CUMHURİYET DÖNEMİNDE ŞİİR www.edebiyatogretmeni.net 1. Saf (Öz) Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir 2. Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir (1920-1960) 3.

Download Report

Transcript CUMHURİYET DÖNEMİNDE ŞİİR www.edebiyatogretmeni.net 1. Saf (Öz) Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir 2. Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir (1920-1960) 3.

CUMHURİYET
DÖNEMİNDE
ŞİİR
www.edebiyatogretmeni.net
1. Saf (Öz) Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir
2. Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir
(1920-1960)
3. Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını
Sürdüren Şiir
4. Garip Hareketi (1.Yeni)
5. Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir
6. İkinci Yeni Şiiri
7. İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir
(1960-1980)
8. 1980 Sonrası Şiir
9. Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri
ÖZ (SAF) ŞİİR
ANLAYIŞI
• Saf şiir anlayışı Paul Valery’nin (Fransız
sembolisti) şiirde dili her şeyin üstünde
tutan görüşünden ve Divan şiirinin
biçimci yapısından etkilenen
şairlerimizde görülen ortak zevk ve
anlayışa verilen addır.
• Türk edebiyatında saf şiir eğilimi Ahmet
Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı
Mülahazalar” adlı makalesiyle başlar.
• Bu dönemin şairleri için önemli olan “iyi
ve güzel” şiir yazmaktır.
• Şiirde her türlü toplumsal-siyasal
konunun dışında kalarak sadece
okuyucuda estetik haz uyandıran şiir
yazma eğilimindedirler.
• Bu şairler her türlü gruplaşma eğilimi
dışında kalarak bağımsız şahsiyetler
olarak şiirler yazmışlardır.
• Didaktik bilgiden uzak durup bir şeyler
öğretmeyi değil insanın estetik
duyarlılığını doyurmayı amaç
edinmişlerdir.
• Şiirde anlama değil dile önem verirler.
Anlaşılmak için değil duyulmak,
hissedilmek için şiir yazmışlardır.
• Dize ve dil baş tacıdır. Bu şairlerde
bireysellik, gizemlilik, ruh, ölüm, mit
temaları işlenir.
• Bu şairler genellikle sembolizmin
etkisinde kalmışlardır.
• Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi
Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı, Cahit
Sıtkı Tarancı, Ziya Osman Saba… başlıca
temsilcileridir.
• Bu anlayışı benimseyen sanat topluluğu
olarak “Yedi Meşaleciler” örnek olarak
gösterilebilir.
SERBEST NAZIM
VE
TOPLUMCU
ŞİİR
(1920-1960)
• Ölçü, uyak ve nazım biçimi gibi
kurallardan arınmış şiir anlayışıdır.
• Bu anlayışın en önemli temsilcisi Nazım
Hikmet’tir.
• Özellikle 1940’larda serbest şiir
tamamen yaygınlaşmıştır.
• Nazım Hikmet’le başlayan serbest şiir
anlayışı Garip hareketiyle nazım
anlayışını kökten değiştirmiştir.
• Serbest şiir anlayışı biçimi boşlamak,
önemsememek olarak algılanmamalıdır.
Boşlanan önemsenmeyen; şiiri birtakım
kalıplara sıkıştırıp özü biçimin buyruğuna
sokan kurallardır.
• Nazım Hikmet bu konuda şunları söyler :
• “Şiir kafiyeli de kafiyesiz de, vezinli de
vezinsiz de, bol resimli hiç resimsiz de,
bağırarak da fısıldayarak da yazılabilir.
Yeter ki yazılacak şey en uygun şeklini en
ustaca bulmuş olsun.”
MİLLİ EDEBİYAT
ZEVK
VE
ANLAYIŞINI
SÜRDÜREN
ŞİİR
• Memleket manzaralarıyla ilgili
söyleyişlere yer verilir.
• Kelimeler ilk anlamlarıyla kullanılır.
• Milli hisler ön plandadır.
• Şiirlerini hece ölçüsüyle yazmışlardır.
• Şiirde halk arasından seçilmiş sıradan
insanlara yer verilir.
• Milli ve memleketçi edebiyat zevk ve
anlayışını sürdüren şairlerin şiirleri
Kültür Haftası, Ağaç, Çınaraltı, Hisar
gibi dergilerde yayınlanmıştır.
• Bu anlayışı benimseyen sanat topluluğu
olarak “Beş Hececiler” ve “Hisarcılar”
örnek gösterilebilir.
• Kemalettin Kamu (Bingöl Çobanları),
Faruk Nafiz Çamlıbel (HanDuvarları ve
Çoban Çeşmesi), Arif Nihat Asya (Fetih
Marşı ve Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor),
Halit Fahri Ozansoy (Aruza Veda), Zeki
Ömer Defne (Ilgaz), Enis Behiç
Koryürek (Gemiciler ve Tuna Kıyısında),
