LUDDİTE OLAYI Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz bırakacağına inandıklarından, ellerinde balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp makineleri.
Download ReportTranscript LUDDİTE OLAYI Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz bırakacağına inandıklarından, ellerinde balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp makineleri.
Slide 1
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 2
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 3
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 4
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 5
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 6
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 7
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 8
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 9
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 10
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 11
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 12
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 13
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 14
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 15
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 16
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 17
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 18
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 2
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 3
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 4
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 5
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 6
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 7
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 8
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 9
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 10
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 11
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 12
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 13
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 14
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 15
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 16
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 17
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER
Slide 18
LUDDİTE OLAYI
Tam olarak 1811-12 yıllarında "luddites" adı
altında örgütlenen ingiliz tekstil işçileri, yeni
doğmakta olan sanayi devriminin kendilerini işsiz
bırakacağına
inandıklarından,
ellerinde
balyozlarla dokuma atölyelerine saldırıp
makineleri parçaladılar.
Olay
şöyle
başlar
ingiliz
kraliyet
parlamentosu'na 1811'de general ludd adı
ile bir mektup gönderilir:
"Biz, birbirine kenetlenmiş 3000 kişilik
küçük bir orduyuz, ama öylesine kararlıyız
ki kraliyet ordusu'nu donuna …….mayı
başaracağız.
Eğer kral ve parlamento aklını başına
toplamazsa, ingiltere'yi enkaz yığınına
döndüreceğiz. eğer eşyalar ucuzlamazsa,
parlamentonuzu ateşe verip dünyadaki her
şeyi güzelleştireceğiz.
Mektupta bahsedilen 3000 kişilik ordu, 11 mart
1811'de yaptıkları bir protesto yürüyüşü polis
tarafından şiddetle bastırılınca aynı gece 60
tane çorap tezgahını yakmış ve 1 yıl içinde
yaklaşık 1000 adet tezgahı ürettikleriyle
beraber yakmıştır.
Ludditler bu eylemleri sonrasında halkın
sempatisini kazandılar. Kan dökmeden
yürüttükleri bu mücadele toplum nezdinde
meşruiyet kazanmaya başladığı bir
zamanda ludditler bir sürü işçiyi mağdur
eden, emek sömürüsünün hat safhada
olduğu bir fabrikaya saldırma kararı aldılar.
Bu saldırıdan önceden haberdar olan
fabrika sahibi william cartwright, işçileri
baskı ve ikna yoluyla ludditlere karşı
silahlandırdı.
Ludditler fabrikaya yaklaşınca beklemedikleri
bir karşı saldırıyla 2 ölü ve onlarca yaralı
verdi. işte bu noktadan sonra ludditler kan
dökmeden yürüttükleri eylemlerinde intikam
almak nedeniyle yeni bir yol açtılar.
Kendilerine açıkça savaş açan fabrikatör
Horsfall'ı öldürdüler. Halk nezdindeki
meşruiyetleri bu ölüm sonrasında bir miktar
sarsıldı ve haklarında soygun haberleri
yayıldı.
Hükümetin Ludditler için ölüm cezaları
vermesi eşitsizliğin gittikçe derinleştiği
ingiltere'de iç savaşın başlamasını
tetikledi.
Ludditler, esas olarak çalışma süresi, ücret
ve sair nedenlerle işçilerin mağdur
edilmesine karşı bir tepki koyuyorlardı
ancak ludditler, jeremy bentham'ın saydam
toplumsal
düzenine
ve
hayatlarının
panoptik
hapishanelere
dönüştürülmesine karşı çıkıyorlardı.
Nitekim dönem sermayedarları bentham'ın
demokrasi modeli diye sunduğu insanların
koşullanmasına endeksli yaşam bilincine karşı
çıkıyorlardı.
Bu yaşam biçimine göre bir insanlar
gündelik yaşamlarında ve iş hayatlarında
diledikleri bir biçimde çalışmak yerine
başında yönetici olsa da olmasa da sürekli
ve hiç durmadan çalışmalıydılar.
Ludditler, emek sömürüsünün yoğun
sürdüğü
bir
adaletsiz
ortamda
örgütlenmiş ve dönemsel olarak halk
tarafından
büyük
bir
destek
kazanmışlardı.
Bu hareketin destek kazanması dolayısıyla
sermayedar ve devlet egemenlerinde
yarattığı korkudan doğan kazanımlar,
fransız jakobenlerine dahi korku salmıştır.
Nitekim ingiltere'deki bu hareketin bentham'ın
önerdiği modeli yerle yeksan etmesi, fransa'da
bu modeli kurmaya çalışan jakobenleri hem
kızdırmış hem de korkutmuştur.
TEŞEKKÜRLER