımları oluşur. Aerodinamik (havanın dinamiği) denilen
havadaki bu hareketlenme, sallanan cismin şekline bağlı olarak bir yüzünde hava
basıncı, diğer yüzünde hava boşluğu oluşturabilir. Bizler havanın bu özelliğini uçuşta
kendi lehimize kullanırız. Bir diğer ifade ile; kanat üstlerinde boşluk oluşturarak kanat
altındaki havanın basıncıyla daha kolay yükselir ve/veya havada kalırız.


Slide 8

Biz kuşlar sürü halinde iken “V-Tekniği”ni kullanarak
(oluşturduğumuz hava akımlarıyla) tek başımıza
olduğumuzdan daha az enerji kullanır, daha hızlı uçar
ve yere inmeden daha uzun mesafelere gidebiliriz.

AYRINTIYA GİRELİM
● Bizler göç ederken, gelişigüzel uçarsak her birimiz
diğerleriyle aynı derecede hava sürtünmesine tabi olur.
Yani; bireysel uçuş, havanın direnci ve yerçekimi kuvveti
ile en üst düzeyde mücadeleyi gerektirir.

UÇUŞ

TEKNİKLERİ

● Öndekinin tam arkasında uçmak da doğru değildir.
Çünkü; öndekinin hareketlerinden doğan aşağı doğru
olan hava akımı arkadakini zorlar.
● Kanatlar birbirine değmediği sürece yan yana uçmak
önlü-arkalı uçmaya göre daha doğrudur. Böylece
yandakinin oluşturduğu yukarı doğru olan hava
akımlarından faydalanılır. Ancak; tüm sürünün tek hiza
halinde uçması toplamda fayda vermez. Çünkü, ortadaki
yandakilere göre iki kat avantajlıdır.
● Halbuki; V şeklinde uçuş yapılırsa “en önde uçan”
havanın direncini arkadan gelenler lehine daha aza indirir.
Her birimiz (en öndeki hariç) avantaj sağlarız. İnsanların
yaptığı bir araştırmada: “V-şeklinde ve tek başına
yaptığımız uçuşlar karşılaştırıldığında V-uçuşunda
% 70 oranında daha az enerji kullanıldığı ve % 24 oranında
hızın arttığı” tespit edilmiştir…


Slide 9

Göçe hazırız… Bu yıl doğup da uçacak hale gelenlerle, yaşlıları
aramıza alarak birlikte uçacağız. Bu dayanışmamızın bir
gereğidir. Güçlüler sırayla V- uçuşunun başını çekerek hava
akımları oluşturarak sürünün uçuşunu kolaylaştıracaklar.
En öndeki yorulduğunda arkaya geçecek bir başkası nöbeti
devralacak ve uçuş asla aksatılmayacak. Uçuş yavaşlamışsa
arkadakiler bağırarak uyaracaklar, öndeki hızlanacak veya
arkaya geçecek. Kimse tek başına göçmeyi denemeyecek.
Hepimiz bu kuralları bilerek ve uyarak uçuşa katılacak…

ARTIK

HAVADAYIZ

Bizim sürü uçuşlarımızda başka kurallarımız da var.
Biz birbirimizi daima sahipleniriz. Hastalık-yaralanma gibi
sebeplerle uçamayanlar için sürü yolundan kalmaz,
özürlüye iki refakatçi verilir ve yere inerler. Özürlü yeniden
uçuncaya veya ölünceye kadar başında beklerler. İyileşme
olursa üçü, ölüm olursa ikisi geçmekte olan bir sürüye
katılmak için havalanırlar. Bu yabancı sürü de onları
aralarına almazlık etmez…

Bizler, gündüz uçabilmemize rağmen göçlerde gece
yolculuğu da yaparız. Bunun pek çok faydaları vardır.
Örneklersek: Avcılara karşı daha güvenli oluruz, gündüzü
beslenmeye ayırabiliriz, gece hava daha serin olacağından
daha az su kaybederiz ve organlarımız daha az ısınır…


Slide 10

“Yeryüzünde gezen
KONUMUZ:

DERS ALMA
ZAMANI

her türlü canlı ve (gökte)

İNSANIN

iki kanadıyla uçan her tür

“KAZDAN”

kuş, sizin gibi birer

ALACAĞI

topluluktan başka

DERSLER

bir şey değildir...”
(Kur'ân 6/38)

1

Biz kazlar, hedefe kolay ve çabuk ulaşabilmek için bir arada olmanın gerekliliğini,
hedefe yürürken (uçarken) “uçuş disiplinine" uyulmasının şart olduğunu ve gruptan
ayrılmanın mahzurlarını doğuştan biliriz. Kısacası fıtrata (yaradılış kurallarına) uyarız.

