İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE BÜYÜK BİR İKTİSATÇI Adam Smith Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER ADAM SMİTH Adam Smith Öğretisinin Temelleri • Liberal Klasik Okulun kurucusudur. • “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı ekonominin bilim.

Download Report

Transcript İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE BÜYÜK BİR İKTİSATÇI Adam Smith Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER ADAM SMİTH Adam Smith Öğretisinin Temelleri • Liberal Klasik Okulun kurucusudur. • “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı ekonominin bilim.

Slide 1

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 2

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 3

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 4

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 5

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 6

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 7

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 8

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 9

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 10

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 11

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 12

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 13

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 14

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 15

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith


Slide 16

İKTİSAT BİLİMİNİN GELİŞİMİNDE
BÜYÜK BİR İKTİSATÇI

Adam Smith

Hazırlayan: Mehmet Feridun SEZER

ADAM SMİTH
Adam Smith Öğretisinin
Temelleri

• Liberal Klasik Okulun
kurucusudur.
• “Ulusların Zenginliği” adlı kitabı
ekonominin bilim haline
gelmesini sağlayan temel
yapıtlardan biri sayılmaktadır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

Servet
İş bölümü
Değer
Sermaye
Ekonomik düzen
Ekonomik politika
Gelirlerin üretim öğeleri
arasında bölüşülmesi

Ekonomik Büyümenin İtici Güçleri
1.

Büyümenin itici gücünü işbölümü oluşturmaktadır.
İşbölümü,




2.
3.

üretim artışına
teknik ilerlemeye
sermaye birikimine yol açmaktadır.

Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir.
Büyümenin başarılı olması için




Toplumsal
Kurumsal
Hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.

İş Bölümü
A. Smith, işbölümü sonucunda emeğin veriminin arttığını belirtmektedir.
İşbölümü sayesinde bir işçinin günlük toplu iğne üretimi 20 iğneden 4.800
iğneye çıkmaktadır.

İş bölümü

Ekonomik iş bölümünün yararları:





Bolluk, kitle üretiminin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
İnsanların becerisini arttırmakta,
Bir işten diğer işe geçmede zaman kazandırmakta,
Makine kullanımını kolaylaştırmaktadır.

Sermaye
Smith, sermayeyi emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli
çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak,
gübre... birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi,
üretimi azaltacaktır.
Smith’e göre ekonomik gelişmenin koşulu sermaye birikimidir.

Tasarrufların sermaye birikimindeki rolü





Tasarruf bir ihtiyacın giderilmesinden vazgeçilmesidir.
Tasarruf işçiler için zordur. Rant ve kâr sahipleri için daha kolaydır.
Adam Smith’e göre tasarruflar derhal yatırıma aktarılmalıdır.
Böylece verimli işlerde kullanılır ve bu yoldan ihtiyaçlarını
karşılamak üzere işçilerin eline geçmiş olur.
• Yani Tüketim azalmaz, türü değişmiş olur.
• Tasarruflar bu şekilde yatırımlar aracılığıyla teknik sermayenin
doğmasına ve gelişmesine ve arazinin iyileştirilmesine ayrılmış olur.
• Tasarruf olmayınca sermaye birikimi olmayacağından üretim artmaz.
Ulus da zenginleşmez.

Gelirlerin üretim öğeleri arasında bölüşülmesi
Adam Smith’e göre üç türlü gelir vardır: Ücret, kâr ve rant.






Ücret
Emeğin bedeline ücret denir.
Kâr
Sermayelerini üretime ayıranlarla, borç-ödünç verenlerin gelirleri kârdır.
Faiz ise kârın bir şeklidir. Faiz paranın değil sermayenin bir geliridir.
Rant
Arazinin kullanılması karşılığı arazi sahiplerine ödenen bedeldir.

Adam Smith ve Tam Rekabet
• Smith ekonomiyi doğa
kanunlarının varlığıyla
açıklamaya çalışmıştır.
• Smith'e göre iktisadi hayat
bireycidir. Kişisel menfaat
iktisadi hayat için itici bir
güçtür. Kişi en az zahmetle en
çok tatmine ulaşmaya
çalışacaktır, doğası gereği.
• Bu amaçla, Smith, arz ve talep
eşitliğini otomatik olarak
gerçekleştiren fiyat
mekanizması üzerinde durur.

Dengenin oluşumu ve piyasa örneği
• Smith'e göre fiyatlar denge
unsurudur.