Orhan Şaik Gökyay (Bu Vatan Kimin)…
GARİP HAREKETİ
(1. YENİ)
(1940-1954)
• “Garip” adlı kitapta geleneksel şiir anlayışına
tepki olarak ortaya çıkmıştır.
• Şiirde serbest ölçüyü benimsemişlerdir.
• Onlara göre;
• Halkın dilinde ve günlük dilde kullanılan her
sözcük şiire girmelidir.
• Günlük yaşamdaki her şey şiire konu olabilir.
• Edebi sanatlara yer verilmemelidir.
• İmge ve şairane söyleyişe yer verilmemelidir.
• Şiirde asıl olan söyleyiştir.
• Sürrealizm (Gerçeküstücülük) akımından
etkilenmişlerdir.
• Mizah, nükte, şaşırtmaca, argoya yer
vermişlerdir.
• Halk söyleyişi, deyim ve atasözlerinden
faydalanmışlardır.
• Folklara yer vermişlerdir.
• Temsilcileri: Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat
Horozcu, Melih Cevdet Anday (OMO)
GARİP DIŞINDA
YENİLİĞİ
SÜRDÜREN ŞİİR
• Biçimsel yeniliği devam ettirip serbest
nazma ağırlık vermişlerdir.
• Ses, ahenk, dil bakımından yeniliklere
devam etmişlerdir.
• Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil,
Cahit Külebi, Attila İlhan, Ahmet Oktay,
Erdem Beyazıt, Cahit Zarifoğlu, Hilmi
Yavuz gibi sanatçılar bu anlayışı
benimseyen sanatçılardır.
• Bu anlayışı benimseyen sanat topluluğu
olarak “Maviciler” örnek gösterilebilir.
İKİNCİ YENİ
ŞİİRİ
• 1950’den sonra “Garip” hareketine tepki olarak
doğmuştur.
• Anlam kapalılığını öne çıkararak soyut şiire
yönelmişlerdir.
• Bireyin yalnızlığı, sıkıntıları, çevreye
uyumsuzluğu konu edilmiştir.
• “Şiir, şiir içindir.” anlayışıyla hareket
etmişlerdir.
• Onlara göre şiirde ahenk; ölçü ve uyakla değil
musiki ve anlatım zenginliğiyle sağlanmalıdır.
• Bu anlayış Cemal Süreya’nın ölümüyle son
bulmuştur.
• İkinci yeni şairleri şiirde hayal gücüne
ağırlık vermişler, söz dizimini zorlamış, dilin
alışılmış kalıplarını yıkmaya çalışmışlardır.
• İkinci Yeni şairleri “şiir dili müzik ile söz
arasında, sözden çok müziğe yakın”
anlayışıyla şiir yazmışlardır.
• Temsilcileri: Cemal Süreya, Ece ayhan,
Sezai Karakoç, Edip Cansever, Turgut
Uyar, İlhan Berk, Ülkü Tamer
(CESET İÜ)
İKİNCİ YENİ
SONRASI
TOPLUMCU ŞİİR
(1960-1980)
• İkinci yeni sonrası toplumcu şiir sosyal,
politik sorunlar karşısında bireyin eleştirel
duruşunu ve özgürlük anlayışını yansıtır.
• Bu şairler, şiire yükledikleri işlev
bakımından Türk şiirinde Namık Kemal,
Tevfik Fikret, Mehmet Akif ve Nazım
Hikmet çizgisine bağlıdır.
• Şiir dilinde ve söyleyişinde aşırılıktan
kaçınılmıştır.
• Uzak çağrışımlara yer verilmemiş, açık bir
anlatıma başvurulmuştur.
• Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak
kabul etmiştir.
• Toplumcu şiir yeniden değer kazanmaya
başlamıştır.
• Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir.
• İkinci Yeni’nin çok işlediği bunalım, yalnızlık,
sıkıntı gibi temaların yerine ümit, geleceğe
inanç, direnme ve sorgulama isteği temaların
genel özelliğidir.
• Temsilcileri: İsmet Özel, Süreyya Berfe, Nihat
Behram, ataol Behramoğlu…
1980 SONRASI
ŞİİR
• 1980 sonrası Türk şiiri İkinci Yeni’nin tesiri
altındadır.
• Uzak çağrışımlarla yüklü imgelere değer
verilmiştir.
• Şiir düzyazıya yaklaştırılıp anlatmaya imkân
veren temalara yer verilmiştir.
• Kapalı ve karmaşık bir anlatımı
yeğlemişlerdir.
• Haydar Ergülen ve Hüseyin Atlansoy’u bu
anlayışın temsilcileri olarak görebiliriz.
CUMHURİYET
DÖNEMİNDE
HALK
ŞİİRİ
• Geleneksel konuların yanı sıra yeni ve
güncel konulara yer verilmiştir.
• Geleneksel biçim ve türleri kullanmaya
devam etmişlerdir.
• XIX. yy. halk şiirinde Divan etkisi varken
XX. yy. halk şiirinde Divan şiirinin etkisi
yoktur.
• Bazı şairler şiirlerini saz eşliğinde
söylerken bazıları bu geleneğe
bağlanmamışlardır.
• Toplumsal sorunlar karşısında halkın
bakış açısını yansıtmışlardır.
• Halk şiiri yaşayan bir gelenek olarak yeni
ve güçlü temsilciler çıkarmıştır.
• Temsilcileri: Abdurrahim Karakoç, Aşık
Mahzuni Şerif, Şeref Taşlıova, Murat
Çobanoğlu, Aşık Feymani…