MSGSÜ Felsefe Bölümü 16 Şubat 2011 Cemsinan Deliduman  TDK Türkçe Sözlüğe göre: 1) 2) 3) 4) 5) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü. Öğrenme, araştırma veya gözlem.

Download Report

Transcript MSGSÜ Felsefe Bölümü 16 Şubat 2011 Cemsinan Deliduman  TDK Türkçe Sözlüğe göre: 1) 2) 3) 4) 5) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü. Öğrenme, araştırma veya gözlem.

MSGSÜ Felsefe Bölümü 16 Şubat 2011 Cemsinan Deliduman

 TDK Türkçe Sözlüğe göre: 1) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü.

2) 3) Öğrenme, araştırma veya gözlem yoluyla elde edilen gerçek.

İnsan zekasının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü.

4) 5) Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler.

Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.

1) 2) 3) 4) 5) 6) Deneyimlerimizle ve gözlemlerimizle.

Kurguladığımız deneylerle.

Safi akıl yürütmeyle.

İlk sezi yoluyla.

Deneyimlerden çıkarım yoluyla.

Başkasından öğrenerek veya okuyarak.

        Doğruluğundan şüphe edilmeyen bilgi.

Söyleyen kişi veya yazılan kitaptan ötürü.

Deneyimlerimiz ve gözlemlerimizle elde edilen bilgi.

Deneyimlerimiz ve gözlemlerimizle sürekli doğruluyarak.

Deneyimlerimizden yaptığımız çıkarımlar.

Özel testlerden geçirip sınayarak.

Safi akıl yürütmeyle elde ettiğimiz bilgi.

Mantık kurallarına uygunluk.

 Deneme-yanılma yöntemi veya deneyimler büyük oranda incelenen duruma özel bilgi verirler.

 Bu tür bilgi genelde dilde, gelenekte veya kültürde içselleşmiş halde bulunur.

 Bilimsel yöntemin oluşturduğu kuramlar ise daha genel durumlara dair bilgi verebilirler.

 Kant’ın sınıflandırmasına göre: 1.

2.

3.

Sentetik sonsal bilgi Sentetik önsel bilgi Analitik önsel bilgi

 Çoğu durumda bir bilgi alanının tamamını anlamak mümkün olmaz.

 Bir alanla ilgili bilgimiz genelde eksik yani kısmidir.

 Alıştırma problemlerinde çözüm için gerekli tüm veri ve denklemler başlangıçta sağlanır.

 Gerçek problemlerin tümü eksik veri ve problemin kısmen anlaşıldığı durumlardır.

 Bilimsel bilgi bilimsel yöntem kullanılarak elde edilen bilgidir.

 Bilimsel yöntemde gözlemsel, deneysel ve ölçülebilir kanıtlar akıl yürütmenin özel prensipleri altında değerlendirilir.

 Epistemology, bilginin doğasını ve elde edilme yöntemlerini inceler.

  Bilim ise ‘’mantıksal olarak tutarlı düşünceleri planlanmış deneylerden elde edilen bilgiyle bütünlüklü hale getirme işlemidir.’’ (Francis Bacon) Bilimsel bilgi kesinlik iddasında değildir.  Şüphecilik.

 Platon için bilim insan bilgisinin idealiydi ve dolayısıyla doğru ve değişmezdi.

 Örneğin aksiyomatik geometri bu tür bir bilgi sistemidir.

 Doğru bilgi gerçek, sabit ve değişmez olmalıdır.

 Dolayısıyla doğru bilgi eşsiz, değiştirilemez nesnelerden (formlardan) oluşmalıdır.

 Duyu deneyimlerinin dinyası sürekli değişir ve bu nedenle güvenilmezdir, formlara saf akıl ile ulaşılabilir.

 Formlar doğru gerçekliktir ve algılardan bağımsızdır.

Aristo (M.Ö. 384-322), Physica (Fizik)

 Platon: Doğrudan duyu deneyiminden çok uzakta bir gerçeklik vardır (ideaların veya formların gerçekliği). Öncesiz veya doğuştan var olan bir bilgi vardır ve öğrenme hatırlamadır.

 Aristo: Her bilgi dış dünyadaki girdilerden ve sonunda bunlardan genelleyeceğimiz ya da tümleyebileceğimiz genel planlardan ve birleştirici ilkelerden başlamalıdır. Bu planlar ve ilkeler aklın hoşuna gider ve bizde belirli bir bilgi alanını ya da bireysel duyu deneyimlerinin bir kümesini en sonunda anlamışız duygusu uyandırır.

 Her ikisi: Gözlemcinin aklından bağımsız bir dış dünyanın varlığına inandıkları için realisttirler.

 Tümdengelim: Genelden özele, belli bir önermeden veya önermeler kümesinden gereken sonuçlara ulaşmak için kullanılan düşün işlemleri.

   Silojizm: Belli önermeler verildikten sonra, farklı bir önermenin, bu önermeler doğrultusunda, onları gerekli kılarak izlediği tartışmadır.

Varsayılan önermeler: öncül ise sonuç (p  q) Değilleme: ~q  ~p , ancak ~p  ~q denilemez.

 Bir hipotezi kanıtlamakla geçersizliğini göstermek arasında önemli bir asimetri vardır.

Descartes (1596-1650), Regulae (Aklın İdaresi İçin Kurallar)

Aksiyom: İspat:

 Öncüllerin doğru olduklarını nasıl belirleyeceğiz?

 Kanıt gerektirmeksizin doğru (‘gün gibi açık’) önermelerden başlamalı.

 İlk ilkeler sezgiyle elde edilmeli.

 Daha sonra ilk ilkelere mantıksal tümdengelim uygulanmalıdır.

 Bilim Öklit geometrisi gibi aksiyomlardan başlamalı ve tümdengelimle mutlak kesinlikte sonuçlara varmalıdır.

 Einstein: “Gerçek dünyanın bilgisini yanlızca mantıksal düşünme veremez.”

Küresel Geometri:

Öklid Geometrisi Riemann Geometrisi Lobachevski Geometrisi

John Herschel (1792-1871):

Max Planck (1858-1947), Kesin Bilimlerin Anlamı ve Sınırları

 Temel kuramlarımızın özünü oluşturan hipotezler için sağlam temel sezgiyle mi gözlemle mi elde edilir?

 Bilimsel bir kuramı oluştururken, insan yaratıcılığı çok önemli bir rol oynar.

 Saf mantıktan ve ampirik kanıtlardan daha fazlası gerekiyor.

 Bilimsel bilgi tarihsel ve kültürel sürece oldukça bağlı.

 Bilimsel yasalar ve kuramlar dünyayı tanımlamanın olası yollarından yanlızca biri mi, yoksa bize gerçeği mi verirler?

 Bilgi  Durum bilgisi  Kısmi bilgi  Bilimsel bilgi  Bilimsel yöntem  Tümdengelim  Silojizm  Varsayılan önermeler  Değilleme  Realist  Rasyonalist  Ampirist  Aksiyomatik geometri  Bilimin durumu