Dengesizlik hâli

Arz
Talep

• Bu dengesizlik Smith’e göre
kusursuz işleyen bir fiyat
mekanizması tarafından
düzeltilir.
• Talep ve arz eşitleninceye
kadar fiyat mekanizması bir
çark görevi görür.
• Terazinin kollarını aşağı ve
yukarı doğru hareket ettirebilen
fiyat mekanizması sonuçta
talebi ve arzı eşitler ve dengeyi
oluşturur.

Piyasa örneği: ekmek
1.
2.
3.

4.
5.
6.
7.

8.
9.

Ekmek arzı (üretimi) azalırsa;
Kişiler ihtiyacı olan birim ekmeğe ulaşmak için daha çok çaba harcayacaktır.
(Smith’in “Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür.” sözünü hatırlayalım.)
Bu artan çaba ister istemez fiyatları artıracaktır. Çünkü kişiler ihtiyaçlarını
karşılamak için az sayıda olan ekmekleri alabilmek için daha fazla para ödemeye
razı olacaklardır.
Fiyatların yükselmesi firmaları daha çok kâr elde etmek için üretim yapmalarına
teşvik edecektir.
Böylece arz, daha önceden artmış olan talebe gittikçe yaklaşacaktır.
Sonuçta denge sağlanmış olacaktır.
Bu arz artışı eğer talebi aşarsa piyasada gerektiğinden daha fazla ekmek olacak
ve bu durum kişilerin zaten bol miktarda bulunan ekmeklere düşük fiyat vermesine
yol açacaktır.
Bu da fiyatları düşürecek ve zarar etmekten korkan üreticiler(firmalar)
üretimlerini(arzı) azaltacaklardır.
Talepten fazla artmış olan arz böylece talebe yaklaşacak ve eşit duruma gelince
piyasa dengesi oluşacaktır.

Tam rekabet durumunda
• Kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını en çoklaştırırlarken aynı zamanda
toplumun da çıkarına hizmet ederler.
• Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar
düşünce bundan tüketiciler yararlanır.
• Üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur.
• Kaynakların optimal etkin dağılımı gerçekleşecektir.
• Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim
artıklarını eşit şekilde paylaşırlar.

Ancak, aşağıdaki etkenler tam rakebet
ortamında kurulan dengeyi bozabilir:

3.

Devletin vergilerini arttırması.
Üretim faktörlerinin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı
mallarda nadirlik rantı yaratır(nadirlik rantı bir malın piyasada az
olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının
maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır).
Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.

4.
5.

Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
Siyasal istikrarsızlığın artması.

1.
2.

Tam rekabet parçalanıyor

Uluslararası
ilişkilerin kopması

Siyasal istikrarsızlık

Vergilerin arttırılması

Uluslararası dış ticaret
• Adam Smith ülke içinde ve ülkeler arasında serbest mal dolaşımını
ilke olarak savunmuş, bunu uluslararası dış ticaretin temel ilkesi
olarak benimsemiştir.
• Serbest ticaretin gerek ülkelerin ve gerekse dünya refahının artması
bakımından çok daha yararlı olacağını savunmuştur.
• Smith’e göre akıllı bir aile reisinin dışarıda daha ucuza satın alabileceği
bir şeyi hiçbir zaman evde yapmaması gerektiğini savunarak işbölümüne
verdiği değeri ortaya koymuştur.
• Bir ülke bir malı diğerine göre daha ucuza üretiyorsa, o malın
üretiminde uzmanlaşmalı, buna karşılık üstünlüğe sahip olmadığı
malların üretimini ve ihracatını üstünlüğe sahip ülkelere bırakmalıdır.
• Böylece dünya üretiminde bir artış sağlanacak ve birbirleri ile ticaret
yapan tüm ülkeler bundan yararlanacaktır.

Örneğin;

• Japonya bilgisayar üretiminde
diğer ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Bilgisayar üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

• Türkiye tekstil üretiminde diğer
ülkelere göre daha ucuz
üretimi gerçekleştirebiliyorsa
• Tekstil üretiminde
uzmanlaşmalıdır.

Kaynaklar



Dinler, Z., 2006: İktisada Giriş, 12. Baskı, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa
Pekin, T., 2007: Ekonomiye Giriş, 4. Baskı, Zeus Kitapevi Yayınları, İzmir
İnternet Adresleri





http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/klasik_ekonomi_dusuncesi.html
http://www.ekodialog.com/Konular/iktisatcilar/adam_smith.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Smith