2

Yeteri güçte olanlarımız sırayla en başa geçerek V- uçuşunda süreklilik sağlar.
Sürü, son derece zor olan yolculuğu, güçlüler arasında "yük paylaşımı" ile
kolaylaştırır. Güçsüz, yaşlı ve hasta olanlara asla yükleme yapılmaz, himaye edilirler.

3

Bizde önde uçan (başı çeken) sürekli olarak önde durmaz, yorulduğunda arkaya
geçerek yerini başkasına devreder. Hatır için biri öne geçirilip grubun uçuşu riske
sokulmaz… Hedef, birine “makam vermek” değil, göçü topluca tamamlamaktır.

SİYASİ
ÖRNEKLEME

Bir grup düşünün: İhtiyar, yorgun, kümeste büyümüş birini öne geçirmiş; uçma gibi bir
hedefleri yok, sadece bağırıp duruyorlar... Bir başka grup düşünün: İçindeki kurnaz kazlar
göç etmemek için başlarına beceriksiz birini seçmişler; o da gruba olduğu yerde çember
çizdiriyor... Bir üçüncü grup ise: V-Uçuşu yapıyor; genç, dinamik olanları sırayla öne
geçiriyorlar, çoktan gökyüzüne çıkmışlar bile... Hangisine katılmak daha akıllıca olur?


Slide 11

BİTİRİRKEN

Yüce Allah’ın yarattığı (canlı-cansız) varlıkların
bilemediğimiz tarzlarda Yaradan'a şükrettiklerini/ibadet
ettiklerini vahiyden öğreniyoruz. Ya bizler…
DOĞA, İNSAN İÇİN “MODELLER” DEPOSUDUR

“Göklerde ve yeryüzünde
bulunan kimselerle, sıra sıra
(kanat çırparak uçan)
kuşların Allah'ı tespih ettiğini

görmez misin?
Her biri duasını ve tesbihini
kesin olarak bilmektedir…”
﴾Kur’ân 24/41﴿

Hayvanlar becerilerini kendileri üretmiyor, doğumla
birlikte vücutlarında hazır buluyorlar. Onlar
akılsız/iradesiz yaratıldıklarından yaşamaları için
gerekli olanlar Yaratıcı tarafından genetik yapılarına
yerleştirilmiştir. Bu sebeple kaz, kaz olduğundan beri
aynı biçimde yaşar, uçar. Kaz dediğimiz kuşun daha
bilmediğimiz özelliklerinin de olabileceği akıldan
çıkarılmamalı, araştırmalara bizlerinde katkısı
olmalıdır. Bilgi Müslümanın yitik malıdır, aramalı…

Müslüman, “kaz”ı ateist biyolog gibi iri kuşlardan bir tür veya ateist bir avcı gibi et yığını olarak
görmemeli. Kaz, Allah’ın varlık delillerinden küçük bir örnektir. Müslüman onun neslini korur,
özelliklerini inceleyerek “ondaki sırrı” çözmeye çalışır, öğrendiklerinden bilgi üretir,
bilgiden de teknoloji…
Allah’ım (cc),
yarattıklarından sonsuz
ilmini ve gücünü
akledebiliyorum.
İmanımı kabul eyle,
daim eyle…

Müslüman, ihtiyaç halinde
“israf etmeden” ve “katletmeden”
kazı yiyecek olarak kullanabilir...
Kendisine verilen nimetler için
Yüce Allah’a şükreder.


Slide 12

Faydalandıklarıma teşekkürlerimle...

Ocak 2015